İnsanlar acımasızdır,acımazlar vururlar.

Doruğun yanındaydım 1 hafta boyunca kendisi sürekli şidet uyguluyordu. Ellerim bağlı olduğu için karşılık veremiyordum. adi herif sürekli küfrediyor vuruyordu bana ."şşt güzelim bugün nasıl hissediyorsun "ters bir bakış attım "bok gibi "gözlerini devirdi "oğlumuz için en iyi doktoru çağırtım buraya birazdan gelip oğlumuzun durumuna bakıcak "ellini karnımın üstüne koydu "dokunma bana "ellini çekmedi sadece bana bakmakla yetindi "hadi ama Kumral hala mı sana dokunmamdan rahatsız oluyorsun"ellini karnımdan çekip yanağıma götürdü "dokunma diyorum sana neyini anlamıyorsun "ellini yanağımdan çekmek yerine yanağımı baş parmağıyla okşadı."neden böyle yapıyorsun kendimi senin yüzünden kontrol edemiyorum ... neden ben değiide o "Denizden bahsetiğini anlamıştım "neden mi çünkü o bana gerçekten yaşamayı öğretti"saçımı tutup çekti. acıyla inledim "yeter Doruk ellimi çöz artık beni bırak ,bırakın beni ya bende insanım mutlu olma hakkım yok mu "

Doruğun arkasındaki koruma gelip Doruğa bir şey söyledi "ne tamam siz haledersiniz"Doruğun bakışları beni buldu "ne kadarda şanslısın kumralım"ellimi çözmeye başladı "ha hiç istemesemde eğer yanlış bir şey yaparsan karnına yumruk atarım"ellimi çözünce kıpırdamadım ellimi tutu tepki vermedim umudum sönmüştü .Doruk beni bir odaya getirdi "bak güzelim bebeğimizi burada görebilecğiz ne zaman istersek "gösterdiği yere baktım. Ultrasyon cihazı vardı. Onun söylemesine gerek kalmadan uzandım karnım hafiften büyümüştü ama bunun tadını bile çıkartamıyordum.

Kapı açılınca yaşlı bir doktor gözüktü doktor benim için olmalıydı. "bebeğimizin kalp atışını beraber dinleyeceğiz sevinmiş olmalısın "ne tepki veriyordum ne de konuşuyordum .Doruk tişörtümü yavaşça karnımı açağa çıkaracak kadar sıyırdı.gözlerim dolmuştu. dudaklarımı birbirine bastırdım. Doktor karnıma o jeli döküp sürmeye başladı. gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Doruk ellimi sıkıca tutmuştu. "bak kumralım bebeğimize " bebeğin kalp atışlarını duyunca ağzımdan hıçkırık kaçtı . İkisininde bakışları beni buldu "neden ağlıyorsun "elli yüzüme gitti. ittirdim elini "dokunma "ellini çekti. "Doruk bey bebek hakında pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim "Doruk kaşlarını çattı "Kumral hanım kendisini biraz hırpalamış bebeğin düşme ihtimali yüksek bu yüzden Kumral hanımın yerinden kalkmaması gerekir karnına gelen bir darbede bile düşebilir bebek dikkat edin" Doruk düşünceli bir şekilde başını onayladı. "Doruk "Doruğun bakışları beni buldu "efendim güzelim "dudaklarımı birbirine bastırdım. "beni odaya götür lütfen burada kalmak istemiyorum daha fazla "Doruk bir şey demeden beni kaldırdı. kalkınca hafif sendeledim . "dur böyle olmaz "beni kucağına alıp ilerlemeye başladı . yaklaşık 1 aydır sancılarımın artışının nedenini öğrenmiştim doğrusu asilin benden bir şey gizlediğini biliyordum ama bunu değil.

Doruk beni bir yatağa uzandırdı "uyu sevgilim "yorganı üzerime örtü. buda en son gördüğüm şeydi devamı derin bir karanlık.

                                                                                             *

Gözlerimi açtığımda yanımda uzanan Doruğu görünce hızlıca doğruldum. Doruk gözlerini açtı. "uyandın mı" ters ters baktım "uyanmadım "gözlerini devirdi "ters cevap vermeyebilirdin "alayla güldüm "verdim "dişlerini sıktı "kumral çok zorlama istersen" daha çok inatlaştım "zorlarsam ne olur bebeğe mi zarar verirsin ha"derin bir nefes aldı "KUMRAL" bana bağırınca tepem attı "bağırma bana"ellini kaldırıp bir tokat yapıştırdı . Sinirle bağırdım "Seni sevmiyorum anla, Ben Denizi seviyorum, Denize aşık oldum"Doruk saçlarıma yapışıp beni sürüklemeye başladı "bu ne amına koyum gelen geçen saçıma yapışıyor "diye söylenince saçıma daha çok yapıştı acıyl inledim. Bahçeye çıkartı. Bahçeden beni bodruma götürecekti ki kurtuldum. "bırak beni"alayla güldü "niye Denizin yanına git diyemi "kaç gündür kendime kabul etireediğim şey azımdan çıktı "o beni terk etti"Öyle büyük bir kahkaha attı ki "emin misin seni terk ettiğine deli gibi seni her yerde arıyor "şaşırmıştım "nasıl gerçekten mi "istemsizce gülümsemiştim "yeter bana değilde ona gülümseme "yüzümdeki gülümseme soldu "sanane " ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki bir koruma gelip ona bir şey söyledi Doruk ta buz kesildi "nasıl öğrendi " koruma bana baktı "abi wala bilmiyorum sadece size şunu iletmemi istedi bir insan gerçekten kalpleri birleşmişse er ya da geç bir birlerini bulur" Doruk öfkeyle bağırdı. Bİleğimden tutup beni sürüklemeye çalıştı ama Denizin beni bulduğunu hissetim evet haberi verenin Deniz olduğuna kalıbımı basardım "gitmiyeceğim "Doruk dayanamıyormuşgibi adamlarına baktı iki adam yanıma yaklaşıp kolarımdan tutular beni ne yapacağını anladığımda yalvarmaya başladım "yapma Doruk lütfen o senin de bebeğin ha "Doruk ellini yumruk yapıp çok sertçe karnıma vurdu acıyla inledim "Dur lütfen "bir kez daha , bir kez daha vurdu içimden bir şeyin düştüğünü hissetim . yere düşmeme izin verdiklerinde dizlerimin üstüne düştüm .

Yere düşmeme izin verdiklerinde dizlerimin üstüne düştüm. Hıçkırarak ağlıyrdum ama hiç kimse yanıma gelip bana destek olmuyordu ben yalnız kalmıştım. Silah sesleri geldi yerimden hareket etmeden ellim karnımda ağlıyordum . "Burdayım yanındayım " omzumda ellini hisettim Denizin başımı kaldırınca onu gördüm Dudaklarımı birbirine bastırdım . "Deniz "diye fısıldadım . Bir silah yakında bir silah patlayınca çığlık attım Deniz beni korumak için kendisini önüme attmıştı. Dişlerini sıkarak konuştu "şşt bir şey olmadı gözünü kapat dediğini yaptım. O sırada Doruğun küfürlerini duydum. "amına koduğum bırak sevgilimi "Deniz kükreyerek konuştu "nereden sevgilin oluyor " Acıyla inleme sesi geldi Doruğa aiti " sen kimsin benim kızımı ha kızımı kaçırırsın"babamın sesi gelince ağlamam daha çok artı karnım çok acıyordu yumruk sesi geliyordu ama kim vurduğunu bilmiyordum "seni öldürmemem için tek bir neden söyle koşan "Doruğun sırıttığına emindim "tanrı değilsin "bir yumruk sesi daha geldi "evet tanrı değilim ama mafyayım"5 el silah sesi geldi. Sonrası derin bir karanlık ve sesizlik.

                                                                                    *

Gözlerimi araladığımda tavandaki ışık gözüme çarptı biraz daha etrafa bakınınca Hastanede olduğumu anladım."uyandın mı kızım "başımı sol tarafa çevirince karşımdaki koltuktan doğruldu hem endişeli hemde ne yapacağını bilmez bir hali vardı. Ellim karnıma giti . "bebeğim iyi değilmi baba"babam benden gözlerini kaçırdı "kızım seni 5 gündür uyutuyorduk –"hızlıca lafını kestim "bebeğim baba o orada hala değil mi "babam gelip yanıma oturdu saçlarımı okşadı,saçlarımı koklayıp öptü "kızım Deniz Doruğu vurduktan sonra sen bayıldın Deniz bayılınca seni taşıyıp arabaya götürecekti götürdü ama kanaman vardı ve fazlaydı kan olmuştu eşofmanın ... yani anlayacağın beb-"ağlamaya başladım "hayır ölmedi dimi baba .... Ölmedi de bir kez daha yalan söyle beni yalanlara inandır" Bir çığlık attım "YOOOOOO.... HAYIIIR "Bbamı itekledim yataktan kalkıp ne varsa yere fırlatım. Kapı açıldı Deniz girdi . Saçımı tutup çektim "ölmedi ölemez"Deniz sımsıkı sarıldı ,saçlarımı okşadı ,saçlarımın arasına öpücük kondurdu "özür dilerim Deniz Kumralı bebeğini koruyamadım, seni koruyamadım beni asla affetme "gözünden gözyaşı aktığını hisettim Denizde ağlıyordu . Sakinleştirici iğne yaptılar bilincimi kaybetmeden önce son sözüm "ufaklık büyüdü"

Bugün ben bebeğimi kaybetmiştim, 18 Şubat benim en kötü günümdü.Ben bugün içimdeki vahşeti ortaya çıkardım...