Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.Bölüm-İSTEK

@aybukeservi

Bölüm Şarkısı: Dedüblüman - Rüya Gibi

Oykun Fahat

Büge'nin gözlerine bakarak söylediğim şarkının ardından ilk önce farkına vardığım konulardan ilki aşık olduğum, ikincisi de onun bana anlamsız bakışlar attığı oldu.

Bir anda ona bakarak söylememin sebebi, Büge'ye karşı beslediğim duyguyu ona belli etmek istememdi.

Benim içimde kopan poyrazları görsün istedim o an. Çünkü daha fazla saklayamıyordum. 4 aydır burada gitar çalıyordum. İlk bir hafta Büge'yi görmemiştim. Ama diğer haftalarda en önden beni izlemeye başladığını fark ettim.

Gözüme artık siması yabancı gelmemeye başlayınca ondan hoşlandığımı fark etmiştim geçen sürede. 2 ayın sonunda olmuştu bu süre.

4 ayda birisine aşık olunur mu diye soracaklar. Evet, olunur. Çünkü insan yüreğine sevgi tohumlarını ektikten ve o sevgi tohumları filizlenmeye başladıktan sonra her şey olurdu.

4 aydır ben ona ilgi duyuyordum. En sonunda bu ilgim saklayamayacağım bir boyuta gelince saklamamaya karar verip onun hesabını almıştım.

Hem beni fark etmesini istemiş, hem de onunla konuşmak için bu hareketi yapmıştım. İşime yaramış mıydı? Evet, yaramıştı.

Benim şarkıyı söylememin ardından Büge yine her zaman yaptığı gibi önüme koyduğum gitar kılıfının içine bir miktar para atıp gitti. Ama bu sefer paraya ek olarak küçük bir tane kağıt gibi bir şey de atmıştı.

Büge dahil herkes gittiğinde o kağıdı açıp okudum. Bir şarkı sözü yazmıştı. Ve yanına onu bulup yarın çalmamı istemişti.

 

'' Tüm o düşen yapraklarımın sonbaharı

İnancını kaybetmiş ruhumun aşk olan tarafı...''

 

Telefonu açıp bir tane müzik uygulamasına girdim. Şarkı sözünü yazdığımda ' Dedüblüman - Rüya Gibi ' şarkısı karşıma çıktı.

Bir taraftan eşyalarımı topladım Barınla beraber, bir taraftan da şarkıyı açıp dinledim. Gerçekten güzel bir şarkıydı. Bunu yarın çalabilirim diye düşündüm.

Eşyalarımı topladıktan sonra durağa doğru yürümeye başladık. Barın'ın arabası vardı ama o da bana ayıp olurmuş diye getirmiyordu arabasını. Ailesinin evinde kalmıştı onun arabası.

Otobüs gelince koltuklarda kendimize bir yer bulup oraya yerleştik. Kampüse geliş uzun sürmüyordu ama eve dönüş yolumuz resmen çileydi. Yarım saatten uzun sürüyordu.

Büge'ye mesaj yazmayı düşündüm telefonu çıkarıp. Ama öncelik olarak istediği şarkıyı ona gönderecektim.

kdnbuge: Sana bir şarkı ithaf etmek istiyorum .

Dedüblüman - Rüya Gibi

İnternetten şarkıyı indirdim ve ardından Büge'ye gönderdim. Saniyesinde çevrimiçi oldu ve yazdığım mesaj baktı.

 

bugekedn_0: Sen nereden biliyorsun bu şarkıyı?

 

Güldüm. Bu şarkıyı benden istemişti ama haberi yoktu.

 

kdnbuge: Bugün bu şarkıyı dinleyince sen geldin aklıma.

 

bugekedn_0: Neden ben geliyorum acaba? Benimle ne alakan var senin?

 

kdnbuge: Nasıl ne alakan var?

Senin hesabını çaldım ya Güzel Gözlü.

 

bugekedn_0: Ee, iyi halt yedin. Marifetmiş gibi bir de anlatıyor musun?
Bas git kardeşim işine ya.

 

kdnbuge: Bugün çok güzel olmuştun.

Giydiğin kıyafetlerin sana çok yakışmıştı.

 

bugekedn_0: Teşekkür ederim de sen bunu nerden biliyorsun peki?

 

kdnbuge: Gördüm seni bugün. Okuldaydın, ben de okuldaydım bugün.

 

Gönderdiğim mesajı silmeye çalıştım ama gönderilmişti bile. Benim olduğumu anlamazdı herhalde.

 

bugekedn_0: Demek sen de bizim okuldasın. Bunu öğrendiğim iyi oldu.

Seni bulmaya bir adım yaklaştım demek.

 

kdnbuge: Büge, bir şey rica etsem senden
yapabilir misin?

 

bugekedn_0: Tanımadığım insanlara neden yardımcı olayım?

 

kdnbuge: Kızım, yardım işte ya.

Küçük bir şey zaten.

 

bugekedn_0: Bir, bana kızım deme.
İkincisi de küçük veya büyük bir şey olmaz. Rica, ricadır.
Söyle, ne istiyorsun?

kdnbuge: Ben kendimi sana göstermeden ya da belli etmeden

beni araştırma.Olur mu?
Benim için önemli.

 

bugekedn_0: Neden?

 

kdnbuge: Küçük bir şey, lütfen.

 

bugekedn_0: Tamam, peki.

Ama sen de yılışıp durmayacaksın...

 

kdnbuge: Zaten herkesin sınırları vardır.

O sınırları ihlal etmem.

Merak etmene gerek yok.

 

bugekedn_0: Gerek yoksa yok. Tamam.

 

Bu bana trip mi atmıştı. Vay be, sevgili olmadan sevdiğimiz kızdan trip yemiştik. Ben Büge'nin bana yazdığı mesaja bakarak düşünürken Barın koluma vurdu.

'' Geldik kardeşim, kalk hadi. ''

Camdan dışarı baktığımda gerçekten de geldiğimizi gördüm. Demek bu kadar dalmıştım. Garipti bu benim için.

Telefonumu cebime koyduktan sonra Barın'ın da yardımıyla eşyalarımı aldık ve otobüsten indik. Yol üzerindeki markete girip evin eksiklerini alalım diye konuştuktan sonra markete girdik ve elimizde eşyalar olduğu için iki tane market arabası aldıktan sonra malzemelerde göz gezdirip hangisinin eksik olduğunu hatırlamaya çalıştım.

'' Oykun, evde kahve beyazlatıcı var mıydı ya? ''

Barın'ın sorusuyla ona döndüm. Kafamı hayır anlamında salladıktan sonra Barın kahve beyazlatıcıyı aldığı market arabasına attı.

10 dakika boyunca ' Oykun bu var mı, evde bu eksik mi, bundan yedek var mı, stok yaptık mı? ' diye sorularını sıralayınca en sonunda kızarak onu susturdum.

'' Oykun, - '' Sinirle arkamı döndüm cümleye başlamasıyla beraber, devam etmemesi için.

'' Oğlum bi sus lan. Car car, durmayan motor gibi susmadın ya. Tamam, bakıyoruz işte. Eksik olanları alacağız. '' diyerek başka reyona gittim.

Bu sırada Barın, sürdüğü market arabasıyla yürüdüğüm perondan önüme çıkınca birden bağırdım.

'' Yeter be abiciğim. ''

'' Asıl sana yeter lan. İki komiklik yapalım dedik şurada. '' Konuştuğu sırada hem market arabasını sürerek beni arkaya doğru itekliyor, hem de kızarak konuşmasına devam ediyordu.

Arka arka yürümek zorunda kaldığım için önüme dönemiyordum. Tam ' Dur ' diyecekken birisine çarptım.

Arkamı dönüp özür dileyecekken bir kıza çarptığımı fark ettim. Ve tabii ki beklemediğim ve beni şaşırtan şey bu çarptığım kızın Büge olmasıydı.

'' Pardon, çok özür dilerim. Bir yerinize bir zarar geldi mi? '' Endişeyle gözlerine bakarak sordum.

'' Yok olmadı. Önemli değil, ben de önüme bakmıyordum. ''

'' Gerçekten tekrardan özür dilerim. '' Sözlerimin üstüne kafasını önemli değil anlamında sallayarak kasaya doğru gitti.

Eline baktığımda diğer eliyle bileğini tuttuğunu fark ettim. Büyük ihtimalle bileğini ona çarpınca incitmiş olabilirdi.

Kafama eczaneye uğrayıp krem almayı not ettikten sonra diğer eksikleri de aldık ve malzemeleri poşetledikten sonra kasaya ücretini ödeyerek marketten çıktık.

Barın'a eczaneye uğrayacağımı söyledim ve onu eve yolladım. Eline de ceza olsun diye hem benim eşyalarımı hem de poşetlerin hepsini verdim. Onun yüzünden Büge'ye çarpmış ve kızın canını acıtmıştım.

Yaşadığımız mahallede olan eczaneye gittim ve şansıma nöbetçi olduğunu gördüm. Eczaneden içeriye girerek görevli personele elimi burktum ve şişmesini engellemek için ne yapabileceğimi sorduktan sonra verdiği krem ve bandaj olan poşetle eve doğru gittim.

Oturduğumuz binanın olduğu sokağa geldiğimde bahçedeki çardakta Büge'yi ve yanında oturan bir kızı gördüm.

Ne yani Büge burada mı oturuyordu?

Loading...
0%