Selamün aleyküm bölüm geçtiği için üzgünüm bu bölüm biraz cerenin geçmişine değinecek Umarım beğenirsiniz bu arada fotoğraf kafamdakinin aynısı teşekkürler Pinterest 🎀 😻

Bölüm 3

-Dokunma -

Sabah sabah melis resmen sınıfa daldı.Yüzünde güller açıyordu.

"Gençlerrr bomba gibi haberlerim varr" obaa gene noldu acaba Meliste haberler bitmez.

Obaayı da kuzey söylüyodu ama neyse.(İç ses)

Kuzey değil o erez ayrıca sus şaziye

Gün geçmiyordu ki kendisine yeni bir isim bulmayayım.

Bok gibi isimler (iç ses)

Ne alaka piyanist çeneni kapa.

Melis çantasını açarken bize döndü."şimdi ramazana giricez ya" Tuanayla ona baktık "ee"

Kitaplarını sıraya koyarken "ya da durun durun herkes gelsin öyle söylerim öğlen yemekhaneye gelin kızları toplarım ben." dedi.Tuana söylenirken bende öğlen yemeğinde ne var acaba diye düşünmeye başlamıştım ki Beste hoca girdi.

"Günaydın gençler, size söylemem gereken birşeyler var ama önce yoklama."

Öğretmenler masasına kurulurken sınıf defterini aldı.Bizim sınıfın yoklamaları bile ayrı alemdi.

-Baran öz

-burdaaa

-olmazsa şaşarız zaten.

-Ceren Korkmaz

-ne zaman eksiğim hocamm

-Ege Serter

-(..)

-Ege ? Yok mu ?

-sht olum Ege

-he

-hoca yoklama alıyor.

-ama ben varım.

-tamam işte burdayım de.

-üf tamam çocuğum bir susun ege burda.Nazlı Ay ?

-burdaaaaa

-Hilal Bulut

-gelmedi hocam.

-Kayra sarp

-Burdayım eksik olmam ben.

Ay kayra yaa

-Biraz özgünlük lütfenn

Dedim Kayraya bakarak.

Nck nck nck biraz orjinal olun.( İç ses)

Haklısın naciye.

Yoklama tamamlandı.Hilal bugün gelmemişti.

"Şimdi gençler biliyorsunuz sınav haftası geliyor, ramazan da geliyor.Ramazanda sınava gireceğiniz için size yazılı örneklerini vereceğim.Onlardan biri çıkacak. Bu kıyağımı da unutmayın " dedi gülerek.

Sınıfın erkekleri tezahürat yapmaya başladı "BESTE HOCAMM OLEYY BESTE HOCAM OLEYY" Beste hoca onları susturdu ve kağıtları dağıtmaya başladı.

************

Öğlen tüm kızları yemekhanede Melisi beklerken buldum.Melis ise dudağını ıssırarak çekingence masaya oturdu."Aslında ee benim diyeceğim şeyi Beste hoca söyledi ama.."tabağını heycanla öne ittirdi."Bende haberler bitmezz" Tamamen yemeğime odaklanmış olarak ona döndüm.

"E bunu biliyoruz zaten."

Göz devirip sözlerine devam etti ve ayağa kalkıp ellerini masaya koydu.

-ama gençler var yaa bu olay patlar patlarr-

-ya sözünü bölmek gibi olmasın ama günün anlam ve önemini belirten konuşmanı sona mı saklasan müdür öğlen zilleri konusunda biraz cimri de.

Melis tepemizde dikilmeyi bırakıp oturdu."iyi tamam" dedi.Patatesinden bir tanesini çatalına batırdı."sınav haftası var sonra Ramazan geliyor."ağzındaki lokmayı çiğneyip yuttu."bayramdan sonraki son haftalarda yarışma niteliğinde bir turnava yapılacakmış , farklı dallarda şubeler arası."

Bu kısmın da çok ilgimizi çektiği söylenemezdi.Hepimiz kafamızı yemeğe gömmüştük.

-Ve muhtemelen bizim 11/E ile çıkacağımız söyleniyor.

Aynı anda kafamızı kaldırıldık.

-Nee

-Ammaan nolcak

derken dediği şeyi farkına vardı.11/E düşman şubemiz..

-Daha birşey tam belli değil, hem daha çok var rahat olun.

Ben bir taraftan kafamdan haince planlar kurarken bir taraftan da önümdeki yemeği görmüyordum.Kübra ders çalışmalıyım vaktim geçiyor diyerek kalktı.Aylin ve Kayra bunu için mi toplandık diye söylene söylene gittiler.Meliste "aramızda" diye göz kırpıp haberin kalanını yaymaya gitti.

-aynen kesin aramızda kalıcak

Diye fısıldadım Tuanaya doğru, Tuananın turnavayı pek taktığı söylenemezdi.Hem daha çok vardı.

"Alsana" diyerek patates kızartmasını tabağıma koydu. Bunu tanıştığımız günden beri yapıyordu.

Boş tabaklarımızı bulaşıkhaneye götürürken Tuanaya fikrini sordum;

-Sence nasıl olur?

-ney?

-Turnuva

-hmm şimdi şöyle bunu tam olarak bilemeyiz çünkü yarışacak dallar belli değil ona göre seviye eşitliği yapılması gerek kaldı ki daha 11/E olup olmadığı belli bile değil ancak bana sorarsan istatistik olarak bizim sınıf daha güçlü.

-hmmm

Anlamış gibi yaptım ve dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı sağa sola sallayarak senden olmaz bakışı attım.Kıza fikini soruyosunuz size makale çıkarıyor.Makine gibi mübarek

********

Öğleden sonraki ders beden olduğu için hepimiz mum gibi dizilmiştik.Herkes eşofman ve spor ayakkabı ile hazır ol pozisyonuyla bekliyordu.

Sevgili Harun hocam da kaslı ve cüsseli bir giriş yaptı;

-evet gençler!

Hep bu şekilde sert bir giriş yapıyor sonra yumuşuyor. iki yıldır bu okuldayım hala çözemedim.

Herkesin kıyafet ve düzenine bakıp bizi" toplu bir spor" olacak şekilde bıraktı.Sadece bir top veriyor ve aynı şeyi yapmamızı istiyordu.

-Basketboll

-hayır voleyboll

-futbol asıl futboll

İşte bir klasik daha...

Baran basketbolcu olduğu için basketbol istiyor.Melis ve Aylin voleybol diyor, Kuzey zaten futbol aşığı.

Genellikle Kuzey en yakın arkadaşı Baranı ikna ediyor, Baran da hadi abicim diye diye beni de ikna etmeye çalışıyor kıramıyorum onu ,benim peşimden de Tuana sürükleniyor.Futbol ağır basıyor.Bugün de öyle oldu.

Tüm sınıf futbola karar verdik.Harun hoca futbol topu getirirken KENDİ ÖZNEL kurallarını sıralamaya başladı.Harun hoca ve kuralları..

Adam kendi kafasında kurallar koyyor uygulamamızı da zorunlu yapıyordu.

-Kurallar basit, bilirsiniz işte kural 1 :

Yirmi dakika dolmadan devre arasına girmek yok. Saha dışına ciddi sakatlanma hariç çıkış yok.

ve düşerseniz, takılırsanız sakatlanırsanız ,kendi takım arkadaşınızın size yardımı yasak rakip takımdan yardım alacaksınız, Çünkü bazen dostlarınız yanınızda olmadığında düşmanlarınızdan yardım almanız gerekebilir.Kendiniz halletmeye çalışmayın bu bir birlik oyunu.

En saçma kural hayır neden yani neden kendi takım arkadaşım bana yardım edemiyor.

Nck nck nck saçmalık.(İç ses)

Haklısın piyanist.

Homurdanan Aylini gören Harun hoca "ukalalık etmek boş." dedi

Kuzey ayağında sektirdiği topu son kez sektirip kolunun arasına aldı.

-şimdi, Erez Emre kaptanlar sizlersiniz.Ben sahanın arkasında bir yerlerde olucam kurallara uyun kameradan görebilirim.Hadi size iyi maçlar.

diyerek bizi öylece bırakıp gitti

-Allah hayrını versin ceren ya senin yüzünden hepimiz futbol oynayacağız

Dedi Tuana

Amaan en becerdiğim futbol, onda da öyle topun peşinden koşuyorum boş boş ayağıma gelince de vuruyorum , o kadar yani.

-hadi seçin

-ilk sen başla

-tamam..."

Aldım verdim yaparak -yaş 17- ilk kimin seçeceği belli oldu.

-Teknik olarak aptal bir topun peşinden koşup hiç bir şey yapmasak da , senin için değer be ceren"

Dedi Tuana abi ben bu kızı hakedecek ne yaptım?

Harbi (iç ses)

Sus naciye. Bissürü iyilik boşa gitmedi ya.

Kuzeyin kaşları çatıldı ,Emreye düşmanı gibi bakıyordu.

Konu futbol olunca BİRAZ sinirli oluyodu.

İlk kuzey seçmeye başladı.

-baran

-ooo geldim koçum.

-Ege.

-ben ne anlarım benim ne işim var gözünü seveyim Emre bana tenis ile gelin -

-Hadi kıvırcık onu harun hocaya anlatırsın.

-Gökhan

Emre sıkıntıyla kalanlara baktı.

-uff çok az kişiyiz ya diğerleri nerde ?

-Bilmem harun hoca onlara izin vermiş.

Diyen Melis sahanın dışındaki bankta felsefik kitaplarından birini okuyan defneyi ve yanında test çözen Kübrayı gösterdi.

-puff tamam ya cero sen gel arada topa vursan yeter.

-ya Emre yüz kez söyledim sana oynayamıyorum.

-olsun geç işte şuraya ceroo

-Uff tamam ama Tuanayı da all

Kuzey karşımızda kıpırdanıp duruyodu.Hayır yani iki saniye futbolu gecikse ne olacak.

Emre ile dokuzuncu sınıftan beri arkadaştık ve okula geldiğim ilk gün onunla tanışmıştım.Sonradan anlamıştık ki babamın çalıştığı şirketin kreşinde oynadığım çocuk da oymuş.Emre bana sadece sinirlendiğimde ceren diyor bende ona sadece sinirlendiğinde emro diyorum.Çocukluk arkadaşıyız yani. Kuzey ve Baran fısıldaştılar , sanırım anlaşmazlık olmuştu.

-Kayra

Kayra bana sırıtarak kuzeylerin takımına doğru yürüdü.

Bi de bana dik dik bakıyor yarabbim yürü git ya

Emre bana döndü

-kimi alayım cero ?

Güldüm

-zaten belli değil mi ?

-doğru , Tuana.

Aylini seçmeyeceğimizi ikimiz de biliyorduk.Kuzey hızlıca "hadi kaleleri seçiyoruz" diyip sahaya geçti.Aylin de burun kıvırarak

-Bende bu takima kaldım galiba

dedi ve kuzeylerin peşinden gitti.Bizim takımda; Emre ,ege ,melis ,ben, Tuana.Karşı takımda; Kuzey ,Baran, Aylin ,Kayra, Gökhan vardı.

Kaleler seçildi ve maç başladı.Harun hoca bizi izlediğinden kuralları aşamayorduk.

Muhtemelen bizim takım kaybedecekti çünkü Emre tek başına mücadele ediyordu.Ege zaten başka alemlerdeydi , Melis desen biri sakatlanır da olay çıkar diye bekliyordu Gökan maç ortasında herkese laf atmakla meşguldu.Ben akşam yiyeceğim yemeği düşünerek salak salak etrafta dolanıyor top gelirse vuruyordum.Tuana teknik olarak burda olmaması gerektiğini saçmalık olduğunu bilmem kaç bininci defa anlatırken sahanın ortasında dikiliyodu.

Garibim Emre biz koşun diye bağırıyordu ama kimsenin onu taktığı yoktu.

-Aylin hişt yakalayın!

Tabi Aylin erezi duymuyordu, maç ortasında glosunu tazelemekle meşguldü.

-oha ama

-yuh yani

-Allahım sabır ver

-Kurduğum takıma tüküreyim ya.

Kuzey Baran Emre maçı sırtlamış gidiyorlardı.Gökhan hala sağa sola laf atıyordu.

Ben kalenin biraz önünde defansa yakın duruyodum.Tuana da defanstaydı , gevezelik etmek için onu da yanıma çekmiştim.

Bir baktım Kuzey arkasından atlı koşar gibi kaleye geliyor!

Futbolcu çocuk ne bekliyordun. ( İç ses)

Sus be şaziye bize doğru geliyo.

-CEROOO ALLAH SENİ YAA SAĞ KANATTAN AYRILMA DEDİM SANAA KOŞ ÇABUK DURDUR ŞUNUU!!

Kuzey Emre'yi duyunca daha bi hızlandı.Bende ne yapacağımı bilemeden sahanın ortasına ilerledim.Topun bana gelmesini beklemem saçmaydı sanırım ama öylece dikildim.Sonra da yere yapıştım.

Artık top mu bana çarptı ben mi topa çarptım bilmiyorum ama kendimi yerde buldum.(Korkmayın korkmayın cringe kuzeyle çarpışmadılar dkdkdks)

Tam ağzımda biseyler gevelerken arkadan gelen bi ses duydum.

-Ağzını bozma Ceren ramazana gireceğiz detokstayız unutma.

Hay-

Herkes bana sesleniyordu.

-Ceroo iyi misinn ?

-Abisi bir şeyin var mı ?

-Dolunay bi ses ver.

-pabucumun dolunayı

Dedi Aylin.Tuanaya doğru , Tuananın umrunda değildi sadece bana bakıyordu.

Herkes susunca karşımda dikilen kuzeye baktım.

Güneşte yeşile dönen ela gözleriyle karşılaştım.

-Ceren ?

Tövbe çekip gözümü başka bir yere yönelttim.

Kimse yanıma gelemiyordu çünkü harun hocanın kuralları...

-İyyim tamam yok bir şey.

Aslında iyi değildim.Sol bacağım fena ağrıyordu ve galiba bileğim burkulmuştu.(Kucağına falan almayacak merak etmeyin KAAJWKSKS)

O yüzden kalkamıyordum ve burası iyiymiş rahatmış imajı vermeye çalışıyordum.Pek başarılı olduğum söylenemezdi.mış imajı vermeye çalışıyordum.Pek başarılı olduğum söylenemezdi.

Kuzey bana kalkmam için elini uzattı.Yok artık o eli tutacağımı sanmıyordu heralde.

Haram lan haram.

-o eli tutmayacağımı biliyorsun değil mi ?

Herkes durmuş bizi izliyordu.

-Ne bakıyorsunuz be ordan bakınca Netflixe mi benziyorum.

Herkes susuyordu.

-Tuana gel de yardım et bacağım koptu galiba.

Sustular.Kuzeyin eli hala havadaydı, harun hoca kuralları...

-kalkacak mısın artık?

-Senin elini tutaraksa hayır.

Derin nefes alıp birşeyler mırıldanarak elini indirdi ve kenara çekildi.

Küstü galiba.(İç ses)

Ne alaka naciyecim ya uydurma kafandan biliyo sevmediğimi.

Kesinlikle bir kastım yoktu.Erkeklerle temastan hoşlanmıyordum.Bu kadar basit.Bizim takımın bana yardımı yasaktı.Karşı takımda Aylin ve Kayra tepeden beni izliyorlardı.Onlardan yardım almaktansa kuzeyin uzattığı eli tutardım daha iyi.Gökhan seçeneği doğuştan evlenmişti.Tuana kuralı çiğnemeye razı yanıma gelecekken Baran geldi.

-Abisi ben ne güne duruyorum ? çekilin.

Baranda aynı şeyleri hissetmiyordum rahatsız olmuyordum çünkü beni o gün ordan kurtaran Barandı...

Kıyafetimin bilek kısmını elime kadar çekerek elinden destek aldım ve kalktım.(Yani temas etmemeye çalışıyor ama ceren bu konudaki biraz zayıf fark etmişsinizdir)

Baran maçtaki eski yerine geçerken sadece benim duyabileceğim bir şekilde fısıldadı;

-sizin takımda olsaydım da bunu yapardım.Kuralı çiğnerdim abisi, çünkü o günleri sana tekrar yaşatmaya niyetim yok...

********

Bacağım hala ağrıyor.Harun hoca kurallarına sadık kalmamızdan memnun bizi gofretle ödüllendirmişti.Son iki ders Baran ben ve Kuzey çok suskunduk.Baranla beni anlıyorum da kuzeye noluyor. Sanki o yaşadı o anı..

Sanane aa çocuğun canı susmak istemiş, herşey seninle mi ilgili olmak zorunda egoist pislik.

A aaaa ayip be iç ses ayip seni yetiştirdiğim günlere yazık.

Tuanadan sırama gelen kağıdı açıp okudum.

"Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama Baran gelmeseydi kuralı çiğner sana yardıma gelirdim.Cezamızı da birliktelik çekerdik.Seni bırakmayacağımı biliyorsun."

Not : Baranda her işe burnunu sokuyor şurda hava yapacaktık.

Güldüm. Bu halimle beni güldürüyordu ya kereta

Nck nck nck kereta ne be ayakkabı şeysi gibi ( iç ses)

E ben keretaları seviyom onlar olmazsa ayakkabılarımı zor giyerim şaziye karışma sen.

İlk kez bu kadar güzel seviliyordum.Ben bunları hak edecek ne yapmıştım ki...

Dipnot : Ceren kendi kalkabilseydi kuralı çiğneyecekti ama bacağı kötü durumda olduğu için kendi kalkamadı, baranın yardımı ile kalktı ve Tuana onu götürdü.Mantık hatası gibi bi saçmalık olmuş.

Evett beğendiniz mii bi de bölümler ne kadar uzun olmalı sizce 🤍

A Allah'a emanet olunn 🫂