@aycelebii
|
~İki~ Litost: Her yeni gün, yeni umut değildir. Aksine; her yeni gün, daha çok pişmanlıklar ve daha çok hayal kırıklığı demektir. Litost: Umut... Aciz bir beklentiden ibarettir. Litost: Ve ben, sonu sana çıkacaksa bu aciz beklentiye bile razıyım. Kaan: Hop, hop. Orada bi’ dur bakalım. Kaan: Sana daha öncede sevgilim olduğunu söylemiştim. Kaan: Ne bu şimdi? Sence sevgilisi olan biriyle bu şekilde konuşmak ne kadar doğru? Litost: Şimdi ben de sana bir soru soracağım. Litost: Eğer vereceğin cevap tatmin edici olursa ben de sana cevabımı veriyorum. Litost: Hazır mısın? Kaan: Sıkılmadın mı bu saçma ve gizemli olmaya çalışma halinden. Litost: Evet dediğini var sayıyorum. Litost: Sence bir insanın duyguları ile oynamak nasıl bir his? Kaan: Anlamdım. Litost: Bence anladım ama yardımcı olacaksa eğer tekrar sorayım. Litost: Bir insanın duyguları ile oynamak, ondan sonra da o insana bir hiç muâmelesi yapmak hoş bir şey mi? Ya da insanlığa sığar mı? Kaan: Bunu bana değil, o kişiye sormalısın. Litost: Ona soruyorum zaten. Bu mesaj herkes tarafından silindi. Litost: Haklısın. Litost: Fakat yeterli bir cevap olmadığı için senin de sorun havada kalacak. Kaan: Benim derdim soru ya da cevap değil. Kaan: Hele ki bir çocukla oyun oynamak hiç değil. Kaan: Benim derdiö sözlerin ve takındığın üslupla. Litost: Üslup... Litost: Vav, sevgilinle ayrıldığında gelip geçen insanlara laf atıp kavga çıkarmaya çalışan kişi mi bana üslubu öğretecek. Litost: İstemez canım, dersini başkalarına sakla. Kaan: Sen tüm bunları nerden biliyorsun. Litost: Yerin kulağı olduğu gibi duvarında gözü var. Litost: Sağ olsun bir duvar arkadaşım söyledi. Kaan: Bence sen o arkadaşına da pek fazla güvenme. Litost: Senin arkadaşlarına güvenmediğin gibi mi? Litost: Sahi, Sena seni en yakın arkadaşınla aldatmıştı değil mi? Kaan: Kes sesini, haddin olmayan işlere de burnunu sokma. Litost: E hani üslup. Litost: Sabahtan beri öğretmemcilik oynamak için kırk takla atıyordun. Litost: Sıra sana gelince öğrenci olmaya karar verdin herhâlde. Kaan: Fazla ileri gidiyorsun. Litost: Diyorsun. Litost: E öyle olsun bakalım. Kaan: Sabrımı zorluyorsun ve inan bana benim sabrımız sonu asla selâmet olmaz. Kaan: Tam aksine büyük bir felaket olur. Litost: Çok korktum. Litost: Hatta korkudan sanırım altıma ıslattım. Kaan: Dalga geçiyorsun ama ben oldukça ciddiyim. Kaan: Korkmalı, benden ve kız arkadaşımdan uzak durmalısın. Litost: Bu kadar mı güvenmiyorsun kız arkadaşına. Kaan: N’alaka şimdi? Litost: Çok alaka, eğer O’na gerçekten güveniyor olsaydın her seferinde kız arkadaşını öne atmaz, ondan uzak durmamı vurgulamazdın. Kaan: Ben O’na değil, sana güvenmiyorum. Litost: Bana mı? Güldürme Allah aşkına. Litost: Eğer ben bir şey yapacak olsaydım sana mesaj attığım ilk gün yapardım yapacağımı. Litost: Kaldı ki ben, şu ana kadar O’na bir şey yapmazken bundan sonra mı yapacağım? Litost: Bence sen kendini kandırıyorsun ha, ne dersin? (23:40) Görüldü (23:40) Litost: Cevap vermediğine göre... Bende öyle düşünmüştüm. (00:06) Litost: Her neyse ben alacağım cevabı aldım zaten. Litost: Hadi sana iyi ve bolca düşünceli geceler. Litost: Umarım canımın içi, umarım bana kırılmamışsındır. Amacım seni kırmak değildi, sadece beni düşünmeni ve bu gece beni hatırlamanı istiyorum. Bu mesaj herkes tarafından silindi. (00:09) Kaan: Yine neyi sildin acaba? (00:11) Görüldü. BÖLÜM SONU. Bölüm hakkındaki görüşleriniz nelerdir? ikinci bölümü nasıl buldunuz? Spoiler ve alıntılar için; İnstagram & X @aycelebininhikayeleri |
0% |