Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Sıkıcı bir Tatil

@aydaki_okur04

Başlama tarihlerinizi buraya yazabilirsiniz 🌼🌼🌼

 

Ve kitapla ilgili bir tahmininiz varsa buraya yazarsanız sevinirim...🌱

 

(Banu'nun Anlatımı)

 

Sıcak Bir Yaz günü. En sevdiğim mevsim ilkbahardı ,belki de ilkbaharda doğduğum için belki de çiçekler ilkbaharda açtığı için, bilmiyorum ama bahar'ı çok seviyorum. Yazı da severim, ama bahar gibi değil.Çünkü yazları benim için çok sıkıcı oluyor, bunaltıcı herkesin okulu kursu tatil olduğu için, herkes evde ve bu da karmaşa ve kaos demek benim için,kışın belli bir düzenin olmasını daha çok seviyorum. Ve ben en çok yalnız olmayı seviyorum her zaman Rabbim yanımda biliyorum ama benimki biraz farklı, aslında yıllardır arkadaşlarım olsun istiyorum ama bir türlü tam anlaşabileceğim gibi birini bulamadım olmuyor ,bir türlü nasip kısmet ne kadar isteyesem de Rabbim nasip etmiyor bunda da vardır bir hayır diye düşünüyorum, çünkü biliyorum ki Rabbim benim için en güzel olanı veriyor. Ben şu anda bunu böyle göremesem de ona inanıyorum güveniyorum...🍀

 

Kitapları,kahve içmeyi ,kedileri, çiçekleri özellikle de papatyaları çok severim. Onlar hep bana arkadaş olur ama işte nasip ya ailem pek huzurlu ve anlayışlı değiller ortamımız da çok fazla kavga var her gün tartışmalar laf sokmalar havada uçuşuyor bu beni çok yoruyor hiçbir şey yapmasam da o kadar yoruluyorum o kadar bunalıyorum ki... Bütün enerjimi çekiyor çünkü ne kadar negatif konuşan negatif düşünen insanların yanında bulunursan o kadar sende negatifleşiyorsun. Pozitif olmaya çalışıyorum , sürekli kendime telkin ediyorum ama bir şeyden sonra sanki artık dayanacak gücüm kalmamış gibi hissediyorum....

 

Böyle zamanlarda güneş batmaya yakın yürüyüş yapmaya kaçıyorum, yürüyüş yapmak tek başına düşünmek yolda çiçeklere tefekkür etme, güneşi hissetmek bana çok iyi geliyor, deşarj oluyorum çantama kitaplarımı alıyorum not defterimi ve kalemimi de ihmal etmem, bazen yanıma kahve de alırım sonra yürüyorum ,düşünüyorum, hayaller kuruyorum hedeflerim var hayallerim var kimse bana inanmasa da, kimse beni desteklemese de ,gerçi annemi unutmam sağ olsun annem beni her zaman dinler bana destek verir bana fikirler verir arkadaş olur, keza kız kardeşim de bazen kavga ederiz bazen çok iyi anlaşırız ama tabii yaşıt bir arkadaş gibi olmuyor ama onların varlığı benim için çok değerli...🩷

 

Yine yürüyorum yollarda düşünerek... Ben aynı zamanda hafızım hem de yeni mezun bir hafızım ,yaklaşık 3-4 yıl süren o güzel serüven bitti. Tabii buradan sonrası artık daha zor hep bir hoca vardı hep bir kurs ortamı vardı ama artık onlar yok ,artık tek başıma öz disiplinimi koruyarak devam etmek her gün tekrar etmek ve ezberlediğim kur'an-ı Kerim'i yaşamaya çalışmam lazım. Bu en zoru bir yandan rutinlerimi oluşturup kendimi geliştirebileceğim şeylere adamak istiyorum, bir yandan da tatil yapmak gezmek yeni şeyler keşfetmek. Biraz daha rahat davranmak istiyorum ama tabii biraz daha rahat bir rutin oluşturursam hem çalışırım hem de eğlenirim diye düşünüyorum aslında ben de tam bilmiyorum, kendimi keşfetmeye çalışıyorum.

 

Yeni başlayan bu hayatı keşfetmeye çalışıyorum buralardan gidesim var başımı alıp biraz uzaklara gitmek istiyorum, hem benim için de biraz değişiklik olur. İnsan yolda çok güzel düşünme fırsatı buluyor.Kendini arama fırsatı hem hayatta bir yolculuk değil mi zaten, sürekli hayat akıp gidiyor, tutamadığımız çok hızlı giden bir tren gibi ... .düşünüyorum nereye gidebilirim ben diye...Gönül ister ki yurt dışında tren seyahati yapayım ama tabii biraz daha imkanlar dahilinde düşünürsek babaannemlere mı gitsem? Yok gitmem zaten onlarla çok anlaşabildiğimi söylenemez ama anneannemlerle daha iyiyim teyzemi çok severim, çok nazik ve anlayışlı biridir.Anne tarafım Ege'li anneannem Aydın Kuşadası'nda yaşıyor o yüzden onu ziyaret etmek güzel bir fikir olabilir.Deniz'i çok seviyorum, anneannemin bir merkezde bir de tatil köyünde evi var tatil köyündeki evi daha güzel Bahçeli üç katlı bir ev eğer ailem izin verirse gitmek istiyorum....

 

" Ne bileyim işte, gitmek çözüm değil de, insan kaçmanın başka türlüsünü bilmiyor ki."

 

Oğuz Atay

 

🌼🌼🌼🌼🌼🌼________________________________

(Albert 'ın Anlatımı)

 

Saat 18.00 olmuştu işlerim neredeyse bitmişti en son evraklara göz gezdirip düzenleyip çekmeceme koydum, bilgisayarımı kapattım. Çantamı alıp ofisten çıktım epeyce yorulmuştum son zamanlarda işlerim yoğun geçiyordu hiç düşünmeye de biraz nefes almaya da fırsatım olmuyordu çok bunalmıştım. Aslında genel olarak hep ruhumu sıkan bir şey vardı ama bu sıralar daha çok artmıştı bu sanki,

 

hızlı adımlarla şirketten çıkmaya başladım o sırada göz ucuyla diğer ofisleri kontrol ettim herkes işinin başındaydı ama o hariç Hans şirket in hem müdür yardımcısı hem de anlaştığım nadir arkadaşlarımdandı, yine uyukluyordu ben bu çocuğun bu tembelliği ile ne yapacağım diye düşünmeye başladım ilk bulduğu fırsatta uyuyordu, aslında yetenekliydi o yüzden bu pozisyondaydı, bazen gıcık olsa da aslında oldukça sempatikti ne kadar soğuk davranırsam davranayım bana kırılmaz alınmazdı, çıkışa doğru ilerlerken sekreterim peşimden koştu,

 

"Herr Albert, soll ich Ihren Fahrer anrufen?".

(Almanca)

 

"Albert Bey Şoförunuzu çağırayım mı?"

 

şu an motoruma atlamak istiyordum ama şirketteyken bunu yapamazdım, üzerimdeki takım elbiseyle de bu pek rahat olmuyor o yüzden, sekreterim'e

 

"Nein, ich werde heute alleine zurückkommen"

 

"Yok bugün kendim döneceğim "

 

diyerek aracıma doğru yöneldim, normalde arabamı şoförüm sürerdi, ama bugün eve kendim dönmek istedim aslında eve hiç dönmek istemiyordum bu yüzden arabayı pek sık gitmediğim bir tarafa sürmeye başladım, biraz ilerledikten sonra bir parkta durdum arabayı park edip indim buraya daha önce hiç gelmemiştim.Birkaç aile vardı çocuklar parkta oynuyordu birkaç serseri genç gördüm pek kimseyi umursamadım ağır adımlarla yürüyüp boş bir banka oturdum, buranın manzarası gerçekten güzelmiş.Güneş batıyordu yine bir gün bitiyordu,hayatım çok monoton geliyordu, motor yarışlarımı ve Hans'ın beni çağırdığı partileri saymazsak bazen çok bunalınca kendimi geceleri rastgele bir bara atıyorum.

 

Buradan bakınca şehir ayaklarımın altında gibi görünüyordu ama çok boş geliyordu, gözümde herşey bomboş ruhsuz anlamsızdı sanki, dışarıdan bakıldığında belki de çoğu kişinin hayallerini yaşayan kişi gibi görünüyordum, iyi giyimli uzun boylu para bakımından rahat, ama hiç mutlu değilim hiç tatmin olmuş gibi hissetmiyorum. Benim istediğim şey bu değildi aradığım şey de bu değildi, ama aileme göre öyleydi onlara göre ben çok mutluydum tam onların istediği gibi bir konumda ve onların istediği gibi biriydim bazen yüzümü çok asık gördüklerinde de niye üzgünsün her şeyin var diyorlardı ama benim içimde kopan fırtınaları düşüncelerimi ruhumun savrulduğunu görmüyorlardı hiçbir zaman zengin olmak istemedim böyle bir hayalim yoktu belki de fakirliği hiç tatmadığım içindir ama bence para ya da zenginlik veya belli bir makam mutluluk değildi benim aradığım şey kalbimin istediği şey bu değildi ama işte aradığım şey istediğim şey neydi ondan da emin değilim.

 

Yıllardır bulamamıştım ait olduğum yeri de, neyi istediğimi de,hatta bunları düşünmemek için çok uğraşıyorum geceleri motor yarışlarına katılmak ya da bazen barlarda sabahlamak benim en büyük kendimi uyutma yöntemim unutmaya çalışıyorum düşünmemeye çalışıyorum. Motorla yüksek hızlara çıktığım zaman o hissettiğim adrenalin beni uyutuyor vücudumda sanki morfin etkisi yapıyor çünkü düşündükçe deliriyorum. Çok sorum var neden böyle neden şöyle sorguluyorum, ama hiçbir cevap bulamıyorum, ne çevremden, ne de ailemden bir şeyden sonra ben de bıktım herhalde aramamaya başladım. Ne kadar aramadığıma kendimi inandırsam da aslında her zaman arıyorum ve içimden bir ses bir gün bulacaksın diyor. Oturduğum yerden kalktım eve gidip duş almak istiyorum Bir de şu rahatsız edici takımdan kurtulmak.

 

Bu ilk kitabım biraz amatörce olduğunun farkındayım ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum güzel yorumlarınızı bekliyorum.......🥹🥹🥹

 

--------------------------------🏍️🏍️🏍️🏍️🌼🌼🌼🌼

 

 

 

-Albert Çevikel-

 

 

 

 

-Banu Çiçek Altan-

 

Loading...
0%