Yeni Üyelik
28.
Bölüm

27.BÖLÜM ALPER

@aygolzeynep_

                                                                   

Bir denizdeydim hava kapkaranlıktı sadece ayın ışığı aydınlatıyordu denizi suya ellimi batırdım elimi suyun içinde gezdirdim.Dudağımda bir gülümseme oluştu 11 yaşımdan sonra denize girmeyide bırakmıştım ve şuan denizdeydim üstümde bembeyaz bir elbise vardı kafamda ise papatyadan taç etrafıma bakındım normalde denize girsemde travmam tetikleniyordu ama şuan hiçbir duygu hisetmiyordum ben nasıl geldiğimi düşündüm.

Aniden denizin dalgaları sertleşti ve beni suyun içine çekti boğuluyormuydum hayır ama suyun içindeydim gözüm kapandı gözümü tekrar açtığımda bir sahideydim.Kormaya başlamıştım koştum koştum ama hep aynı yerdeydim sanki dönüp dolaştığım yere geliyordum.

Bir ses duydum çok tanıdık çok özlediğim bir sesti”YILDIZ!”arkamı dönünce kumral saçlı bir kız gördüm o çok özlediğim kumral saçlı kadın annem…

“anne”diye fısıldadım onun yanına koştum.çok korktum ben onun yanına koşarken onun kaybolmasından.kaybolmadı bana her zamanki gülümsemesiyle bakıyordu.”kızım, Yıldızım!”kaşlarımı çattım “yıldız değil benim ismim anne kumral ya hani”annem acı gülümsemeyle karşılık verdi bana”baban anlatmadı mı güzel kızım”annem sevgiyle saçımı okşuyordu.ben ise merakla ona bakıyordum.

“babanla ilk önce ismini yıldız koymak istedik yıldız gibi parla diye kızım”derin bir nefes verdi.”senin doğumundan günler önce bir rüya yani kabus gördüm.Kumral saçlı bir kız vardı bana ‘anne adımı neden yıldız koydun bak bende yıldızlar gibi şimdi parlıyorum ama bir gün sönecem ‘dedi o gün çok korktum ve adını kumral ismiyle değiştirme kararı aldık”bana özür diler gibi bakıyordu.

Annem benden uzaklaştıkça uzaklaşıyordu.Koşmaya başladım “ANNE GİTME BENİ YİNE YALNIZ BIRAKMA!”diye bağırdım ama gözden kaybolmuştu…

Gözlerimin açılmasıyla nerede olduğu anlamaya çalıştım evet evdeydim denizle evimizdeydim. ama deniz yoktu.Dün beraber yatıp yatmadığımızı düşündüm sonra birkaç haftadır eğlencemiz dün bozulmuştu işi oluğu için çalışmaya gitöişti bende onu beklerken uykuya kalmış olmalıydım.

Saate baktım gecenin dördüydü.Yataktan kalktım ve üstüme bir göz attım sadece üstümde bornozum vardı. Üstüme denizin yerde olan sweatshortunu görmemle onu giyip yalın ayakla çalışma odasına ilerledim.

Çalışma odasının ışığı yanıyordu hala çalışmasına inanmayarak kapıyı açtım.kapıyı açınca böyle bir görüntüyle karşılaşacağımı beklemiyordum.Deniz ve aydın yanyana beraber çalışma masasında uyuya kalmışlardı denizin kafası masadayken aydın kafası denizin sırtındaydı.gülümsedim bu ikisinin bu haline belki çok tartışıyorlardı ama hiçbir zaman ayrılmıyorlardı.Deniz ve aydını hafifçe sarstım ikisi de aniden sıçrayarak uyandı.Deniz hemen masadaki silahına uzandı aydın ise silahını nereye bıraktığını anlamaya çalışıyordu.Deniz silahı bana tutunca kaşları çatıldı “kumralım”gülümsedim. Aydın bana baktı uykulu gözleriyle “kumralcığım sen miydin ya?”aynı şekilde ona da gülümsedim.”uyuya kalmışsınız burada yataklarınıza geçin”deniz başıyla onaylayarak masasını hızlıca üsten temizledi.

Deniz ve aydınla beraber odadan çıktık.Aydın kendi odasına gidince bizde odamıza geçtik deniz odaya geçer geçmez elini başıma koydu “ateşin yok neden bu kadar terlisin”ona gördüğüm kabustan bahsetim. Anlamışçasına başını saladı boş rüyaları takma kafana gel yatalım”başımla onayladım.denizin swatshortünü üstümden tekrar atarak çıkartım.yatağa çırılçıplak uzanınca deniz bana arsızca bakıyordu “yatıcakmısın”denize masumca baktım evet sabahın dördü deniz “gözlerimi kapatınca deniz tekrar beni dürtü gözlerimi açıp ona döndüm “ne var “deniz arsızca sırıtı “yani bilirsin”bana göz kırpınca güldüm.”olmaz doğum hapı almadım”denizin suratı asıldı “ilk yaptığımızda da yoktu”gülümsedim “olabilir o ani gelişti”deniz bir süre sesizliğe gömüldü bende o rüyayı düşündüm.

“kumral yarın mezun gösterin yok mu ?”sorusuyla ona döndüm.”var gitmeyi düşünmüyorum belgeleri alıp gidecem “mezun olmuştuk artık bu sene aslında kalacağımı düşünmüştüm ama geçmiştim artık istediğim mesleği yapabilecektim anaokul öğretmeni olacaktım.

“Hayır gidiceksin”

“senden emir almıyorum”

“bu emir değil insan bir kez mezun oluyor üniversiteden kumralım”

Ona döndüm ve gülümsedim “sen geliceksen olur”deniz gülümsedi “gelicem tabi ki de karım olacak kadın mezun oluyor ya”kıkırdadım.

“ben senin karın mı olucam?”

“istersen bugün olursun bana fark etmez ne zaman istersen”

Gülümsedim ama böyle sanki deniz yanımdayken kimse beni üzemeşmiş gibi…

                                                                                           *

Karnımda bir gıdıklanma hisiyle karnımı kaşıdım.sonra sanki biri parmağını vücüdümda gezdiriyormuş gibi hissediyordum.Göğüslerimde bir baskı hisedince gözlerimi araladım.Derin bir nefes vererek.denizin saçını çektim deniz acıya karışık kahkahası ile kafasını kaldırdı.denize tersçe bakarak yataktan kalkıp duşa girdim ve kapıyı arkamdan kilitledim çünkü denizin banyoya gireceğini biliyorum kilitlemeseydim.Deniz kapının arkasından bana seslendi “kapıyı kilitlemek zorundamıydın aşkım”denizin sesini aldırmadan duşa girdim soğuk suyla yıkanmadım çünkü hava zaten buz gibiydi en azından dışarsı

Duştan çıkınca küfretim bornozum odada kalmıştı dün onu çıkarırken yere atmıştım.burnumu kırıştırarak kendimi neyle kurutabilirim diye düşündüm.Denizin neredeyse hiç kulanmadığı bornoz gözüme çarptı.Deniz genelikle beyaz havluyu kulanırdı bornozu sevmediğini söylerdi.

Denizin masmavi bornozuyla çıktım tabi yatakta denizi telefona bakarken göreceğimi düşünmemiştim.deniz bir bana birde ona ait bornozuna bakıyordu.aniden çapkınca sırıtı “sana yakışmış ha bundan sonra bunu giy üstlerimin hepsini giydiğin gibi bunuda giy”omuz silktim”bornozum burada kalmış bende seninkini giydim.İşaret etiğim yere bakınca baktı ve benim kırmızı bornozumu eline aldı neden yerde olduğunu sorgulamadan yerine asmaya giti sonra kapıyı bile kapatmadan duşa girdi pislik bana ima yapıyordu.

Onu takmadan ne giyineceğimi düşündüm giyinme odasında mezuniyete ne giyilirdi diye düşündüm galiba çok düşünmüşüm ki deniz giyinme odasına gelmişti “niye hala giyinmedin sen ?”denize döndüm dudaklarımı büzerek ona baktım”ne giyeceğimi bilmiyorum”deniz hiç düşünmeden kırmızı boğazlı bir kazak çıkardı ve altına dizimin bir karış altında biten bir siyah etek çıkardı.ona tersçe baktım “deniz sen lütfen bir daha seçme hiç uyumlu değil”omuz silkip kendi giyeceği kıyafetleri çıkardı.bende kendime beyaz uzun üstünde papatyalı olan bir elbise alıp giyindim hızlıca.Deniz beni izlerken giyinme odasından çıkıp makyaj masama oturdum. Çok az bir makyaj yaptımve ayağı kalkıp beyaz el çantamı alıp içine lazım olacak her şeyi attım.

Deniz kolunu uzattı “çıkalım mı ?”şaşırmıştım “bu kadar erken mi ?”deniz ilk önce kaşlarını çatı sonra kahkaha attı.”kumralım sen iyi misin saat 14.00”gözlerim fal taşı gibi açıldı o kadar uyumuşmuydum.

Denizle arabaya bindik ve yola koyulduk yolda aç olup olmadığımı sordu hayır dedim aç değildim.

Okula geldiğimizde herkes süslü süslüydü gözlerim doğukanı ve besteyi ararken alperi gördüm.Gülümseyerek yanıma geldi “ne işin var senin”gülümseyerek ona sarıldım”ablam mezun olacak gelmeyecekmiyim?”denizde alperin omzuna dostça vurdu.yanımıza gelen yani koşarak gelen besteyle ayrıldım alperden üstüme atladı beste “ayyyy kızım mezun oluyoruz inanmıyorum!”kahakaha attım “ya bende inanmıyorum”Doğukan melodiyle yanımıza gelince tamamlanmıştık.pardon aydın yoktu büyük ihtimale yatıyordu o hala

                                                                  *

Sevcan hoca beni görmesiyle benimle konuşup tebrik ediyordu.”ya kızım aferin sana mezun olabildin artık”kıkırdayarak gülünce denizin bakışları bana kaydı.

“sizde kumralın sevgilisi olmalısınız?”sevcan hoca denize dönmesiyle bende ona döndüm “evet “dedi kısaca”kumral kızım bazen çok huysuz olsada iyi öğrencidir zekidir sadece dik kafalıdır”deniz hocayı onaylayan bir bakış attı bana bende ona dil çıkarıp kolumu göğsümün altında birleştirdim.

Denizin telefonu çalmasıyla hocamdan izin alıp iki adım geride konuştu “efendim aydın… tamam… sen haletsen olmaz mı ?.... nasıl yani… bugünmüymüş?....erteleyemezmisin?...kapa çeneni aydın gelirsem seni gebertirim…. Tamam geliyorum zaten bu sorunlar bir benim başıma geliyor…LAN!aydın kaşınma oğlum seni gebertirim….gül gül ben oraya gelince de gülersin”deniz telefonu kapamasıyla bana döndü sıkıntıyla ofladı “kumral…ben git-“gülümsedim “anladım sorunlar olmuş git deniz sorun değil”deniz beni bırakmak istemese de zorundaydı alperi yanına çağırdı”bak Alper kumrala bir zarar gelirse senden bilerim tamam mı ? ne zaman gitmek istese onu götürürsün anladın mı ?”Alper başıyla onayladı deniz hızlıca dudaklarıma bir buse kondurup giti.

                                                                               *

Canım çok sıkılmıştı. Belgelerin hepsini aldıktan sonra beni eve bırakmasını söylemiştim beraber eve doğru gidiyorduk arabayla.Alper arabaya bindiğimizden beri bana sevgilisi elifi anlatıyordu.”siz kaç yıldır sevgiliydiniz Alper”

“haftaya 4.yılımıza girecez,sence ona evlenme teklifi etmek için erken mi kumral ?”heycanına gülümsedim.”hayır bence neden olmasın eminim elifte çok sevinir”dediklerimle daha da gülümsedi arayayım mı onu şimdi ha?”omuz silktim “sen istersen ara”tam o sırada alperin telefonu çaldı telefona bakınca gülümsedi “benden önce davrandı arıyor bak”telefonu ön yüzünü gösterdi ‘ELİFİM’yazıyordu.

Gülümseyerek telefonu açtı ve kulağına koydu “söyle bakayım elifim”alperin gülümseyen suratı yavaş yavaş soldu ve yerini nefret ve endişeye bıraktı “sen kimsin orospu çocuğu elif nerede”kaşlarımı çatım.”Lan! sıçarım ben sana at konumu geliyorum siktiğimin orospusu”ağır küfürler beni şuan aşırı rahatsız etmişti ama sesimi çıkarmadım.

Alper telefonu kapatınca ani yol değişimi yaptı.”nereye gidiyoruz ne olmuş elife”Alper bana hızlıca baktı “kumral elifimi almışlar benden kaçırmışlar oraya gidiyo-“son kelimeyi söylerlken telefona bakakalmıştı.

“kumral sen in arabadan”şaşırmıştım.”NE!hayır bende elifi kurtarmana yardım edeceğim ne istiyorlarmış”Alper bana bir bakış attı ve telefonundaki konumu bana gösterdi.Nefesim kesildi burası annemin öldüğü sahildi..

“nedenini bilmiyorum sadece gel ve kurtar dediler”anlamışçasına başımı salaıp camı açtım.soğuk rüzgar yüzüme çarpınca nefes almaya çalıştım ama astım mı tetiklemişti hızlıca çantamdan çıkradım ve derin derin içime çektim.

Sahilin burası sesizdi çok nadiren insanlar olurdu.Yine o sahilin önündeydim.annemi benden alan sahilin önünde…

Alperle arabadan indik.”kumral sen gelme ben halederim sen hükendini zorlama”başımı iki yana saladım ve sahile ilerlemeye başladık.telefonum titredi kimin aradığına bakmadım sadace simsiyah saçlı bir kıza odaklandım gözleri kızarmış ağlamaktan korkuyla etrafa bakıyordu.tam da annemin bedebinin düştüğü yerde bu bir tuzaktı beni buraya çekmek.sahilde ilerledikçe siyah saçlı kız kumral saçlı kıza dönüştü anneme benzedi ve sonra annemin ölüm sahnesi durmadan tekrarlandı. Dayanamadım ve alperi orada bırakıp koştum geriye doğru “özür dilerim ben yapamıyacam”dedim ama benden başka kimsenin duyduğunu sanmıyordum. Koştum koştum nereye koştum bilmiyorum ama en sonunda bir silah sesi geldi ,silahla beraber bende yere düştüm ve bilincim kapandı...

Yazarın anlatımıyla

Alper ve kumral elife doğru ilerlerken Alper elife koşmamak için kendini zor tutuyordu sakin ve kendinden emin adımlar atarken arkasında travmasının tekrarlandığını fark ettmediği kumral aniden koştu Alper arkaya döndü ama kumral koşmuştu peşinden gitmedi çünkü ona zarar gelmesinden korkuyordu zaten

Adamlardan en yaşlısı küfür savurdu “siktir!kız kaçtı öldüremeyiz artık”sinirle cebindeki silahı çıkarıp tam elife sıkacakken Alper hızlıca elifin üstüne kapandı ama tahmin ettmediği bir şey olmuştu silah yakında sıkıldığı için mermi alperin kalbini delip elife de gelmişti o gün kanlar içinde yarım kalan bir çift daha oldu.1 hafta sonra belki evleneceklerdi ama hayat onları ayırmıştı aynı anda aynı dakikada ama saniye farkıyla ölmüştüler.yerde kan gölü oluşmuştu masumların kanı yine yere akıyordu.

O gün hava bozdu ve belkide yağmur bu iki çifte yağdı…

 

Loading...
0%