Yeni Üyelik
24.
Bölüm

23. BÖLÜM

@aygolzeynep_

1 haftadır babamın evinde kalıyordum büyüdüğüm evde kendimi yabancı gibi hissediyordum. O gün bilincimi kaybetmişim babam geldikten sonra babam ne kadar ısrarcı olsada oan hiçbir şeyi anlatmamıştım ki zaten anlatamazdım nasıl anlatabilirim ki.

Bora abimin anladığını biliyordum çünkü nasıl her şeyi biliyordu bilmiyordum ama annemin katilinin oğlu olduğunu biliyordu Bora abi biraz değişikti koruma gibi görünür ama her şeyide anlatmazdı babama dahil her şeyi bilir ama söylemezdi ya da zamanı gelince söylerdi.

Babam her gün odama gelir bana ne olduğunu anlatmamı isterdi konuşmazdım ya uzanırdım ya da kitap okurdum geldiğinde onunla yemek yememi istedi ama eve geldiğimden beri odadan çıkmamıştım odamda lavobo olduğu için sıkkıntı olmuyordu. Babam her gün odama sevdiğim yemekleri gönderiyordu yiyesim yoktu ama babamın zoruyla en azından çorba içiyordum.mideme giren şeysu, çorba ve sigaraydı başka bir şey girmiyordu.Tüm günümü kitap okuyarak ya da uyuyarak geçiriyordum sadece bir ara ellime telefon aldım sayamadığım kadar fazla mesajlar ve aramalar vardı alperi arayıp bana 10 paket sigara getirmesini söylemiştim belki abartmıştım ama en azından 2 paketi sadece bitirmiştim o da bir şeydi .

Alperi aradıktan sonra yanlışlıkla elim sosyal medya hesabına gitmişti belki de yanlışlıkla değildir.Girdiğim an nasıl bizim yakalandığımızı bilmiyordum ama sadece Denize attığım bir tokadın videosu vardı ses yoktu uzaktan çekilmişti. Ama tokat attığım çok beliydi yorumların sadece 2-3 tanesine bakıp sinirlerim bozulmuştu insanların işi gücü sadece zenginlerin neler yaptığımıydı.

Gözümle kitaplığıma baktım yataktan hiç kalkmadan ama okumadığım bir kitap bile kalmamıştı.Öfkeyle kalkıp telefonumu aldım saat 12.07 di bugün günlerden cumaydı ve benim 1 saat sonra dersim vardı 1 haftadır zaten okula gitmiyordum ama sınavlar yaklaştığı için gitmeliydim bu yüzden duşa girdim soğuk bir duş bana biraz olsada iyi gelmişti . Depresyon modunda çıkmalıydım artık üstüme etek giymeyi düşündüm sonra vazgeçip siyah kalın taytımı giydim üstümede kapşonlu kırmızı sweatshırtümü geçirdim hava soğuktu bunu camdan dışarı bakıp anladım zaten anlaşılmayacak gibi de değildi. Ayağıma siyah spor ayakkabılarımı giydim siyah sırt çantamada ihtiyacım olan her şeyi aldım aynadan kendime bakıp gözaltlarıma kapatıcı sürdüm dudaklarım çatladığı için çok kötü duruyordu bu yüzden dudağımada çok beli olmayacak bir ruj sürüp odamdan 1 hafta sonra ilk kez çıktım evet okula gidecektim sonra kitapçıya gidip kitap alıcaktım.

Merdivenlerden iner inmez babamla karşılaştım beni gördüğüne şaşırmıştı “sonunda odandan çıkmaya karar mı verdin kızım”başımla onaylayıp yanından geçmeye çalıştım ama kolumdan tutu”kumralım o gün bana ne olduğunu anlatırmısın”cevap vermeyecektim kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama daha sıkı tutarak bunu engeledi”baba kolumu bırak”derin bir nefes verdi “lütfen anlat bana bende o şerefsizi dövüp dövmeyeceğime karar vereyim”kaşlarımı çattım.”baba beni korumana ihtiyacım yok ben halettim her şeyi”bok haletmiştim. Ama babamın bunu bilmesine gerek yoktu.

“karşında aptal yok kumral”gözlerimi devirdim ve kolumu gevşetmişken hızlıca ondan kurtulup ön bahçeye çıktım alperi görür görmez ona seslendim”bana arabamı getir”Alper bana baktı sonra arkamdan öfkeyle gelen babama”araban burada değil hala Den-“devamını getirmesine izin vermeden konuştum “tamam o zaman başka araba getir ,arabamıda yarın onun evinden getirmiş ol”dediğim şeye rağmen hareket ettmedi arkamdaki babama bakıyordu “Sen benden emir alıyorsun babamdan değil!”bana bakmadan yerine döndü “LANET OLSUN ALPER “arkadından ona bağırmamı umursamadan yerine döndü bende babama bakmadan yürüdüm “bende yürüyerek giderim “kapıya geldiğimde kapı kontrolüne bakan adama baktım o da bana baktı kaşlarımı kaldırdım o da arkamda ki babamı işaret etti derin bir nefes alıp vererek babama döndüm “sevgili babacım adamların neden beni dinlemiyor ha canları yumruk istiyorsa atarım yumruğu”babamın ifadesiz suradı değişmedi “bana hiçbir şey anlatmadan şurdan şuraya gitmiyorsun”ellerimi yumruk olmuştu öfkelenmeye başlamıştım “öyle mi baba anlatmıyorum sana hiçbir şey anlatmak istemiyorum “babamın öfkeden dişeri seğiriyordu artık “YETER ARTIK KUMRAL ŞIMARIK BİR KIZ GİBİ DAVRANMA KARŞINDA ARKADAŞIN YOK BABAN VAR”bana bağırmıştı babam ilk kez bana bağırmıştı gözlerim dolmuştu ama ağlamıyacaktım babamı iterek odama doğru koştum arkamdan bağırdığını duydum”KUMRAL BURAYA GEL HEMEN”

Odama girer girmez bulduğum ilk çantayı aldım spor çantamdı yeteri kadar büyüktü içine ihtiyacım olacak tüm eşyaları sıkıştırdım ve sırt çantam gii onuda omzuma takıp merdivenlerden indim bu sefer direk garaja girmiştim ve babamın bilerek en sevdiği arabayı yani annemin arabasını anahtarını alıp arabayı çalıştırdım bu sırada garaj kapısıda açılmıştı. İçeri bora abinin giriş yapmasıyla gazı kökledim bora abiye bakarak arabayı ilerletim hızlı değildim çünkü eğer hızlanırsam ve bir anda babam karşıma çıkarsa ona çarpabilirdim ama garajdan çıkınca babama yapışmış bir şekilde zuhal cadısını görünce dayanamayıp ani fren yapıp arabadan indim ve tehtikar bakışlarımla zuhala baktım babam bu hareketime çok şaşırmıştı aslında bende ama bunu yapmadan evi terk etmiyecektim.

“yanındaki kadına bakınca ne görüyorsun baba”cevap vermedi sadece ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu “ben bakınca aşağlık bir kadın görüyorum dul kaldım diye senin koynuna girmeye çalışan bir kadın görüyorum biliyormusun baba kızım dediği kız onun kızı bile değil”babamın gözlerinde şaşkınlık duygusu vardı ama şaşkın olduğu şey zuhal değildi benim dediklerimdi ve o an bir şey fark ettim babamın bunu bildiğini “biliyormuydun her şeyi”bana baktı ama cevap veremedi aynı anda da zuhal cadısı çirkefleşerek bağırıyordu dedği tek kelimeyi anlamıyordum ama üstüme yürüdüğünü gördüm sonra bora abinin onu tutup üstüme yürümesini engelediğini. Benim boğazım düğünledi “baba… ben sen o kadını seviyorsun diye gerçekleri söylemedim ama o gerçekler yüzünden ne çektim biliyor musun? Bilemezsin”gözlerim dolmuştu konuşmakta zorlanıyordum ama konuşacaktım

“ben… ben neden tecavüz edildiğime rağmen sustum biliyormusun baba sırf o kadını sen seviyorsun ve gerçekleri Doruk sana söylemesin diye sustumüzülme diye annemin kaybına üzülmüştün bir kez daha üzülme diye sustum…LAN BEN BİLEREK ONU SEVİYORMUŞ GİBİ DAVRANDIM ONA AŞIKMIŞIM GİBİ DAVRANDIM AMA SİZ HEPİNİZ BİLİYORDUNUZ “sona doğru bağırmıştım gözlerimden yaşlar akıyordu babamı zorla görebiliyordum artık başını eğmiş bana bakamıyordu bora abiye baktım o da bana bakamıyordu biliyordu değil mi tecavüz edildiğimi de biliyordu o her şeyi biliyordu.astım krizi geçiriyor olmalıydım artık nefes alamıyordum bilincim gidiyordu gitmemeliydi…

Tecavüz günü

O gün çok işmişti kumral üzgündü annesinin ölüm yıl dönümüydü çok sevdiği sevgilisi onun yanında ona destek veriyordu ona sarılarak “1 bardak daha iç sevgilim”dedi genç adam ve kumrala bir bardak daha bira vermişti.kumral dediğini yapıp bir bardak daha içti artık daha fazla içemeyeceğini biliyordu gözü sevgilisinden 10 tane daha varmış gibi gösteriyordu.”beni eve götürürmüsün bu şekilde araba kulanamam”sevgilisi ona gülümsedi ve kumralın elini tutarak onu kaldırdı ama kumral ayağı kalkar kalkmaz sendeledi eğer doruk onu tutmasaydı düşecekti doruk onu kucağına alarak arabaya bindirdi.Arabayı çlıştırınca sırf kumral uyuya kalmasın diye ona bir su uzattı sudan bir yudum aldıktan sonra suyu doruğa verdi kumral”unutma bugün bana ayık lazımsın”kumral dediğini anlamamıştı ama sorgulamamıştı yaklaşık yarım saat sonra bir otelin önünde durdular “neden buraya geldik doruk”doruk sırıtarak onu kucağına aldı”güzel bir süprizim var “kumralın içinde bir huzusuzluk oluştu ama bir şey demedi içeriye girdiklerinde oradan sorumlu olan yaşlı bir adam doruğa gülümsedi” fahişen güzelmiş”kumral duyduğu kelimeyle kıpırdandı dorukta adama tersçe baktı “fahişe değil o “adam gözleriyle kumralın bedebini inceliyordu “neden bu kadar sarhoş ettin bu kızı”doruk kumrala baktı “göründüğü gibi zayıf bir kız değil eğitimli şuan kendinde olsa senin tüm kemiklerini kıracağına eminim ona biraz daha o gözlerle bakarsan ondan önce ben yapacağım”adam gülerek ona bir anahtar verdi kumral doruğa bakıp ne yapmaya çalıştığını düşündü “beni eve götür burayı beğenmedim”doruk duymazlıktan geldi ve odaya girer girmez kumralı yatağı bıraktı kumral hareketlenip kalkmak istedi ama yataktan kalkar kalmaz dengesini kaybedip yere düştü.

“aptal kız buradan çıkamazsın”kumralı yerden kaldırıp tekrar yatağa bıraktı “sana seçenek sunuyorum ya sana dokunmama izin verirsin ya da ben izinsiz yaparım”kumral başını iki yana saldı “yapma hazır değilim”doruk öfkeyle baktı “sen hiçbir zaman hazır değilsin kumral delirtme beni”kumral hareket etmek istedi yapamadı doruk üstüne çıktı ve dudaklarına zorla öpücük kondurdu sonra üstündeki tişörtü hızlıca çıkardı kumral elleriyle onu itmeye çalıştı ama beceremedi hiç olmadığı kadar zayıftı”rahat durmazsan canın daha fazla yanar”kumral ağlıyordu tek yapabildiği buydu doruk taytınıda çıkarınca sadece iç çamaşırıyla kaldı ve elli kumralın sütyenine gitti.sütyenini çok hızlı bir şekilde çıkardı.kumralın göğüslerini inceledi “sandığımdan küçükmüş”kumral tekrar itmeyi çalıştı ama bu doruğu sadece sinirlendiriyordu doruk çok hızlı bir şekilde üstünü çıkarıp kumralın üstünde olan iç çamaşırına ellini uzatı bir çırpıda onuda çıkarıp yere attı.artık kumral doruğun karşısında çırıl çıplaktı.doruğun elli düğmelerine gitti pantlon düğmesini hızlıca açıp indirdi ve baxserınıdı hızlıca indirdi “eğer bunu yaptığımı bir kişiye bile söylersen babanın koynundaki kadının aslında düşmanının gönderdiği biri olduğunu söylerim ve baban buna çok üzülür… ikimizde senin ne kadar güzel bir oyuncu olduğunu biliyoruz sanki bugün yaşanmamış gibi davranıcaksın”kumralın ağlamasının yanında birde kasığında çok büyük bir acı bastırdı istemsizce ağzında bir inilti koptu zorlukla son kalan gücüyle konuştu “yapma …lütfen yalvarırım doru-…”

Şimdiki zaman

Hatırladığım günle sertçe yutkundum ve daha fazla konuşmadan arabaya binip uzaklaştım.yol boyunca ağlamadım ağlamalarım gitmişti oradan ayrılmadan astım ilacını içmişti ama nefes almakta hala biraz zorluk çekiyordu camı açıp soğuk rüzgarın arabayı doldurmasına izin verdim…

Okula gelince hızlıca derse girdim derse geç kalmıştım5 dakika kapıyı tıklatıp içeri girdim hocanın bana baktığını gördüm “üzgünüm “başka bir şey demeden doğukanın oturduğu sıraya oturdum hocanın bana seslenmesiyle ona döndüm”saygın bu soruya sen cevaplamak istermisin”bu hocayı seviyordum beni seviyordu dersinde yaramazlık yapsam bile sesini çıkarmayan tek hocaydı”şeyy”hoca çözmek istemediğimi anlayınca başka birisine yönelti bende bana tersçe bakan adama döndüm “neden gözlerin kıpkırmızı”doğukanla küs değildim evet ne kadar her şeyi onunda bildiğini bilmeme rağmen değildim çünkü benim abim gibiydi zaten başından beri ilişkimizi onaylamıyordu çünkü her şeyi bildiği için. Ama ona cevap vermeyecektim.

                                                                         *

Tüm gün bana sorular sormuştu hiçbir sorusunada cevaplamamıştım aynı şekilde sınıftakilerin çoğuda sormuştu ama hiç birine cevap vermemiştim bestenin zoruylada arkadaşlarla kafeteryada oturuyorduk “ee kumral hanım bize gündemdeki olayların sebebini anlatmıyacakmısın”çiğdemin sorusuyla ona döndüm “sen bize kendi gündemlerini anlat”gözlerini devirdi “sabahtan beri ben ne anlatıyorum kumral”omuz silkip önüme döndüm murat bana kolunu atarak”ee neden zengin eniştemden ayrıldın yalnız o tokat neydi be sana tekrardan aşık oldum kız”muratta her zamanki gibi bana yavşıyordu “lan ağır ol köpek kızın abisinin yanında da yavşanır mı insan”doğukanın söyledikleriyle gülerdim eğer keyfim yerinde olsaydı”ben abisini göremiyorum ama”doğukanla muratın daha fazla atışmasını dinleyemeyecektim zaten onlar yüzünden saatlerdir burada oturuyordum saat e 19.38 di artık hava erken karardığı için hava baya bir kararmıştı masadan kalkınca Doğukan ve bestede aynı anda kalktı “nereye kumral “tersçe ikisine baktım “cehenemin dibine gelicekmisiniz”Doğukan ve bestenin yerine murat cevapladı “evet”doğukanı ona tersçe bakması yüzünden sustu .”eğer biriniz peşimden gelirse yemin ederim sizi gebertirim”bunu yapacağımı bildikleri için isteksizce yerlerine oturdular tam gidicektim ki aklımdaki soruyla durdum”biriniz bile bora abiye ya da babama burada olduğumu söylerse o kişinin kemiklerini kıracağım”büyük ihtimale bora abi benim onların yanında olduğumu biliyordu ama yinede önlem olsun diye söylemiştim.kafeteryadan uzaklaştım arabam biraz uzakta olduğu için yürüme kararı almıştım.zaten başka seçeneğimde yoktu. Bir süre sonra içimdeki huzursuzlukla başımı kaldırdım.Yağmur yağmaya başlamıştı ama ben acele etmeden yürüyordum ta ki beni takip eden siyah arabayı fark edene kadar durdum arabada durdu biraz ilerledim arabada biraz ilerledi başımı kaldırıp nerede olduğuma baktım Allah kahretsin ben nereye gelmiştim geldiğim yeri bilmiyordum ya da panik yapmıştım çünkü bu arabayı tanıyordum akın karanın yanıma geldiği zamanki arabaydı yağmurun altında koşmaya başladım arabada hızlanmıştı ne kadar koştuğumu bilmiyordum ama ayağım bir yere takılınca yere düştüm.Arabanın da durduğunu biliyordum başımı kaldıramadım korkuyordum.Ve bir havlama sesi geldi açılmak üzere olan arabanın kapısı tekrar kapandı ve hızlıca oradan uzaklaştı kafamı kaldıramadım çünkü bir köpek vardı yanımda başta ıce sanmıştım ama patilerini gördüm sırılsıklam hafifçe başımı kaldırdım küçüktü yani benim için kahverengli bir köpekti sırt tarafı siyahtı bu yavru bir Alman kurduydu tasması yoktu sokağa atılmış gibiydi.

Kafasını sağa doğru eğmiş bana bakıyordu alman kurdu ellimi uzatım ellimi kokladıktan sonra ellimi yaladı onun başını okşadıktan sonra gülümsedim uzun zaman sonra ilk kez gülümsedim”merhaba tatlı şey sahibin yok mu senin”sanki beni anlamış gibi hayır anlamında havlamıştı aynı ıce gibiydi o da konuşunca beni anlardı eğitimli olmalıydı.köpeği kucağıma aldım daha yavru olduğu için o kadar ağır değil ve büyük değildi”kokusu burnuma geldi şey gibi kokuyordu…Barut

“hmm barut gibi kokuyorsun neden acaba”bu soruyu gerçekten merak etmiştim.

Babamın evini terk ettiğim için kimsenin beni bulamayacağı bir yere gitmeliydim bu yüzden aklıma onur geldi Güneşin abisi evet o küçük kızı ziyarete gitmem en doğrusu olacaktı ama ondan önce kitapçıya uğramalıydım…

                                                                                               *

Kitapçıya uğramıştım içeri köpeği alamayacağım için onu arabada bırakıp kitaplarımı almıştım yaklaşık 15 tane almıştım. Şimdide omzumda iki çanta biri sırt çantamdı diğeri spor çantamdı ellerimde 3 adet poşet vardı yanımda ise beni takip eden küçük köpek arabayı bilerek buradan uzak bir yere park etmiştim araba sayesinde yerimi bulmalarını istemezdim.kapıyı çaldım.Hemen yanımdaki küçük köpeğe döndüm”kapı açılınca sakın ben içeri seni alana kadar girme tamam mı “köpek beni anlamış gibi havladı hemen ardından kapı açıldı kapıyı açan onurdu saçları biraz dağılmış gözleride yorgun bir şekilde bakıyordu işten yeni çıkmış olmalıydı beni görünce şaşırdı ilk önce bana sonra eşyalarıma en sonunda da kirli olan köpeğe baktı “rüyam gerçekten çok saçma acilen biri beni uyandırsın”kapı suratıma kapandı hemen ardıından da açıldı “YOK ARTIK GERÇEK Mİ BU”bağırmıştı gülümsemeye çalışarak baktım tam o sırada güneş kapıya çıktı “aaa kumral abla gelmiş”bana sımsıkı sarıldı “anne kumral abla geldi”o sırada kumralın annesi de görüldü “ merhaba kumral kızım gir içeri üşüteceksin hem sen niye sırılsıklamsın üstün başın çamur olmuş gir çabuk”eh üstümü başımı tahmin ediyordum.

Onur rüyada olmadığını anlayınca eşyaları hemen elimden aldı ona gerek olmadığımı söyleyecektim ki eşyaları alır almaz gitmişti kucağıma köpeği aldı”şeyy biliyorum garip bir durum ama içeri geçersem yani geçersek her şeyi anlatacağım”köpekten pek memnun değildi gamze abla yani güneşin annesi “köpeğide getir ama lütfen ilk önce banyoya giriniz ikiniz”Teşekür edip içeri girdim.

Hızlıca hem kendimi hem de köpeği yakyıp salano girmiştim gözlerim ilk önce güneşi aradı ama onu göremedim güneşi aradığımı fark eden onur hemen açıkladı “uyku saati geldiği için ayça onu yatağa götürdü”ayçanın burada olduğunu bilmiyordum ama burada olması hoşuma gitmişti.gamze abla oturmam için koltuğu gösterdi kucağımdaki köpekle oturdum “şimdi gerçekten zorunda değilsiniz istemiyorsanız gidebilirim”onlara her şeyi anlatım evden gittiğimi ve onlardan saklanmak için bulabildiğim en mantıklı gelen yer burası olduğunu söyledim.Beni kabul ettmişlerdi ama bir süreliğine burada kalacaktım çok fazla yük olmak istemiyordum onlara

“Açmısın kızım çorba kaynatayım ben hastalanma “gerek olmadığını ne kadar söylesemde bana çorba yapıp içirmişti sanki annemiş gibi davrandı bana uzun zaman sonra ilkez anne şefkati görmüştüm…

Loading...
0%