@aybukeservi
|
Bölüm Şarkısı: Evdeki Saat - Sustum Oykun Fahat Barın'ın verdiği haberle gördüğüm mesajlar beni şok etmişti. Barın'ın hemen istediğimi bulabileceğini biliyordum ama Büge'ye böyle kafayı takmış birisinin olacağı gerçekten beni hem sinirlendirmiş hem de şaşırtmıştı. Barın'a teşekkür etmemin ardından bu hesabı araştırmasını, kim olduğunu öğrenmesini rica ettim. ' Dermansız ' diye neden demişti, Büge'yi rahatsız ediyor bu çocuk? Büge'ye bunları deme hakkını nerden buluyordu kendinde? Odalarımıza çekildiğimizde bilgisayarımın başına geçtim. Büge'nin hesabına girip o çocukla olan eski konuşmalarına gidim. En başından mesajlaşmalarını okumam lazımdı olayı anlamak için. En başlardaki mesajlaşmalarına gittiğimde tartışma sözleri vardı. Büge'yle büyük bir tartışma içine girmişler, senelerdir onu devam ettiriyordu Melih'in yazdıklarına göre. mlh_ec: Ben seni bırakmadım, sen beni bıraktın.
kdnbuge: Mal, sen beni aldattın.
Hem de arkadaşım dediğin kızla aldattın beni gerizekalı. mlh_ec: Aldatmadım diyorum kızım. Neden anlamıyorsun?
kdnbuge: Senin gibi iki kızı aynı anda idare eden yalancıya mı inanayım
yoksa kendi gözlerimin gördüğüne mi inanayım?
mlh_ec: Ya tamam belki yakınlaşmış olabiliriz...
kdnbuge: Defol git şurdan. Adi herif.
Yakınlaşmış olabilirizmiş...
Bırak peşimi artık. ... mlh_ec: Kendini benden neden uzak tutuyorsun?
kdnbuge: Sende anlama kıtlığı mı var?
Ayrıldık diyorum, ayrıldık. ... mlh_ec: Beni bırakamazsın. Bıraktığın an her şeyi, herkese söylerim Büge. Eğer beni bırakırsan bütün foyalarını ortaya dökerim. Bundan sonrasına cevap vermemişti. O kadar konuşma arasından benim asıl gözüme çarpan bu konuşmalardı. Büge'nin ne sırları vardı da bu çocuğun eline böylesine koz vermişti? Anladığım kadarıyla eski sevgililerdi Büge'yle. Melih, Büge'yi arkadaşıyla aldatmış, Büge bunları yakalamıştı ve haklı olarak bırakmıştı Melih'i. Ve Melih bunu kendine yedirememiş, eskiden yaşanmış olan bir şeyle Büge'yi tehdit ediyordu. Büge'ye bunu sormayı aklıma not etmiştim. Nasıl onun eline koz geçerdi kendini tehdit etmesi için? Bütün yazdıklarında Melih'i terslemiş, ona sövmüştü ama kuyruk acısı olmalıydı ki asla Büge'yi rahatsız etmekten çekinmemişti. Büyük bir olay vardı ortada ve bunu benim öğrenmem gerekiyordu. Sabahı bekleyemezdim, Büge'den Melih hakkında bilgi almam gerekiyordu. Neticede düşmanımı tanımam gerekir ki ona göre hareket edeyim bende. Büge'ye gecenin 1'inde bu konu hakkında yazdığım için özür dilemeliydim önce ancak direkt konuya girecektim. Ondan sonra Büge bana kızacaktı ' Neden mesajlarımı okudun. ' diye ve biz küçük bir tartışma yaşayacaktık. Ama aklımdaki planla tartışmayı tatlıya bağlayacaktım. Aklımdaki plan buydu.
kdnbuge: Büge, bir konu hakkında soru sorabilir miyim sana? Yazdığımda aradan beş dakika geçtikten sonra geri dönüş yaptı bana. bugekedn_0: Tabii ki sorabilirsin. Yardımcı olacağım bir konu mu var?
kdnbuge: Bu Melih denilen arkadaş kim? bugekedn_0: Neden soruyorsun, ne oldu?
kdnbuge: Bana yazıyor da.
Daha doğrusu sana yazıyor. bugekedn_0: Ne yazıyor gereksiz yine?
kdnbuge: Rahatsız edecek şeyler.
Daha doğrusu beni delirtecek şeyler.
Kim bu gereksiz? bugekedn_0: Geçmişten gelen ve aslında geçmişte kalması gereken bir konu. Hiç açılmaması gereken bir konu.
kdnbuge: Ne yapmam gerekir?
Benim yapacağım bir şey var mı? bugekedn_0: Sadece onu dikkate alma. Ve engelle. Demek ki gerçekten önemli bir konuydu bu Büge için. Geçmişte kalması gereken bir konu derken yara aldığını belli ediyordu aslında sözleriyle. Çok canını yakan ve kabuk bile bağlamasına izin verilmeden sökülen bir yaraydı.
kdnbuge: Büge, yazan bu çocuk kim?
Ne yapar, ne eder? bugekedn_0: Neden soruyorsun? Ne yapacaksın?
kdnbuge: Bir şey yapmayacağım.
Sadece senin canını bu kadar yakan bir insanı anlamaya çalışıyorum.
Bir insanın canını neden yakmaya çalışırsın ki? bugekedn_0: Baştan söylüyorum ve uyarıyorum. Bu konu hakkında bir şey yapmayacaksın. Anlaştık mı?
kdnbuge: Anlaştık, anlat Büge. bugekedn_0: Sözüne güveniyorum ve anlatmaya başlıyorum. Lisede bu çocukla birlikte okuduk. Bir grubumuz vardı. Bu gereksiz yüzünden dağıldı. Hem arkadaştık hem de baya yakındık. 2 yıla yakın süren bir ilişki miz oldu ancak bana karşı bir sürü hatası da oldu. Son yaptığı hatadan dolayı da onu affetmedim. Çünkü affedilemez ve geri dönüşü olmayan bir hata yapmıştı bana karşı. Ayrıldığımız günden beridir peşimi bırakmıyor işte. Büyük ihtimal beni elde edemeyince kendine kuyruk acısı yaptı beni. Kendini böyle tatmin ediyor gereksiz. Beni sinirlendirerek, kızdırarak ve kendince aşağılayarak.
kdnbuge: Hiç kimse seni aşağılayamaz Büge.
Sen kendinin farkında değilsin ama çok güçlü bir kızsın.
İster sözlerinle olsun ister davranışlarınla. bugekedn_0: Teşekkür ederim, beni böyle tanıdığın için. İşte aynı mahallede yaşıyorduk eskiden ama onlar taşındılar sonra. 4 – 5 yıldır da görüşmüyoruz zaten. Demek ki ayrıldıklarından beridir görüşmüyorlardı. Ama çocuk görüşmemeyi bile es geçmiş ve sosyal medyadan da olsa Büge'yi kafasına takmıştı.
kdnbuge: Sorularımı cevapladığın için teşekkür ederim.
Özür dilerim bu saatte yazdığım için ve iyi geceler dilerim. bugekedn_0: Bir şey yapma olur mu? Seni tanımıyorum ama senin sözüne güveniyorum. Sonunda hiçbir şey yazmadan konuşmadan çıktım. Büge'nin son yazdığıyla insanlar arasındaki etkileşimin en temeli ve en önemli duygusu olan güven duygusunu bana karşı hissetmesine sevinmiştim. Melih denilen çocuk hakkında kısa bir araştırma yaptım yatmadan önce. Nasıl olsa yarın Barın rica ettiklerimi getirirdi. Plavboy denilecek bir karakteri vardı. Anlaşılan Büge onu bıraktıktan sonra değişmemiş, geceleri sabah eden, içkiye düşkün, özel bir üniversitede Mimarlık Bölümü'nü okuyan birisiydi. Magazin manşetlerinden düşmüyormuş son dönemde. Bugünün yorgunluğu iyice kendini belli ederken en sonunda elimde telefonla sızıp kalmıştım. Sabah olduğunda Barın'ın kahvaltı için beni uyandırmaya gelmesiyle banyoya gidip işlerimi hallettim. Etrafı topladıktan sonra aşağı indik ve kahvaltı yapıp okula gittik. Kahve almak için kantine girdiğimizde Berne'yi bir masada yalnız başına otururken gördüm ve Barın'a onun yanına gitmesini söyledim. Barın giderken ben de kahve almak için Büfe'ye uğradım. Berne, birkaç gündür hasta olduğu için okula gelmiyor ve evde dinleniyordu. Berne çocukluk arkadaşımızdı. Ben, Barın ve Berne'nin ailelerimiz arkadaşlardı. Hal böyle olunca çocukluktan beridir beraber büyümüştük. Araya biraz zaman girmişti ama ondan sonra kısa sürede toparlamıştık. Kahveleri tepsiye koyup bizimkilerin yanına gittim. Kahvelerle dolu olan tepsiyi masaya koydum ve ayağa kalkan Berne'ye sarıldım. '' Hastalığın geçti mi Bizim Kız? Nasıl oldun, iyi misin biraz daha? '' '' İyiyim Bizim Oğlan. İyi olmasam buraya gelir miyim ben. Hem dersler ve hocalar beni özlemiştir, arayı soğutmadan geleyim dedim.. '' '' Özlemez olurlar mı hiç, sensiz çok boş kaldı amfiler, kitaplar. İyi ki gelmişsin. Gel kahve aldım içelim beraber. '' '' Olur, valla bir kahveye asla hayır diyemem biliyorsunuz ki. '' Bizimkilerle kantinde otururken içeriye Büge ve o gün çardakta yanında otururken gördüğüm kız girdi. Büge bir şeyler almak için büfeye giderken, yanındaki kızı masa bulması için gönderdi herhalde. Halbuki bütün masalar boştu çünkü saat daha sabahın 10:00'nı gösteriyordu. Kız da Büge onu masaya gönderince güldü ve bir masaya oturdu. Buna ek olarak gelip oturduğu masa bizim çaprazımızda kalıyordu. Büge aldıklarını tepsiye koydu. Tepsiyi tek eliyle tutarak benim gibi elinde tepsiyle gelirken bizim oturduğumuz masaya baktı birden. Benim masada olduğumu görünce dudaklarında her zamanki gibi küçük bir tebessüm kondurarak baş selamı verdi. Elindeki tepsiyi ve eşyalarını masaya koydu ve oturan arkadaşının yanına geçti. Bana baş selamı vermesine şaşırdım ve o an dondum. Ne yani, beni unutmamış ve gördüğü an kendi isteğiyle bana kaşı bir davranışta mı bulunmuştu? |
0% |