Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM|POLİS

@aycoregiii

Buraya okumaya başladığınız tarihi bırakın.

Keyifli okumalar dilerim.

***

1.BÖLÜM|POLİS

Koşuyordum her zaman ki gibi kaçıyordum da diyebiliriz...

Her şey istediğim gibi gitmişti, tâki polisler gelene kadar. Her zaman kaçmayı başarmıştım.

Pes etmeleri gerekiyordu artık ben kazanmaktan yorulmuştum, kaybetmekten hâla yorulmamışlardı. Ben Babamın kızıydım.

Eskiden fabrika olan şuan ise işlerimi yürüttüğüm mekandan çıkıp koşmaya başlamıştım. Tabii B planım her zaman vardır. Neyse ki çevreyi avucumun içi gibi biliyordum. Kaçmak daha kolay olacaktı. Ara sokaklardan birine bir araç yerleştirmiştim. Oraya doğru sessiz bir şekilde ilerliyordum. Benden önce Gökalp ve bir kaç adamım daha polislere zaman kaybettirecekti. Ben de o arada tüy olacaktım. Evet plan çok basitti.

Arabanın oraya varmıştım. "kahretsin" sessizce isyan ettim. Lastiklerin havasını indirmişler. Tamam C planında var Adel, sakin ol sadece biraz zor olacak ilerde bir patika var ormanın içinden geçiyor. Peki yeni rota belirlendi.

Oraya doğru yol alırken arkadan bir teneke kutusuna çarpma sesi duydum. Koş, Adel koş!

Patikaya doğru arkama bakmadan koşuyordum. Ormanın içindeki patikaya girmiş ağaçların arasından hızlı hızlı ilerliyordum. Arkamdaki kişiden kurtulduğumu düşündüğümde. Ağaçların arasında görülmeyeceğim yerde bir ağaca sırtımı dayadım ve soluklanmaya başladım.

"Bu sefer olmadı Havuç Kafa." dedi, biri imalı şekilde arkamdan. Arkamı dönüp bacağımda ki silah kılıfın dan tabanca mı çıkarıp ona doğru namluyu uzattığımda. İkimizin de tabancaları birbirine bakıyordu.

"Savaş" çıktı sadece dudaklarımdan, sesimin titremesini engellemeye çalışıyordum. O yaşıyordu. Biliyordum, çok araştırmıştım ama onu hiçbir yerde bulamamıştım. "biliyordum o, sendin." dedi.

Hiç değişmemişti yüzü hâla kusursuzdu. Çok güzel bir yüze sahipti, Siyah gözlerinin içinde kaybolmak istediğim, karıştırmak istediğim siyah saçlara sahipti. Üstünde de polis üniforması vardı. Kendi hayallerinden vazgeçmişti demek. Hep böyleydi zaten sevdikleri için kendini feda ediyordu. Babası için hayallerini de feda etmişti demek. "hiç şaşırmadım." dedim, Sırıtarak. İçten içe hayal kırıklığına uğrasamda. "ne için?" dedi. Üniformasını işaret ettiğim de beni görmezden geldi.

O buradaydı, buradaydı. O benim aksime hiç şaşırmış görünmüyordu. Öldüğüne hiç bir zaman inanmamıştım nasıl kurtuldu bilmiyorum ama bir gün çıkıp karşıma dikileceğini hep düşünmüştüm. Yada hayal etmiştim.

"Çok değişmişsin, Babana benzemişsin." dedi. Yıllar önce olsa bunun için gurur duyardım. Babama benzediğim için...şuan kendimden iğreniyordum. Havuç gibi durmamı sağlayan upuzun kızıl saçlarımla uyuşan bembeyaz tenim, yeşil gözlerimin altında beni tamamlayan çillerim vardı. Ancak kastetmek istediği bu değildi ruhumu kastediyordu.

Tabancasına daha sıkı sarılıp tehditkâr bir şekilde bana bakmaya devam etti. İntikam almak istediği gözlerinden okunuyordu. Tepkisine karşı elimdeki tabancayı yere attım ve ellerimi yukarı kaldırdım, teslim oluyordum. İntikam almasına izin verecektim. Ancak o bana zarar vermezdi,korkardı. Beni vuramayacaktı. "Teslim oluyorum." dedim, yıllar önceki repliğimi tekrar ederek.

Birkaç saniye sonra bir ses yükseldi. Ardından etraf karanlığa gömüldü ve bedenim yere düştü. Ruhum değil, ruhlarımız değişmişti. Karşımda korkak sandığım adam artık yoktu. Gözlerini hırs bürümüştü...

Loading...
0%