@ayeozturk
|
Turgut yüksek prestijli bir şirkette 25 yıllık müdür yardımcısıdır. Karısı ve kızıyla az vakit geçirdiğini düşünerek emekliye ayrılmak istemiştir ve müdürüne bir dilekçe yazarak emekliliğini istemiştir. Son iş gününde tam toparlanacakken çalışma arkadaşları ve müdürü onu tebrik için son kez uğurlamak istemiş. Müdürü " Sevgili Turgut bey sizin gibi disiplinli ve başarılı bir çalışanımın emekliye ayrılması az da olsa beni üzüyor ama sizde dinlenmeyi hak ettiniz, emekliliğinizde boyunca huzurlu bir ömür diliyorum." diyerek başarı plaketi hediye eder. Turgut plaketini de alarak evine gider. Görücü usulü olsa da yıllardır derin aşk beslediği eşi Sevtab ve bu aşkın meyvesi olan evlenme arefesinde ki kızı Nilgün o akşam ona özel, şahane bir sofra hazırlamıştır. Turgut eve girer girmez "Bu güzel kokular da ne böyle?" Nilgün "Ne olacak babacım artık sen emekliye ayrıldığına göre bundan sonra böyle." Turgut "Hınzır seni, tabii ki evlenip gideceksin. Şu saaten sonra böyle güzel sofralarla karşılansam ne olur ki sen olmadıktan sonra." Sevtap " Nee yani ben sana yetmiyormuyum?" Diyerek tebessüm edip Turgut'a sarılmış. Turgut " İlk aşkım,eşim, herşeyim benim son nefesime kadar seninleyim." diyerek Sevtabı anlından öpmüş. Güzel bir yemekten sonra Sevtab " Turgut yarın Nilgün'ün kalan çeyiz alışverişini yapacağız, sende gel ki yükümüz çok olmasın." Turgut " Yahu benim ne işim var o hengamenin arasında. Hayır efendim ben gelemem!" Nilgün " İyi o halde ben de babam olmadan gitmem ." der ve böylelikle Turgut teklifi kabul etmek zorunda kalır. Ellerinde sayısız poşetle evlerine doğru ilerlerken yanlarında bir araba durur ve "Heyyt be tertip !" diye bağıran bir adam çıkar. İrkilerek Turgut "Necmicim kardeşim kaç yıl oldu görüşmeyeli?" der ve sarılırlar. Necmi " Baya oldu ee tabii hiç arayıp sormuyorsun. Bir dakika bu güzel kız senin kızın mı?" Turgut "Tabii ki abisi büyüdü Nilgünüm." Necmi lafı kısa keserek "Şu ileriye yeni bir otogaleri açtım gelin bir çayımı için ,hadi yenge hem yorulmuşsunuzdur." Galerinin büyüklüğü Turgut'un gözlerini kamaştırsa da umursamamaya çalışmış. Necmi "Emekliliğimi istedim açtım burayı,burdan kazandığımla yapmadığım şey kalmadı Turgutcum. 4 daire satın aldım her birine de bir kiracı, tamam vallahi rahatım artık." Der gülerek. Aylar sonra Turgut Nilgün'ün nişanına Necmi ve karısını da çağırır. Masaya oturur oturmaz Necmi "Turgutcum gerekirse ben sana gerekli parayı borç veririm. Sende şu işin ucundan tut zengin olursun,kızını böyle 2.sınıf salonlarda nişanlamazsın." Der. Necminin karısı "Necmi utanmıyorsun değil mi? Kendi yuvanı yıktın şimdi sıra onunkinde mi?" demesiyle birlikte Necmi karısına bağırarak "Sen ne anlarsın kadın başına bu işlerden,sus!" Sevtab "Niye öyle diyorsunuz Necmi bey? Turgut "Sen ne karışıyorsun karı kocaya yahu!" der ve Sevtab ve Necminin eşi bir hışımla masadan kalkar. Necmi "Ahh Turgutcum kadın milleti işte. Bizim ofise gelen bir asistan var onu kıskanıyorda,ondan böyle davranıyor." Diyerek üste çıkar. Tam bu sırada Sevtab gelen konuklarla ilgilenirken aniden yere düşer. Hastaneye kaldırıldıktan sonra nişanı mahfettiği gerekçesiyle bir an önce hastaneden taburcu olmak ister ve böylelikle eşi ve kızıyla eve döner. Turgut "Ah be Sevtab ne demeye duramadın şu hastanede? Ev kaçmıyorya." Sevtab "Deme öyle Turgut kızımın nişanını mahfettim birde hastanede kalıp daha da masraf mı çıkarıyım. İyiyim ben böyle yatar dinlenirim." Diyerek iç çeker. Turgut "Peki bu Necmi'nin işine ne diyorsun? Sence bende girişeyim mi bu işe." Sevtab "Biliyorsun kızımız evlenecek,kendimizi ayarlayabilirsek yap bu işi ben sana güveniyorum,her zaman arkandayım." Der Böylelikle köşeye biriktirdikleri bir miktar para ve Necmi'nin ortaklığıyla 2 sokak arkada ki dükkanı satın alırlar.Açılış günü geldiğinde Necmi'nin yanında asistanım dediği kadın da vardır. Nilgün "Anne bu kadın da kim? Sevtab "Bilmem sanırım Necmi beyin asistanı. Karısının neden öyle davrandığı şimdi anlaşıldı haklı kadın." Nilgün "Anne şu babamın mutluluğuna bakarmısın. İyiki de bu işe girişmiş, düğün biraz gecikecek ama olsun babamın yüzünde ki tebessüme değer." Necmi "Eee Turgut bu gece ıslatırız olayı ha?" Turgut "Dur bi Sevtab'a sorayım." Necmi "Amann bee Turgut sende ne kılıbık adamsın ha. Eğlenmek bizimde hakkımız değil mi?" Diyerek yanında ki asistanı işaret eder. Gece sazlı sözlü bir mekan da kutlama yapmak için buluşurlar. Bu buluşmaya Necmi'nin asistanının arkadaşı Aysun'da katılır. Aysun son derece çekici ve alımlı 30'lu yaşlarında bir kadındır. O gece lacivert ve üzeri simlerle süslenmiş mini elbisesiyle adeta ışıl ışıl ortalığı aydınlatıyormuş. Turgut Aysun ile el ele sıkışacakken heyecanla içtiği içkiyi Aysun'un üzerine dökmüş ve bu sırada Necmi "Aman canım ne olacak Turgut sana yenisini alır Aysuncum, üzülme sen." Demiş kahkaha atarak. Gecenin sonunda evine dönen Aysun'u kapıda sevgilisi Cihan yakalamış ve " Bu ne kızım senin gece gezmelerin de çok oldu, artık yeter bak ha! Bu arada bana para lazım açlıktan nefesimiz kokmaya başladı artık haberin olsun." Aysun "Sen hiç merak etme hayatım, bu günler kısa sürecek." Diyerek sevgilisiyle evine doğru yol alır. Turgut ise o gece evine geç saatte ve sarhoş bir şekilde dönmüştür. Bir koluna kızı bir koluna eşi girerek yatak odasına götürmüşler ve soru yağmuruna tutmuşlar Sevtab "Ah Turgut nerelerdeydin? Bu kadar içecek derdine ne oldu." Demiş. Turgut ise "Sevtab saçlarını sarıya boyasana sana çok yakışır." Demiş ve orada sızıp kalmış. Ertesi gün Sevtab Turgut'un iş yerine gelerek "Bu akşam dünürler bize gelecek erken gel diye buraya kadar geldim Turgut, lütfen dün gece gibi olmasın." Deyip dükkandan çıkmış. Ve tam çıkarken Aysun'u görmüş, kısa bir bakış atarak oradan uzaklaşmış. Aysun "Merhaba Turgut nasılsın?" Turgut "Ooo iyiyim siz nasılsınız Aysun Hanım?" Aysun "Aaa olmuyor ama böyle ben sana Turgut diyorum sende bana Aysun de artık olurmu?" Turgut titrek bir sesle "Pekala Aysun" bunun üzerine Aysun "Bu akşam seninle yemek yemek istiyorum,seninle vakit çok güzel geçiyor." Turgut "Maalesef bu akşam çok önemli bir işim var bu seferlik affedin,pardon affet lütfen." Aysun "Aaa ne yani? Beni doğum günümde yalnız mı bırakacaksın?" Turgut "Elbette hayır madem doğum günün bu akşam seninleyim o halde." demiş ve o gece Aysun'un evinde kalmış. Bu sırada Sevtab sürekli Turgut'u aramış fakat ulaşamamış sabahın ilk ışıklarıyla soluğu Necmi'nin yanında alan Sevtab "Necmi bey Turgut dün gece eve gelmedi. Çok endişelendik normal de hiç böyle yapmazdı,telefonuda kapalı. Allahın aşkına ulaş ona nolursun." Necmi "Yahu yenge sakin ol, panikleme işle ilgili bir geziye gitmiştir. Dur bir de buradan arayım sen konuş." Sevtab "Turgut sen nerelerdesin aklıma bin bir türlü şey geldi." Turgut" Panik yapmasana Sevtab şarjım bitti, Necmiyle beraber şehir dışındayız iş için ne olacak başka." Demiş. Bunu duyan Sevtab olduğu yerde bayılmış ve hastaneye kaldırılmış. Turgut can havliyle Aysun'un yanından ayrılıp hastaneye gitmiş, fakat Sevtap ve Nilgün'ün hastaneden çıkışına yetişememiş. İçinde derin bir hüzünle evine doğru yol almış Turgut. Kapıyı açar açmaz kızı Nilgün'ün şiddetli bir şekilde bağırmasıyla karşılaşmış. "Nerelerdesin sen baba! Annem ne halde görmüyormusun? Kadın seni düşünmekten bu hale geldi. Birde annem çok..." Sevtab "Sus artık Nilgün. Nerdeydin sen Turgut seni aramadığım yer kalmadı. Necmi bey seninle beraber değildi,onun yanına gittim beraber aradık seni. Ne işler karıştırıyorsun söyle artık." Turgut "Eee yeter artık be sizinle mi uğraşacağım ne haliniz varsa görün." Deyip çekip gitmiş ve Aysun'un evine doğru yol almış. Aysun tirek bir sesle "Neredeydin Turgut aniden çıktın gittin." Turgut " Önemli bir şey değil, acil bir iş için gittim."demiş. Mutfakta yemek yiyen bir adamı gören Turgut "Bu kim Aysun?" Aysun ürkek bir şekilde " Kim olacak Turgut erkek kardeşim Cihan sizi tanıştırmayı unuttum." Der ve Cihan'la tanışmış olurlar. Cihan sinirlerine hakim olamayacağını düşünüp oradan uzaklaşır. Aysun " Kardeşim burada üniversite okuyor."der ve lafı kısa keserek "Turgut ben hamileyim, hem de senin çocuğuna" der. Bunu duyan Turgut'un sevinçten gözlerinden yaş gelir. Aysun "Artık baba oluyorsun ve ben her gece yavrumuzla yalnız yatmak istemiyorum. Diyorum ki ayrı bir ev alıp mutlu mesut yaşayalım." Der. Turgut ise kısa bir süre sonra gerekli paranın yarısını Necmi'den yarısını ise kredi çekerek Aysun'a verir "Bunu al kardeşinle şöyle güzel bir ev bakının,arta kalanıyla da ihtiyaçlarınızı alırsınız." der Aysun sevinçten Turgut'un boynuna atlar ve "Herşey çok güzel olacak sevgilim." der. Ertesi gün Turgut'un kızı Nilgün iş yerine gelerek "Baba annem çok hasta, onu iyleştirmek için gerekli ilaçları alamıyoruz. Zaten eve uğradığın da yok bari beş kuruş ver de ilaçlarını alalım." Turgut "Şimdi öyle oldu ha! Hani ben değersiz bir insandım sizin için. Laf paraya gelince gelir kapımı çalarsın demi? Yok bende para falan." Nilgün " Baba sen neleri içinde tutmuşşsun böyle, annem ölüyor diyorum anlamıyormusun? Zaten senin yüzünden evlenemedim bari annemi kaybetmeyim." Turgut " Az bile senin gibi saygısıza şimdi git ne halin varsa gör." Der. Nilgün "Dilerim Allah'tan bir gün bu yaptıklarına pişman olursun hoşça kal." Akşam saatlerin de ise Turgut vicdan sızısıyla Sevtab'a bakmaya gider. "Sevtab ne hale gelmişsin sen bu şekilde burada rahat edemezsin. Nilgün'ü de al memlekete annenlerin yanına gidin. Onlar size bakar sende böylelikle iyleşirsin." Der Bunun üzerine Nilgün " İnanamıyorum sana baba,hasta kadına söylenecek sözler mi bunlar." Sevtab " Nolursun sus kızım, benim tek ilacım sensin Turgut ne oldu da biz bu hale geldik, nasıl koptuk birbirimizden." Turgut " Onu beni istemeden,kendinden soğutmadan önce düşünecektin Sevtab." Der ve gider. Ertesi gün Turgut "Necmi diyorum ki sende şu asistanını al bir gün bize gelin." Necmi " Hayırdır yenge iyleşti mi yoksa?" Turgut " Ne yengesi yahu Aysun'la kalıyorum ben." Necmi şaşkın bir yüz ifadesi ile "Ne ciddimisin?" Turgut "Hatta hamile bende daha rahat yaşayalım diye ev aldım. Erkek kardeşi ile tanıştık oda öğrenci ona da kalacak yer lazımmış." Necmi "Yahu Turgutcum inanamıyorum sana neler yapmışşsın öyle sen ama bilmediğin bir durum var. Cihan Aysun'un erkek kardeşi değil ki sevgilisi sevgilisiii." Der. Bunu duyan Turgut ani bir şok geçirir ve telefon çalar Nilgün "Baba koş nolursun annem çok kötü durumda bir an önce gel." Demesiyle Turgut'un anideden iş yerinden çıkmış. Nilgün babası eve gelir gelmez "Görüyormusun baba annem ne hallerde." Turgut "Ambulans çağırmadın mı sen?" Nilgün " Baba sen ne ambulansından bahsediyorsun tabii ki çağırdım. Ama sen geç kaldın annem son nefesini vermek üzere. Bütün bunların tek sorumlusu sensin keşke şu yatakta can veren sen olsaydın." Der. Bunun üstüne Turgut Nilgün'e tam tokat atacakken Sevtab oracıkta can verir. Nilgün "Annemi sen öldürdün, senin gibi bir babam yok artık. Defol git bu evden! Defoool!" der ve bunun üzerine Turgut soluğu Aysun'un evinde alır. O sıra da Aysun Cihan'la birliktedir Cihan "Eee ev aldın,araba aldın, bir miktarda köşede var. Peki nasıl kovacaksın bu adamı?" Aysun " Merak etme aşkım o iş bende, boğazıma yapışacak değil ya." Demesi üzerine kapı çalar Cihan "Pek hayra alamet bir çalış bu değil ama neyse." Aysun kapıyı açar açmaz Turgut boynuna yapışır ve "Neden kandırdın beni? Ne istedin benden,mahfettin hayatımı dağıttın ailemi." O sırada Cihan ayağa kalkarak " Bırak kızın boynunu kıracaksın." Der Turgut Cihan'ın yüzüne yumruk atarak onu etksiz hale getirmeye çalışır. Tekrardan Aysun'un boğazına yapışarak "Ben sana inanmıştım Aysun,sevmiştim seni. Senin yüzünden ne hale geldim." Aysun " Neden mi bu haldesin? Çünkü sen istedin,izin verdin. Ben seni silah zoruyla çağırıp kendime aşık etmedim." Turgut "Hani hamileydin ,hani çocuğumuz olacaktı?" Aysun "O çocuk senin değil aptal o çocuğun babası Cihan." Bunun üzerine Turgut Aysun'un boğazından ellerini çeker. Aysun "Sende söylesene Cihan bu çocuk bizim değil mi?" Cihan " Sus kızım herifi delirteceksin." Aysun " Delirirse delirsin zaten delirmiş şu haline bak. Git evimizden defol, gelme bir daha." Turgut aniden ayaklanıp Cihan'ın boynuna sarılıp öleceksiniz ikinizde öleceksiniz adiler sizi!" der ve Cihanı bir anlık hırsla boğazlayıp öldürür. Ellerine bakarak "Allahım ne yaptım ben?" der. Bunun üzerine Aysun " Turgut nolursun gelme üzerime nolur. Ölmek istemiyorum nolursun affet beni, herşey için özür dilerim gelme." Diyerek balkona doğru yürür ve kendini balkonda ki boşluktan aşşağıya bırakır. Böylelikle iradesizliğin cezasını hem kendisine hemde başkalarına çektirmiş olur... |
0% |