@ayfresia
|
Selam canlar nasılsınız Ben hem annemin sağlık işleri hemde yaz sınavı hemde yazılım kursuna gittiğim için biraz yoğunum. Bölüme geçelim bakalım neler olacak. *************************************************** Karla kaplı Erzurum dağlarının eteklerinde, Cihangir askeri kamptan dönerken düşüncelere daldı. Bugün okulda karşılaştığı öğretmen Çiçek'in yüzü, gözlerinin önünden gitmiyordu. Yıllar sonra eski bir dostu yeniden bulmanın şaşkınlığı içindeydi.Çocukluk anılarına daldı. Çiçek, onun çocukluk arkadaşıydı ama aynı zamanda kaybettiği kardeşiyle aynı adı taşıyordu. Her şey bu kadar tesadüfi olabilir miydi? Kendini o eski, nostaljik anılarının içinde buldu. Çiçek’in doğduğu günü hatırlıyordu. Henüz beş yaşındaydı. Dışarısı karla kaplı ve buz gibiydi.Babasıyla birlikte annesini ve doğacak olan kız kardeşini bir kapının ardından bekliyorlardı.Cihangir mutluydu çünkü bir kız kardeşi olacaktı,abi olacaktı arkadaşlarının bazılarının da kız kardeşi vardı ve öyle güzel anlatıyorlardı ki Cihangirde abi olmak istiyordu ve dilek olarak diliyordu. Bugün o da abi olacaktı. Ama hayat acımasızdı. Ailesi, Çiçek’in doğduğu gün, onun doğumundan kısa bir süre sonra ölmüş olduğunu düşünmüştü. Bebek Çiçek'in ani ölümü, ailesi için büyük bir yıkım olmuştu. O günden sonra, Cihangir'in hayatı kökten değişmişti. Küçük yaşta kaybettiği kardeşinin acısı, içindeki yara hâlâ taze gibi hissediyordu. Ancak, gerçek daha da karışıktı. Çiçek aslında ölmemişti. Babasının düşmanı, doktorla işbirliği yaparak Çiçek'i ölmüş gibi göstermişti. Çiçek'in cesedi yerine başka bir bebek cesedi konulmuş ve ailesine bu büyük yalan söylenmişti. Gerçekte, Çiçek bir yurda verilmiş ve orada büyümüştü. Bu acımasız plan, yıllarca onların hayatını karartmıştı. Şimdi, yıllar sonra karşılaştığı Çiçek Bulut’un, kardeşiyle aynı ismi taşıması onu hem şaşırtmış hem de derin düşüncelere sürüklemişti. Bu isim tesadüf müydü, yoksa kaderin bir oyunu muydu? Bunu anlamak için bir yol bulmalıydı. Cihangir, askeri kampta geçirdiği yoğun günlerin ardından dinlenmek için odasına çekildi. Gözlerini kapattı ve Çiçek’in doğduğu günü tekrar tekrar hatırlamaya çalıştı. Gözlerinde yaşlar birikti. İçinde hem bir kardeş hasreti hem de eski dostunu yeniden bulmanın karmaşık duyguları vardı. “Çiçek...” dedi kendi kendine. “Seni tekrar buldum. Belki de kader bizi tekrar bir araya getirdi.” O gece, Cihangir’in rüyasında kardeşi Çiçek’in mutlu yüzü belirdi. Onu yeniden görmek, konuşmak ve ona sarılmak istiyordu. Belki de bu kez, kaybettiği kardeşinin yerini doldurabilecek bir dostluk, bir kardeşlik bağı kurabilecekti. Cihangir’in içindeki umut ışığı, Çiçek Bulut’un hayatına tekrar girmesiyle yeniden parlamıştı. Bu tesadüf müydü, yoksa kaderin bir cilvesi miydi, bunu zaman gösterecekti.
Çiçek ve Cihangiri nasıl günler bekliyor sizce? Yeni bölüm nasıl? Diğer bölümde neler olacak? Beğeni ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🤍 |
0% |