Yeni Üyelik
21.
Bölüm

20.BÖLÜM

@aygolzeynep_

İnsanın içinde bir sevgi vardır her insanın içinde bir sevgi vardır sadece hayat canını çok yakmıştır,Onlarda çareği sevgiyi silmekle bulmuştur sevgi yaşatır derler ama sevgi acıtır sevgi zayıflık değildir sevgi insanı korkutur...

 

Çok yumuşaktı sanki yılardır uyumamışım gibi hissediyordum kendimi.Gözlerimi araladığımda Denizin gülümseyen suratıyla karşılaştım "Günaydın prenses"Gülümsedim."Günaydın yakışıklı"sırıttı"yakışıklımıyım ben"kaşlarımı çattım "öylesin"sol eliyle saçlarını karıştırdı "demek öyle hmm...o zaman diğer kızlarda beni yakışıklı buluyordur"sertçe Denize baktım "diğer kızlar mı demem yaralısın bir tane çarparım sana görürsün "kahkaha attı "kıskandınmı "alaylı bir biçimde konuştum "ne demesin çok kıskandım "bir kez daha kahkaha attı.tersçe ona baktım."bir daha kahkaha atarsın döverim seni"bana bakıp kahkaha atmamaya çalıştı ama dayanamayıp kahkaha attı "DENİZ"bağırmamla yeşil gözleri bana döndü "efendim sevgilim"dalga geçtiğini anlayınca kolunu cimcikledim bu onu daha çok eğlendirdi.Yataktan kalkmaya kalkışınca kolumdan tutup beni kendisine çekti.Ani hareketiyle dengemi kaybedip Denizin üstüne düştüm.İlk önce acıyla yüzünü buruşturdu sonrada sırıtıDeniz. çünkü tamda göğsünün üstüne düşmüştüm ve Denizin üstü çıplaktı neden çıplaktı üstü istemsizce gözlerim Denizin kaslarına gitti neden bu kadar kaslı diye düşünmeden de duramadım saçmalıyorum galiba ben

 

"beni incelemeye devam edecekmisin benim için sorun değil hatta istersen başka yerlerimide inceleyebilirsin"Kaşlarımı çattım sonra ne demek istediğini anlayınca bağırdım "DENİZ"utanmaya başlamıştım yanaklarım yanmaya başlıyordu.Kafamı utançtan Denizin göğsüne gömdüm tabiki de bu Denizin daha çok hoşuna gittmişti.Eliyle çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı "utandın mı sen" cırlayarak cevap verdim "niye utanayım aaa"Deniz bir kez daha kahkaha attı.homurdanarak söylenmeye başladım."bu nasıl mafya anlamadım ki mafyalar sert olur bu yavru kedi gibi sürekli bana yürüyor"Deniz aniden kahkahasını kesti ben ne olup bitiğini anlamadan sırtım yatağa değdi.Deniz hemen üstümdeydi ve ne gülüyordu ne de sırıtıyordu sert bir şekilde yüzüme bakıyordu "Deniz"diye mırıldandım.Sertçe beni tersledi "ne var"irkilmiştim aniden böyle olmasına"neden tersliyorsun beni"öyle bir bakış atı ki yerimden sıçrayabilseydim sıçrardım ama deniz üstümdeydi.Gözlerim aniden dolunca Denizin bakışları değişti yumuşadı ve dudağıma küçük bir buse kondurdu."sen demedin mi sevgilim mafya böyle mi olur sana eğer mafya halimi gösterirsem-"aniden göğsünden onu itekleyince şaşırdı ondan sonra bana sarıldı onu iteklemeye falan çalıştım ama lanet olası çok güçlüydü "özür dilerim bu kadar etkileneceğini bilmiyordum."cevap vermedim.Yavaşça ayağa kalktı "bugün okuluna gideceksin ben yoken okula da gitmemezlik yapmışsın"omuz silktim kendisi duşa gitti bende uzun bir aradan sonra ilk kez telefonumu elime aldım ve gördüğüm bildirimler ve aramalar yüzünden gözlerim fal taşı gibi açıldı ;Doğukan 215 arama,198mesaj,Besteden 123arama vardı,melodiden 298 mesaj sosyal medyadan da 2038 bildirim vardı hiçbirine bakmadan telefonu kapattım ve kendimi yatağa bıraktım.

 

Yaklaşık bir 5 dakika sonra banyodan su sesleri kesildi.Aklıma gelen fikirle kendimi yataktan attım evet gerçekten attım hızlıca giyinme odasına girdim.Hızlıca tişörtümü çıkarıp bir kenara fırlattım tahmin ettiğim gibi eşofmanımı çıkaracağım zaman Denizde gelmişti.Eşofmanı bilerek çok yavaş çıkarmaya başladım.Denizin orada olduğunu biliyordum nefes alış verişini duyuyordum.Eşofmanımı da çıkarıp kısa bür süre gözümü elbiselerin üstünde gezdirdimDenizin sesini duyunca sırıttım "beni deli ettmeye mi çalışıyorsun beceriyorsunda "sanki orada olduğunu bilmiyormuşum gibi davrandım "ne zamandan beri oradasın hiç fark ettmemişim "cidimisin der gibi baktı "kumral hızlıca giyin artık "sırıttım ve bir adım attım denize doğru o adım bile yutkunmasunı sağladı beni kısaca süzdü ve zorla gözünü sadece gözüme bakmak için odakladı "neden sevgilim"Deniz ağzının içinde küfü yuvalayıp kıyafetlerini alıp neredeyse koşarak odadan çıktı.Arkasından kahkaha attım.

 

Giyinip aşağı indim kahvaltı için Tabiki masada eksik olnayan Aydın da buraya gelmişti beeni görünce öfkeyle bana bakıp yemeğine geri döndü daha dikkatli ona bakınca gözü morarmıştı endişeyle yanına gelip yüzüne baktım "Gözüne ne oldu"alaylı bir bakış attı "ne mi oldu senin o sevgilin olacak şahıs varya sırf seni koruyamadığım için bir yumruk attı."ellimle ağzımı kapatım "ama senin suçun yoktuki"başıyla beni onayladı ağzını açıp tekrar konuşacaktı ki Deniz geldi ve sustu. Deniz bana baktı sonra üstümü süzdü ve yutkunmaya çalıştı hemen bakışlarını kaçırdı "başka bir şey giy etekle gitme okula hava çok soğuk"aydın kahkaha attı "oğlum sen iyi misin 26 derece şuan hava"Deniz aydına tersçe bakıp yemeğini yemeye başladı.

 

*

 

Kahvaltı etikten sonra Deniz beni zorla okula getirmişti hemde dersin başlamasına daha 25 dakika vardı.Denize tersçe bakmaya devam ettim en sonda arabadan inip benim kapımı açtı "hadi in kumral" omuz silktim"kumral seni omzuma alıp götürürdüm sınıfa kadar ama gerçekten yaralarım izin vermiyor hadi beni zorlamadan in aşağı güzelim."aklıma gelen fikirle indim "Deniz sende gelsene benimle ders başlayana kadar kantinde oturalım"belimden tutarak beni kendisine çekti. Saçıma bir öpücük kondurdu "güzelim benim işim var başka zaman "öfkeyle ondan ayrıldım hiç arkama bakmadan onu orada bırakıp kantinne doğru ilerledim.

 

Tahmin ettiğim gibi bazı arkadaşlarım buradaydı bazılarınında benim gibi sabah dersi vardı.Beni gören Selin hemen ayağa kalkıp bana sarıldı."kızım nerelerdesin"gülümseyerek sarılmasına karşılık verdim "aslında buralardaydım ama işte bilirsin sevgilimle biraz yalnızKalmak istemiştik"güldü "hmm öylemi"gülerek onun yanına oturdum sevgilisi ege başıyla bana selam verdi ege basketbol takımındaydı selinle siteden tanışmışlar uzun zamandır sevgiliydiler aslında egeyi pek sevmiyordum ama pek takmıyordum sonuçta seline zarar vermiyordu.

 

Murat doğukaandan sonra erkekler arasında en sevdiğim kişiydi hem eğlenceli hemde komikti bana gülümseyerek sarıldı ama sarıldığı gibi ensesine şaplak yedi evet bu şaplağı atanda denizdi"izin verirmisin sevgilimin yanında oturacağım"Murat hızlıca kalkıp denize yer verdi denizde hiçbir şey olmamış gibi oturup bana gülümsedi "sevgilim "denize tersçe baktım "ne işin var hani senin işin vardı"gülümsedi "artık yok hepsini aydın yapıcak"istemsiarkadaşları zce kahkaha attım gerçekten aydına çok çektiriyordu masadaki herkes bize baktığını fark edince sustum.Ege denize baktı "ünlü Deniz karayla tanışmadık demeyiz artık "Deniz egeye bir baktı sonra ellini uzattı "Deniz"dedi ege ise önce uzatılan elline baktı sonra ellini sıktı "ege"murat dışında kimseyi tanımadığını fark ettim hemen yanımdaki arkadaşları tanıttım"bu selin egenin sevgilisi,muratın yanındaki kızda çiğdem ,diğeride enes"hepsiyle tanıştıktan sonra bana döndü ve kulağıma eğildi "arkadaşların neden hepsi liseliler gibi davranıyorlar "kahkaha attım Deniz için artık biz liseli oluyoruz tabi kendisi işkolik bir adam gibi eğlenceden mahrum kalırsa böyle olur.

 

Yanımıza Doruğun arkadaşları gelince herkes sustu Doruk ne kadar ölmüş olsada arkadaşları hala bizden intikam almak istiyor sözde ben öldürmüşüm doruğu ben öldürmedim doruğu ama işte...

 

"Saygın"göz devirdim sonra çiğdeme döndüm "bu kızın adı neydi "masadakiler kahkaha attı "şey şeydi neydi la murat sen bilirsin"çiğdemin sorusuyla murat gülmeyi bıraktı ve düşündü "sevina"döndüm sevina denilen kıza "şuan meşgulümde sonra cırlarsın"bir kez daha kahkaha attılar ama sevina delirip yapmaması gereken bir hatta yaptı saçımı tutup çekti bu beni ve diğerlerinide ayağı kaldırmaya yetti.dirseğimi kızın karnına vurarak acı içinde inlemesini duydum.Sevinanın inlemesiyle arkadaşlarıda devreye girdi tabi ki bizim arkadaşlarda Deniz ise hiçbir şey yapmadı sadece izledi.Zaten devamı kaostu...

 

*

 

Öfkeliydim herkese herşeye ama ona asla öfkeli kalamıyordum...

 

Kavgadan sonra kendimizi müdürün odasında bulmuştuk liseli çocuklar gibi azar iştmiştik üstelik Denize rezil olmuştuk kendisi hiç krışmasada o da müdürün odasına gitmişti ama tek fark o müdürle konuşmak için yaklaşık 10 dakikadır odadan çıkmasını bekliyoruz karşımda sevinalar vardı hemen yanımda yere çökmüş bizimkiler çiğdem gülerek nasıl dövdüğünü anlatıyordu sevgilisine selin ise egenin omzuna başını koymuş düşünüyordu büyük ihtimale nasıl bizim arkadaşımız olduğunu düşünüyordu.Murat mızmızlanıp duruyordu aramızda en çok dövülen oydu.Ve tabiki nasıl olduysa Aydında yanımda benimle dalga geçiyordu Denizin yanına gelmişti sözde.

 

"Kumralcığım sen küçüldünde müdürün odasına mı düştün hiç güleceğim yoktu"ters bir şekilde ona bakmaya devam ettim "aa baban okula çağırılacskmış emre abinin tepkisini çok merak ediyorum ya "dişlerimi sıkıp duymazdan gelmeye çalıştım ama ne mümkün kulağımın dibinde bağırıyordu."liseliler gibi kavga ettiğine inanmıyorum şimdi saçımı çekti ama diye cırlayacakmısın kesin cırlarsın"kahlaha attmaya başlayınca dayanamayıp özel bölgesine bir tekme attım kahkahası artık acı doluydu.işte beni keyiflendirdi buda bu sefer gülme sırası bendeydi Ta ki denizin sesini duyana kadar "kumral Aydından ne istedin"ona dönüp gülümsedim yalancıktan "sevgilim..."Deniz sabit bir ifadeyle bana bakmaya devam etti "sakın beni yumuşatmaya çalışma"gülümseye devam ederek "akşam ben eve gelmeyeceğim"kaşlarını çattı "neden "gülümsedim "şeyy beste çağırdı kız kıza parti vereceğiz"aydın hemen konuşmaya dahil oldu "yalan söylüyorsun akşam beste –"aniden sustu buda benim ilgimi çekti "sen nereden biliyorsun"Aydın daha cevap vermeden Deniz konuştu "benden kaçıyorsun değil mi ?"içimden evet demek geçti ama demedim çünkü şuan bir şey demez ama eve gelince bir tur azar işiticektim çünkü insanların benim dövüşmeyi bildiğimi öğrenmemi istemiyor.

 

Aydın kaçarcasına koşarken Denize baktım derin bir nefes verdi "hayır ku-"tabikide dinlemedim ve aydının peşine verdim merdivenlerden hızlıca inip dışarıya yöneldim.Dışarı çıktığım an dengemi kaybedip yere düştüm.Düştüğümü gören aydın koşarak yanıma gelip beni kaldırdı "iyimisin?"başımla onaylayıp düştüğümde derim soyulan sağ elime baktim kanıyordu aslında acıyordu ama ağlamıyacaktım.Aydın ellime bakıp küfür savurdu ve elimi üfledi.Gözlerim fal taşı gibi açıldı Aydın o canım yanıyor diye ellimi üflemesi bu onluk bir hareket değil onun gülüp geçmesi gerekiyordu ama öyle yapmadı...

 

Beni yerden kaldırıp kendi arabasının yanına getirdi bagajı açıp içinden ilk yardım çantasını çıkarıp badikon içinden alıp bir gazlı beze sürdü yanıma gelip ellimi tutu ve sardı canımı felaket yaktı ila. Bu yüzden ağzımdan bir inilti kaçınca bana baktı bir abi gibi...

 

"Tamam biraz acıyacak sonra geçiçek küçük saygın"Gözlerim dolmuştu.Dudağımı ısırdım.Arkada gelen Denizi görünce ona doğru bir adım attım Deniz sertçe bana bakıyordu gözleri ilk önce gözlerimde sonra ellime gelince yüzü aniden endişe doldu hızlıca yanıma ulaşıp ellimi tutu "ne oldu sana 2 dakika yalnız kaldınız naptın elline"dudağımı büzdüm "düştüm"yaralı olan avcumun içine bir öpücük kondurdu"sana demedim mi ben dikkatli ol diye?"güldüm Denizin bu haline.Denizin yanağına sulu bir öpücük kondurdum "ben dersime gidiyorum "sonra aydına sarıldım "görüşürüz benim tatlı ayıcığım"Aydının nefret ettiğini tahmin ederek onun yanağını da öptüm.Tahmin etiğim gibi ellinin tersiyle yanağını sildi.Gülerek onlardan uzaklaştım ve koşarak okula doğru ilerledim arkamda beni ikisininde tebessüm ederek izlediğini hissediyordum.

 

Gökyüzüne baktım ve asla ayrılmamamız için Evrene yalvardım...

 

Loading...
0%