@aygolzeynep_
|
İnsan sevdiği adamın zarar gördüğünü görse ne yapar sadece ağlar mı yoksa yardım edermi ya da yardım edemeyecek kadar zayıf mı olur...
Beni Denizin yanına getirdikten hemmen sonra bir doktor geldi yarama baktı ve gitti.Dora yani Demirin abisi.Doruğun amcası beni bıraktıktan hemen sonra gitti.Denizi elleri ve bacakları zincirle bağlıydı ama sırtı ve göğüs kısımlarında çok yara vardı bazıları yeni açılmış bazıları ise önceden oluşmuş gibiydi Denize sormadım çünkü pek müsait bir ortamda değildik ve Deniz karşıya diktikleri koruma hareket ettiği gibi beni o haliyle bile korumaya hazır gibi duruyordu. 2-3 Saatir burada olduğumuzu düşünüyordum belki daha fazlada olabilir zamanı kestiremiyordum tek bildiğim çok yorgun ve aç olduğumdu ayrıca yaram sızlıyordu acısı çok vardı.
Denizin aniden karşımızdaki korumaya seslenmesiyle ona döndüm "ağır kesici falan yok mu " karşıdaki koruma ona bakıp alayla konuştu "burada senin sözlerin geçmez kara "Deniz ağzında bir küfür yuvarladı "kendim için istemiyorum herhalde buraya atmışsınız kızı yaralı bir şekilde acı içinde kıvranıyor bir tane ağır kesici ver" adam bana baktı ben Denize şaşkın şakın bakıyordum nasıl anlamıştı ki canımın acıdığını.
5 dakika sonra adam bana bir ağır kesici ve su uzattı ellini itirdim adamın "içmem ben o suyu ve ilacı "Deniz bana tersçe baktı "çocukluk yapma prenses al hadi" adam ikimize tersçe bakıyordu ama ben içmemekte inat ettmiştim haptan nefret ederim kesinlikle ağzıma bile almam "Kumral hadi güzelim al senin acını biraz dindirecek"yalvarır gibi bakınca yeşil gözleri dayanamayıp ilacı alıp ağzıma attım suylada yuttum. "BU NE YA HAP MI LAN BOK GİBİ TADI" Deniz kaşlarını çattı " habın tadı mı var kumral "başımla onayladım habın tadı yok mu ben niye var gibi hissettim
"Ağır kesici verdin değil mi "karşıdaki adam onayladı Denizi "Kumralı öldürme gibi bir düşüncemiz yok merak ettme "Deniz bana ters bakışlarını yönlerdi "burada da çocukluk yaptığına inanmıyorum" gözlerimi devirip bize ters bakan adama bende ters bakış attıp Denizin beni tutamadığı ama benim tutuğum ellini tutum.Bana bakıp gülümsedi istemsizce bende gülümsedim. Gülümsememizi bozan Doranın sertçe içeri girmesiydi. Dora ilk önce Denize sonra bana en sonda ellimize bakttı. "oo bakıyorumda birbbirinizi çok özlemişsiniz"Deniz alayla konuştu "sen gelene kadar ne kadar sesizdi burası biliyormusun"dorada sırıttı "ee sesizliği böleyim dedim"arkasındaki iri yapılı iki adam bana doğru gelmeye başlayınca ayağı kalkıp Denize sarıldım Deniz kulağıma fısıldadı "merak ettme sana bir şey olmayacak" tam o sırada adamlar klumdan tutup beni Denizden ayırmaya çalıştılar başardılarda "Deniz" diye seslendim bana gülümsüyordu neden gülümsüyordu "Dora kumralı götür başka yere"Denizin doraya bunu söylediğine inanmamıştım ama beni asıl şaşırtan doranın cevabıydı "aa ama eğlenceyi kaçırır tabikide o da izleyecek senin nasıl dövüldüğünü"Denizin üstüne 5 kişi saldırdı birisinin elinde kırbaç vardı.Hızlıca başımı iki yana saladım "hayır yapmayın"sandığımdan daha zayıf çıkmıştı sesim.
"Merak ettme güzelim ben iyiyim"bana gülümsüyordu neden gülümsüyordu."Dora yapma olmaz nolur acıtma canını"Dora güldü ve başıyla işaret vedi adamlar denize vurmaya başladı Denizin bağırmasını bekledim ama bağırmadı sadece bana bakıp gülümsüyordu.Kırbaçlı olan çok sert bir tane vurdu,ve bir tane daha,birtane...Deniz acıya dayanamadı ve bağırdı ama gözlerimden yaş geldiğini görünce gülümseye çalıştı "GÜLÜMSEME LANET ADAM"bağırmamla kaşlarını çattı ama hemen sonra tekrar acıyla inledi "iyiyim ben korkma ben alışığım..."
Beni tutan adamlardan kurtulmaya çalıştım ama beceremiyordum zayıftım,korkaktım...Denizin acıyla inmeleri durmak bilmedi artık kendiside dayanamıyordu.Ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum ta ki adamlar beni hafifçe tutmaya başlayınca hızlıca onlardan kurtulup Denizi döven adamların arasına girdim kırbaçlı olanı ittim ,sonra sopalı olanı açılınca hemen Denizin boynuna sarıldım adamlarda bana saldıramadıkları için durup Doraya baktılar.Dora gülümseyerek çıktı adamlarda emri almış olup onun arkasından onlarda terk ettiler artık sadece benim hıçkırıklarım Denizin nefes alışverişeri duyuluyordu.
*
AYDIN ARSLAN ANLATIMIYLA
Dün akşamki olan olaydan sonra kimse Kumralın peşinden gittmedi daha doğrusu kimse yetişememişti geldiğimizde Demir Koşan sağ koluyla yerde yatıyordu ölmüştüler.Ama Dün akşam gelen Demir koşanın eşi ve kızı çok kötü duruyorlardı emre saygın dinledi onları olan her şeyi anlattı ondan sonra ona bir ev ayarlayacağını söyledi şimdilik emre abinin misafirleriydi.Kumraldan haber alamıyorduk aynı şekilde Denizdende.
Hastaneye gelmiştim asıl olayın yaşandığı gün Doğukan hastaneye kaldırılmıştı başından darbe aldığı için ne olur olmaz hala hastanede yatıyordu Melodi ise o günün akşamında Çınar bulmuştu hırpalanmıştı çok bir şeyi yoktu sadece korkuyla bayılmış onun durumu iyiydi ama doğukanın başına başka darbe almaması gerekiyordu.Beste ise melodi için üzülmüştü ama o günden daha iyi artık.Her şeyi öğrenmişlerdi Denizin mafya olduğunu ayrıca emre abinin de olduğunu öğrenmişlerdi.
Odanın kapısını tıklatmaya gerek duymadan içeri dalmıştım evet gerçekten dalmıştım ve böyle bir manzarayla karşılaşacağımı bilseydim tıklatırdım öpüşürken basmıştım.Benim gelmemle ayrılmıştılar ama ikiside kızarmıştı doğukan her zamaki gibi kaşlarını çattı ve beni azarladı "odanın kapısı var kapıyı tıklat"sırıttım"hadi ama doğu ben ne zaman kapıyı tıklatığımı gördün"melodi mırıldandı "kumral ayı demekte haklıymış"kaşlarımı çattıp melodiye baktım doğukan gülmüştü ama ben hiç hoşlanmamıştım "güzelim şimdi nerem ayı acaba"Doğukan bana tersçe baktı "sevgilime yavşamadan konuş"gözlerimi ona döndürdüm "tabi abicim başka ne istersin"doğukan arkasındaki yastığı bana fırlattı tabikide tutum"SİKTİR GİT AYDIN"sırıttım "hayır"yastığı ona fırlattım ama yavaşça çünkü kafasına gelmesini istemiyorum yastığı tutup yine arkasına yerleştirdi "Denizden haber var mı "tam o sırada odanın kapısı tıklatıldı içeri beste geldi beni görene kadar gülümsüyordu "şşt sarışın niye astın o güzel yüzünü"beste gözlerini devirirken doğukan bana yine kınayıcı bakışlarını attı"baldızımada yavşama"gözlerimi devirip bestenin yanağından makas aldım "seviyor o beni bana hayran kendisi "yediğim tokatla dona kalmıştım bana tokat attmıştı.Bana gülerken sinirlerim bozuldu tam dudaklarımı aramıştım ki telefonum çaldı arayan çınardı ve kesinlikle bir şey olmuştu hızlıca dışarı çıkıp açttım "alo"karşıdan ilk önce ses gelmedi sonra aniden sesi geldi "abi kumral hanım kaçırılmış"kaşlarımı çattım "ne nasıl ne zaman kim kaçırmış kumralı"karşıdaki ses daha konuşmadan arkamda bir kız sesi duydum "kumralmı kaçırılmış"telefondaki çınara hızlıca suratına kapattım ve arkamı döndüm bestenin gözleri dolmuştu "Kumralı da mı aldılar ama o yapamaz orada çok korkar kumral yalnız kalmaktan hep korkar söylemez ama ben anlarım aydın"Ağlamaya başlayınca bana sarıldı göğsümde hıçkıra hıçkıra ağlayınca ne yapacağımı bilemedim ellim ilk önce sırtına gitti sonra da saçlarına "tamam kurtaracağız Kumralı da Denizide aniden odanın kapısı açıldı ve karşımda melodi vardı ilk önce besteye sonra bana baktı "düşündüğün gibi değil "melodi cırladı "KARDEŞİMDEN UZAK DUR DEMEDİM Mİ "artık kulaklarım duymuyordu öye ses mi var be "rica etsem bir daha cırlamasan sana her şeyi anlatırım"beste susnuştu ama göğsümdende yüzünü çekmiyordu. Odada hareketlenme oldu Doğukan ayağı kalkıp yanımıza geliyordu. Melodi bestenin ellini tutu "hadi kalk bana her şeyi anlat"bana gelince herkes bağırarak konuşuyorlardı ama başkası olunca minoş minoş konuşuyorlardı.
"melodi ku...kumral kaçırılmış"melodi ile doğukan aynı tepkiyi aynı anda verdiler"NE"Doğukan öfkeyle bana baktı "bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun ha NE ZAMAN AYDIN"sona doğru sesini yükseltmişti "bende şimdi öğrendim" Doğukan aniden yakama yapıştı normalde onu şuan kolaylıkla engeleyebilirdim ama yapmadım "Senin tek bir görevin vardı o da kumraalı korumak ama sen ne yaptın kızı kaybettin değil mi"önceden fark etmiştim doğukanın kumralı kız kardeşi gibi sevdiğini
Melodi doğukanın koluna dokundu "doğukan tamam bırak aydını gitsin kumralı bulsun"yakamı bırakınca doğukan hızlıca hastaneden çıktım arabama bindim Doğukanın hastanede kalmayacağını biliyordu er ya da geç kumralı aramak için emre abinin yanına gidecekti.
Emre abinin evine girmemle geniş kapıları açıldı tahmin ettiğim gibi karşımda öfkeyle bana bakan emre vardı. Arabadan inip yanına ilerledim "AYDIN HANİ KIZIM NEREDE"derin bir nefes alıp verdim "o gün kızının peşinden gittim ama orada yoktu geldiğimde sadece bir ceset vardı çınarı aradım ceseti kaldırmalarını haber ettim sonrada hastaneye gittim Doğukanın yanına"emre aniden silahını alıp namluyu şakaklarıma yasladı korkmadım çünkü ölmekten korkmuyordum ailem beni dövünce de korkmuyordum sokağa atıncada korkmamıştım ben zaten ölmüştüm sadece beni vurmaları benim için bir zaferdi.
"şuan kafana sıksam ne yapabilirsin" cevap vemedim Arkadan ani bir fren sesi gelince oraya baktık arabadan alper inmişti hızlıca emrenin yanına geldi "abi kumralı buldum"kaşlarım çatıldı kumral denizin kaçırılmasından 1 gün sonra bana bir şey söyledi üstündeki kolyeden ona bir şey olursa onu bulmamı söyledi takip cihazı gibi birşey "adrese baktı emre "istanbulda hala ama buraya bayağı bir uzak neredeyse şehir dışında "Boraya döndü "hazırla adamları gidiyoruz"bora başıyla onaylayıp hızlıca gitti yanıma yaklaştı "en iyi adamlarını al ve arkamızdan gelin "arabama geçip hızlıca oradan uzaklaştım.
|
0% |