13. Bölüm
Dolunay / SON İKİ / 11-Karanlık yanım

11-Karanlık yanım

Dolunay
aykrateri

Bölüm 11: Karanlık yanım

~Kuzey Erez Arsal

Gene vicdanım rahat değil.Anneme Yelda ile buluştuktan sonra biraz gitar kursundakilerle takılacağımı söylemiştim..

Yeldayla üç hafta sonra tekrar buluşmaya gidiyordum,bu sefer beni bir arkadaşıyla tanıştıracağını söylemişti.Normalde bu kadar sık bir araya gelmiyorduk, geçen sefer de babamın zoruyla gitmiştim zaten..

Bugün de buluşmadan sonra kafes dövüşüne geçeceğimi kimseye çaktırmadan çıkmıştım evden.

Cebimden titreyen telefonumu çıkardım.

Yelda: Biz geldik sayılır Erez

Yelda: Sen nerdesinn?

Aklıma geçenki buluşmamız gelince durdum.

Üç hafta önce AVM'de buluşmuştuk,o gün de kafes dövüşüm olduğu için hiç gitmek istemesem de,babama söyleyemediğim için gitmek zorunda kalmıştım.

Cereni de görmüştüm, yanında erkek arkadaşı vardı..

Üç hafta önce...

Yeldanın şoförü bizi AVM'nin otoparkında bıraktı.Yelda benim babamın arkadaşının kızı,benim de arkadaşım,sanırım şimdilik bunu söylemek daha iyi olur.

Özel okulda okuyor, varlıklı bir ailenin kızı.Babası babamın çok yakın arkadaşı.Genelde yalnız olduğu için çoğu zaman babamın isteği ile onunla her yere gidiyorum,yıllardır tanışıyoruz.

"Kusura bakma,seni de böyle işinden ettim.Ama biliyorsun, çok sıkılıyorum, benimle gelicek kimse de yoktu."

Ellerimi oversize kapşonumun cebine koydum.

"Sorun değil,arkadaşız biz,gelirim ne olacak."

Yelda ile alışverişe gelmiştim.

Bunun doğru ya da etik bişey olup olmadığından emin değilim,yani kızlar genellikle kız arkadaşlarıyla gitmezler mi alışverişe?

Her neyse.

Otoparktan zemin kata girdik.Girer girmez gözümüze kocaman buz pateni alanı çarptı.

"Vaaayyy, gördün mü Erezz,yeni açılmış olmalı!"

Gözlerimi paten yapan insanların üzerinde gezdirirken gözüme çok tanıdık biri çarptı.

Ceren..

Yanında bi çocuk vardı.

Oldukça yakın duruyorlardı, birlikte kaymaya çalışıyorlardı.

Sonra çocuk onu sırtından tuttu.

Bende kafamı çevirdim, mahremiyet diye bişey vardı sonuçta.

Muhtemelen erkek arkadaşıydı.

İyi de Ceren hep dikkat ederdi.

Belki de erkeklere bu kadar dikkat etmesinin sebebi erkek arkadaşıydı.

Ama hep haram diyordu.

"Ne dersin Erez, bizde yapalım mıı??"

Beni düşüncelerimden ayıran Yelda'ya döndüm.

"Bugün yapmasak olur mu? Hem Alışveriş için gelmiştik.."

"Haklısın" dedi yüzü düşerken.

Umarım kırılmamıştır..

Yelda ile buz pateni yapmak istemiyordum, buraya gelme sebebim değildi ki.

Ceren ordayken,erkek arkadaşı da yanındayken buz pateni yapmak istememem gayet normaldi.

Ayrıca karşılaşsak selam verecek kadar yakın mıyız onu da bilmiyordum.

"Yukarı çıkalım mı?" diyen yeldaya kafa sallayıp düşüncelerimden uzaklaştım.

Yürüyen merdivene bindik.

Acaba Baranın haberi var mıydı?

Muhtemelen yoktu.

"Sıkılmıyorsun değil mi?"Diyen Yeldaya döndüm.

"Hayır, dalmışım biraz kusura bakma."

Buraya onun için gelmiştim, hiç umursamıyormuş gibi gözüküyordum.

O yüzden birazcık sohbet etmemiz gerektiğini düşündüm.

"Okul nasıl gidiyor?"

Omuz silkti.

"Aynı, Hani sana bahsettiğim arkadaşım vardı ya. Başlarda bana garip davranan."

"Evet?"

"İşte geçen gün, birisinden seni tanıdığımı öğrenmiş. Arkadaş olduk. Bayramdan sonra sizin okula geçmeyi düşünüyormuş. Sebebini bilmiyorum sordum ama cevap vermedi. Ben de çok kurcalamak istemedim. O yüzden bir gün onu seninle tanıştırmak istiyorum. Sizin okula gelecek sonuçta.Belki arkadaş olursunuz.Genelde o da yalnız."

Yelda...

Kimseyle arkadaş olmak istemiyorum.

Şimdiye kadar ki arkadaşım olan tek kız Yeldaydı, erkeklerle arkadaş olan biriydim. Olması gereken de buydu bence.

Ben mağramda mutluydum.

O yüzden bu zamana kadar arkadaşlık yaptığım tek kız Yelda'ydı.

O da arkadştan çok, yardım ettiğim bir kız kardeşim gibiydi.

"Tamamen arkadaş olduğunuza Emin misin?Bana anlattığın hareketleri hiç normal gelmemişti de."

"Hayır inan bana o çok tatlı birii, başta biraz çekinmiş o kadar."

Yelda'ya inanamıyordum. O kız onu tamamen çıkar için kullanıyordu, bunu uzaktan olayları dinleyen ben bile anlayabiliyordum.

Yelda çok saf ve temiz bir kızdı.

Çok masumdu.

Babasının onun için kurduğu küçük fanusundan okul dışında çıkmıyordu.

O yüzden her şey pozitif bakıyor ve herkesi kendisi gibi sanıyordu.

"Sen gene de temkinli ol."Dedim.

Gülerek "Merak etme" dedi.

Birkaç tane alışveriş dükkanına girip çıktık.

Ne kadar sıkılsam da bunu Yelda'ya belli etmemeye çalışıyordum. Çok hassas biriydi, kalbini kırmak isteyeceğim son şeydi.

"Bu arada sizin sunumlar nasıl gitti?"

"Sunum Ramazandan sonraya ertelendi."

"Yaa,olsun gene de yaparsınız siz." dedi teselli edercesine.

'Siz'den kastı sanırım bizimkilerdi,sadece ekip adıyla bildiği,Baran,Tuana ve Ceren.

Nedensiz bir şekilde ona hiçbir zaman sınıf arkadaşlarımdan bahsetmemiştim.

"Şuraya girelim mi?"

"Bilmem, alışveriş yapacak olan sensin sonuçta."

Çok mu odundum ?

Ama ne diyebilirdim ki.

Böylece bowling alanının yanındaki kıyafet dükkanına girdik.Bowling alanındaki sesler gayet rahat duyuluyordu.

"Peynir deyin çekiyoruuumm!"

"Domateeesss."

Bowling alanından duyduğum ses tanıdık gelse de çıkaramadım.

Yelda sürekli kıyafetlere bakarken sıkılmıştım."Ben kapıda beklesem olur mu?" dedim nezaketen sorarak.

"Sormana bile gerek yok Erez,benim işim uzun sürer zaten."Dedi gülümseyerek,bende gülümsedim ve bowling alanı ile Yeldanın alışveriş yaptığı kıyafet dükkanının arasındaki duvara yaslanıp beklemeye başladım.

Sanırım günlük hayatta gerçek gülümsememi kullanmıyordum.

Bunu yapmamı gerektirecek bişey ya da biri olmamıştı şimdiye kadar.

Bence kimse günlük hayatta gerçek gülümsemesini kullanmıyordu.

Melih abi sabah attığım mesaja dönmüştü.

Melih abi K.D: Tamam koçum sıkıntı değil,biliyorum senin durumunu.

Melih abi K.D: Hallederiz,hadi Allah'a emanet

Siz:Sağol abi, sende.

Aynı tanıdık sesi tekrar duymamla doğruldum.

"...Bu ne yaa?"

Ne dediğini anlayamamıştım ama bu sesi tanıdığıma emindim, bu yüzden dinlemeye devam ettim.

"Noldu gülüm?.. Beğenmedin mi?Cerenim işte."

"Tamam tamam... Benim yerime de sen yuvarla bir el."

Tabii ya ceren'in sesiydi bu.

Demek ki erkek arkadaşıyla Bowling oynamaya gelmişti.

İçimden bir ses belki de erkek arkadaşı değildir diyordu.

O zaman kimdi ?

"Onur."

"Efendim."

"Seni seviyorum he,çok hemde."

"Ya gel buraya gel, Ben de seni çok seviyor.."

Devamını dinlemedim.

Dinlemek istemedim belki de.

Mahremiyet diye bir şey vardı sonuçta.

Bu konuşmalardan sonra sevgilisi olduğuna emindim.

Sadece çok şaşırmıştım, çünkü Ceren böyle şeyler hep dikkat ederdi.

Hiç haberim olmamıştı.

Gerçi gayet normaldi.

Şimdiye kadar hiç sormamıştım, sorma gereği de duymamıştım. O kadar yakın değildik ki.

Hızlıca kasadaki yelda'nın yanına gittim.

Ödemesini yaptı. Sanırım sonunda alışverişi bitmişti.

"Bitirdiysen bir şeyler atıştırmaya gidelim mi?" dedim düşüncelerimden uzaklaşmak için.

Bugün hiçbir şeye odaklanmamıştım.

"Son alt katta girmem gereken bir yer var, ondan sonra olur, acıktım bende zaten."

Kafamı salladım.

Yürüyen merdivenle alt kattaki kozmetik mağazasına geldik.

"Ben girmesem olur mu? Böyle yerleri pek sevmiyorum da."

"Tabi sorun değil."

Tekrardan kapının önünde Yeldayı beklemeye başladım.

Yaklaşık 15 dakika sonra etrafına bakınarak geldi.

"Erez.."

"Ne oldu?"

Yanıma geldi ve "Sanırım biri beni takip ediyor.." diye kısık sesle fısıldadı.

 

...

Duyduğum cümleyle beynimden vurulmuşa döndüm.

"Sen ciddi misin?Yelda iyi misin Ne oldu?! Bir şey yapmadı değil mi? Nerede şimdi?"

"Sakin ol Erez lütfen, her reyonda peşimden gelen biri olduğunu fark ettim."

Omzundan tuttum onu "İyisin değil mi ?"

"Ben iyiyim,gerçekten sorun yok."

"Nerede şimdi o şerefsiz?"

"Erez inan hiç önemli değil, gerçekten. Bu yüzden senin yanına geldim. Tekrar takip ederse seni görmüş olur."

"Sana bir şey söyledi mi?"

"Erkek arkadaşım olup olmadığını sordu,instagramımı istedi."

"NE?!Böyle bir şeye nasıl cüret edebilir !? Nerede şu an sen ne dedin?"

"Var dedim. Peşimi bıraksın diye.."

"Kapının önüne bekliyor deseydin."

"Israr edince öyle söyledim, kusura bakma seni de işin içine kattım."

"Ne kusuru Yelda saçmalama, gösteririm ben o gerizekalıya gününü.Ne biçim insanlar var ya? Hepsi sapık!"

"Erez,gerek yok gel.hadi gidelim." dedi ondan beklemediğim bir endişeyle.

"Arkamızdaki mi?"

"Sanırım..."

"EREZ SAKIN!" diye bağıran Yelda kolumdan tuttu."Saçmalama, lütfen bak gidelim bişey yok.Seni görürse vazgeçer zaten." diye devam etti,neden bu kadar panik yaptığını anlayamamıştım.

Beni tanıyan Yelda zaten kimseye direk dalacağımı düşünmezdi.

"Peki.." Dedim kısık sesle sinirli bir şekilde.

Bana kalsa bütün sapıkları gebertirdim de..

Eğer biri bizi takip ediyorsa,burdan çıktığımızda da başına bela olmasın diye kolumu Yelda'nın omuzuna attım. Yürümeye başladık.

Sonuçta Yelda 7/24 benimle değildi,ona bir şey olursa kendimi affetmezdim.

"Yakınmışız gibi davran."

"Şey, zaten.."

"Yanlış anlama, çocuğu kolay yoldan yok etmemi istemediğin için yapıyorum bunu."

"Ha şey..tamam.."

Şuan böyle yürümek temastan nefret ettiğim için benim için çok zordu,ama Yeldayı kız kardeşim gibi düşünüyordum.

Dünyadaki bütün pisliklerden nefret ediyordum.

Onu güldürmeyi denedim.

"3 yıl önce futbol kursuna geleceğim diye tutturmuştun ya hani, yere yapıştığın gün var ya hatırlıyor musun?"Dedim gülerek, amacım rahatlamasını sağlamaktı.

Burada, benim yanımda güvendeydi..

Güldü.

"Gerçekten de rezil bir gün düşüştü."

....

Sonunda çocuk başka bir mağazaya girince eski halimize döndük.Pek bizimle ilgileniyor gibi durmuyordu, gene de Yelda'yı korumalıydım.

Sonunda bir şeyler atıştırmak için üst kattaki kafede bir şeyler içmiştik. İşte orada şarkı listeme yeni bir şeyler eklemek istediğini söyledi.

Bundan nefret etsem de gene evet dedim,kalbini kırmak istemiyordum.

..

Şoförü bizi almaya gelecekti, AVM'nin önüne çıkmıştık.

"Çok tatlı bir çift değil mi?"Diyen yelda'nın eliyle gösterdiği yere baktım.

Bir kız, gene gözüme çok tanıdık gelmişti, arkası dönüktü. Sarışın bir çocuğa boyunu ölçmek ister gibi elini kafasına doğru uzatmıştı, gülerek yürümeye başladılar.

Çocuğu nerede gördüğümü hatırlamaya çalıştım.

Tabi ya.

Buz pateninde Ceren'in yanında gördüğüm çocuktu.

Yanındaki de Ceren olmalıydı.

Yelda'ya döndüm.

"Belki de arkadaşlardır, çift oldukları nereden çıkardın ki?"

Omuz silkti.

"Kim arkadaşına bu kadar samimi davranır ki?"

Haklıydı.

Yelda da ben de temastan hiç hoşlanmazdık.

Ya da ben sevmediğim için o da hiç yaklaşmıyordu,soru soracağı zaman koluma bile dokunmazdı.

Sonuç olarak hiçbir zaman o kadar yakın olmamıştık.

Doğru ya.

Kim arkadaşına bu kadar samimi davranırdı ki?

...

Yazardan...

Yelda'nın şoförü geldiğinde Yelda arabaya binerken Kuzeye döndü.

"Teşekkür ederim Erez. Bugün Sen olmasaydın yalnız kalırdım.İyi ki varsın.."

Kuzey ellerini kapşonunun cebine soktu ve cevapladı.

"Teşekkür etmeni gerektirecek bir şey yapmadım.."

Yelda arabasına binip gitti.

Kuzey başka bir yere uğrayacağını söylemişti. Yürürken düşüncelerimi dağıtmak istiyordu.

Genç adam Aslında biraz daha dikkatli baksa kimsenin Yeldayı takip etmediğini anlayabilirdi..

Günümüz...

​​​​​​Siz: Geliyorum, yoldayım.

Siz: Konum atar mısın?

Yelda : ► Konum

Siz: Teşekkür ederim

Yelda : bisey değill

Telefonumu kapatıp Yelda'nın konum attığı kafeye doğru yürümeye başladım.

***

"Erez, Erez,sana diyorum."Yeldanın sesiyle kendime geldim.

"Bugün biraz dalgınsın."

"Uyyamadım ya,sabah spor yapıyordum."

"Yaaa sporcu musunnn??" Dedi Yeldanın yanındaki arkadaşı.

"Evet,hemde futbolcu." Dedi hevesle Yelda.

"Yok,yani öyle denemez-"

"Beni de bir gün maçına götürür müsün?"

"..."

Yeldanın arkadaşı ne yaşıyordu bilmiyorum ama şu ana kadar maçlarıma kimseyi davet etmedim.Yeldayı bile..

Maçlarım özeldir..

Yelda konuyu değiştirmeye çalıştı,bu hep aramızdaki uçurumlardan biri olmuştu.

"Biliyor musun Erez, arkadaşım da bayramdan sonra sizin okula geçecek,neden yapıyor hala anlamış değilim ama ona sahip çıkarsın değil mi?"

En masum gülümsemelerinden birini yaptı.Burnunun üstündeki çilleri güneşte parlıyordu.Çilleri onu tamamlayan bir şeydi,ona çok yakışıyordu.

Ama bi dakika?

Bahsettiği arkadaşı şu geçenki kız mıydı?

Asla muhatap olmazdım,Yeldayı basbayağı kullanıyordu.

Gene de geçiştirircesine kafamı salladım.

"Bu arada" dedi Yeldanın yanındaki kız, "Benim eski ortaokul arkadaşlarımdan birkaçı da sizin okulda hatta sizin sınıftaymış."

'Sizin sınıf'kısmına kadar konuşma ilgimi çekmiyorken sizin sınıf kısmında biraz toparlandım.

"Bir kızla hiç hoş olmayan şeyler de yaşamıştık."

Tırnaklarına baktıktan sonra saçını geriye savurdu. "Ama babam halletti."

Klasik zengin kızlarından biriydi işte.

Sırf Yelda için buradaydım,kız sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi havalara girmişti.

Omuz silktim,bi daha yüzünü görmeyi umduğum biri değildi.

İçeceğimi yudumlarken Yelda devam etti "Ee sizi tanıştırmak istedim, sonuçta aynı okulda olucaksınız hatta aynı sınıfta.."

Allah korusun lütfen.

"Daha çok buluşuruz,sizde buluşursunuz, birbirinizi tanırsınız, numaralarınızı veriyorum,hem Erez okulu anlatırsın,Selma da alışmış olur." Dedi bal rengindeki saçını kulağının arkasına sıkıştırarak.

Böyle bir şeyi istemediğimi söyleyecekken telefonum çaldı.

Arayan Melih abiydi,masadan kalkıp kafenin dışına çıktım.

"Alo abi?"

"Oğlum nerdesin sen? Yer ayırmışsın program var bugün,seni yazmışlar.Çabuk olsan iyi edersin,rakibin güçlü geç kalma!"

"Tamam abi, program kaçta?"

"Bi yarım saate başlarız."

"Tamam ben biraz uzaktayım hemen geliyorum."

"Hadi koçum Allah'a emanetsin."

"Sende abi, görüşürüz."

Hızlıca masaya döndüm ve sandalyeden aldığım çantamı tek omzuma atarken "Acil bir işim çıktı da,gitmem lazım." dedim hızlıca.

"Hey,Erez, nereye?Neden? Bi görürüz deseydin.."Dedi sorgulayıcı tavra bürünen Yelda.

Kasaya doğru giderken diğer kızın üstüne alınmamasını umarak ortaya 'Hoşçakalın' gibi bir şeyler dedim.

Hesabı ödeyip çıktım ve hemen bir taksi çevirip yola koyuldum.

Melih abinin 'Program'diye bahsettiğim şey kafes dövüşleriydi.

Futbola olan ilgimi herkes biliyorken,boksta sadece bir dönem eğtim aldığımı biliyorlardı.

Aldığım eğitimlerden sonra annem asla boksör olamayacağımı,buna kesinlikle izin vermeyeceğini söylese de, aynı firmanın biraz daha gizli yürütülen kafes dövüşlerinin yapıldığı kulübe katılmıştım.

Tek sorun, bunu kimsenin bilmiyor oluşuydu.

Ailem,Yelda.. Baran bile...

Hiç kimse...

Dışardan bakıldığında pek boksör gibi gözükmüyor olabilirdim.

Kimseye kolay kolay zarar vermezdim.

Ama sevdiğim insanlara zarar gelirse kendimi kontrol edebilir miyim bilmiyorum..

Sonunda tenha ara sokaklardan kulübe vardım,gizli olmasının bir diğer sebebi havada bahislerin uçuşmasıydı.

Ben olayı o kadar ciddiye bindirmek istemediğimden adımı sadece bahissiz dövüşlere yazdırıyordum.Melih abi de hassasiyetimi biliyordu.

Aldığım eğitimleri uygulamayı sevdiğim için yapıyordum,adam pataklamaktan zevk almıyordum tabi ki.

Sadece boks,benim gerçeklerden kaçış yöntemimdi,stesimi alıyor beni ferahlatıyordu.

Bodrum kattan giriş yaptığımda girişte Ahmet duruyordu.

"İsim?"

"Atmaca74"

Elbette gerçek ismimi kullanmıyordum,burda herkesin takma isimleri vardı.

"Şifreni gir."

Dediğini yaptım.

"Bireysel mi ?"

"Hayır, kafes dövüşü."

"..."

"Bahissizlerden"

Ahmet programları kontrol ettikten sonra beni içeri aldı.Gördüğüm ilk kişi,sinirle konuştuğu telefonu kapatan Melih abi oldu.

"Başladı mı abi?"

"Hayır.İptal oldu."

"İptal mi oldu?!Sen ciddi misin?"Dedim sinirle, sürekli böyle mi olacaktı?

"YOK ŞAKA!"Diye bağırıp bir küfür savurdu.

Zaten kafam yeteri kadar bozuk olduğu için sinirliydim,Melih abiyle tartışmamak için bireysel çalışma bölümüne geçtim.

Çantamı kenara fırlatıp,boks eldivenlerimi taktım,sinirimi boks torbasında çıkaracaktım.

Sadece sinirimi değil,bu haftaki bütün stresimi de böyle atıyordum.

Torbayı yumruklaramaya başladım.

Ramazan geliyordu, sınav haftası da..

Bir darbe...

Sınavlar..

İkinci darbe...

Notlarım...

Üçüncü darbe..

Ailem..

Bir kaç darbe...

Biraz daha çalıştıktan sonra yorulup soyunma odasına geçtim.Az da olsa rahatlamıştım.

Bu benim birşeyler kaçma yöntemimdi.

Bazenleri iki farklı kişiliğim olduğunu hissediyordum.

Okuldaki gibi,dersleri iyi,kimseyle konuşmayan, futbolcu kişiliğim..

Bazenleri evdekilerle kavga etmeyi bile göze alan, canının istediği gibi davranabilen, boksör ve karanlık yanım...

Bazen çok ikilemde kalıyorum ve bu beni çok zorluyor.

İşimi bitirip çıktığımda hava kararmıştı,eve hemen gitmeliydim.Annem zaten bütün gün dışardayım diye bir ton laf edecekti..

Hemde bugün ilk sahura kalkacağız.

Yani ben kalkacağım..

Tek başıma...

....

Selamünaleykümm <3

Ramazan bölümleri geliyor 🌝

Bölüm nasıldı 👀

Kuzeyin karanlık yanı hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Bölüm : 27.02.2025 00:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...