Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17.BÖLÜM

@aygolzeynep_

Her insanın içinde yatan bir şeytan vardır o şeytanı dürtersen şeytan insanı ele geçirir ve sonuç kaos oluşur. Benim içimdeki şeytanı çoktandır uyanmıştı bebeğimi kaybettiğim zaman...

Kanlı ellerimle Malikaneden çıkmak üzere olan arabanın önüne kırdım.Kapıyı açıp indim karşımdaki siyah range roverdan indi Demir Koşan Doruğun babası. Beni bekliyormuş gibi sırıttı "bende diyordumki Kumral gelinim nerede" gelinim kısmını bilerek bastırmıştı.Gülümsedim ama yüzümdeki gülümseme gerçek değildi onu o da biliyordu "bende diyordum ki nasıl kaçamadı bu adam"güldü "aslında daha önce çıkacaktım ama orospu çocuğu kızım engeledi"dişlerimi sıktım "piç kızına ne yaptın "çok iğrenç bir şekilde sırıttı "biliyordun değil mi kumral "cevap vermedim ama o anladı "bu yüzden seni çok seviyordu bir gün onu kurtaracağını sanıyordu bu gecede bu yüzden engelemeye beni oyalamaya çalıştı"kaşlarımı çattım"tabikide asabımı bozduğı için onu sağ koluma emanet ettim hiç merak ettme sen"öfkeyle bağırdım "OROSPU ÇOCUĞU KIZIN NEREDE"güldü "merak ettme kumral doruğun sana davrandığı gibi davranmayacak daha nazik davranacak"öfkeyle adamın suratına yumruğumu geçirdim.Hemen ardından 5 koruma beni sıkıca tutu. "Hadi ama kumral hak ettmiştin sana yaptıklarını doğruyu söylemek gerekirse gerçekten insanın seni sikmemek için nasıl durduğunu anlamıyorum oğlum iyi dayanmış ha baksana senin gibi bir kızı sikmek hoştur"iğrenç bir kahkaha attı.sonra devam etti"seninle bir anlaşma yapalım sen bana kendi bedenini vereyim bende sana benim fahişemi vereyim ya da al iki fahişemde senin olsun nasıl fikir"midem bulanmıştı bu adamdan "biliormusun demir ölürüm ama senin oyuncağın olmam"ürkütücü bir şekilde sakin konuşmuştum.

"Tabikide bilirim sen benim değil Doruğun oyuncağı olmak istersin"sakiliğinde bir sınırı vardı."senin oğlunuda seninde sikini sizin götünüze sokarım orospu çocuğu"pek küfür ettmezdim ama gerçektende sakin olamazdım.

Demir Koşan güldü ve bana bir adım attı bu sayede karşı karşıyaydık çenemi sertçe tam onun gözlerinin içine bakabileyim diye kaldırdı bunu yaparken kesinlikle nazik değildi."Kumral sencede boşuna uğraşmıyorsun"anlamamıştım o da anladı ki devam etti "Denizi kurtarmak istiyorsun ama onun gerçek sırlarını öğrenincede istermiydin bence bu sefer koşarak oğlumun mezarının başında ağlayacaksın"kaşlarım çatılmıştı "ne demek istiyorsun" güldü "ona sorarsın ama sana bir şey soracağım annenle son kutlanılan partiyi hatırlıyormusun "annem ölmeden 1 hafta önceydi annem benim adıma verildiğini söylemişti.Galiba annemin bana hamile olduğunu öğrendiği günmüş.

Başımla onayladım "o gün dans ettiğin çocuğu hatırlıyor musun "kaşlarımı çattım.

                                                                                  *

KUMRAL 10 YAŞINDAYKEN

Küçük kumral partiden hiç keyif almıyordu çünkü partide arkadaşları onu dışlamıştı parti onun içindi ama onu dışlıyorlardı. Sevgili Kuzeni melih ise o yaşlardada çapkınlığı vadı ve her kıza yavşıyordu ne kadar kumraldan küçük olsada tüm kızlara yavşamıştı hatta bir ara bayağı büyük bir kadına yürüdüğünü görmüştü kumral.

Oflayarak karşıdaki masada gülüşen ebeveyinlerine baktı karşısında koşan ailesi duruyordu bir oğuları vardı ama o hiç gelmemişti onlarla bugünde getirmemişlerdi. Kumral başını sağa çevirdi orada hemen kapıda arkası dönük bora abisini görmüştü onun yanına gidecektiki arkasındaki düşme sesiyle oraya döndü kendisinde 5 yaş büyük çocuğa baktı pencereden içeriye girmişti ve yere düşmüştü yardım ettmek için çocuğun yanına gidip ellini uzattı. Çocuk ona uzatılan ele baktı sonra yavaşça gözleri saçlarına ve kahverengi gözlerine baktı içten içe güldü çocuk Kumral ise yeşil gözlü çocuğun ellini tutmasını bekledi. Yeşil gözlü çocuk kızın elini tutup kaldı "her düştüğümde beni kaldırırmısın prenses"küçük kız kaşlarını çattı "seni tanımıyorum"tek dediği buydu yeşil gözlü çocuk sırıttı "hayır tanıyorsun iyi bak gözlerimin içine"Küçük kız garip bir şeyler hisettmişti.

"seni tanıyormuş gibi hisediyorum ama çıkaramadım adın neydi"yeşil gözlü çocuğun suratı düştü.Küçük kumral bir anda değişen müzükle gülümsedi babası ve annesinin yapmakta çok keyif aldığı bir dans müzüğüydü tahmin ettiği gibi babası annesini kaldırmış ve onunla vals yapıyordu diğer insanların arasında. Yeşil gözlü çocuk küçük kumralın gülümseyerek dans edenleri izleyince cesaret edip kumralın önünde reverans yaptı.babasından gizli vals yapmayı öğrenmişti nedenini bilmiyordu yeşil gözlü çocuk ama öğrenmişti.

Kumral karşısında reveran yapan oğlana baktı ve güldü nazikçe o da reverans yaptı ve ona uzatılan eli nazikçe tutu. Yeşil gözlü çocuk daha sakin bir tarafa gelip küçük kızın belinden tutarak pozisyonlarını aldı "şey ben pek bimiyorum "yeşil gözlü çocuk güldü "öğretirim prenses sana her zaman öğretirim...

                                                                                    *

Günümüz

kaşlarım çatılmıştı annem öldükten sonra hafızamda çok fazla anı silinmişti sadece hatırlamaya çalışınca hatırlıyordum o gün dans ettiğim çocuğu hatırlamıştım "evet"dedim Demire sadece bana baktı "peki kumral bu neyin cevabı aslında seni daha önceden tanıyormuş sevgilin"haklıydı ama neden bunu daha önce söylememişti Deniz.

"Anlamıyormusun kızım deniz neden bir anda karşına çıktı"ifadesizce ona baktım "teknik olarak karşısına ben çıktım"kaşlarını çattı sonra derin bir nefes aldı "aradığın kişi ben değilim"bu sefer ben kaşlarımı çattım "ne demek sen değilsin" gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp verdi ve gözlerini tekrar açtı "tek koşan ben değilim ve birazdaha gitmezsen sana ne olur ben bile kestiremiyorum"ona asla inanmazdım kızını ve karısına tecavüz eden,şidett uygulayan bir adamdan ona inanmamı beklenemezdi salak saçma konuşma denizin nerede olduğunu söyle"bana tersçe baktı "beni nerenle dinliyorsun "tam ağzımı açıyordumki evdeki gürültüler yükselmeye başladı ve aniden kapı açıldıyere düşen Duru ablayı gördüm baya bir hırpalanmıştı ve ağlıyordu ama asıl öfkelenmeme sebep olan şeyse duru ablayı yere atan adamın sadece pantlonlu olması ve kemerinin açık olması,ayrıca hemen yanında ağlamaktan mahvolmuş küçük çıplak kızdı daha liseye bile gitmiyordu oysa...

Beni tutan 5 adam ne olduğunu anlamadan hepsi kendisini yerde bulmuştu koşanı hızlıca geçip yerdeki duru ablayı kadırdım yani doruğun annesini "iyi misin duru abla"duru abla gözü yaşlı bir şekilde başıyla onayladı hemen adamın yanındaki doruğun kız kardeşi koşarak bana sarıldı çıplak bedenini ısıtmak ve bu iğrenç erkeklerden saklamak amacıyla ceketimi ona giydirdim.Sıkıca sarıldım hıçkıra hıçkır ağlarken Demir kükredi sağ koluna "sana karıma dokunma dedim "adam hiç umursamadı ve sarıldığım kızın saçlarına yapıştı "seninle eğlencem bittmedi gel buraya "kız boynuma yapıştı ağlayarak benden yardım diledi adamın kolunu tutum "bırak kızı "sırıttı "ya tabikede güzelim seni sikeceksem sorun yok "küçük kızı hızlıca arkama çekip adamın özel bölgesine çok sert bir tekme attım adam acıyla iki büklüm oldu "çek elerini kızdan "yanımıza varmış olan demir hızlıca yerdeki adama tekme indirdi adan tekrar acıyla inledi "sana demedim mi sadece kızıma ne yaparsan yap karıma el kalkmayacak "adam acıyla konuştu "wala abi el sürmedim kızını sikiyordum sonra odaya karın daldı ve kızı elimden almaya çalıştı sadece size getirecektim ama durmadı birazcık hırpalamak zorunda kaldım."Demirden önce davranıp belimdeki silahı adamın tam kasıkarına doğrultum sıktım. adam acıyla inleyince demir bana döndü "piç o benim en iyi adamım ayrıca sağ kolum"sırıttım ve adamın eline sıktım pis ellerine "demir bana bir adım atmıştı ki karısı ona yalvarmaya başladı "lütfen sal kızı da gitsin demir oğlumuzun hatrına onu bırak zarar verme kıza onun hayatınıda mahvetme" demir karısına bir tokat yapıştırdı "sus be kadın senin konuşmaya hakkın yo-"birtane yumru yapıştırdım demire öfkeyke bana döndü "kaşınma kumral "sırıttım "bilirsin biz saygınlar kaşınmayı severiz"bana tokat attacağını anladığım gibi kolunu tutup büktüm acıyla kolunu benden kurtarıp inledi "duru abla ecrinide al git babamın evine de ki benim yoladığımı "kadın kızının elini tutğu gibi koşarak uzaklaştı kapı işi kolaydı adamlar demir bir şey diyemediği için gitmelerine izin vermişti.

Demir silahını çıkardığı gibi hızlı bir hareketle silahını düşürdüm ama aynı anda benim silahımda düşmüştü. Adamları harekete geçecektiki demir sırıttı"olduğunuz yerde kalın bu narin kızı ben halederim "güldüm "siz erkeklerin sorunu bu kadınları çok hafife alıyorsunuz "hızlıca yere eğilip ayağımla ayağına çelme attım bunu beklemediği için yere düştü. Sırıttım "siz kadınların sorunuda bu kendinizi çok zeki sanyor-"tam ayağımdan çekip beni düşürmeye çalışacaktı ki hızlıca iki adım geriye attım şaşırmıştı bunu beklemiyordu "ne dedin kadınlar hakkında"doğrulmaya çalıştığı gibi hızlıca en yakınımdaki silahımı aldım bilerek geri attmıştı çünkü silahı alacaktım.Silahı alıp ona doğrultum "kadınlar zekidir,güçlüdür,güzeldir ama asla oyuncak değilerdir"Demir artık korkuyordu beli ettmemeye çalışıyordu ama terlemesi bunu gösteriyordu "son hakkın deniz nerede"bana ters bakış attı "dedim ya bilmiyorum tek koşan ben değilim saygın"canıma yetmişti elim tetiğe gitti "beni öldürdüğün gibi seni yaşatmaz o "gözlerimi devirdim "kimden bahsediyorsun" gözlerimin içine bakmadı "abimden"ve buda onun son sözü olmuştı teiği çekmiştim ve onu tam kafasından vurmuştum.

Bir insan hiç acımadan birisini vurabilirmiydi garip vicdanım sızlamıyordu. Sesizcce korumalara baktı hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu galiba düşündükleri tek şey bir kadın nasıl bi adamı hiç düşünmeden vurmasıydı"PATRONUNUZ ÖLDÜ ÖZÜRSÜNÜZ "rahat bir şekilde arabama ilerlemiştimki durdum hemen karşımda bir adam vardı Demire gerçektende benziyordu onun gibi siyah gözler sarı saçları vardı ve bana gülümsüyordu "seninle tekrardan karşılaşmak ne kadar da güzel kumral saygın"ona baktım ve onu tanıyıp tanımadığımı sorguladım evet ben bu adamı tanımıyordum ama demirin kardeşi olduğunu anlamıştım "seninle hiç karşılaşmadığıma eminim"güldü "karşılaştık bir kaç kez ama sen o zamanlar küçüktün bakıyorumda görmeyeli büyümüşsün"Biraz düşündükten sonra onunla karşılaşmadığıma emin oldum"hayır karşılaşmadık"bir adım attı bana doğru "en son karşılaştığımızda 11 yaşındaydın annenin ölümünden 2 gün sonraydı ve babanla konuşmuştum o zaman babanın kucağında uyuyordun baban astım hastalığının ortaya çıktığını söyledi ayrıca bazı şeyleri hatırlamıyormuşsun her uykuya daldığında çığlık atarak uyanıyormuşsun o gün biz konuşurken çığlık attıp ağlamaya başladın yine annenin ölümünü görmüştün. Baban sana sıkıca sarıldı ve seni sakinleştirmeye çalıştı ama beceremedi koşarak bora gelmişti sen onu görünce hemen onun kolarına sığınmıştın o gün anlamıştım sen babanı değil bora abiyi ailen olarak kabulenmiştin babanı seviyordun ama ailen gibi görmüyordun annen öldükten sonra "kaşlarımı çattım bu kadar şeyi nereden biliyordu

"sen gerçekte kimsin koşan"güldü "katilim ama insanları gerçekten öldürmüyorum ruhlarıyla öldürüyorum"kaşlarımı çattım"sana aslında bilmediğin şeyleri söylemeliyim ama zamanı gelince şimdi sıra kardeşimi öldürmenin bedelinde benimle geliyorsun kumral"kıkırdadım "hay hay hemen geliyorum"arabamın kapısını açtım ama omzumda bir el değince durdum"zorluk çıkarma saygın bin benim arabama"hızlı bir refleksle ellini kıracaktımki o benden önce davranıp sırtımı kendi göğsüne yasladı "ben kadınları zayıfa almam saygın özelikle saygın kadınlarını" güldü "biliyormusun kadınları hafife almamayı ne zaman başladım annenden güzel bir dayak yedikten sonra"beni bırakması için çırpındım ama boşaydı çok sıkmıştı beni.Tekme attmaya çalıştım ama bu onu öfkelendirdi "uslu kız ol "dinlemedim ve küfür ettim ağız dolusu bu onu daha çok sinirlendi ve saçıma kıyamayan herkese inat saçımı öyle çekerek beni bir yere savurdu neye uğradığımı şaşırdım. Dudaklarımdan bir inilti kaçtı. Daha çok küfür ettim saçıma tekrar yapıştı tekrar fırlattı beni ve bu bir süre devam etti ta ki artak gözlerimden yaş akana kadar hıçkırmadım ama gözyaşlarım akıyordu artık önümü göremez olmuştum ağlamaktan.

Saçlarıma tekrar yapıştı ve beni arabaya soktu ağlıyordum sesizce ama umursamıyordu. Yaralı omzumdaki sıyrık çok acıyordu kanamaya başlamıştı ve hava neden bu kadar soğmuştu.

koşan tersçe bana baktı "omzuna kim silah sıktı"ağlamaktan konuşamadım. Öndeki adamdan torpido kıdmındaki sağlık malzemelerini vermesini söyledi adam hızlıca verince kanayan omzuma dokunmak istedi ama canım o kadar yanıyordu ki çığlık attmıştım "daha dokunmadım saygın"başımı iki yana saldım zoraki konuştum "dokunma" derin bir nefes alıp verdi "öl diyemi kan kaybından ölüceksin bari bırak kanamayı durdurayım gideceğimiz yerde sana doktor bakar artık istemeyerek olsada kabulendim ve dudaklarımı ısırmaya başladım koşan bana baktı ve krobumun bir askısını indirdi ve buda tekrar hareketlenmeme sebep oldum "ben kardeşime benzemem onun gibi kadınlarla saçma sapan şeyler yapmam hayatım boyuncada bir kez yaptım" istemsizce durdum yarama baktı ve yüzünü ekşitti "gerçektende çok kötü "pansuman yapmaya başladı o da işe yaramayacağını biliyordu ama şuan kanı durdurmalıydı. En son gazlı bezle sardı."şimdilik işini görür ama dikilmesi lazım "başımla onaylayıp krobumun askısını geri düzelttim.

                                                                                          *

Ne kadar yol gitmiştik bilmiyordum ama hala istanbulda olduğumuzu biliyordum. Bir kulanılmamış fabrikaya gelmiştik. Arabadan beni indirdi,ilerletmeye çalıştı "bırak beni gelmeyeceğim"sesim güçlü değildi artık zayıftı.Ama koşan dinlemedi ve kolumdan tutup sürükledi beni bir kapıyı açtılar ve beni direkt fırlattı.o sırada omzumu çok pis vurmuş bulundum ve acıyla inledim ama hemen ardından bir ses tanıdık ses susturdu beni " Kumral" Denizin sesiydi başımı kaldırınca onu gördüm eli zincirli bir şekilde duvarda bana bakıyordu. Ayağa kalkıp ona koşacaktım ki bir tekmeyle tekrar düştüm yere hemen ardından denizin öfkeli sesi "ecdadını sikerim Dora dokunma kıza"arkamdan koşanın gülüşünü duydum "tamam be kara sadece şaka yaptım"deniz tekrar bağırdı "şakanı senin götüne sokayım tamam mı "Bana döndü ve aniden yüzü yumuşadı "gel yanıma Deniz kumralı"güven vermek istiyordu ve verdide koşarak boynuna atladım kaç gündür kendimi zor tutuyordum ama şimdi dayanamayıp hıçkırarak ağladım Bana dokunmak istedi yapamadı eli zincirliydi "şşt buradayım ben seni çıkaracağım buradan bana güven "hıçkırıklarımın arsından zorla konuştum "güveniyorum sana Deniz"...

Loading...
0%