@aybukeservi
|
Bölüm Şarkısı: Gökhan Türkmen - Öyle Güzel Ki Oykun Fahat Mekandaki kavga en sonunda polislerin gelmesiyle karakolda bitti. Man Kafa, kızın onu istemediğini anlamıyor ve kızı rahatsız edip duruyordu. Gerçi yaptıklarıyla artık rahatsız etme boyutunu geçmiş, tacize ulaşmıştı. Seni istemeyen birisini neden rahatsız ederdi bir insan? Bunu anlamıyordum. Ertesi gün olağan monotonluğuyla geçmişti. Kahvaltı, yürüyüş, okul falan derken günlerin yorgunluğuyla mekana gideceğim saate kadar uyumuştum. Barın'ın beni kaldırmasının ardından yemek yiyip mekana geçecektik. Yemeği yerken telefonumu elime aldım. Yeni gelen bildirimlere bakacağım sırada Büge mesaj gönderdi. Mesaja baktığımda tek yazdığı bir şarkı ismiydi.
Büge: Çocuklar Gibi - Göksel?
Sokakta çalarken kılıfa yazıp attığında yaptığı gibi yine şarkı istemişti benden. Bunu sadece şarkı ismini yazdığından anlayabiliyordum. Sadece ikimizin arasındaki şifre gibi olmuştu. İkimizin anlayabileceği bir dil gibi... Yemeği yiyip mekana geçtiğimizde arka tarafa geçip ekibin yanına gittim ve bugünkü söyleyeceklerimize baktım. Büge'nin attığı şarkıyı söyleyelim ilk dediğimde ekiptekiler şarkıya baktı. Ardından şarkıyı sevmiş ve biliyor olacaklar ki söyleyelim dediler. Ön tarafa geçip hazırlıkları tamamladıktan sonra Büge'nin gönderdiği şarkıyla başladığımızda bana bakıp gülümsedi.
Büge: Merve Deniz - Tutamıyorum Zamanı?
Şarkıyı bitirdiğimiz sırada mesaj daha geldi, bir şarkı adı yazmıştı. Mesajı okuduktan sonra ona döndüm ve gülümsedim. Ekiptekilere dönüp gönderdiği şarkıyı söyledikten sonra tekrar Büge'ye baktım. Gözlerini kapatıp açtı, ardından yine gülümsedi. Şarkının bitiminde kısa bir ara verdim ve masaya geçtim. Direkt Büge'nin yanına gittim ve ' Barıştık mı? ' diye sorduğumda kafasını salladı. Anın sevinciyle ona sarıldığımda bizimkilerden kısa bir ooo sesi geldi. Onlara döndük ve güldük. Ardından biraz oturdum ve tekrar sahneye çıktım. Mekandaki iş bitince eve döndük. Giz olarak konuşmamıştım onunla. Artık kendimi saklamak istemiyordum. Ona yalan söylemek zorunda kalıyordum hep. Bi r yola gireceksek ona karşı dürüst olmam gerekirdi. Bu yüzden yavaştan ona kim olduğumu belli etmem gerekiyordu. Telefonu elime alıp Büge'ye mesaj attım Giz olarak.
giz_yarali: Sıkı takipçisiyimdir onun. En ön sıradan izledim.
bugekedn: Ben sana döneceğim olur mu?
Aradan birkaç dakika geçtikten sonra bu sefer numarama mesaj attı. Bildirime tıkladığımda yine aynı şeyi yaptığını gördüm. Sadece şarkı ismi yazmıştı. Aklında bir plan vardı anladığım kadarıyla.
Büge: Son istek. Merve Deniz - Yüzyıllık Yalnızlık
Ben onu şaşırtmak istedim bu sefer. Ses kaydını açarak şarkıya başladım. Aradan 10 dakika geçtikten sonra kaydı ona gönderdim. Dinledikten sonra Giz olarak kullandığım hesaba mesaj attı.
bugekedn: Seni heveslendirmek istemiyorum. Bu yüzden bağımızı koparıyorum. Hoşçakal Giz, Hoşçakal Pandora...
İlk defa Pandora diyordu bana. Benim ona yaptığım gibi o da benimle kelimelerle konuşuyordu. Kendini kelimelerle ifade edebiliyordu bana karşı. Sosyal medya sohbetimizden çıkıp kendi numarasına mesaj attım. Onunla kesinlikle bugün içinde konuşmam gerekiyordu.
Oykun: Seninle önemli bir konu hakkında konuşmamız lazım Büge. İkimizin yol seçimleri, nasıl yol izleyeceğimiz hakkında bir konuşma...
Sabah okulun yakınlarındaki kafeye kahvaltı yapmak için geçtik. Bizimkilerle kahvaltı için sözleşmiştik dün. Aradan yarım saat geçtikten sonra çocuklar geldi. Sipariş verip biraz bekledikten sonra yemeğin gelmesiyle kahvaltıya başladık ardından okula geçtik. Derslerin bitimiyle birlikte Bügeyle dediğim yere gittik. Sıkıldığımda geldiğim, kafamı dinlediğim bir yerdi burası. Sessiz, sakin, şehir ayaklarımın altında... Arabadan inip demirlere oturduğumuzda ikimizde sessizdik. Benim gibi o da demirlerin üzerine oturmuştu ama tek fark vardı aramızda. O demirlere tutunuyordu, ben ise öylece oturuyordum. '' Bu hayatta hiçbir şeye çok fazla tutunamadım. Tek tutunduğum dalım, müzik oldu. Kendimi notalarla anlattım hep. Sözler kelimelerim oldu, melodiler sesim... Şikayetin oldu mu diye sorarsan, hayır olmadı. Hayatımda çok fazla kişi beni önemsemedi zaten. Ailem dışında kimsenin yakından tanıdığı biri olmadım mesela. Barın ve Berne dışında arkadaşım da olmadı. Herkes kendini benim arkadaşım ya da tanıdığım yaptı ama en yakınımdan olamadılar. '' Konuşmama ara verdiğimde Büge'ye döndüm. Bana değil de şehrin ışıklarına bakıyordu. Ama emindim, dinliyordu beni. Bunu düşünerek devam ettim kendimi anlatmaya. '' Kısa süre önce tanıştık seninle, kabul. Seni kendime yakın hissettim bu sürede. Sanki sende bir parça ben vardı. Bir parçanda beni taşıyordun sanki. Gördüğümde yakın hissettim seni kendime. O yüzden kendimi sana bu kadar açtım. Sen de beni anladın, dinledin. Karşında sanki ben sana ayna tutuyormuşum gibi davrandın. Kendinden biri gibi hissettirdin. '' '' Öyleydin çünkü. Sen de bana parçan varmış gibi bakıyordun. Sanki ruhumda senden bir parça taşıyormuşum gibi bakıyordun bana. '' Konuşmasıyla ona döndüm. Bakarken gözleri yorgun bakıyordu. Yorulmuştu, olanlar üzerine fazla gelmişti son zamanlarda. '' Kendimden bir parçayı sende büyütmüşüm gibiyim, öyle hissediyorum. Yıllardır eksik bir parçam varmış, onu arıyormuşum gibi hissediyordum. Senle karşılaştığımda parçam beni kendine çekmişti. '' '' Sanki o parça gülünce bana daha da yaklaşır gibi oluyor. Benliğime katılıyor ve sır olan yerini koruyordu. Uzaklaşınca yine aynı hissizlik. '' Dudaklarına küçük bir gülümseme kondurduğunu gördüm ona döndüğümde. Gülümseyerek bana bakıyor ve gözlerini kırpıştırıp duruyordu dinlerken. '' Büge, belki hallerimden anlamış olabilirsin. Bir Bakışınla büyüledin beni. Kendi ruhunu bana yansıttın. Gözlerindeki ışıkta, anlamlı bakışlarında benliğimi buldum sanki. Yıllardır benliğimde hissedemediğim kayıp parçamın senin ruhunda yetiştiğini gördüm. Şimdi sana tek bir sorum olacak. Ama bana doğru cevap vermeni istiyorum. Her zaman bana dürüst oldun, şimdi de ol. Olur mu? '' Dürüstlükten bahsederken kendi yalancılığıma küfrettim. Ona yalan söylüyor ama ondan dürüst olmasını bekliyordum. Tezatlığın bu kadarı benim vücudumda hayat bulurdu zaten. '' Pekala. Konuştuğumuz zamanlarda sana karşı hep dürüst davrandım. Olanı olduğu gibi anlatıp senden de aynı karşılığı bekledim. Sen de bana hep dürüst oldun, yalan söylemedin. Sana söz, yalan yok. İçimden geldiği gibi cevaplayacağım sorunu. '' '' Bende bir parçan varmış gibi hissediyor musun? '' Bir saniye düşünmeden ' Evet ' dedi. '' Peki o parçaları tamamlamak ister misin? Parçalarımızı birleştirip onları en saklı yerimizde saklayıp, sadece bize özel olmasını ister misin? '' Gözlerini kocaman açıp bana baktı. Ne demek istediğimi anlamıştı ama diğer yandan da şaşırmıştı. Birkaç saniye sonra kendine geldi. Ardından gözlerine yansıyan mutlulukla kafasını salladı. '' En saklı yerde, sadece bize özel... '' '' En saklı yerde, sadece bize özel... '' |
0% |