Ona teşekkür edip ayağa kalktım. İstiklal marşını okuyup sınıflara geçtik. Sınıfta boş tek bi sıra kalmıştı. En yakın arkadaşım Defne yanıma geldi.

D= Defne

H= Selem kanka ben nereye geçeyim

D= Sınıfa yeni bi çocuk gelmiş onun yanına geç şimdilik sonra bakarız.

Dedi sınıfa yeni biri gelmez diye düşünüyodum. Ama ses etmeden onun yanına gittim. Çocuk uyuyodu. Çocuk o kadar yakışıklıydıki onu seyre dalmışım. Çocuk bi anda

O kadar çirkin mi duruyorum beni inceliyosun dedi.

H= Hayır sadece sınıfa yeni biri gelmez diye düşünmüştüm.Rahatsız ettiysem özür dilerim. Ben Hazal bi süreliğine yanına oturcam.

Çocuk= Bende Bora.

Bora'nın yüzünün yarısı gözükmüyordu. Ona soru sorup onu rahatsız etmek istemedim. Offf zil çaldı gene okul hayatına başlamıştık. Öğretmenimiz içeri girdi.

Selam çocuklar ben kimya hocanız Ayaz. Hazal ve Bora kim?

Dedi. Bunu der demez şok geçirdim biz ne alakaydık ki okula daha yeni gelmiştik ne yapmıştık ki. Hoca konuşmaya devam etti

Müdür bey sizi çağırıyor. Hoca bunu der demez beyin hücrelerim yanmıştı. Müdür bizi neden istesin ki? Kafamda bütün bu sorularla birlikte belimde bi el hissettim.

B= Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm ama gitmemiz gerek

Dedi. Birlikte müdürün yanına gittik.

M= Hazal şuan anlattığım şeylere çok şaşıracaksın biliyorum ama benim ve Bora' nın sana söylemesi gerekenler var. Bu çok karışık fakat Hazal Bora senin üvey abin.

Müdür bunu der demez kafam yandı hiç bi şey anlamamıştım. Bora benim nasıl üvey abimdi.