Yeni Üyelik
23.
Bölüm

22.BÖLÜM GERÇEKLER

@aygolzeynep_

İnsanlar yaşamayı sevmezler,yaşamak isteyenlerinde umudunu çalarlar onun umudunu alırlar bir çocuğun elinden şekerini alır gibi

1 haftadır Deniz eve çok geç geliyordu kendini işlerine gömüştü yemek yediğini görmüyordum uyuduğunuda genelde gece yarısı üşüyüp kalkardım ve denizin balkonda sigara içerken dışarıyı izlediğini görürdüm.Aslı ise DNA testini yaptıktan sonra sevgilisinin evine gitti bir dahada gelmedi haberim yoktu ondan. Bende evde sıkılmak yerine okuluma gidip sınavlara giriyordum bu sene üniversiteyi bitirip öğretmen olmak için atanmayı düşünüyordum tabi bu fikrimi kimseyle paylaşmamıştım.Herkes sadece üniversiteyi bitirip babamın holdinginde çalışacağımı düşünüyordu aslında eskiden bende öyle düşünüyordum.

Saat gecenin 2’siydi Deniz daha gelmemişti uyku tutmuyordu. Uyumak istemiyordum.Yatakta.oturmuştum dizlerimi kendime çekmiş sırtımı duvara yaslamış kolarımı kendime dolayıp kapıya bakıyordum.Denizin kapıyı açmasını bekliyordum.Denizin gelmesini bekledim,bekledim saat 3 olmak üzereyken kapı açıldı Deniz gelmişti ama küfrederek girmişti odaya kaşlarım çatılmıştı aynı şekilde denizde beni uyanık görünce kaşları çatılmıştı “neden uyanıksın”kaşlarım daha çok çatıldı.”sen neden eve geç geldin”ofladı ve direkt banyoya girdi 5dakika sonra altında sarılı beyaz bir havluyla giyinme odasına gidip giyinip geldi yatağa geçmesini beklemiyordum.”ne oldu “cevap vermedi.bende ona inat yataktan çıkıp balkona gittim.balkondaki sigara paketinden bir dal çıkarıp yaktım.içime derin bir duman çektim.sandalyeye oturmak yerine yere soğuk zemine oturdum sigaram ağzımdan alınınca hiç tepki vermedim deniz kendi ağzına götürüp bir duman çekip duman bana gelmesin diye yana üfledi bana bakmadan ağzını araladı “senin ağzına sigara yakışmıyor alma”sesi yalvarır gibiydi acı çekiyormuş gibiydi.Denizin ağzındaki sigarayı alıp söndürdüm bir şey demedi yanıma yere oturdu.kafamı omzuna yasladım ve sesizce kendimi karanlığa teslim ettim…

                                                                               *

 

 

 

Sabah gözlerimi araladığımda yanımda Deniz yoktu.dün geceyi hatırlamaya çalıştım en son balkonda uyuyakalmıştım beni deniz yatağa taşımış olmalıydı. Komodine uzanıp telefonumu aldım saat 13..09 olduğunu görünce yataktan fırladım.Hızlıca duşa girip çıktım.Besteye söz vermiştim onunla buluşacağıma dair ve eğer biraz daha oyalanırsam beni öldüreceğine emindim.üstüme rahat bir şeyler almıştım siyah bir tayt giymiştim.üstümede kalın askılı beyeaz bir crop yanımada siyah deri ceket alıp çıktım.Arabama binip hızlıca uzaklaştım oradan.

                                                                               *

Deniz Karanın Ağzından

Sabah 9 civarı uyanmıştım.Kumralı uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım.hızlıca duş alıp takım elbiselerimi giydim tam odadan çıkarken kumralın dengesiz uyuduğunu hatırlayıp yatağa baktım üstünü tahmin ettiğim gibi açmıştı üstünü örtüp dudaklarına bir buse kondurup evden hızlıca çıktım.

Kumarahaneme varınca hemen bodrum katına indim.Adam inleme sesi geliyordu büyük ihtimale aydın hırsını alamamış adamı dövüyordu. İÇçeri girdiğimde aydın adama sonkez yumruk atıp bana döndü “oo Günaydın Deniz Bey bugünde yüzünüzden güler açıyor”aydın her zamanki gibi dalga geçmeye devam ediyordu ters bir şekilde baktım sustu.esir tutuğumuz adamın hemen karşısına bir sandalye çekip oturdum.”beni yormadan anlat babam ne planlıyor”adam sırıttı.tanıyordum adamı babamın sevdiği korumalardan birtanesi küçüken bana çok çektirmişti,sıra bendeydi “büyümüşte beni adamlarına yakalatırıyor”sırıtarak konuşması beni sinirlendiriyordu ama ifadesiz bir şekilde bakmaya devam ettim.konuşmayacağını anlayınca aydına işaret verdim. Aydında adamdan nefret ediyordu çünkü o kadar iğrenç bir adamdı ki kadınları taciz etmekten zevk alan orospu çocuğuydu.Aydın bıçağı alıp işaret parmağını tutu.zaten tutmasıyla kesmesi bir oldu.büyük bir acı dolu çığlık attı adam.”Kadir şimdi söylüyorsun bana bende acısız bir ölüm sana bahşediyorum”kahkaha attı kadir tiksinerek baktım aydından bıçağı aldım ve diğer parmağınaelime aldım bu sırada çok sesi çıkmasın diye ağzına bez sıkıştırdı aydın bir parmağını kestim sonra bir parmağını daha ve bir parmağını daha aynı babamın öğretiği gibi…

                                                             *

İşimiz geç bitmişti saat 20.19 olmuştu bile tabikide sadece kadirle uğraşmamıştık başkalarıylada uğraşmıştım.Hiç biri işime yaramamıştı tahmin ettiğim gibi babamın adamları aynı babam gibi ağızları sıkıydı.

Arabaya bindim hızlıca ice’ın mezarına gidiyordum asla kızmadım ne kumrala ne de ıce çünkü ben ıce öyle öğretim kumralı ıce emanet ettim.onun öldüğünü görmedim iyi ki de görmedim çünkü yıkılırdım canım çok yanıyordu ama kimseye söyleyemiyordum ıce benim için çok değerliydi onu asla unutmayacaktım…

Ice’ın mezarına gelmiştim üstünde papatyalar vardı kumral koymuştu. Solmuşlardı ama çok güzel kokuyordu aynı kumral gibi.

Sesizce oturdum mezarın yanında yağmur yağmaya başladı kalkmadım yerimden sanki karşımda ıce varmış gibiydi.

Telefonum çalınca açtım “Alo Deniz bey DNAtesti sonuçlarınız çıktı g-“telefonu suratına kapatıp arabaya binip hızlıca yolumu hastaneye çevirdim.

Hastaneye nasıl vardım ne zaman vardım ne zaman elime sonuç kağıdını aldım hatırlamıyordum.Hastane bahçesinde ayakta durmuş bakıyordum. Aslıyla kardeş olamazdık değil mi birde benim kardeşimin adı aslı değildi Asel di olamazdı kardeşim değildir sadece içimi rahatlatmak için açıcam bu kadar yani biliyordum eğer kardeşim çıkarsa nasıl kardeşimi fark ettmediğim için kendimi asla affetmeyecektim.kağıdı açıcakken mesaj geldi babamdan “açma evlat bana güven”dinlemedim. Kağıdı açtım gördüğüm yazıyla sendeledim”pozotif”çıkmıştı benim kardeşimdi aslı kardeşimdi yılardır aradığım kardeşimdi.Dizlerimin üstüne düştüm kağıt ellimden düştü artık sırılsıklam olmuştu kağıt aynı benim gibi.Telefonum çaldığını duyunca zorlukla açtım ve karşı tarafı dinledim “sana ne dedim evlat bana güven dimi bunun cezasını sen değil kumral ödüyecek”telefon kapandı hareket edemiyordum tepki veremiyordum.

Omzumda el hisettim aydındı beni kaldırdı anlamıştı her şeyi sormadı arabaya bindirdi ağzımı zorlukla araladım”babam kumrala zarar verecek”şok olmuş bir şekilde bana baktı hızlıca ön koltuğa binip gazı kökledi.

                                                                *

Kumralın Ağzından

Besteyle buluşmadan eve dönüyordum eve yakın bir yerde olduğum için yürüyerek dönmeye karar vermiştim yağmuru seviyordum ve yağmur altında yürümeyede bayılıordum.Yürüdüğüm yol birden bire bana tehlikeli gelmeye başladı sanki bir şey olacakmış gibi hisettmeye başladım yanımda lüks bir araba durunca durmadım hızlıca ilerlemeye başladım.Elerim telefonuma gitti ama almamla arkamda ses duymam bir oldu “küçük saygın”karşımda yeşil gözlü bir adam vardı Denizin babası sakinleşmem gerekiyordu ama daha da ürkmüştüm. Ama bana öğretiği gibi Bora abinin güçlü durdum “kara”dedim sadece “şimdi nasıl başlasam bence direkt konuya gireyim “cevap vermedim ifadesizce suratına baktım “Tanıştırayım kendimi ben korkulu kabusun Akın Kara ve Denizin öz babasıyım annenin katilide benim”çok netti.

Tepki vermedim sadce tökezledim sanki uçurumdan aşağı düşmüş gibiydim.”aşık olduğun adamın babasıyım ve anneni katiliyim”yalan diye bağırmak istedim ama sadece “yalan” diye fısıldıyabilmiştim “gözümün içine bak kumral annenin öldüğü geceyi hatırla”kulaklarımı kapatım oydu evet oydu yeşil gözlü canavar annemin kattili koşmak istedim bağırmak istedim kaçmak istedim yapamadım sadece dizlerimin üstüne düştüm ani bir arabanın durma sesi daha geldi lastiklerin çıkardığı ses kulağımı daha çok ağrıtı akın kara bana sön kez bir bakış attı” sonra görüşürüz saygın “yanıma ilk deniz gelmişti kötü görünüyordu elliyle bana dokunmak istedi ellini ittim “Dokunma bana”gözlerinde yalvaran bir ifade vardı “sana sadece bir soru soracağım neden hayatıma girdin”derin bir nefes alıp verdi “babam istedi ama sonra sana aşık oldum kumral ben g-“dinlemek istemiyordum daha fazla o annemin katilinin oğluydu o yeşil gözlü canavarın oğluydu o benim hayatımı mahveden adamın oğluydu onu belki sevebilirim ama asla affedemem…

Ayağı kalktım Denizde kalktı aydını fark ettim o ara bana bakmıyordu bakamıyordu “sana güvenmiştim”başka bir şey demedim aydına çünkü omzlarının çökmesinden anlaşılıyordu yıkıldığı Denize bakmadan gitmek istedim izin vermedi kolumu tutu “yalvarırım kumral dinle beni bırakma beni ben sensiz yaşayamam ki “sesi titriyordu. Ağlamam gerekmezmiydi hesap sormam gerekmezmiydi yapamıyordum Allah kahretsinki yapamıyordum diktim bakışlarımda ifadesizdi.

Denize bakmadan dişlerimin arasından tısladım “kolumu bırak”bırakmadı ona dndüm ve tokadı suratına yapıştırdım “anla beni deniz senden nefret ediyorum hayatımdan defolup git “gözünden yaş aktığını gördüm arkamı döndüm ve ilerledim arkamdan denizin sesi geldi “gitme yalvarırım gitme bırakma beni denizkumralı”koştum dinlemek istemedim koştum

Ne kadar koştum bilmiyordum ama babamın evine gelmiştim sırılsıklamdım yağmur hiç kesmeden yağıyordu dayanamayıp kafamı gökyüzüne çevirdim “yağmasana ağlamasana niye yağıyorsun neden”sesim sonlara doğru titremişti.ağzımdan hıçkırık koptu gözlerimde yaş akıyor olmalıydı hıçkırarak ağlıyordum babamın kapısının önündeyim beni görüyordu korumalar ama hiçbiri hareket ettmiyordu neden ettmiyordu ben babamın kızı değilmiydim yere çöktüm ağlamaya devam etti bağırdım “BABA ÖZÜR DİLERİM BABA AFFET BENİ”kapı açıldı hareket edemedim ama yanıma koşarak geleni gördüm aynı küçüken ağladığım gibi yanıma ilk koşan o oldu bora abi” bora abi yardım et dayanamıyorum artık”beni göğsüne çekip sarıldı hıçkırıklarım durmadı. Sonra aniden babamın endişeli sesi geldi “kumral kızım iyi miisin” bora abi uzaklaştı benden babam sarılıdı beni kucağına aldı ve hızlıca ilerledi son duyduğum şeyde babamın endişeli sesiydi “merak ettme kızım geçti baban yanında”gerisi koca bir karanlıktı…

 

Loading...
0%