Yeni Üyelik
29.
Bölüm

29.Bölüm-GÜNEŞ&AY

@aybukeservi

Bölüm Şarkısı : Pinhani - Bilir O Beni

Oykun Fahat

Kantin kapısından bana bakarak gelen İrem'i görmemle büyük bir şaşkınlık yaşadım. Şaşkınlığımın sebebi, İrem'in burada olması değil de bana gülümseyerek bakmasıydı.

Yanımda duran Büge'ye döndüğümde gözlerini büyüterek bana gelen kıza baktığını fark ettim. Kaşlarını kaldırarak tekrar bana döndüğünde ona baktım. Kafasını salladı ' neden burada ' anlamında. Dudaklarımı kıpırdatarak bilmiyorum dedim.

O sırada İrem yanımıza kadar geldi ve bana sarıldı aniden. Hala ne olduğunu anlamadığım için donup kaldım. Kollarımı kaldırıp İrem'e sarılmadım. Bir elim boşluktayken, diğeri Büge'nin elini tutuyordu.

'' Döndüm ben Oykun. Sizsizliğe alışamadım. '' İrem'den ses gelmesiyle Büge tuttuğu elimi sıktı.

Sonunda İrem'in benden uzaklaşmasıyla Büge beni yanına çekti. Bu hali komikti ama ne yaşadığını da hissedebiliyordum. Melih'i onun yanında gördüğümde daha doğrusu Büge'yi rahatsız ettiğinde, avını izleyen bir kartal hissetmiştim içimde.

İrem gidip Barın'a sarıldığında bu sefer İriz yerinde kıpırdandı. İriz, Büge'ye baktığında sinirli yüzle karşılaştığında ikisininde aynı durumda olduğunu anladı. Barın'ın koluna elini atarak geri çekti ve İrem'e sinirle baktı.

İrem anlamamazlıktan gelip tekrar bana dönüp sarılacakken Büge önüme geçti. Elini uzatıp, '' Merhaba, Büge ben. '' dediğinde İrem bu yaptığını garipsedi.

'' Sen kimsin? Ayrıca Oykun'un yanında ne arıyorsun? '' Gerçekten sinirli bir Büge'yle karşı karşıya kalmak üzereydi, haberi yoktu.

'' Ben kimim Oykuncuğum, söyler misin? Ya da dur, sen söyleme. Ben söyleceğim. Bu zevki bana bırak lütfen. '' Elimi izin verircesine kaldırdım. Kaldırmasam da zaten devam edecekti bu sinirle ama önlem almak gerekirdi.

'' Büge, Oykun'un kız arkadaşıyım. Sevgili manasında, kız arkadaşı. Sen kimsin? '' Barın'dan ' ovv ' diye bir ses yükseldiğinde herkes ona döndü. Gülerek elini kaldırdı '' Devam edin, bana bakmayın. '' dediğinden İrem ve Büge birbirlerine kilitlenmişlerdi.

'' İrem, bizim eskiden mahalleden arkadaşımız- '' İrem sözümü bitirmeme izin vermedi.

'' Onların grupta olan kız arkadaşlarıyım. Oykun'un en yakını, Barın'ın sırdaşıydım. Sen yenisin tabii, anlamazsın bunları. '' İrem'in itici konuşmasıyla Büge ve İriz yüzlerini ekşittiler birbirlerine bakarak.

'' Mahalleden arkadaşları olabilirsin. Ama o grupta tek kız sen yoktun. Kardeşleri yerine koydukları Berne de vardı grubun içinde. Hatta Berne şu an benim kız kardeşim oldu biliyor musun? Sana öyle davrandı mı hiç, yoksa öyleymiş gibi mi davrandı? '' Büge acımadan sözlerini söyledi ve kahvesini almaya gitti.

Barın'a halletmesini işaret ederek Büge'nin yanına gittim. Arkasından yaklaşarak '' Bana da kahve ısmarlayabilir misin Sevgilim Hanım? ''

Fısıldamamla bana döndü. '' Sen mahalle arkadaşına söylese, o ısmarlasın sana ne istersen. '' Trip modunu açmıştı Güzel Göz.

'' Güzel Göz, neden böyle yapıyorsun? Size akşam açıkladım. Sen de güvendin ve bir şey demedin. Gördün, ben sarılmadım bile kıza. Eskide kalan bir anı benim için yaşadıklarımız. '' Sözümü bitirmemle ban döndü.

'' Nasıl yaşadıklarımız? Yaşadıklarımız ne demek Oykun? Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun? '' Sinirlendiğinde gözlerini kararıyor derken, demek istediğim buydu. Sevgisini dibine kadar hissettiriyor ve koruyordu.

'' Sadece küçüklük anılarımızdan bahsediyorum Güzel Göz. Sakinleş, başka bir şey demiyorum. Ayrıca beni kıskandığın gözümden kaçtı sanma. ''

'' Kaçmasın bence de. Bir daha böyle anlamlı bakanı nereden bulacaksın? Kim böyle sevecek seni diyorum. '' Kıskandığını açık açık söylüyordu. Dürüstlük bizim ilişkimizde en temel noktaydı.

Ona sarılmak için adım attığımda kahveleri alıp masaya yürümeye başladığında güldüm ve arkasından yürüdüm. Masaya tepsiyi koyup oturduktan sonra etrafına bakındı. İrem'in gitmiş olduğunu gördüğünde sakinlikle önüne döndü ve kahvesini eline aldı.

Herkese kahve alın dedikten sonra bana döndü. '' Bu konuyu sonra konuşalım. Şu an keyfimizi kaçırmak istemiyorum. '' deyip elimi tuttu ve kahvesinden bir yudum aldı. Ardından kahvemi almadığımı fark etti ve elime tutuşturdu bardağı.

Gözleriyle işaret edip iç dedikten sonra içtiğimi gördü ve önüne döndü. Berne'ye baktığımda bugün sessiz olduğunu gördüm. Biraz önce İrem'in yanında da konuşmamıştı hiç.

'' Berne, bir şeyin yok değil mi? Hasta falan değilsin? '' Pamir hasta lafını duyunca endişeyle döndü. Berne'nin yüzüne baktı ve ben bunu gördüm. Berne de Pamir'in ona baktığını fark ettiğinde yanakları kızardı.

'' Ha, yok bir şey. Gece uykumu alamadım tam, ona böyleyim. ''

'' Ne bileyim, biraz durgun gibisin. Normalde İrem'i karşında gördüğünde ona laf söylerdin de. '' dediğimde güldü ve kızlara döndü.

'' Kızlar, ben bu kızı küçükken de sevmezdim. Her daim kendini ön plana çıkaran bir kızdı. Yok ben böyleyim, yok şöyleyim. Sanırsın İngiltere Prensesi. Gerçi o kadın çok zarif ama, neyse. Sonra anlatırım size. '' dediğinde güldük beraber.

'' Eee, finaller yaklaştı. Vizelerdeki yüksek notlar finallerde de devam edecek mi? '' diye sordu Pamir ortaya. Vizelerde sadece bir dersim vardı geçer not olmayan ama onu da hallederdim.

'' Bende bir ders var ama hallederim. '' dediğimde Pamir söze girdi.

'' Ben bu sene baya götü başı dağıtmayı düşünüyorum. Normalde 3.sınıf olmam gerekiyor ama sayemde bir yıl uzatmalara kaldım. '' Şaşkın içinde baktım Pamir'e.

'' Nasıl kaldın oğlum? Nasıl başardın bunu yapmayı? ''

'' Sayemde uzattım diyorum ya oğlum. Geçen sene kaldım, derslerden bir hocayla ters düştük. Sene tekrarındayım zaten şu an. '' Buna şaşırmıştım işte. Bugünün haberi bu olurdu.

'' Beraber çalışacabileceğimiz dersler varsa çalışalım da şu gariban geçsin sınıfını. '' dediğimde güldük ama Pamir buna sevinmişe benzemiyordu. Hatta önündeki kağıdı attı bna. Sonra da ders saatini yaklaşmasıyla kalktık.

Dersteyken telefonu sessize alarak Büge'ye mesaj attım.

 

Oykun: Akşam geliyorsun değil mi Güzel Göz mekana?

 

Büge: Oykun, söz verdim konuşmamızın başında sana.

Ben bir söz verdiysem ömür boyu tutarım dedim.

Yani, her türlü başına belayım.

 

Oykun: Gökyüzündeki yıldızları, derin sularına saklayan bir okyanussun sen.

Okyanus dibinde olsa dahi parlayan bir mavi yıldız...

 

Mesajının sonuna gülücük koyup bana gönderdikten sonra telefonu kapattım. Dersin bitiminde sınıftan çıktık Barınla ve kızları da alıp eve geçtik. Ardından hazırlanıp beraber mekana geçtiğimizde mekanın daha saat gelmemesine rağmen dolup taştığını fark ettim.

Bu ilgiyi kısa sürede almış olmama seviniyordum. Yıllardır uğraşarak, didinerek bir yerlere gelen insanlar gibi olmayı çok isterdim küçükken. Şimdi o insanlar gibi olmayı başardığım için kendimle gurur duyuyordum.

Saatin gelmesiyle hazırlıkları tamamlayıp sahneye çıktığımızda büyük bir uğultu koptu. Etraftakilere bakıp gülümsediğim sırada şarkıya başladık. Bugün bir sürpriz yapmayı düşünüyordum Büge'ye. Dediğim sürprizden başka bir sürprizdi bu. Düşündüğümü sahnenin sonuna bırakıp şarkılara devam ettik.

Nihayetinde sahne bittiğinde mikrofona yaklaştım. '' Güzel Göz, buraya gelir misin? '' dediğimde uğultu yükseldi. Büge bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ne olduğunu anlamadığı halde gülerek yanıma çıktığında ellerini tuttum.

'' Öküzlükler ettim. Seni kızdırdım, yalan söyledim. Bunları affet ama yine de süründür beni. Bugüne kadar senin gözlerinde tattığım o duyguyu hiç kimsede görmedim. Senin gözlerinde hissettiğim parçamı senden başka hiç kimsede hissetmedim.

Sanki senelerdir benleymişsin gibisin. Senelerdir beraber yaşamışız ve birbirimize alışmışız. Beraber seneler geçirmiş ve o senelerde sevgimiz bin kat daha artmış gibi. Başta kendimi gizledim evet. ' Bize ' ihtimal vermedim çünkü sen bana öyle imkansızmış gibi geldin ki... Özür dilerim senden ben olduğumu sakladığım için. ''

Sözlerime bitirdiğimde Büge'nin gözlerine bakarak birkaç gün önce aldığım Güneş ve Ay kolyesini çıkarttım cebimden. Kutuyu ona doğru kaldırarak gösterdim.

'' Şimdi sana soruyorum Yarının Kızı, Güzel Göz'üm. Senin deyiminle Giz'in, Güzel Göz'ü olmak ister misin? ''

Loading...
0%