Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. Bölüm YENI İŞİN İLK GÜNÜ

@aydakihilal

 

 

Saat altıda kalktım. Hemen yemek yedim ve hemen hazırlandım altıma siyah bir pantolon. Üstüme ise mavi düz bir tsört giydim. Hemen arabaya bindim ve saat 7 olmadan kafeye geldim. Garson arkadaşlar bana yardım etti. Kıyafetleri aldım ve üstümü değiştirdim. Daha sonra bir masaya sipariş almaya gittim.

 

İki çocuk sandviç istedi onları verdim. Daha sonra başka bir masaya geçtim.

 

" Merhaba siparişinizi alabilirmiyim?" Dedim kadın gözlüğünü indirdi. Bi dakika neden kafenin içinde güneş gözlüğü takiyo.

 

Kadın şöyle dedi " Tabi bir tane limonlu chesskek , White chocclete mocca ve damla çikolatalı kurabiye istiyorum. "Dediklerini yazdım. Ve hemen masaya fişi bıraktım. Daha sonra istedikleri hazırlananınca onlari masasına götürdüm. Daha sonrada başka masalarla ilgilendim. Bazı masaları sildim. Saat akşam 7 olmuştu mesai bitmişti. Ferhat bey pardon Ferhat amca beni çağırdı.

 

Ferhat bey: Kızım senden çok memnun kaldık işine devam edebilirsin.

 

Gülümsedim ve şöyle dedim " Teşekkürler Ferhat amca " Daha sonra üzerimi değiştirdim ve evime gittim .

İlk iş günüm gayet güzel geçmişti.

 

~●~●~●~●~●~●~●~●~●~●~

 

Bugün yeni işimin ikinci günüydü. Altıma gri pantolon.Üstüme siyah bir tşört giydim . Saçımada mavi bir fular takmıştım .Babannem ve dedemin yanaklarından kocaman öptüm ve yemek yedikten sonra evden çıktım. Mavi arabamı park ettikten sonra kafeye girip üzerimi değiştirdim. Bugün cumartesiydi. Dünkü işlerimi yapmaya devam ettim. Derken masalardan birine gittim iki erkek oturuyorlardı. Yaklaşık olarak 26 yaşında falanlardı.

 

" Siparişlerinizi alabilir miyim? " dedim .

 

Esmer olan:" Tabi ama önce numaranı alabilir miyim ? "

 

Çocuk bana yürüyordu ama ben birsey diyemiyorum çünkü müşteri her zaman haklıdır.

 

Esmer olan:" Eee bi sustun numaranı bilmiyor musun yoksa? "

 

Ondan geriye say geçer Mevsim hadi aldırma On, dokuz, sek...

 

Sekiz Derken çocuk bi anda kolumu tuttu. Şimdi ananı laciverte boyadım.

 

" Hadi ama kumral bomba bak şansın gidiyor "

 

Kolumu hızla ondan geri çekmeye çalıştım ama pek olmadı. Sonra bir anda çocuk kolumu bıraktı.

 

Arkamdaki her kimse sanırım ondan korkuyorlardı.

 

Arkamdaki kişi şöyle dedi: " Eee beyler siparişler nedir acaba? "

 

Esmer olan: " Hayırdır sevgilin falan mı?" Dedi beni göstererek.

 

Arkamdaki kişi de " Aaa nerden bildin sevgilim şimdi siparişleri alayım" dedi.

 

Ne! Ne! Ne! Sevgilin mi BEN Mi? Benim neden haberim yok? Dur bi dakika çocuk beni korumak için yaptı. Çocuğun yanından geçtim yüzünü tam olarak göremedim.

 

Daha sonra o iki çocuk gitmişti . Derken mesai saatime az kalmıştı ve etraf sakindi az müşteri vardı.

 

Arkamı döndüm ve biriyle çarpiştım. Çocuk şöyle dedi . " Bu bir teşekkür müydü? "

 

"Ay pardon ya çok özür dilerim ve ayriyeten çok teşekkür ed..." diyordum ki çocuğun yüzüne baktım ben bu çocuğu daha önce gördüm. Bu o zübbe ukala yarişmami kaybetme sebebim olan çocuktu.

 

İkimizde aynanda "SEN " diye bağırdık.

 

"Bu gerçekten olamaz ya ne diye

karşıma çıkıyorsun sen benim "

 

Çocuk: " Benim seninle ne derdim var yada senin benle ne derdin var

 

" Benim seninle ne derdim olabilir acaba ukala "

 

"Ukala falan ayıp oluyor asabi kız hemde sana yardım eden birine hem sencede bu fazla tesadüf değil mi? Önce kahveyle sana çarpıyorum daha sonra yıllar geçiyor ve bir kafede garson olarak işe başlıyoruz. Fazla dramatik ve romantik. " dedi Yeşil gözlü çok bilmiş

 

" Sana tavsiyem az Türk dizisi ve az Türk filmi izlemen ha bu arada Romantik? NEVER!" dedim .

 

Çocuk alayla " NEVER SAY NEVER " dedi.

 

Hızlı bir şekilde yanından ayrıldım.

 

( Aynı bölüm Sezgin Göktuğ Mercandan)

 

Bugün cafede çalışmaya gidecektim. Hafta içi çevirmenlik yapıyor hafta sonları ise Babamın yanına gidip yardım ediyordum . Babamdan aldığım bilgiye göre iki üç kişi gelmişti garsonluk yapmaya ama hala hazır değildi partiye kadar artmalıydı garson sayısı.

 

Hazırlandım ve hemen kafeye gittim. Kabinde üzerimi değiştirdim. Daha sonra bir kaç masadan sipariş aldım tam diğer masaya geçiyordum ki diğer masada ki iki genç yeni gelen bir garsona yürüyordu . Karısmayacaktım fakat bi anda kızın kolunu tutunca olaya el atmak istedim . Zaten beni görünce kızın kolunu bıraktı.

 

" Eee beyler siparişler nedir acaba" dedim. Bunu kesinlikle kibar bir şekilde değil sert bir şekilde söylemiştim.

 

Esmer çocuk " Hayırdır sevgilin falan mı? " dedi .

 

Bu çocuk beni sınıyordu sanırım. Sevgilim olsa böyle mi olur gerizekalı geçiririm sana bir tane... neyse relax oluyoruz .

 

" Aaa nerden bildin sevgilim şimdi siparişleri alayım. " dedim.

 

Kız hızlıca yanımdan geçti yüzünü tam göremedim . Siparişlerini verdiler . Yemekleri hazır olunca da masalarına götürdüm. Daha sonra onları görmedim .

 

Başka masalardan sipariş aldım. Bi ara motorla siparişleri götürdüm. Akşam diğer işçilerin mesai saatine yakın bir zamanda içeri girdim Tabi onların babaları buranın sahibi değil ondan mesai saatlerine kadar buradalar.

 

Yürürken biriyle çarpiştik bu o kızdı sabah yardım ettiğim. Bunu saçındaki mavi fulardan anlamıştım. Fark edince şöyle dedim." Bu bir teşekkür müydü?"

 

Kız anında şöyle dedi. " Ay çok pardon ya çok özür dilerim ve ayriyeten çok teşekkür ed..." diyorduki durdu.

 

Bu oydu bir yarışmaya arkadaşım için gittiğim yarışmadaki gün batımı resminin cizimini yapan kız yanlışlıkla kahve döktüğüm kızdı . Şu asabi olan kız.

 

İkimizde aynanda " SEN " diye bağırdık.

 

" Bu gerçekten olamaz ya ne diye karşıma çıkıyorsun sen benim. " diye yükseldi bi anda .

 

" Ben de bilmiyorum ki senle ne derdim var yada senin benle ne derdin var. " dedim.

 

" Benim seninle ne derdim olabilir acaba ukala. " Dedi ve bi anda gözlerime baktı.

Bende onun gözlerine baktım sanki bir kır bahçesi gibiydi gözleri kahverengi...

 

Anlık bir bocaladim ama o fark etmedi.

 

"Ukala falan ayıp oluyor asabi kız hemde sana yardım eden birine hem sencede bu fazla tesadüf değil mi? Önce kahveyle sana çarpıyorum daha sonra yıllar geçiyor ve bir kafede garson olarak işe başlıyoruz. Fazla dramatik ve romantik. " Dedim .

 

Dramatik mi bilmem ama bana göre baya romantikti. Dudakları fazla güzel duruyordu . Acaba ona şuan dudağında dolgu var mı diye sorsam cevap verir miydi ? Bunları düşünürken düşüncelerimi böldü .

 

" Sana tavsiyem az Türk dizisi ve az Türk filmi izlemen ha bu arada Romantik? NEVER! " dedi.

 

Görücez asabi kız gorücez .

 

Alayla şöyle dedim " Never say never "

 

( Asla asla deme )

 

Hızla yanımdan gitti. Bayıldım Bu kıza tam benlik kafası var ama fazla inatçı. Eee ne demişler kız evi naz evidir .

 

~●~●~●~●~●~●~●~

( Bu yer de size bi şarkı önermek istiyorum tabi dinlerseniz şarkının adı

Seni buldum ya - Kaan Boşnak)

 

( Sezgin Göktuğ Mercan dan)

Eve girdim. Mutlu mutlu yürürken ablam bağırdı.

 

" Sezginnn ne alık alık yürüyorsun aşık mı oldun Sezginnn bak hiç duyuyor muu? "

 

" Ne abla ne iki dakika mutlu olamıyorum senin yüzünden ya " offf ya napicam ben kendimi nasıl affettiricem bu kıza .

 

Hızla eve girdim .

 

" Sezgin sen gerçekten aşık mı oldun çen büyüğüdünde aşık mı oldun " Yanıma geldi ve yanağımı sıktı.

 

" Ya abla dalga geçme ya " dedim somurtarak.

 

" Eeee adı ne ?nerede çalışıyor ? " dedi canım meraklı ablam.

 

" Adını bilmiyorum .Bizim kafede çalışıyor. Yeni gelmiş belli" dedim.

 

Ablam bi anda gülmeye başladı hayır yani neresi komik bu olayın.

 

" Sen şimdi adını bile bilmediğin birine aşık mı oldun " dedi . Ve daha çok gülmeye başladı.

 

" Ablaaa yaa" dedim sıkıntıyla.

 

" Tamam ya dalga geçmicem ben zaten arada kontrol ediyorum yeni işe alınanları kızın ismini öğrenir sana veririm. " dedi .

 

Aradan 1 dakika geçmeden yine konuşmaya başladı.

" Peki kız hakkında birşey bilmiyormusun? "

 

" Sadece resim cizdigini bi yarışmaya katıldığını ve benim yüzümden o yarışmayı kazanamadığını..." dedim.

 

" Dur bi dakika şu odanda asılı olan gün batımı tablosundan mi bahsediyorsun ?"

Dedi çok sevgili ablacığım.

 

" Evet abla tamda o tablodan bahsediyorum. Ve ben o gün kıza olmıcak şeyler söyledim. " dedim.

 

O gün tam olarak şöyle olmuştu arkadaşım selim için orada bulunuyordum. Oraya sürpriz yapmak için gitmiştim . Kimseye haber vermeden... Sevgilim Cansu ile selimi öpüşürken gördüm. Sinirle odadan çıktım. Onlar benim varlığımdan haberleri dahi yoktu oysa...köşeyi dönerken o kıza çarptım elimde kahve vardı onun tablosuna döküldü çarpınca . Bi Anlık sinirle tablosunun berbat olduğunu falan söyledim. Oysa sinirime değmeyecek kişiler için bir kızın kalbini kırdım. Bunu fark ettiğimde geri döndüm. Kız çoktan gitmişti. Tablosunu çöpe atacakları sıra aldım. Ve o tabloyu odama astım. Bir süre kızı aradım bulamadım. Tablosunuda sakladım çünkü muğlanin güzel bir tablosuydu. Ve bana sanki ona bakıyormuşum gibi hissettiriyordu.

 

Ablam olayı biliyordu.

 

" Oooo sen baya naneyi yedin. " dedi haklıydı.

 

İçten bir nefes verdim.

 

Ablam şöyle dedi . " Sana yardım edicem ve ozana enişte diceksin "

 

O ozana enişte demek istemiyordum . Tamam muhabbeti falan sariyordu. Ama ben enişte demek istemiyordum .

 

Sıkıntılı bir nefes daha verdim " Peki öyle olsun" dedim.

 

" Tamam şimdi o tabloyu alalım odandan elbet bir yerde adı yazıyordur ." Diye bir öneri sundu ablam.

 

Yukarı odama çıktık. Tabloyu duvardan çıkardım. Baktık ismi yazıyormuş ama sadece belli harfler gözüküyor çünkü ben kahve döktüğüm için gözükmüyor gözüken harfler.

 

E.... Me.... Bu kadar gözüküyor. Ablam hemen şirketin yeni çalışanlarına baktı.

 

Elif Soner

Emir Mehmet Olan

Emre Mayer

 

Ablam dönüp şöyle dedi " Emir Mehmet olmadığına emin misin? " ve gülmeye başladı.

 

Sayfayı ilerletti ve bir yerde durdu.

 

Efnan Mevsim Akbulut

 

" Bu soy adı çok tanıdık geldi Akbulut ..." dedi ablam.

 

" Abla bu olabilir mi acaba bi instagramdan bakarmisin? " dedim merakla.

 

" Tamam bi bakalım " dedi ablam

 

İnstagrama girdi ve arama butonuna ismi yazdı. Efnan Mevsim Akbulut...

 

İki hesap çıktı biri sarışın bir kızdı diğerinin ise profili şöyleydi

 

( Temsili )

 

Ablam hesaba girdi ve bingooo bendeki tablonun resmini çizerkenki bir fotoğraf vardı.

 

( Temsili)

 

" Abla bu....o .... bulduk... abla... " Ablam fotoğraflara bakmaya devam etti. Çoğunlukla 3 kişi geziyorlardı. Ve çoğunlukla kafede, denizde ve Turgutreis beldesine gidiyorlardı. Yakın zamanlarda çekilmiş bir fotoğrafı açtı ablam yaklaşık 2 önce . Bizim kafede çekilmiş bir fotoğraf vardı.

Ablam şöyle dedi " Harbiden dediğin kadar varmış sen bu kıza sahip çık kardeşim şu güzelliğe dogalliga bak acaba dudakları dolgumu dolgu değilse ne kullanıyor. " dedi . Onunda ilk dikkatini dudaklar çekmisti...

 

" Şimdi ne yapıyorsan yap ben gelinime istek yoluyacam " dedi ve odadan çıktı.

 

 

4 bölüm Kurtarıcı kahraman

(Efnan Mevsim den )

 

Buraya başlayalı 1 hafta 1 gün olmuştu. Yeni arkadaşlar edinmiştim. Damla Gediz ve Turgut Kara ve bir kaç tane abla abi falan. Turgut motosikleti ile siparişleri teslim ediyordu damla ise benim gibi garsondu. Ve o yeşil gozlu çocuk sadece o gün görmüştüm onu . Buradan bir kaç kişiden öğrendiğim bilgilerle Yeşil gözlü çocuk sadece hafta sonu geliyormuş. Aman zaten umurumda değil. Off kimi kandırıyorum malesef ki umurumda merak ediyorum adı ne ? Neden bana öyle davrandığını ? Bunların hepsini merak ediyordum. Bugün cumartesiydi o gelecekti.Diye düşünürken o soyunma kabininden çıktı.

 

Ayşe abla : Sezgin vee...

 

Bir süre çalışanlara baktı. Ayşe abla hem aşçı hemde bizlerden sorumlu kişiydi . Yaklaşık olarak 50 yaşında falandı.

 

Etrafta gözlerini gezdirdi Derken bende durdu gözleri ve cümlesine devam etti.

 

" Ve Mevsim ikiniz toptancıya gidip alışveriş yapacaksınız. " dedi .

 

Adının Sezgin oldugunu öğrendiğim Yeşil gözlu çocuk " Biz mi? " dedi. İlk defa ona katılıyordum.

 

" Ayşe abla şey ııı..." dedim cümlemi tamamlayamadan Sezgin lafa atladı ve şöyle dedi.

 

" Tamam abla mesaj at bizde gidip alıp gelelim malzemeleri." Dedi ve beni kolumdan çekiştirdi.

 

" Bi dakika ya " dedim. Anında durdu.

 

" Ay pardon ya çok özür dilerim sert çektiysem " dedi.

 

Bu çocuk bu kadar kibar mıydı?

 

Ve ardından devam etti . " Bu arada ben Sezgin senin adın ne? " dedi.

 

Sanırım Ayşe ablayi pek dinlememişti.

 

Gerçekten nazik miydi? Elini uzattı tanışma manasında bende elimi uzattım " Ben Mevsim " dedim.

 

" Vay güzel isim asabi kız Mevsim... neyse artık gidelim hem liste çoktan geldi. " dedi ve Arabaya bindi.

 

Bende hemen arabaya bindim . Ve yarım saat sonra bir toptancının yanında durduk .

 

Bir amca şöyle dedi." Hoş geldin Sezgin yanındaki hanım kız sevgilin mi? "

 

Sezgin : Yok amca sevgilim değil iş arkadaşım biz şunlardan alacaktık.

 

Dedi ve telefonundan listeyi gösterdi. Amca pek oralı değil gibiydi .

 

Sezgin : Amca bu Mevsim Mevsim bu da cihan amca.

 

Mevsim : Tanıştığıma memnun oldum cihan amca

 

Cihan amca : Bende tanıştığıma memnun oldum kızım yanlış anlamazsan sana birsey sorabilirmiyim?

 

Mevsim: Tabi amca buyur sor .

 

Cihan amca : Sevgilin sevdiğin biri yada erkek arkadaşın var mı kızım yoksa benim oğlumla tanış konuş bak benim oğlum avukat.

 

Ne ne nee ikinci bir şok geliyor neee . Neee amca yavaş gel ya. Tam birsey diyeceğim sırada Sezgin atladı söze.

 

" Cihan amca kızı darlama... Mevsim sende gel yardım et bana nasıl bu meyveler ve sebzeler okey mi? " dedi.

 

Yanına gittim . Şuan beni bir dertten kurtarmıştı resmen . Seçtiği meyve ve sebzelere baktım yarısı ezikti. Aniden gülmeye başladım. Oda beni susturdu.

 

Eliyle ağzımı kapadı. " Bunların ezik oldugunu biliyorum seni kurtarmak için yaptım. Şimdi ağzını açıcam Sessiz ol tamam mı? " dedi.

 

Başımı salladım. Ardından normal sebzelerden ve meyvelerde seçtik.Diger malzemeleri de aldık. Sadece un kalmıştı. İkiye ayrıldık ve aramaya başladık. Derken ben buldum . Biraz yukaridaydi ve merdiven vardı. Merdiveni koydum ve çıkmaya başladım derken ayağım kaydı ve düşüyorum ki...

Sezgin beni tuttu. Beni kurtardı onun kucağındaydım.

 

Sezginle kısa bir an bakıştık. Gözleri eşsizdi. Yemyeşil ... Bu Sessiz bakışmayı Cihan amca bozdu.

 

" Aaaa hani siz sevgili değildiniz? sanki ben herkese söylicem. " dedi. Resmen bize trip atıyordu.

 

Sezgin beni indirdi. Ve şöyle dedi.

 

"Yok amca o düşünce ben onu tut..." tuttum diyecektiki.

 

Cihan amca şöyle dedi " Tamam oğlum açıklama yapma bana" resmen trip atıyordu.

 

Alışveriş de bitmişti.Ödeyip arabaya bindik. Bir süre sessiz kaldık sonra aynanda konuşmaya başladık sonra aynanda durduk.

 

Sezgin: Sen söyle

Mevsim: Sen söyle

 

Sezginde şöyle dedi " önce sen söyle bayanlara öncelik"

 

" Çok teşekkür ederim hayatımı kurtardın üçüncü kez " dedim.

 

O da şöyle dedi " Üçüncü kez? "

 

" Esmer çocuk, cihan amcanın oğlu ve merdivenden düşmem. " diye kısa bir açıklama yaptım.

 

" Bunlar için teşekkür etmene gerek yok hem sen iyi misin canın acıdı mı? " dedi.

 

" Ben babaannem ve dedemden böyle gördüm. Canım acımadı yinede teşekkürler. " dedim.

 

" sen babannen ve dedeni bi ayrı seviyorsun sanırım onların resminide cizmiştin. " dedi . Bunubnereden hatırlıyordu.

 

" Onlarla büyüyen biri onlardan başka kimi çizebilir yada onlardan başkası olmayan biri başka kimi çizer ki? " Dedim. Gözlerim doldu ona belli etmemek için camdan dışarı baktım. Ardından onun kemerinin takili olmadığını fark ettim ve onu uyardım.

 

" Kemerini tak "

 

Ne olduğunu anlamış olmalıki beni ikiletmeden kemerini taktı.

Merak etmiş olmalıki şöyle dedi.

" Trafik kazası mi? "

 

Onu onaylayarak başımı salladım. Bir sahil kenarı yakınında durdurdu arabayı. Kapımı açıp şöyle dedi.

" Biraz yürümek istermisin Mevsim? "

 

Arabadan indim ve biraz yürüdük. Daha sonra bir banka oturduk.

 

" Biliyor musun ben onları 4 yaşında kaybettim. Bazı fotoğrafları var öyle tanıyorum zihnimde ise sadece benim ismimi söyledikleri anlar var... " dedim gözlerim dolu dolu .

 

Gözlerimin dolulugunu fark etmiş olacaktı ki.

 

"İstersen ağla seni yadırgamam ." Dedi.

 

O andan sonra ağlamam başladı . Hemde salya sümük. O da cebinden mendil çıkardı. Ve bana uzattı.

 

" Biliyor musun şuana kadar her şey onları mutlu etmek içindi sadece bir şeyi kendim için yapmıştım... o da o yarışmaydı. Bence ben kendim için birsey yapmamalıyim. Sen haklıydı o resim berbat" berbattı diyecektim ki ağzımı kapattı yine elleriyle.

 

"Senden çok özür dilerim Mevsim . Ben o gün aldatıldığımı öğrendiğim bir arkadaşım için oradaydım ona supriz yapmaya gitmiştim . Onu o zamanlarki sevgilimle öpüşürken buldum. Onlar beni görmedi. Bense onların sinirininden sana patladım. Hiç olmicak insanlar için seni kırdım kusura bakma. Bu arada resmin çok güzeldi. O resmi Turgutreis beldesinde mi yaptın? Harikulade bir resim. " dedi.

 

Ağlamam azalmıştı. " Evet Turgutreis beldeside yaptım. Annem ve babam orada evlenmiş . Bende oradan bir resim çizdim . Bu arada teşekkürler. "

 

"Ne için?" Dedi.

 

"Beni yargılamadıgin ve doğruları söylediğin için " dedim.

 

Daha sonra kalktık. Cafeye gittik ve herzamanki işlere devam ettim . Beni dinlemesi ve anlaması bana anlatması hoşuma gitmişti.

 

~♡~♡~♡~♡~♡~♡~♡~

Evett bölüm sonuna geldik ben yazarken en çok cihan amca da eğlendim umarım beğenirsiniz. Şuana kadar en eglendiginiz karakter ?Ve en sevdiğiniz karakter ?

Loading...
0%