Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.BÖLÜM DENİZKUMRALI

@aygolzeynep_

Hayatım hep yeşil gözlü adamın kim olduğunu arayarak geçti o gece anneme silahı ateş edince onun korkunç sırıtışı ve o yeşil gözleri hiç aklımdan çıkmıyor

 

1 hafta boyunca hiç yataktan çıkamamıştım o gün bayıldıktan sonra Deniz beni hastaneye götürmüş ben ise en fazla hastanede 1 gün dayanıp beni götürmelerini istemiştim beni eve götürdüklerinde her gece kabus yani yeşil gözlü adamı görüp duruyordum yani uyuyamıyordum bu yüzden Denizle yatıyordum garip bir şekilde o varken hiç kabus görmüyordum.

 

Sabah olmuştu ben daha yeni gözlerimi açmıştım ama yataktan kalkamıyordum Deniz hala uyuduğu için 1 haftadır benimle uğraştığı içim çok halsiz düşmüş olmalı ki hala uyuyordu .Başım Denizin göğsündeydi bir elimlede ona sarılmıştım.Denizin bir elli sırtımdayken diğer elli saçlarımın arasındaydu hareket ettiğim gibi uyanırdı uykusu çok hafifti . Kapı sertçe tıktılanınca Denizle aynı anda doğrulduk Deniz bana aktı "sen uyumana devam et "dediğini yapıyormuş gibi yapıp gözümü kapatım ilk önce kapının açılma sesi sonra Aydının endişeli sesi geldi "oğlum sana haber getirdi sadık "sadığın ismini duyunca gözlerimi araladım sadık Ayaz Kara yani Denizin babasının korumasıydı.

 

"Ne zırvaladı "Aydının omuz silktiğini gördüm "bilmiyorum sen gelmeden konuşmayacakmış hatta dedi ki Kumralda gelsin. Kumralın burada olduğunu nereden duyduğunu bilmiyorum ama onu da çağırdı "Denizin bakışları beni buldu "hayır, sen in aşağı ben sadece ben geliyorum"kapayı kapatıp yanıma geldi Deniz "şimdi ben aşağı inicem sende ne duysan bile aşağı inmeyeceksin tamamı "cevap vermedim "prenses hadi tamamı "başımla onayladım pek emin olmasada alnımı öptü "sana güveniyorum "

 

Deniz aşağı indikten 5 dakika sonra bende indim hiç kimsenin görmeyeceği yere geçip konuşanları dinledim "ne demek baban seni izmire çağrıyor zorluk çıkarırsam da kumralın kafasına hemen şimdi sıkacağını söylüyorsun "Denizin sesinden hemen sonra Sadığın sesi geldi "istersen karnına sıkayım kumralın belki bebek ölür"kaşlarım çatıldı elim karnıma gitti kimsenin duyamayacağı bir şekilde fısıldadım "sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim ben burdayım"

 

"nasıl öğrendin "Denizin sesini duyunca onların konuşmalarına tekrardan odaklandım "bilmem ama kumralın kimden hamile olduğunu öğrenmek isteriz senden mi koşandanmı ha kimden yoksa kumrala mı soralım KUMRAL SAYGIN "bana seslenmeye başladı herkes beni yukarıda sandığı için yukarıya seslendi "bağırma kumral burada değil dün gece babasının yanına gitti. " sadık güldü "hayır burada olduğuna adım gibi eminim "Yukarı çıkmaya çalıştığım an kafamı eğdim "hayır burada değil " sadığın bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim "tamam o zaman sana diyeceğim son şey yarın izmirde olmazsan Kumralın karnına silahı dayarım sonuçta bebek senden ya bence Kumral zaten fırsat arıyordu Doruktan ayrılmaya – "Denizin sinirli sesi geldi "siktir git Sadık "

 

Sadık gitikten sonra saklandığım yerden çıktım. Denizle göz göze geldim. Gözlerim dolmuştu "gidicekmisin beni bırakıp"cevap vermedi, bakışlarını kaçırdı "gitmem gerek "bağırmaya başladım "ANNEMDE GİTTİ BARİ SEN GİTME zaten kimse beni anlamıyor beni anlayan sadece sensin "sonlara doğru sesim kısılmıştı "üzgünüm ama sen ve bebeğin tehlikedesin zaten bebeği benden sanıyorlar "gözlerimden yaş aktı "söyle bebek benden değil de onlara "başını iki yanaa saladı "bu sefer de seni Doruğun elline bırakırlar sen tanımıyorsun onları canavarlar "çıldırmaya başladım "AMA BANA SÖZ VERDİN BANA YARDIMCI OLACAKSIN "Denizin cevap vermesine izin vermeden devam ettim "SENDE HERKES GİBİSİN " Yanımda ki vazoyu ona fırattım Deniz vazodan kurtuldu ama vazo yere çarpıp paramparça oldu " SAKIN PEŞİMDEN GELMEYİN "koşarak dışarı çıktım son duyduğum Denizin üzgün olduğu kapıları beni görür görmez açtılar koşarak uzaklaştım ne kadar uzaklaştığımı bilmiyordum Annemin mezarına gelinceye kadar aslında çok uzaklaşmış sayılmam ama annemşn mezarının yanına çöktüm.

 

Elimle ağzımı sıkıca kapatıp ağlamaya başladım. Sadece benim ağlamadığımı fark edince kendimi toparladım. Küçük bir kız bir mezarın başında ağlıyordu .yanına gittim ve çocuğa sarıldım çocuk ilk önce şaşırdı ama sonra kendisi sesli ağlamaya başladı.Küçük kız sakinleşince benden ayrıldı . "neden ağlıyorsun "küçük kızın bakışları mezardaydı "babamı özledim "mezar taşına baktım Ali Er yazıyordu "biliyormusun bende annemi çok özlüyorum "bana baktı "seni onunla tanıştırayım mı "başıyla onayladı kızın elini tutup annemin mezarına götürdüm .ilk önce mezara baktı sonra mezar taşındaki ismi okumaya çalıştı "Cemre Saygın "bana baktı "anne bak sana kimi tanıtacağım" ismini bilmediğim için küçük kıza döndüm konuşmama gerek kalmadan kendisi konuştu "ben Güneş Er tanıştığıma memnun oldum cemre abla"gülümsedim bir gün annemin yanına çocuğumu getirdiğim düşüncesi geldi aklıma. "bende Kumral Saygın"kız bir an şaşırdı "aaa sen Ayça ablamın bahsetiği kız mısın kendiside saygın holdingde çalışıyor "Ayça diye birisi var mı diye düşündüm sonra saygın holdingde onurun sevgilisi Ayça geldi ikiside aynı yerde çalışırken birbirlerine tutulmuşlar "Ayçayı tanıyorum onurun sevgilisi"güneş gülümsedi "onuru tanıyormusun o benim abim Onur Er"çok şaşırmıştım onurun kardeşi olduğunu bilmiyordum.

 

Güneşin elini tutum "neyse seninle nereye gidelim alış verişe gidelim mi sana güzel kıyafetler, oyuncaklar alalımı "çocuklar böyle şeylere bayıldığı için teklif etmiştim . "EVET ""Güneşin heycanı benide heycanlandırmıştı . Teleefonumu çıkarıp bora abiyi aradım telefon ilk çalışında açıldı "bora abi bana arabamı getirirmisin "bora abinin cevabı geç kalmadı "neredesin "dudağımı ısırdım "annemin mezarının yanındayım "birisine bir şey söyledi sonra cevapladı beni "Alperi gönderiyorum babanın yanına gitmeliyim görüşürüz ufaklık" telefon kapandı Alper , Arda . Bora benim korumalarımdı Alper aralarında en genç olanıydı 20 yaşındaydı arda ise bora abiden sonra onun sözü geçerdi.

 

Alperin gelmesiyle Güneşi arka koltuğa bindirdim bende Güneşin yanına oturdum "Alper bizi alış veriş merkezine götür "hay hay Kumral hanım "Alper aralarında en iyi anlaştığım kişiydi çok rahattı en azından beraber yanızken

 

                                                                         *

 

Güneşle akşama kadar eğlenmiştik onunla kıyafetler , oyuncaklar aldık sonrada yemek yemiştik Doğukanda beni çağırdığı için Güneşi evine bırakmış sonrada Doğukanlara gitmiştim şimdide şarkı söylememi istemişti beste ve melodi "tamam hangi şarkı " Beste cevapladı sevgilimden ayrılamanın uğruna hangi cenetten söyle gönderildin bana sen GGOX- GÜNLÜK "Doğukanın çalmasıyla başladım

 

"Dursun bu dünya derken bir anda geldin dünyama

 

Var oldu renkler bitti tüm dertler

 

Hangi cenetten söyle gönderildin bana sen ,ben

 

Hangi kabustan uyandım ruhum hala sesiz yorgun kırgın

 

Ben sadece sonunu beklerken beni alıp göğe çıkardın

 

Herkesten öyle uzakken artık en yakınımda sen

 

Hiçbir şeyden korkmazken şimdi seni kaybetmekten deli gibi korkan ben

 

Deli gibi korkan ben-"

 

Bir hıçkırık sesi geldi gözlerimi açıp kimin hıçkırdığına bakınmak istedim ama gözlerim buğuluydu sonra fark ettim ki hıçkırık benim ağzımdan kaçmış.Besteyi zar zor olsada seçtim "git peşinden "Bu cümle bana yetti. Koşarak arabama binip gaza bastım.

 

Ne zaman geldim havalimanına ama normalde uçağın kalkmış olması gerekiyordu saat 01.09 du ama bir umut içeri girdim güvenlik yerlerinden geçmem gerekirken hızlıca geçtim arkamdan bağırışlarını duydum, umursamadım. Bir umut uçağın rötar yapmış olmasını diliyordum. Baktımama göremeyince durdum Deniz git-

 

Bir köpek havlaması duydum. Arkamı dönünce ice gördüm sonra o yeşil gözlü adamı benim sevdiğim adamı gördüm. "DENİZ"arkasını dönünce beni gördü ice ın kutusunu yere bırakıp koştu bende ona koştum gözümden bir yaş aktı ,bir tane daha ...

 

Denizin boynuna atladım belimi sıkıca kendisine çekti diğer elliylede yanağımı okşadı . dudağı dudaklarımı buldu.o yumuşak dudakları o kadar güzeldiki şuan zamanın durmasını diliyorum eier br dilek şansım varsa buandan ayrılmamak. Ama dudaklarımdan ayrıldı nefeslerimizin birbirine çarpıyordu."seni seviyorum hayatım boyunca ilk kez bir kadını arzuluyorum" bende diyemedim ona tek diyebildiğim "gitme kal"başını iki yana saladı "kalamam" göğsünü yumrukladım "bana , bize yapamazsın bunu Deniz "ellim karnımdaydı. Kendisi yolcuların girdiği yerden uçağa girecekti ki bağırdım "adi herif, beni bırakamazsın bırakmamalısın " Aydına özleriyle bir şey söyledi Aydın onu onayladı Deniz bana döndü "affet prenses"ayaklarım yerden kesildi Deniz beni kucağına almıştı Kucağından kurtulmaya çalıştım ama beceremedim sadece göğsünde ağladım ağladım.

 

Deni yerden kesildi Deniz beni kucağına almıştı Kucağından kurtulmaya çalıştım ama beceremedim sadece göğsünde ağladım ağladım.

 

Deniz beni arabanın yanında indirdi çok fazla yağmur yağıyordu üstündeki sweath i çıkarıp bana giydirdi ,kapşonu örtü.Kendiside tişörtlü kalmıştı. Sanki sonkez miş gibi dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "kendine dikkat et Deniz Kumralı"burnumu çektim "Deniz Kumralı mı "üst dudağı yukarı kıvrıldı "bir gün tekrar karşılaşırsak söyliyeceğim "başımı iki yana saladım "görüşürmüyüz" Deniz omzunun üstünden bana baktı "elveda Deniz Kumralı" ve gitti. Beni havalimanında terk etti.

 

Dizlerimin üstüne çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım .Omzuma bir el değince arkamı döndüm ama o el babama aiti annem ölüncede böyle olmuştu "baba gitti o gitti beni bırakıp giti." Babamın göğsünde ağlamaya başladım.

 

Annem beni bir sahilde ,Deniz ise beni bir havalimanında terk etmişti...

 

Loading...
0%