DENİZ KARANIN ANLATIMIYLA

6 yaşımdan beri eğitiliyordum.Babam sırf soyunu devam etirmek için beni küçük yaşta pis işlerine bulaştırdı. 10 Yaşımda ilk birisini öldürdüm.

Babam beni istanbula 1 ay önce gönderme nedeni Emre Saygınla ortaklık kuracaktım sonra iyice yalınlaştıktan sonra Kumral Saygını babama götürecektim ama yapamadım.O gün ağlarken onu görünce yapamadım ve şimdi babamın baş adamı onu benden almak istiyor. Lanet olsunki yapamıyorum.Hayır ona aşık olmadım. Onda garip bir şeyler hisettim çok acı çekiyor ama sürekli saklıyor...

"Hayır sadık yapamayız şimdi olmaz "Sadık sırıtı "kıza aşık mı oldun doğrusu güzel bir kız "o iğrenç ağzının ortasına birtane vurmak istedim ama yapamadım."Saçmalama Sadık babası kızı benimle beraber gönderdi çok beli olur sana vermem"güldü "şöyle dersin arka kapıdan çıktığım gibi üstüme saldırdılar kızı elimden aldılar"göz kırpıp kumralı kucağımdan almaya çalıştı. Bir adım geriledim."Benim mafya olduğumu biliyor "Sadık bana baktı kaşlarını çatı"nasıl" alayla güldüm "hadi be babam söylemedimi sana başomıza taş yağmasın dikkat edin"göz kırptım ve onu arkamdan bırakarak arabama arka koltuğa bindim .Kumralın başı dizimdeydi artık.Ön koltuğa Aydın geçti .Arabayı çalıştırıp hastane yolunu tutu.

Babam Emre saygının karşısına ilk mafya olarak çıkmamı istedi.Bende öyle yaptım sonra ortaklık kurduk.Aslında bugün Kumrala karşılaşmamız gerekiyordu ama Kumral planı bozdu.

                                                                                    *

KUMRALIN ANLATIMIYLA

Gözlerimi zorla araladım.Kafamın hemen üstünde beyaz floresan lamba yanıyordu birkaç saniye gözlerimin alışmasını bekledim ışığa .Başımı sağa çevirince koltukta uyuya kalmış babamı gördüm.Dudağımda küçük bir tebesüm oluştu küçükende bana hikaye okurken böyle uykuya dalırdı.Yataktan yavaşça kalkacaktım ki elimdeki rahatsız sızıyı fark ettim. Serum takılıydı serumu çıkartım hiç sevmezdim serum takılmasını. Babamın yanına yavaş adımlarla gittim küçüken yaptığım gibi sonra yanağına kocaman bir öpücük bıraktım çocıken yaptığım gibi.Babamın ilk önce kaşları çatıldı sonra dudağı yukarıya kıvrıldı,gözlerini yavaşça araladı.Beni görünce gülümsedi.Ayağa kalkıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

"Baba hadi eve gidelim buraya birazdaha katlanırsam ölürüm" hep hastanelerden nefret ederdim babam bunu bildiği için gülümsedi.

Babam doktoru çağırmak için çıkınca odaya Doruk girdi.Beni ayakta görünce kocaman gülümsedi yanıma gelip dudağıma bir buse kondurdu."Nasılsın Kumralım"zorla gülümsedim "iyiyim"

Babam içeri doktorla girdi.Doktor bir şeyler söylüyordu ama ben şuan hiçbirşeye odaklana mıyordum sadece bilincimi kaybetmeden önce duydğum o sesi düşünüyordum.Deniz kara kimdi onu nereden hatırlıyorum ben deniz kokusunu bir yerde daha koklamıştım.

Birisinin beni sarsmasıyla kendime geldim "Kumralım iyimisin "Doruk endişeli gözlerle bana bakıyordu kafamı" evet"anlamında saladım

                                                                                              *

Sabah gözlerimi telefonumun çalmasıyla araladım gülğmseyerek uyanmıştım nedenini bilmiyordum ama öğrenecektim telefonumu açtım."Ufaklık hazırlan kuzenime gidiyoruz"gülümsedim "saatinfarkındamısın doğukan" çok yüksek bir kahkaha atınca telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım"neye gülüyorsun be"kahkahalarının arasından zorla konuştu"saatin farkındayım ben saat 15.00"saati öğrenince gözlerim fal taşı gibi açıldı.saate baktım doğru söylüyordu.Hayatım boyunca en uzun uyuyuşuğumdu kış uykusuna yatasaymışım keşke bende kendi durumuma güldüğüm sıra banyo kapısı açılınca gülüşüm dondu. Doruk tam karşımda duruyordu belinde beyaz bir havlu sarılı.ilk önce yataktan çıkmayan bana sonra yüzümün halini görünce sırıttı.

"daha farklı mı çıkmamı isterdin" göz kırptı hızlıca bakışlarımı ondan uzağa çektim . "Doğukan ben seni sonra ararım"hızlıca telefonumu kapatıp gözlerimi elimle kapattım."Senin ne işin var, neden çıplaksın"güldü "aslında tam çıplak sayılmam havlu var elimde ayrıca dün akşam beraber yatık ya"hatırlamaya çalıştım sonra gece gerçekten öyle bir malık yaptığımı hatırladım"peki çıplak olma sebebin ne"kıkırdama sesi çok yakınımdan geldi.Yatağımda hareketlilik hisedince hafiften elimi gözlerimden ayırdım Doruğun yatağıma oturduğunu görünce hızlıca gözümü kapadım tekrardan. Bileğimde elini hisedince ürperdim.Hızlıca elimi gözlerimden ayırdı "Korkma kızım bir şey yapmayacağım en azından şimdilik,zaten istemediğin şeyi yapmam sana"gözlerimi onun göğsünden çekip yüzüne baktım"sen uyurken yeni kıyafetlerimin getirmelerini istedim. kıyafetlerimi almaya gelmiştim ama uyanmışsın uykucu "kıkırdadım uykuyu seven birisiydim ama hiç bir zaman bu kadar uyumamıştım.

Yataktan doğrulup duşa girmiştim tabi öncesinde kıyafetlerimi alarak .Soğuk duş bana iyi gelmişti odaya girdiğimde Doruğun orada olmamasına sevinmiştim. Hızlıca az bir makyaj yapıp çantamı alıp aşağı indim. Masada Doruğu gördüm kahvaltıya başlamak için beni bekliyordu. karşısındaki sandalyeye oturdum. Kahvaltımızı sesiz sesiz yaparken içeri Aslı ve Fatih gülüşerek geldi.Aslı beni görür görmez küçümseyic bakışlara atmaya başladı"Hayırdır kardeşim dışarı mı çıkacaksınız beraber bu kadar süslenmişsin"aslında abartılı dercede süslenmemiştim tabi Aslı nın gözünde herşeyim abartılıydı"Hayır aslında evet ben bizimkilerle buluşucam"Doruğun bakışları beni buldu "söylememiştin bana"gözlerimi devirdim "haber vermeme gerek olduğunu düşünmüyorum"sonuçta arkadaşlarımla buluşacaktım buna karışma hakkı yoktu ayrıca karı kocada değiliz.

Doruğun bozulduğu suratından beliydi.Kahvaltının tadı kaçınca sofradan kalktım çantamı alıp arabama bindim.

15-20 dk yolcululuğun sonunda Doğukanın evine gelmiştim.Arka bahçeden kahkaha sesleri gelince direk arka bahçeye doğru ilerledim .Bahçeye giriş yapmamla yüzüme su gelmesi bir oldu çığlık attım "Şu hortumu çek üzerimden Besteee"bağırdım.gözümün önünden çekilince herkes kahkaha atıyordu çünkü bana su püskürten Beste değildi Denizin yanındaki Aydın dı dudaklarını birbirine bastırmıştı belliki çok eğleniyordu öfkeyle çantamı yere attıp elindeki hortumu alıp ona tutum.Kahkaha attarak benden kaçıyordu su yüzünden nereye koştuğunu bilmeyen Aydın kendisini aniden suyun içinde bulunca kahkaha attamadan duramadım .Biranda bacağımda el hisettim çığlık atmak için bile geç kalmıştım kendimi havuzun içinde buldum.Yüzeye çıkmak yerine aklıma gelen fiirle sırıttım ve boğuluyormuş gibi yapıp suyun yüzeyine bir çıkıp giriyordum Aydının sesini yarım yamalak duydum"boğuluyor galiba"hemen ardından beni kurtarmak yerine bağırmasını duyunca oyunu devam ettmek daha zordu ama devam ettim en sonunda birisinin suya dalması ve beni yüzeye çıkarması çok ani olmuştu daha gülmeden bir ses tarafından azarlandım"Oyun amaçlı yapman bile çok yanlış "anında bakışlarım onun yeşil gözlerini buldu Denizin burada olduğunu yeni görmüştüm ve ondan azarlanmak ise nedense beni utandırmıştı dudaklarımı küçük bir çocuk gibi büzdüm "sadece ona bir ders vermek istemiştim"Deniz bana cevap vermeye fırsat bile vermeden araya Aydın girdi "oğlum sen nasıl anladın oyun yaptığını çok inandırıcı"ardından Doğukanın onaylamayan sesi "ben kaç yıldır tanıyorum kumralı ama o kadar iyi taklit yaptıki gerçekten boğuluyor sandım"şaşkın ifadelerine gülmeden edemedim "Yaa çok tatlısınız siz benim için korktunuzmu yerim sizi"kafamı Aydına çevirdim "Ayı hariç"Aydına ayı dediğim için Doğukan gülerken Aydın homurdanmıştı"abi ben nereden ayı oluyorsam hiç ayıya benzer yönüm var mı benim"hiç beklemediğim birisinden cevap geldi"Evet "Beste herkesi şaşırtmıştı çünkü kimse beklemiyordu Besteden böyle bir yorum

Doğukana sordum neden geldiğimde hortum açıktı aldığım cevap ise gülümsememe neden olmuştu.Bahçivan onlar gelirken bahçeyi suluyormuş tam o sırada diğer çiçeği sulayım derken suyu Besteye tutmuş Aydında gülünce Beste dayanamayıp bahçivandan hortumu kaptığı gibi Aydına suyu tutmuş. Aydın Besteden hortumu alınca ona tutayım derken ben gelmşim ve su bana gelmiş .

Bestenin havuza atlamasıyla Doğukan ve Melodide suya atladı "Hadi oğlum gelsenize "Doğukan bize seslenince Aydın kendisini suya attı . Ben pek havamda olmadığım için sadece suya bacaklarımı koydum. Deniz ise girmeyeceğimi anlayınnca Doğukan ve Aydınla anlamadığım bir konuşma yaptı gözleriyle. Bakışları beni bulunca ne yapacaklarını anlayıp koşarak kaçmaya çalıştım tabi bu sırada kahkahalarla koşuyordum.Tam sağa dönüp evin içine girecektimki birsi belimden tutu "Yakaladım"diye kulağıma mırıldandı.Denizin sesi nedense hoşuma gitti.İçimde bir yerde garip duygular hisettim.

Deniz beni tutuktan hemen sonra bacaklarımı Doğukan tutu,Deniz ise kolarımdan tutarak Doğukanla beraber havuzun yanına kadar geldi"sakın! İMDAT"Deniz sırıtarak bir bana baktı bir Doğukana baktı"Atalımı şu prensesi"bağırmalarımı yarıda kesti bana prenses mi demişti."prenses dediğin ağzı yır-"cümlemi bitirmeme izin vermeden suya attmışlardı evet adi herif bunu yapmıştı .Yüzeye çıkınca merdivenlere kadar yüzüp çıkmaya çalıştım ama Deniz izin vermdi hızlıca başka yerden çıkmaya çalıştım yine çıkamadım.

Yaklaşık 5dk boyunca ben çıkmaya çalıştım Deniz ise çıkmamı engeledi."Allahım sen bana sabır ver oğlum derdin ne benimle "Güldü"bak sen şu şımarığa, ağzı da bozuk"ağzım mı bozuk gerçekten çıldırtacak beni .Bestenin gülüşünü tekrar duyunca öfkeyle ona döndüm"şakamısın sen kızım gelip burada bana yardım edeceğine gülüyorsun birde en yakın arkadaşım olacaksın"güldü şaka gibi bir kez daha güldü"birinizin gülüşünü tekrar göreyim sizi dava edicem" Aydın ve Deniz hariç hepsi yapacağımı bildiği için sustular tabiki yine ayı yani Aydın gülmeden edemedi"Deniz şuradan telefonumu bir versene "birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra hızlıca masadan telefonumu alıp geldi herkes meraklı gözlerle bana bakıyordu ben ise rehberimde Bora abinin numarasını bulup onu aradım2. çalışta açıldı "Alo Bora abi senden ikişey isteyeceğim"karşı taraftan ses gelince devam ettim"ilki Denizin yanındaki Aydın varya ona karşı dava açtırırmısın"karşı taraftan kıkırdama sesi geldi "soy adı ne Kumral"afalamış olan herkese bakmak yerine Aydına döndüm "soyadın ne ayı"galiba ayarları bozuldu tepki bile vermiyordu. Denize döndüm ona soracaktım ki kahkaha atarak Doğukan söyledi "arslan"omuz silkerek Bora abiyi cevapladım "arslan Bora abi"karşı taraftan kahkaha sesi geldi kaşlarımı çattım"Kumral sen kaç kez tanzimat davası açtın ikinci olarak ne yaptı sana Aydın arslan"gerçekten düşündüm kimseye dava açmadığımı sonra umursamayarak "bana ne yapmadı bir bilsen"biraz fazla dram katığımı biliyordum . Bora abinin ciddiye alasını istediğim için yaptım "Tamam kumral açtıracam dava ,ikincisi ne " ikinci sorunu söylemek için can atıyordum.

"şey buraya hemen gelip beni şu çılgınlardan kurtar"telefonu kapatıp geri Denize uzattım.

"sevgilim acaba Kumral bize yine şarkı söylese sende gitar çalsan ha nasıl olur"Melodinin fikri hoşuma gitti diğerlerininde hoşuna gittmiş olmalı ki ses ettmediler.Doğukan yukarıdan gitarını almaya giderken Deniz de benim havuzdan çıkmama izin vermişti.

Sesimin hep güzel olduğunu söylerlerdi bu yüzden 2 ayda bir olsada ben onlara şarkı söylerken Doğukan da gitar çalarak bana eşlik ederdi.Bua bizim aramızdaki eğlencelerden birtanesiydi.

Doğukan gitarını getirmiş çimenlerde gitarın telerini düzeltiyordu.Melodi doğukanın sağına geçti bende soluna oturdum diğerleride yanlarımıza oturunca hangi şarkıyı söylesem diye tartışmaya girdiler aslında sadece Beste ve Aydın tartışıyordu.Denizin sesiyle herkes bana döndü"Bence yedinci ev -anlat ona şarkısını söyle"hiçkimseden ses çıkmayınca sesimi hazırladım şans eseri ikimizde şarkıyı biliyorduk bu yüzden zorlanmayacaktık.Derin bir nefes alıp şarkıyı söylemeye başladım;

"Ağla dedin bana şu halime iyice baka baka

inanmadın bana gözlerimin içine baka baka

Denedim defalarca sana anlatmaya.Susturdun benide ,küstürdün hayata

Söyle nefesimanlat ona dokunmadıelerim asla başkasına,

Söyle nefesim , söyle anlat ona açılmadı kalbim yerin dolmuyor asla-"

Denizin telefon sesiyle şarkı yarıda kesildi. Deniz araayan kişi her kimse gerçekten onu korkutmuş olmalı ki yutkundu.Gözleri ilk beni buldu hemen ardından Aydını en sonunda Doğukanı buldu ."izninizle açmam gerek"yanımızdan hızla uzaklaştı.

DENİZ KARANIN ANLATIMIYLA

Kumral çok güzel bir sesi vardı.Hayatım boyunca hiç bukadar güzel bir ses duyduğumu hatırlamıyorum.Tabiki benim en güzel anlarımı bozan babam o zamanda beni arayarak en güzel anlarımı tekrar bozmuştu

"Alo baba "hayatım boyunca hiç kimseden korkmazdım babam hariç"Deniz neden dün teslim ettmedin kızı"sert sesi biraz korkutu beni ama güçlü durarak konuştum"Dün kızı bana teslim etmişti baba ben nasıl sadığa vereyim kendimi mi yakalatsaydım"küfürlerini duymuştum"Yarın istanbula geliyorum ve sen yarın ne yapıp ne edip kızı kendi evine getirip orada onunla tanışmamı sağlıyorsun sonuçta babasının en büyük düşmanıyım"kaskatı kesildim yarın onu getirmemişsem babam kesinlikle beni öldürmeyi geç annemi,Aydını ve Doğukanıda öldürürdü.

"Deniz"arkama dönmemle Kumralı karşımda gördüm...