@aybukeservi
|
Bölüm Şarkısı: KÖFN - Güneşe Dokundum Büge Keden Giz'in kendini affettirmesi olaylı olmuştu. İlk önce kavga etmiş, barışmış, ardından tekrar kavga etmiştik. Melih'e sevgili olduğumuzu söylemesi bir taraftan iyi, bir taraftan kötüydü. Şöyle ki, sevgili olduğumuzu söyleyince peşimi bırakabilir ya da iyice bana kafayı takabilir Gereksiz İnsan. Neden söylediğini sorduğumdaysa ' Senden kopması için, kanatlarını daha fazla incitmemesi için söyledim. ' demişti. 2 gün önce Oykunlarla tanışmıştık, bizim okuldalardı onlarda. Kantinde sıra bulamamıştık ve onların masasına oturmuştuk. Orada tanışmış ve sonrasında yakınlaşmaya başlamıştık. Sonra birlikte otururken bütün grubu çaldığı yere davet etti Oykun. Toplanıp oraya gittiğimizdeyse sokağa sığmıyordu artık kalabalık. Çaldığı şarkı beni derinden etkilemişti ve ağlamıştım. Çünkü içimdeki çocuk duymuştu, etkilenmiş ve incinmişti o şarkıdan. Akşamına Giz yazmıştı. Ağladığımı görmüş ve canının acıdığını söylemişti. Bana zarar vermeden veya rahatsız etmeden her şeyden haberdardı. Ardından ' Kalbimdeki yerini derinleştirmeye mi çalışıyorsun? ' demişti. Ertesi gün Oykun mekan aradığını söylediğinde İriz yardımcı oldu. Arkadaşı uzun süredir mekanda çıkacak birini arıyordu ve Oykun olmuştu bu kişi. Zena adlı mekanda çıkacaktı artık. Akşamına Giz'le konuşurken başka hesaba geçmesini istediğimde dediğimi sormadan yaptı. Hesabı açtığında ' Yarının Kızı ' diye hitap etmişti. Kulağa hoş geliyordu, alışmıştım artık ona. Akşam hazırlanırken telefonuma bildirim geldi. Baktığımda Melih'in mesaj attığını gördüm. Bu çocuk gerçekten kıt beyinliydi, kaç tane hesabını kapattırdım ben bile hatırlamıyorum artık sayısını. mel_cen: Engellesen beni, yine de bırakmam seni. bugekedn: Bari yazdığını düzgün yaz, saygım olsun.
Gerizekalı diyordum sonra Büge sinirli oluyordu. Oflayıp bu hesabını da engelledim. Moral bozukluğuyla mekana geçtik. İlk şarkısını gözlerime bakarak söylemişti. Yanımıza gelip nasıl olduğunu sorduğunda herkesin cevabını dinleyip bana sorduğunda ' Şarkıyı benliğinden bir parçayla konuşturdun. ' dedim. Akşamına Pamir geldi bizimle eve. Canımın sıkkınlığını fark etmişti ve zaman geçirmek için gelmişti. Yemek falan yedikten sonra en sonunda dayanamayarak konuyu açtı. '' Canın neye sıkkın senin? '' Anlatıp anlatmamak arasında kaldığımda '' Bana anlatabilirsin biliyorsun Büge. '' Konuşmaya İriz de katıldı hemen yanıma oturarak. '' Her zaman yanındayız biz senin. '' dediğinde baştan sona anlattım her şeyi. Melih'in bana yazmasını biliyordu zaten sevgili olduğumuza şahitlik etmişlerdi. Uzun bir sövmenin ardından üçümüz sıkıca sarıldık. Etrafı topladıktan sonra Pamir yardım edeceğini söyleyip alnımızdan öptükten sonra gitti. Işıkları kapatıp cama doğru gittiğimde karşımızdaki evin camından birinin evde dolandığını fark ettim. Kim olduğunu göremedim çünkü karanlıktı. O benim baktığımı görmemişti ve camdan çekildim sonrasında. İriz elinde küçük bir pastayla içeri girdi o sırada. Diğer elinde de hediye kutusu tutuyordu. '' Bu ne için İriz? '' diye sorduğumda kocaman sırıttı karşımda. '' Geçen günlerde teslim ettiğimiz ödev vardı ya. Ondan geçer not almışız. Onu kutlayacağız. '' Her sene bazı günlerde birbirimize hediye alırdık. Pasta falan kesip yedikten sonra hediye zmaanı gelirdi. Bu sene de ödev bahane olmuştu işte. Pastayı masanın üzerine koydu ve bıçağı tutarak pastayı kestikten sonra yedik. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra artık hediye zamanı gelmişti. İriz'in uzun süredir çok istediği Figürlü Gece Lambasını almıştım ona ve vermeyi bekliyordum. Odama çıkacağımı söyledikten sonra elimi yüzümü yıkadım ve odaya girip kutuyu poşete koyduktan sonra salona geçtim. Saçma bir hevesle birbirimize hediyeleri verdikten sonra kutuları açtık. Benim hayvanlı tulumlara aşık olduğumu bildiği için bu sefer Balina Tulumu almıştı bana. Geçen hediyeleştiğimizde Sarı Civciv Tulumu almıştı bana. Çok sevdiğim için bazen üstümden çıkarmadığım ve onunla dans ettiğim olurdu. Bunun için sevimli eşyalar alıp dururdu. Ortalığı toparlayıp odama geçtik ve kız gecesi yapmaya karar verdikten sonra abur cuburları ayarlayıp film açtık. Sıkılıp filmi durdurduktan sonra sohbet etmeye başladık. Uzun süredir içimde savaştığımı İriz'e anlatıp ondan fikir almam gerekiyordu. '' Son günlerde arada kaldığımı hissediyorum. Bir taraftan sosyal medyadan yazan çocuk, diğer taraftan Oykun var. Ne yapayım ben? '' '' Kalbinde hangisi daha ağır basıyorsa o. Sadece kalbinden gelen ağırlığı hisset, o sana yol gösterecektür. '' Biraz daha konuştuktan sonra uykumuz geldiğinde yatağın üzerini topladık ve uyuduk.
Sabah olduğunda dersim vardı. Bugün İriz evdeydi çünkü onun dersi yoktu. İriz olmadığı için otobüse binip okula geçtim. Derse daha vardı onun için kantine gidip kahve almak için aşağı indim. Bu sırada arkamdan Oykun adımı seslendiğinde onu görmüş oldum. Kendine kahve alırken banada aldı ve masaya geçtik. Teşekkür ettim ama o sırada Oykun'un telefonu çaldı. Açıp konuştuktan sonra Barın'ın arabasına vurduklarını söyledi. Geçmiş olsun dedikten sonra kahveleri içtik. '' Kalkalım mı artık? '' dediğimde kalkıp yürümeye başladık. '' Mekana nasıl gideceksiniz? '' diye sorduğunda İriz'in arabasıyla gideceğimizi söyledim ardından neden sorduğunu sordum ona. '' Kaç gibi orada olursunuz diye soracaktım. '' dediğinde biririmzde numaralarımızın olmadığını hatırladım. '' Numaram var mı sende? Yoksa vereyim, haberleşelim. '' dediğimde telefonunu uzattı. Numaramı kaydettikten sonra mekanda görüşürüz diyerek dersin olduğu yere geçtim. Uzunca bir blok dersin ardından yemek yemek için kantine indim. Yemeğimi alıp masaya geçerken telefonum çaldı. Çantadan telefonu aldığımda Oykun'un aradığını gördüm. '' Efendim Oykun? '' Kısa bir sessizlikten sonra '' Merhaba. '' dediğinde karşılık verdim ben de. '' Akşam 3 saate yakın sahne alacakmışım. Geleceksiniz değil mi? '' '' Tabii ki geleceğiz, seni yalnız bırakmayız. '' Dediğimde güldü ve konuşmayı sonlandırdık. Okulda işim bittikten sonra eve geçtim hazırlanmak için. Ben okuldan geldiğimde İriz'in akşam işi olduğundan yarım saate geleceğini öğrenmiştim. Bunu yazıp masanın üzerine bırakttığı notta görmüştüm. Hazırlandığım sırada Giz'den mesaj geldi. Mesajında bana bir şarkı göndermişti. Birkaç gündür rutin haline getirmişti bunu. Belli zamanlarında bana şarkı yolluyordu. Bugün ki şanslı şarkımız ise ' Yaşlı amca - Yakamoz Güzeli '' olmuştu. Gönderdiği şarkıyı biliyordum ve severek dinliyordum. bugekedn: Nasıl olur da benim sevdiğim şarkıları gönderebilirsin? giz_yarali: Çünkü, Büge olsam ne dinlerdim diye düşünüyorum. Aslında bana yol gösteriyorsun yaptıklarınla. Daha doğrusu kalbimde hissettirdiklerinle... Gerçekten kelimeleri kullanmayı çok iyi biliyordu. Bazen kullandığı kelimelere hayran kalıyordum. Öyle güzel yerlerde kullanıyordu ki kelimelerini... Sanki gizli bir silahıymış gibi. Hazırlandıktan sonra İriz'in de gelmesiyle mekana geçtik. Oykun'un dediği gibi 3 saate yakın kaldıktan sonra acıktığımızdan köfteciye gittik ve bir güzel onları yedikten sonra evlere geçtik. Üzerimi değiştirip sarı civciv tulumumu giyip salona geçtim. Ortalığı toparladıktan sonra pencereyi açtım hava gelmesi için. Ardından canım kahve istediğinden mutfağa geçtim ve kupamı elime alıp içeri girdim tekrar. Telefonumu sehpanın üzerinden aldım ve bu sefer ben Giz'e şarkı gönderdim. ' KÖFN - Güneşe Dokundum ' şarkısını ona gönderdim hem hava aydınlıktı. Kahvemi içerken karşı evin camına baktım garip bir hisle. Bu sefer camda birisi vardı ve bana bakıyordu. Gördüğüm kadarıyla bu kişi Oykun'dan başkası değildi. |
0% |