Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm-BİÇARE

@aybukeservi

Bölüm Şarkısı: Merve Deniz - Karanfil

Oykun Fahat

Camdan onu gördüğümde kalbimin sanki ağrıdığını hissettim. Onunla konuşamamak beni üzüyordu, kendimi gizlemek için ona yalan söylemek beni daha da üzüyordu. Yalan söylemek istemiyordum başından beridir ancak kendimi gizlemem gerekiyordu hazır hissedene kadar.

Yüzüne baktığımda sanki uzun süredir uyumuyor gibiydi ya da kötü bir haber almış gibiydi. Dayanamayarak sordum ona.

'' İyi misin, kötü görünüyorsun. '' dediğimle sadece birkaç saniye yüzüme baktı ve ardından camı kapattı. Hiçbir şekilde cevap vermedi bana. Sonra da perdeleri sonuna kadar çekerek içeri girdi. O gittiğinde ben de sinirle camı kapattım ve içeri girdim.

Arkamı döndüğümde Barın'ı koltukta otururken gördüm. Yanına geçip oturduğumda ilk önce yüzüme baktı. Ardından masanın üzerindeki yeni fark ettiğim kahve bardaklarından birini uzattı. Bardağı elinden alıp üzerinde duman tüten sıcacık kahveden bir yudum aldım.

'' Bakmadı bile değil mi sana? '' Kafamı salladım onaylar anlamda.

'' Ona da biraz zaman ver. Şu an kendini kapana kısılmış gibi hissediyor. Bak şöyle bir şey diyeyim, babaannem derdi bunu bana, bir şeyi ne kadar sıkarsan ya kaçar ya sıçar. ''

'' Zaman verdim ona, uzak duruyorum ondan zaten. Rahatsız da etmiyorum, etmek istemiyorum. Dediği gibi kendine bıraktım onu. ''

'' Eğer sana bir şey hissediyorsa yüzleşmek ya da kavga etmek için bile olsa sana dönecektir, emin ol buna. ''

'' Hayırdır lan, başıma ilişki uzmanı mı oldun sen? Eski sevgililerin seni ilişki uzmanı mı yaptı la? ''

'' Siktir git lan şuradan. 2 tane eski ilişkiden ne uzmanlığı acaba? Gece gece arkadaş katili yaptırma beni. Defol git. '' Güldüm ardından iyi geceler dileyerek odama çıktım ve uyudum.

 

Sabahları kalkıp yürüyüşe gitmek iyi geliyordu. Soğuk hava kendime getiriyordu ben en azından. Düşüncelerimin toparlamamı sağlıyor ve daha iyisi düşünmememi sağlıyordu. 1 saate yakın yürüdükten sonra eve geçtim. Bugün dersler biraz geç başladığı için yatıp dinlendim.

Bugün son sınavları verecektik. Sınav haftamız normalde geçen hafta bitecekti ancak hocalardan birinin yakını ölünce ertelenmişti. Sınav saati yaklaşınca okula geçtik ve biraz göz attık konulara. ardından sınavı verip çıktık. Böylelikle vize haftası bitmiş oldu bizim için.

Kahve almak için kantine geçtiğimizde Bügelerin masalardan birinde oturduklarını gördüm. Onu rahat bırakmak için yanlarına uğramayacaktım ama Pamir elini kaldırıp gel deyince gitmek mecburiyetinde kaldık.

'' Günaydın. Bitti mi vizeler sizin ? ''

'' Bitti, bugün sonuncuyu verdik. Sizinkilerde bitti mi? '' Kafasını salladı.

'' Akşam geleceksiniz değil mi mekana? '' Herkese sordum bunu çünkü Büge konuşmamızın başında ' Bir kere söz verdiysem tutarım. ' demişti ve her gün dinlemeye geleceğini söylemişti.

'' Geleceğiz kardeşim. Nasıl gidiyor alışabildin mi, ekiptekiler mekan falan nasıl? '' Pamir'e döndüm ve konuşmaya başladım.

'' Alıştım, sağolsun Tunç çok yardımcı oluyor. Keza ekiptekiler de öyle, her şeye yardımcılar. Devam dedik çalışmaya. Hem biraz da olsa harçlık falan çıkıyor. Kendi kendimize kazanıyoruz işte. ''

'' Sahneye çıkma saatin hala aynı mı yoksa değişti mi? Ona göre orada olalım. ''

'' Konuştuk Tunçla, kararlaştırdıktan sonra saati değiştirdik. Bundan sonra akşam 20.00 gibi çıkıyorum sahneye. ''

'' Geliriz, buradaki işleri halledelim . Akşama mekandayız. ''

Konuşurken telefon çaldı. Baktığımda annem olduğunu gördüm ve masadakilere görüşürüz dedikten sonra Barınla birlikte çıktık kantinden. Arabaya bindiğimizde Barın sürücü koltuğuna geçti, ben de annemle konuşmaya başladım.

Bu hafta için dersler yoktu vize haftasında olduğumuzdan dolayı. Haftaya ya da ondan sonraki haftaya başlardı. Yorulduğumuzu bildiklerinden toparlanmamız için zaman veriyorlardı işte bize.

Eve gittiğimizde haftanın yorgunluğunu üzerimizden atmak istercesine uyuduk. Uyandığımızda saattin 18.00 olduğunu gördüm. Mekana geçmemiz için 2 saatimiz vardı. Barın'ı kaldırıp sokrayı hazırladıktan sonra yemeğe oturduk. Yemeği bitirip ortalığı toparladıktan sonra hazırlandım.

O sırada Büge'yle konuşmadığımızı fark ettim gün içinde. Giz'in hesabına girerek Büge'ye mesaj attım.

 

giz_yarali: Güzel Gözlü, neler yaptın? Yazamadım bugün.

 

bugekedn: Vizeleri bitirdik, sonuncudan çıktım bugün.

Bir sorum var, bugün gördün mü beni?

 

giz_yarali: Evet ama sen beni görmedin.

Belki göz göze geldik ama fark etmedin bile..

 

bugekedn: Artık kendini gösterme zamanın gelmedi mi Giz?

 

giz_yarali: Biraz daha zaman Güzelim, biraz daha.

Umarım her şey güzel olacak, mutlu olacağız.

 

bugekedn: Umarım, zaman ne gösterir bilemeyiz.

 

Giz'in hesabından çıktıktan sonra Barın'ın yanına gittim. Barından telefonunu istedim Büge'ye mesaj atmak için. Büge beni engellediğinden dolayı ona mesaj atamıyordum, Barın'ın mesajını görürdü.

 

Barın: Büge, ben Oykun. Engellediğin için Barın'dan mesaj atıyorum.

Akşam mekana gelirsen çok sevinirim. Senin için bir sürprizim var...

 

Barın'ın bağırmasıyla Büge'ye mesajı attıktan sonra sohbetten çıktım ve telefonunu verdim. Biraz oturduktan sonra Barınla birlikte evden çıktık. Arabaya binip mekana geçtikten sonra arka tarafa gittim ve çocukların yanına geçtim. Onlarla sohbet edip son hazırlıkları tamamladıktan sonra sahneye çıktık. Bizimkilerin olduğu masaya baktım. Masada Pamir ve Barın dışında herkes vardı. Kızlar toplu gelmişlerdi, oturuyorlardı.

Büge'ye baktığımda benimle göz göze gelmemek için yanında oturan İriz'e döndü ve onunla konuşmaya başladı. O sırada ekiptekilere döndüm ve işaret vererek şarkıya başladık. Şarkıya başlamadan önce gözlerimi kapattım çünkü gözlerimi kapatınca sanki şakıyı yaşıyordum.

 

'' ... Ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim ... ''

'' ... Sen ki özgürlük kadar güzelsin, sevgi kadar özgür ... ''

 

Gözlerimi açtığımda dinleyenlerin de bana eşlik ettiğini gördüm. Beni sevmeleri güzel bir histi. Seninle beraber sesleriyle sana katılanları duymak güzel bir şeydi. Gülümsedikten sonra devam ettim şarkıya.

 

'' .... Bu kadar erken susma biraz bekle,

Ağlama, ağlama gül biraz ... ''

 

Gözlerimi şarkının bitimiyle açtığım sırada Büge'nin gülümseyerek şarkıya eşlik ettiğini gördüm ama ona baktığımı fark etmedi. Dudaklarına konan tebessümle mutlu olduğumu hissettim.

Şarkı bittiğinde ara verdiğimi söyleyerek bizimkilerin yanına geçtim. Masaya geldiğimde Büge dışında herkes tebrik etti beni. Büge'nin sesi duyulmadı ama gözlerine baktığımda gördüğüm ışıltı anlattı bana ne demek istediğini.

Ara bitince sahneye çıktım tekrar ve gitarı aldım. Tam başlayacağımız sırada Barın elinde bir kağıtla geldi. Ne olduğunu anlamadım önce ancak ' Büge gönderdi bunu. ' demesiyle şarkı istediğini anladım. Başladığımız zamanlar da böyle yapıyordu benimle iletişime geçmek için.

'' Model - Bir Melek Vardı? '' Yazdığı şarkıyı biliyordum, ekiptekilere döndüm ve şarkının ismini söyledim. Şarkıyı söylemeye başladığımda Büge gözlerime baktı. Şarkıyı sesli söylemiyordu ancak dudak hareketlerine göre bana eşlik ediyordu.

Şarkıyı bitirdiğimde Büge'nin yanına birinin yaklaştığını ve Pamir'in hızla ayağa kalktğını gördüm. Büge'nin yaklaşıp kolunu tutacakken Büge, ona yaklaşmadan yüzüne yumruk attı.

'' Ne hakla geliyorsun sen yanıma? '' Pamir, Büge'yi tutarken gitarı bırakıp sahneden atladım ve masaya gittim. Çocuğun yüzüne baktığıma Melih olduğunu gördüm.

'' Sen beni bırakamazsın anlıyor musun, gidemezsin benden. '' Cümlesini bitirmesine izin vermeden suratına bir yumruk da ben attım.

Böylece kavga etmeye başladık, tüm mekan dahil...

Loading...
0%