@aygolzeynep_
|
YAZARIN ANLATIMIYLA Denizin telefonu çalmaya başlayınca yol boyunca suskun olan aydın telefonu aldı “yabancı numara”dedi denize deniz arabayı kulanmaya devam etti omuz silkerek eve sürmeye devam etti.aydın telefonu açtı ve kulağına yasladı karşıdan nefret ettiği bir ses geldi “biricik oğlum nasılsın”akın kara aramıştı ve aydının yüzü öyle nefret doluydu ki deniz anlamıştı telefonu aydından alıp kendi klağına koydu “ne istiyorsun !”akın kara homurtulu bir ses çıkardı “ama oğlum her seferinde böyle olmaz nasıl olduğunu sordum sende cevaplasana ben seni böyle mi yetiştirdim”onaylamayan ses çıkardı akın denizde içinden evet demek geçsede sesiz kaldı konuşmadı babasıda bunu anlayınca tekrar konuşmaya başladı.”neyse beli ki yine sinirlisin ben sana o güzel haberi vereyim en iyisi sevgili yakında gelinim olacak kişi hastanede şuan ha ben ya da adamlarım elini sürmedi bana hemen kızma “devamını dinlemek istemedi aramayı sondlandırdı ve telefonu kökten kapatı eğer açık bıraksaydı babası tekrar tekrar arayacağını bilecek kadar iyi tanıyordu. Aydına döndü “çınarı ara kumralın kaldığı hastaneyi öğrensin”arabayı sağa çekti aydında hızlıca çınarı arayıp yerini sordu.Çınar çok kısa bir süre sonra yerini bulmuştu denizde oyalanmadan hemen hastaneye sürmüştü. Hastaneye varır varmaz deniz hızla arabadan çıktı . hastane kapısından tam geçeceği zaman emre saygınla karşılaştı ikisi de birbirine öfkeyle bakıyordu.Kumralın bilmediği bir olay vardı aralarında deniz kumralı havalimanında terk etiği günden beri nefret ediyordu emre o gelince tartışmışlardı hata ortaklığı bitireceklerdi ama kumral üzülmesin diye ikisi de yapmadılar kumralın yanında ne kadar birbirlerinden nefret etiklerini beli etmeselerde nefret ediyorlardı. Emre ona deniz nefretle baktı “kızımın başına yeteri kadar bela oluyorsun ,kızımı koruyacağını söylemiştin ama yanından ayrılır ayrılmaz başına bir iş geliyor nerede çok güvendiğin adamların kızıma koruyamamışlar mı ?”deniz ifadesiz bir şekilde ona baktı “o çok sevdiğin kumralın korumasına emanet etmiştim alpere bakıyorumda o koruyamamış ayrıca o nerede bana niye haber vermedi ben neden başkalarından duyuyorum”emre kaşlarını çattı.” Alper mi? O beni aramadı ki kızım olduğu için hastane aradı beni”denizinde kaşları çatılmıştı .emre boranın yanındaki ardaya döndü “hemen bana alperi bulun derhal!”emre öfkeyle denize baktı “kızıma yaklaşma artık daha nasıl zarar vericeksin”denizde ona öfkeyle döndü “senin koruman sana ihanet etmiş beli ki bende suç arama emre saygın!”emre sinirle bir yumruk savurdu denizin dudağına deniz canı yansa da bağırmadı gerçekten yumruğunun sağlam olduğunu birkez daha anladı hala neden çoğu mafyanın ona bulaşmadığını çok net anladı. Deniz vurmak istedi ama vurmadı o sevdiği kızın babasıydı ons el kaldırmayacaktı.Denize bir tane daha yumruk savurdu ve ney se ki bora hızlıca emre saygının elllini tutu “emre abi yapma değmez!”bora ve emre içeri girerken aydın denize döndü “anlıyorum vurmama sebebini ama neden yumruk atmasını engelemedin?”deniz aydının gözlerine baktı “hak ediyorum da ondan kumral yerine o vursun o bana vurmaz ama emre vurur.”beraber kapıdan içeri girdiler. Deniz kumralın odasına varınca emre ve boranın doktorla konuştuklarını gördü onlara sorsa cevap vermeyeceklerini biliyordu bu yüzden doktoru dinledi “hayır sadece geçirdiği şok yüzünden nereye gittiğini görmüyormuş ve taşa takılıp düşmüş yaşlı çift öyle dedi bir şeyi gözükmüyor odasına girebilirsiniz ama sırayla girin rahatsız etmeyin hastayı.”doktor denizin yanından geçip giti denizde derin bir nefes vermişti sevdiği kız iyiydi. Doktorun bahsetiği şok neydi diye düşündü ama cevap bulamadı… * KUMRALIN ANLATIMIYLA Gözlerim yavaşça aralanmıştı ve gördüğüm şey beyaz florasan bir lambaydı nerede olduğumu anlamam çok kısa sürdü hastanedeydim.Aklıma hücum eden düşüncelerle hızlıca doğruldum ama kolumda ki serum canımı yaktı.”kumral hanım lütfen uzanın serumunuz daha bitmedi”yanımda olan hemşireye baktım.”Alperin yanına gitmeliyim”hemşire bana anlamaz gözlerle baktı ve dışarı çıkıp birsine seslendi. Babamın içeri girmesiyle ona döndüm hemen arkasında deniz vardı.babamı es geçerek denize baktım dudağı kanamıştı beli ki dudağında kan lekeleri vardı babama bakınca denizi umursamıyordu yanıma yatağın boş tarafına oturup elimi tutu “kızım iyi misin”başımla onaylayıp içeri giren bora abimi gördüm bana bakışı yine her şeyi biliyorum der gibiydi.gözlerim doldu. “kumral ne oldu canın mı yanıyor”babamın endişeli sesiyle dayanamayıp gözlerimden yaş akmasına izin verdim babam bana sarıldı ama karşılık vermedim ben bora abimi istiyordum.babamda bunu anlamış olmalı ki sesizce benden ayrılıp bora abiye yol verdi bora abim bana gülümsedi “geçti giti ufaklık bitti bak yanımdasın ben burdayım”eleriyle göz yaşlarımı siliyordu.ben ise daha çok ağlıyordum en son zorla konuşmayı becerdim “a-alperi yalnız bıraktım ne olur ona bir şey olmadığını söyle bora abi”bana üzgünüm dercesine bakınca ağlamam tekrar kuvetlendi hıçkırarak ağlamaya başlayınca bana sarıldı.bende serumun izin verdiği ölçüde sarıldım kafamıda onun göğsüne yasladım.bora abi saçımı okşuyordu ve beni sakinleştirmeye çalışıyor. Sakinleşince bora abim benden ayrıldı bende etrafıma baktım babam bora aiyle aramızdaki ilişkiyi bildiği için artık ses etmiyordu ama kıskanmıyor da değil bora abiye tersçe bakıyordu aynı şekilde denizde doğrusu deniz direk öldürecekmiş gibi bakıyordu.Ne zaman geldiğini bilmediğim doktor bana sorular sordu bende cevap vermedim.Doktor cevap beklerken ben denize bakıyordum beni buradan çıkarsın diye ama o bana bakmıyordu. “Kızım doktora neden bakmıyorsun onun sorularına cevap versene neden bu adama bakıp duruyorsun “babama döndüm sakince “adam dediğin kişi benim müstakbel kocam”babam yüzünü buruşturdu.denize bakınca o da sırıtarak bana bakıyordu hoşuna gidiyordu biliyorum. Doktor yine bana soru sorunca tekrar denize beklentiyle baktım ve oflayarak konuştu “doktorun sorularına cevap vermeden seni burdan çıkarmayacam öyle bakmayı kes!”dil çıkarıp bora abiye baktım.”bora abi bir şey de denize beni doktorun saçma sorularına maruz bırakıyor”bora abi gülümsedi sadece ama deniz delirmişti “beni öz abin olmayan birine mi şikayet ediyorsun hemde baban burada varken babana şikayet etsen daha iyiydi!”omuz silktim ve doktora döndüm “şu serumu çıkarırmısınız doktor bey “doktor bitmeyen seruma baktı “çıkarırım ama senin sağlığın için bitmesi daha iyi”oflayarak bora abiye döndüm”ben alperi görmek istiyorum”bora abi onaylamayan bakış attı “olmaz görürsen tekrar bilincini kaybetme ihtimalin var”öfkelenmiştim. “BEN KORKAĞIN TEKİ OLDUĞUM İÇİN ÖLDÜ BARİ ÖZÜR DİLEYEYİM EĞER GİTSEYDİM NE ELİF NE ALPER ÖLÜCEKTİ”bora abi başını iki yana saladı “senin suçun yok sen o sahile gitmeye çalıştın yapamadın normal “babam ve deniz hala anlamıyordu beli ki bora abi anlatmamıştı. “orada ne olduğunu bizede anlatırmısın kızım”bora abiyi işaret ettim babam ve denizde hemen demek istediğimi anlatı bora abimde sonra anlatırım dercesine baktı. Hemşire yanıma gelip elimdeki serumu dikkatlice çıkardı.bende yataktan kalktım hızlıca buda başımın bir anlık dönmesine sebep oldu.deniz hemen belimden tutarak bana yardımcı oldu “sağol”deniz cevap vermedi. Bende bora abiye hadi dercesine baktım “Alper morgda elifle senden sora bu hastaneye getirilmiş elifle beraber”başımla onayladım doktoru babam ne kadar tanısa da pek güvenmediği için çok fazla bir şey anlatmadı bora abi odadan çıkar çıkmaz bana anlatsın diye ona baktım “senden sonra gürültüyü duyan kişilerden biri onlsrı görmüş tabi kimin öldürdüğünü görmemiş polisi ev ambulansı aramış ama geç kalmış Alper kalbinden vurulmuş tahminimce ateş çok yakından edildiği için mermi alperin kalbinde kalmayıp elife saplanmış elif malesefki bu kadar şeyi kaldırmayıp oracıkta alperle beraber can vermiş “bora abinin anlatıklarıyla daha çok üzülmüştüm benim yüzümdendi oraya gitmeliydim. Morgun önüne geldiğimizde önünde duran kişiye baktım”Alper yenik onu görmek istiyorum.”adam bir bana birde yanımda çok ifadesiz duran 3 adama bakıyordu bende böyle adamlar görsem korkardım.”şey neyisiniz “bora abiye baktım onaylarcasına bana baktı “ablasıyım”adam ablası olmadığımı çok iyi biliyordu ama bora abimin bakışından korkup bana döndü “27 numara”dedi sadece çok kısa bir zamanım olduğunu biliyordum hızlıca üstünü açtımo çok güzel mavi gözleri kapalıydı bir daha açmayacaktı. Her zamanki gülümseyen yüzü yoktu gülümsemiyordu ama Alper beni her gördüğünde gülümserdi.elini tutum “Alper biliyorum sen hep kimsesizdin beni korumak için seni işe aldılar ama sen beni değil ben korudum genelikle benden küçüktün çok küçüktün beni hep abla olarak gördün bende seni kardeşim olarak ama ben abla olamadım çok özür dilerim koruyamadım seni kaçtım oradan beni affetme ben kendimi asla affetmeyeceğim sana söz seni asla unutmayacağım sen unutulmaktan korkardın değil mi bana öyle demiştin hatırlıyormusun doğukandan kaçmıştık ve o gün çok sarhoş olmuştık ikimiz sen elifi anlatmışstın bana ben ise annemi… biz o günden beri abla kardeş olmuştuk…”göz yaşlarım ve hıçkırıklarım artığı için konuşamıyordum… GEÇMİŞ Kumral ve Alper beraber barda çok fazla sarhoş olmuşlardı en azından Alper çok içimişti kumralın bilinci hala yerinde ne dediğini bilecek kadar iyiydi. “Çok seviyorum be kumral o siyah saçları var ya sanki ışık ondaymış gibi hisetiriyor onun siyah saçları bana ışık veriyor yemin ederim onun kadar güzel kimseyi görmedim “aniden kumrala döndü onu tam seçemiyordu hangisi o olduğunu ama yinede birine baktı “alınma ama senden de güzel hele o siyah saçalrı…”kumral gülmüştü sadece. “biliyormusun bazen neden bu kadar güçlü olduğunu düşünüyorum geceleri ağlıyorsun dimi ? bu kadar seni üzen ne kumral merak ediyorum kimi özlüyorsun sen”kumralın gülümsemesi soldu “bunu nereden çıkardın”Alperin alaylı bir gülüş belirdi suratında”bora abi bana her zaman ne dedi biliyormusun eğer insanların gözlerinin içine gerçekten bakarsan ne kadar canlarının yandığını görürsün demişti o gün kü sözünden beri bakıyorum sana her seferinde aynı ifade gülerken bile canın yanıyor senin,insanları güzel kandırıyorsun ben güçlüyüm diyorsun ben hep gülümserim diyorsun ama gözlerin öyle demiyor be ablam”kumral durgunlaşmıştı. Alper susmadı ve devam etti “hiç düşündün mü oyuncu olmayı gerçekten çok güzel rol yapıyorsun ama maskeni çok sıkı takmışsın izin vermiyorsun ki sevdiklerin seni görsün aslında maskeni çıkarsan herkes sana el uzatacak bu zayıflık değildir yardım almak zayıflık değildir…”kumral o gün o dakikada ona anlatı annesini kumrala beraber alperde cemre saygın için ağladı… “biliyormusun abla ben eğer bir gün ölürsem beni unuturlar ama ben unutulmak istemiyorum beni sen unutma tamam mı ?”kumral başıyla onu onayladı “ölmeyeceksin yaşayacaksın benim yaşayamadığım her an için yaşayacaksın eğer ölürsen benden önce o zaman unutmam merak ettme “ Günümüz Kumral göz yaşlarını silerek alperin üstünü örtü ve kapıdan dışarı çıktı işte o an bir kez daha yıkıldı elifin ailesi oradaydı ağlıyordular ama sadece elif için değil Alper içinde Elifin küçük erkek kardeşi geldi elife ne kadar benzediğini düşündüm çok benziyorlardı gözleri dışında gözleri siyahtı. “abla sen kumral ablamısın Alper abimin ablası”küçük oğlan ın boyuna gelmek için yere çömeldim gözleri doluydu.”ben… ben alperin ablasıyım”bana kızacağını beni suçlayacağını düşündüm ama o bana sarıldı sadece “üzülme abla ablam ve Alper eniştem bizi hep gökyüzünde izleyecekmiş senide izlerler”gülümsedim ve elifin ailesine baş selamı verip denizin kolarına kendimi bıraktım.deniz bana sımsıkı sarıldı ve babamın orada olduğuna aldırış etmeden beni kucağına aldı küçük bir kız çocuğuymuşum gibi. Başımı denizin göğsüne yaslayıp sesizce göz yaşlarımın akmasına izin verdim babamların arkadan geldiğini anlıyordum çünkü babam homurdanıyordu. Arabaya deniz beni bindirdi ve kemerimi taktı kapıyı kapatacakken bora abi kapıyı tutu denizde kenara çekildi “istersen benim yanımda kal bu gece”başımı iki yana saladım “unutma kumral korkuların üstesinden gitmelisin sana 12 yıl önce dediğim gibi”mesajı çok net anlamıştım. Bora abinin kenara çekilmesiyle babam saçımın üstüne öpücük kondurdu “benimle gelmek istemediğine eminmisin”babama gülümsemeye çalıştım ama beceremedim “evet denizle evimizde kalacağım”babam kapıyı kapatınca denizde yerini aldı. Deniz eve doğru sürerken bende yolu izliyordum bora abinin dediklerini düşünüyordum annem öldüğü zamandan beri sahile gitmemiştim hep korkularımın üstünden gelmemi istediği için beni götürmüştü bende ya astım hastalığım tutmuştu,ya bayılmıştım ya da kendime zarar vermeye kalkışmıştım bunları ben ve bora abi dışında kimse bilmiyordu. Derin bir nefes alıp verdim.Denize döndüm “deniz beni götür annemin öldüğü sahile”deniz az kalsın önünde ki arabaya çarpıyordu neyse ki son anda kendini toplayıp frene basmıştı.”ne dedin?” “beni annemin öldüğü sahile götür” “öyle bir şey yap-“ “deniz lütfen dediğimi yap”istemesede kabul etti ve arabanın yönünü değiştirdi. “hazırlıklı olman için diyorum oradayken nefes alamayabilirim,bilincimi kaybedebilirim ya da en kötüsü kendime zarar verebilirim”deniz onaylamayan bakış attı ama kabul etmek zorundaydı”lütfen deniz yardım et benim korkumu yenmem gerek zayıf noktamı kaldırmam gerek”deniz camı açtı biraz hava almak için “tamam ne olursa olsun o sahile gireceğiz ve denize girceğiz”başımla onayladım onu. Sahile varmıştık yine önündeyim korkuyormuydum evet kaçmak istiyormuydum evet peki korkumu yenmek istiyormuydum evet bu yüzden ilk adımı attım. Denizde arkamdan ilerlemeye başladı “ yanındayım her zaman yanındayum sevgilim”beni sakinleştiriyordu işe yarıyormuydu evet en azından birazcık her adımda annemin sesi kulağımda daha çok çınlıyordu. Annemin gülümseyen suratını gördüm ve hemen sonra önüme yığılışını aniden her şey değişti ve elifi gördüm o da gülümsüyordu sonra aynı annem gibi düştü.kaçmak istedimkoşmak hata yok olmak istedim ama bir ses ,bir ses beni kendime getirdi “yapabilirsin kumral ben burdayım arkandayım Denizkumralı”bir adım daha attım ilerlemeye başladım belimde bir el hisettim ve sonra ayağıma çarpan buz gibi suyla irkildim.aşağı baktım başarmıştım deniz ayaklarımın altındaydı ayakkabımı çıkardım denizde bana uydu o da çıkardı ve hiç düşünmeden denizin elini tutarak 12 yıl sonra denize girdim. O an aklıma bir sahne düştü çocukluğumda o merak ettiğim çocuk denizdi sahilde karşılaştığım çocuk denize döndüm “deniz sensin o adın deniz”başta anlamadı deniz ama sonra anlayınca gülümsedi.Bende ona gülümsedim ve gökyüzüne bakarak bağırdım”ANNE KORKULARIMI YENDİM BAK ARTIK DENİZE GİREBİLİYORUM!”belki duyar diye bağırdım. Deniz buz gibi suyu düşünmeden biraz daha derinlere ilerleti beni belkide bundan sonra hayatım daha iyi olacaktı kim bilir…. * Denizle ne kadar yüzdük bilmiyorum ama kuma atmıştık kendimizi “deniz bir şey sorcağım”beni onaylayan bir ses çıkardı. “neden bana denizkumralı diyorsun”gülümsedi sadece gülümsedi. Hava soğuktu üşüyorduma ama umursamıyordum en azından yağmur basana kadar kalkmaya çabalamadım denizde Denize döndüm “deniz evlenelim”deniz başını bana döndürdü “yağmur yağdığı için mi evlenme kararı aldın”güldüm “hayır zaten evlenecektik ama en yakın zamanda olsun istiyorum geç kalamak istemiyorum sana Alper ve elif gibi”burukça gülümsedim o da beni kendine çekip çenesini başımın üstüne dayadı “en kısa zamanda denizkumralı”…
****** wp kanalım https://whatsapp.com/channel/0029VawJySvDJ6H25A6o380e
|
0% |