[beş gün sonra]

İlyada.es: Umsrum rahatsz etmotoeum -22.59-

İlyada.es: Krndimk hic iyu hissetmiypru

İlyada.es: Yinr ayni seu oldu

İlyada.es: Sanurm mwsajlari duymuyorsyn -23.07-

DenizYalcn: İyi misin? -23.10-

DenizYalcn: Özür dilerim

DenizYalcn: Sessizde kalmış

DenizYalcn: İlyada?

İlyada.es: Gevmiypr

İlyada.es: Yine ayno seuler oluyorw

DenizYalcn: Tamam önce biraz sakin olmayı dene

DenizYalcn: Derin derin nefesler al lütfen.

DenizYalcn: İyi şeyler düşünmeye çalış -23.16-

DenizYalcn: Daha iyi oldun mu? -23.19-

DenizYalcn: Mesajlarıma da bakmamışsın.

DenizYalcn: İlyada?

DenizYalcn: Arayayım mı seni?

DenizYalcn: Arıyorum. -23.21-

DenizYalcn: Aç lütfen telefonu

DenizYalcn: Neden bakmıyorsun?

DenizYalcn: Bir daha arayacağım, hadi aç lütfen

*

Yazardan|

Genç adamın kulağındaki telefon art arda beşinci çalışından sonra açılmış ama karşı taraftan herhangi bir ses gelmemişti.

"İlyada?" diye seslendi karşıdaki kişiye. Adını bilmiyordu, böyle seslenmek gelmişti aklına.

"İyi misin?" Yine ses gelmemişti. "Lütfen cevap ver."

Bir kaç dakikanın ardından, sonunda, nefes alış veriş sesleri duyunca az da olsa rahatladı. Kendine zarar vermiş miydi acaba?

"İyi misin? Hadi konuş, sesini duyayım."

"B-ben iyi de-değilim." demişti zar zor genç kız hıçkırıklar arasında.

"Derin derin nefesler al, güzel şeyler düşünmeye çalış. Lütfen."

Yaklaşık beş dakika boyunca genç kız sesli bir şekilde nefes alıp vermiş ve genç çocuk da telefonun diğer ucundan sakince onu dinlemişti.

"Hadi bana bir şeyler anlat." genç kızın sakinleştiğine kanaat getirerek başka bir konuya girmişti genç.

"N-ne?"

"Bilmem, aklına ne geliyorsa."

"Sabah," derin bir nefes alış veriş sesi daha geldi karşı taraftan. "Sabah okula gelmişti."

Genç adam ilk başlarda kızın kimden bahsettiğini anlamasa da onu sakince dinledi.

"Konuştun mu onunla?"

Uzun bir süre ses gelmedi, hatta genç çocuk acaba bir şey mi oldu diye korkmaya başlamıştı. Daha sonrasında çok hafif bir şekilde 'tıç' gibi bir ses duydu. Hemen ardından da genç kızın sesini.

"Yüzüme dahi bakmıyor."

Ne diyeceğini bilemedi genç, hâlâ kızın ne yaşadığını tam olarak bilmiyordu, ki tanışalı daha bir hafta olmmamıştı ve sadece iki kez konuşmuşlardı.

"Sadece sevilmek istemiştim oysa." dedi, çocuğun konuşmasını beklemeden. Sanki kendi kendine konuşuyormuş gibiydi.

"Demek ki sevilmeyi hak etmiyormuşum. Yaptıklarını fark ediyorum ama kalbime de laf geçiremiyorum ki. Onu hem seviyorum hem de nefret ediyorum. Ben bunları hak edecek biri miyim?"

Genç çocuk ne diyeceğini bilemeden öylece susarken telefonun diğer ucundan birkaç tıkırtı sesi geldi, hemen ardından da genç kızın telaşlı sesi.

"Daha geç gelmeleri gerekiyordu, offf." Hemen ardından ise konuşmanın bittiğini haber veren ses.

Kulağında telefon ile öylece kalan genç, ne olduğunu anlamaya çalıştı bir süre. Genç kızın sesi iyi geliyordu artık ama gerçek anlamda onu unutmuş gibiydi ve bir şey demeden telefonu kapatması da bunu onaylıyordu.

***

Bir an önce şu dokuz bölümü bitirip uzun olan bölümlere geçmek istiyorum 😔 Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen🎀✨