Yeni Üyelik
26.
Bölüm

26.Bölüm-HUZUR

@aybukeservi

Bölüm Şarkısı: Mavi - Sen Ve Yıldız

Oykun Fahat

Büge'nin uyandığını duyduğumda hemen odasına girdim. Gözlerini açmıştı ve kapıdan ses gelince kapıya döndü. Yanına oturup elini tuttum ancak geri çekti elini elimden.

Büge'nin odadakileri azarlaması üzerine herkes bir yere oturdu. Ona bakarken kapı çaldı, ardından polisler girdiği içeri. Bizleri çağırdıklarında odadan çıktık. Biraz önce yaşadığımız kavgadan dolayı ifademizi alıp gönderdiler.

Odaya girdikten sonra Büge benimle hiç konuşmamıştı. Moral bozukluğuyla odada dururken diğerleri yemek yemeye gitti. İriz, Barınla birlikte yürümeye çıktıklarında da Büge'ye kendimi açıklamaya başladım.

Kendimi düzgünce açıkladığımda Büge kendime güvenmediğimi söyledi. Ben kendime güvenmiyordum, bunun yanı sıra bizim olacağımıza ihtimal bile vermemiştim. O kadar uzak kalıyordu ki bu ihtimal... Hayatım boyunca kurduğum hayaller daha büyük bir hayaldi benim için.

En sonunda Büge'nin yanına çağırmasıyla sedyeye oturduğumda çekinerek elini tutum. Elini tuttuktan sonra ona söz vermemi istedi. Sözlerimi verip ona sarıldığımda barıştık. Biz sarılırken ekip içeri girdi. Pamir beni Büge'ye sarılırken gördüğünden dolayı üzerime atladı.

Yerde biraz debelendikten sonra biraz sıyrıkla ve dudak patlamasıyla arbedeyi bitirdik. Herkes kendi köşesine çekildiğinde odada telefon sesi yankılandı. Telefonumu elime alıp baktığımda eskiden bizim grupta olan ancak sonradan ayrıldığımız eski arkadaşımızdan mesaj geldiğini gördüm.

irem.ryr: Merhaba Oykun.

Eskiden mahallede takılıyorduk. Hatırladın mı?

Sizin gruptaydım hatta. Sen, ben, Berne ve Barın...

Büge'ye söz verdiğim için anında kafamı kaldırıp ona baktım. Bir şey döndüğüü anlamış gibi gözlerini devirdikten sonra tekrar baktığında yanına gidip oturdum ve mesajı gösterdim.

'' Eskiden mahallemizde oturan kız arkadaşımızdı. Ama benim kızla uzun süredir bir alakam yoktu, baştan diyeyim. ''

Telefonu eline alıp okuduktan sonra mesajı sildi ve ardından kızı engelledi. Birbirimize her şeyimiz anlatırsak mutlu olacağımızı göstermek adına telefonu elime verdi ve ardından gülümseyip sarıldı.

Pamir'e baktığımızda Berne'nin onu tuttuğunu gördük. Küçücük kız ne diye tutuyordu ki Dağ Ayısını? Büge'den ayrılıp onların yanına gittim ve Berne'yi Pamir'den ayırdıktan sonra Büge'nin yanına gönderdim. Pamir'le biraz önce kavga eden ben değilmişim gibi yanındaki koltuğa adeta çöktüm.

Barın dışında herkes benim bu yaptığıma güldü. Çünkü küçüklükten beridir aramızda sadece Berne olduğundan dolayı onu kıskanıyorduk. Eskiden yanına erkek sinek dahi yaklaştırmazdık, her şeyden korumaya çalışırdık. Ama hala küçük kız kardeşimizin büyüdüğünü kabul edememiştik bir türlü.

Kızların taburculuk işlemlerin sonra eşyalarımızı toparladıktan sonra arabalara binip eve geçtik. Bügeler'in evine gittiğimizde Berne ve Pamir kızlara yatak yaptılar oturma odasında. Sonra da yemek yapmak için mutfağa geçtiler.

Diğerleri salonda otururken mutfağa girdiğimde Pamir ve Berne'yi dolapta bir şey ararken gördüm. Tam dolaba uzanırken düşecekti ki, Pamir onu tuttu ve birbirlerine yakınlaştılar. O anda bir şey yapmadım ki, yapmaya hakkım yoktu zaten. Berne her türlü kendini koruyabilirdi çünkü. Küçüklüğümüzden kendimizi korumayı bilerek yetiştirilmiştik.

Pamirle kavga etsek bile ona güveniyordum. Berne'ye bir şey yapmayacağına emindim çünkü kabul etmek istemesem de gözlerinin içine bakıyordu ne diyecek diye. En azından tanıdığım, bildiğim birisi olduğu için kardeşimi Pamir'e emanet edebilirdim.

Normalde bu kadar anlayışlı bir insan değildim. Özellikle de Berne konu olunca ama bir kız geldi ve bütün kurallarımı, istisna durumlarına çevirerek hayatımı iyi anlamda alt üst etti. Beni değiştirmeye çalışmadan, kendim olduğumu bilerek yardım etti bana, farkında olmadan.

Berne tepsiyi getirirken Pamir de sehpaları kızların önüne koydu. Berne, İriz'e çorbasını içirmeye başladığında ben de Büge'ye yardım ettim. Yemek faslı bittiğinde fazlalıklar toplanıp sohbete başlandı.

Kazanın nasıl olduğunu merak ettiğim için söz girdim. '' Sizi üzmeyeceksem kazayı nasıl yaptığınızı sorabilir miyim kızlar? '' dediğimde Bügeyle İriz birbirlerine bakındılar önce. Ardından Büge konuşmaya bşaladı.

'' Kafeye geldiğimde sizi gördük. Ondan sonra sen yanıma gelirken kalkıp gittim ya. Arabanın anahtarını İriz'den istedim süreyim diye. Sinirimden dolayı mı yoksa kafamın doluluğundan mı bilmiyorum ama birden bilincimi kaybettim. Ondan sonrası yok bende. ''

" Benim de en son hatırladığım, senin ' İriz ben iyi değilim. ' deyişin. Ardından gözlerini kararıp bilincini kaybettiğin an. Sana Büge diye bağırdım ama kafaları çarpıp bayıldık herhalde ondan sonra. "

" Aman neyse, yeter artık. Bana pizza alınsanıza ya. Hastanın dediğini yapın ama. " dediğimde güldüler ardından pizza siparişi verdim.

Aradan yarım saat geçtikten sonra pizzalar geldiğinde tabiri yerindeyse gömüldük kutulara. Büge rahat 1 kutu pizza yediğinde Pamir ve İriz dışında herkes ona baktı. Büge'nin cüssesine bakarak yedikleri fazlaydı. Ona baktığımızda şirince gülümsedi ve tekrardan pizzasını yemeye devam ettiğinde diğerlerinin gülüş seslerini duydum.

İşte huzur buydu ya. Mutlu olabildiğin insanların yanında olması ve onlarla vakit geçirmendi tüm olay.

Pizzalardan sonra oyun oynadık biraz. Tabii kızları yerlerinden kaldırmadan oynayabileceğiniz oyun bulmuştuk. Kutu oyunları sırasıyla oynadıktan sonra tekrardan bir tur daha oynadık hepsini.

Büge en sonunda oynamaktan sıkılıp bağırdığında herkes ona bağırmıştı. Bütün seslerden sıkılıp yatağına gömüldü ardından. Üşümüş olacaktı ki üzerindeki battaniyeye sıkıca sarıldığını gördüm.

İçeri gidip iki tane daha battaniye aldım ve Büge'nin üzerine örttükten sonra saçlarının üzerini öptüm. Ardından diğer battaniyeyi de bu sefer İriz'in üzerine örttükten sonra omzuna dokundum. Bu hareketime minnet duyar gibi baktı ve teşekkür etti.

Büge'ye bakarak '' Bir isteğiniz var mı kızlar? '' diye sorunca " Gitar çalar mısın benim için? " dediğinde gözlerimin içine baktı.

" Emrin olur Güzel Göz. " dedikten sonra eve geçtim gitarımı almak için.

Güzel Göz deyişim Giz olayını hatırlattı. Yazışırken sürekli Güzel Göz derdim ya da Yarınların Kızı hitabını kullanırdım. İkisi de benim için birbirinden özeldi.

Zile basmamla karşımda Barın belirdi. İçeri döndüğümüzde elimizde küçük mum fişekleri vardı. Herkese bir tane mum ışığı verdikten sonra gitarı yere koydum.

"Herkes ortaya gelsin. Kızlara yardım edelim beyler. Bir şey diyeceğim. " Barın'ın seslenmesiyle herkes masanın olduğu yere yanaştı.

" Geçen günlerde bir yerlerde okumuştum bu mum olayını. Dediklerine göre arkadaş ortamında bulunan kişiler ellerinde mum yakarlarsa onlar bir daha ayrılmazlarmış ve mutlu, huzurlu geçermiş günleri.

Batıl inanç olduğunu biliyorum ama yapmak belki güzel olur diye getirdim. İsteyen varsa yapabiliriz, istemeyen olursa-" İriz, Barın'ın sözünü keserek olaya dahil oldu.

" Yaparız, herkes yapar yani. Ne olacak ki? " dediğinde hepimiz elimizdeki mum fişeklerini masaya yaklaştırıp yan yan tuttuk. Barın hepsini birbirine yanaştırıp ardından birisini ateşledi.

Ateşi hisseden mum fişeği diğerlerini de yaktı ve anında ortaya çok güzel bir resim çıktı. Bu resmi Berne çekmişti ve herkese gönderdi. Ardından da bizden izin alarak hesabında paylaştı.

brn.sy: Biz bugün ışıklarla bağlandık birbirimize...

Büge bunaldığını söyleyince koluna girdim ve balkona çıktık. Etrafı seyrederken ona sarıldım ve saçlarını sevmeye başladım. Saçlarını severken bana döndüğünde ona yaklaşmış tam öpecekken beni itti ve içeri kaçtı.

Loading...
0%