@aycelebii
|
~Bir~
Litost: Seni seven kalbim
Sana deli oluyor anlasana
Sana dayanamıyorum, inan ki
Sensiz mutlu olamıyorum...
Litost: Sahi, seni sevdiğimi biliyor muydun?
Litost: Seni sevdiğimi bile bile mi öptün onu?
Litost: Ya da bilmiyordun ama eğer bilseydin yine yapar mıydın? Canımın yanacağını bile bile onu öper miydin?
Litost:Bu nasıl bir duygu biliyor musun? Sanki biri kızgın hançeri kalbime saplayıp çıkarıyor ve aynı şeyi tekrar tekrar yapıyor gibiydi.
Litost: Öyle ki artık canımın acısını değil, canımda sen olduğun için ve seni acıttığı için üzülüyorum.
Litost: Beni yıkıp yaktığın hâlde yine sana ağlıyor gözlerim, yine seni istiyor yüreğim. (Bu mesaj herkes tarafından silindi )
Litost: kulağımda Yıldız Tilbe, elimde bi' fincan kahve, yüreğimde acı darbe, selam sana Kaan Zirve.
Kaan; Pardon?
Kaan: Umarım farklı bir Kaan Zirve'den bahsediyorsunuzdur.
Litost: Hayır, tam olarak senden bahsediyorum.
Kaan: Aramızda bir samimiyet yok, o yüzden sen değil de 'siz' demenizi tercih ederim.
Kaan: Ve neden benden bahsettiğinizi anlamdım.
Litost: Öyle mi?
Litost: Geç farkına vardım ama demek ki insanlar gerçekten nankörmüş.
Kaan: Nankör olup olmadığımı anlamanız için bizim birbirimizi tanımamız gerekiyor. Ki, tavırlarıma göre beni yargılayabilesiniz.
Litost: katılmıyorum.
Litost: Çünkü eğer öyle olsaydı, mendil satma peşine olan bir çocuğu yargılamaz ona kol kanat gererdiniz ama sizler çözümü onu aşağlayarak buldunuz. Oysaki ben ve sizler o çocuğu tanımıyoruz bile ama yine de ona herhangi bir damga yapıştırabiliyoruz.
Kaan: Benim dediğimle sizin verdiğiniz örneğin yakından uzaktan alâkası yok.
Litost: Yanılıyorsun, yakından hemde çok yakından alakâsı var.
Litost: Fakat senin, mendil satıcısı ile aynı kefede olmak istemediğin için böyle bir tepki verdiğini ikimiz de çok iyi biliyoruz.
Kaan: Saçmalıyorsunuz.
Litost: Eğer doğruları konuşmak bir saçmalıksa evet, ben saçmalıyorum.
Kaan: Her neyse, daha fazla senin bu boş muhabbetine katlanamam.
Kaan: Sen köşene çekilip kendi kendine gelin güvey olabilirsin.
Kaan: Beni ve kız arkaşımı rahatsız etmediğin müddetçe seni engellemeyeceğim.
Kaan: Mesajları sessize alacağım. Belki arada açıp güler ve eğlenirim.
Litost: Kız arkadaş mı?
Litost: Güleyim de boşa gitmesin bâri.
Litost: Sen, seni iki ay boyunca aldatan, ayakta uyutan kızı affetmiş olmuş olabilirsin ama o, senin kız arkadaşın olmayı asla haketmiyor.
Kaan: Hak edip etmediğine bırakta ben karar vereyim.
Litost: Senin verdiğin kararları da gördük.
Litost: Sen yakında bu kıza evlilik teklifi de edersin.
Litost: Yazık! Acıyorum sana biliyor musun?
Kaan: Yani. Bunu demek için mi sabahtan beri kıvranıp duruyorsun?
Litost: Hayır, sabahtan beri demek istediğim şey şu; bir insan nasıl olurda hem bu kadar saf hem de nankör oluyor anlamış değilim.
Kaan: Anlamamanız gayet normal. Çünkü bence siz de ne demek istediğinizin farkında değilsiniz.
Litost: Ben ne dediğimin, ne yaptığımın farkındayım ama sen farkında değilsin.
Litost: Sen, kız arkadaşının seni aldattığını öğrendiğin anda beni öpecek, sonra da yüzümü bile hatırlamayacak kadar nankör; onu aldatan kızı affecek kadar da safsın.
Bu mesaj herkes tarafından silindi.
Kaan: Cesaretin yoksa mesaj atmayacaksınız.
Kaan: Silinen mesajda ne yazılıydı.
Litost: Küçük fakat senin için çok önemsiz bir sır.
Kaan: Benim adıma kararlar vermeyi ne zaman bırakacaksınız.
Litost: Aklın başına geldiğinde, yüreğin adımı duyunca çarptığında, beni hatırladığında. (Bu mesaj herkes tarafından silindi ) BÖLÜM SONU.
Bölüm hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Spoiler ve alıntılar için; Instagram &X aycelebininhikayeleri
|
0% |