Seni sevmek ; en sevdiğim şarkıyı ilk defa dinlemek ,
Çöllerin ortasında kalmışken bir damla su içmek,
Kalpte ki kurumuş çiçeği hayata dönmesi için sulamak,
Kim bilir belki de,yaşamaya olan sevgiyi tekrar kazanmak
...
Bir saniye ne yaptım ben?
Ulan!
Elime tüküreyim!
Aynen Elvin adam halisülasyon! Şuan da rüyadasın tatlım birazdan uyanırsın ya 2 bilemedin 3 dakika sonra uyanmış olucaksın.
Utanarak kafamı yukarı kaldırdığım da kaşlarını çatmış ve ne olduğunu anlamaya çalışan (ayrıca keskin hatlara sahip ve kesinlikle yakışıklı )bir yüzün zaten beni izlediğini farkettim.
"Şey ,ımm,ya ben-"
"Evet hanımefendi , karnıma yumruk atmanızın sebebini bende çok merak ediyorum?"
Bende bazen çok merak ediyorum beyefendi , inanır mısınız bu kadar garip bir kızın neden iç sesi olğumu sorguladığım zamanlar dahi oluyor . Bu arada karın diyerek hakaret ediyorsunuz o baklavalara az kalsın Elvin'in eli kırılıcaktı da hadi neysee...
Katılıyorum iç sesim o karın ne öyle hayvan herif?!
"Ben siz gerçek misiniz diye kontrol ediyordum da..."
"Ney?Ben gerçek miyim diye kontrol ediyordunuz öyle mi?"
"Evet, öyle yani."
"Anladım.İyi günler."
Tam olarak aval aval yüzüne bakıyordum ki bir anda dükkandan çıktı ve dükkanın ortasında kalakaldım.
"Bir dakika ya, çıktı mı o şimdi?"
şükür algılayabildin Elvin:)
koş kızım arkasından kim tutar seni :)
Dükkandan çıktım ve aceleyle sağıma ve soluma bakınıyordum ve evet! Görüş açıma girdi.Aşağıya doğru gidiyordu ve çokta ilerlemiş sayılmazdı aslında.Hemen koşmaya başladım.
"BEYEFENDİİİİİİGHH!!!!!"
Omuzu üzerinden arkaya bir bakış attı ve beklemeye başladı.
"Şe-y ben diyecek-tim ki ."
Tabiri caizse arkamdan at oşturuyormuş gibi koştuğum için nefessiz kalmıştım ve nefes nefese konuştuğum için birşey anlamasını beklemiyordum.Biraz soluklandıktan sonra aklıma ilk gelen şey ağzımdan çıkmış bulundu.
" Size unlu kurabiye yaparsam affeder misiniz acaba?"
" Ben affettim hanımefendi , zahmet etmenize gerek yok sağolun."
" Özür niyetli yapıyorum ,lütfen kabul edin."
O yüzüme bakmaya devam ederken ben konuşmasını beklemeyip kendimi onayladım.
"Yarın öğlen saat 13.00'da Dolunay pastanesindeyiz .Anlaştık mı?"
İster istemez yüzümde gülen bir ifade oluştuğunda o da sırıtmaya başlamıştı.
"Anlaştık."
"Şey tamam o zaman ben, ben şey edeyim "
"Sen şey et."
"Gidelim mi demek istemiştim."
"Olur nereye gidelim?" dedi ve boğazdan çıkan çekici biir sesle gülmeye başladı.
"O anlamda söylemediğimi biliyorsun. Yani ikimiz de kendi yönümüze gidelim."
"Ya ikimizin yoluda aynıysa?"
"Ee beraber gideriz."
İkimizde gülmeye başladığımızda gitmemiz gerektiğini anladık ve gülmemize son verdik.
"O zaman yarın görüşürüz ."
"Görüşürüz." umarım.
Onun yolu aşağı sokağa doğru yöneldiğinde bende tam tersi yöne çıkıyordum.Aklıma gelen fikirle gerii dönmek için arkamı döndüm.
"BAKAR MISINIZ?"
"BİR DAKİKA HANIMEFENDİ BİRŞEY SÖYLEMEM GEREK."
siz ikinizi shiplemeye her an başlayabilirim haberiniz olsun...
Ben arkamı döndüğüm sırada o da aynı şekilde arkasını döndü ve birbirimize seslenirken seslerimiz birbirine karıştı.O benim dediğimi duydumu bilmiyorum ama ben onun kalın sesini çok net duymuştum.
İkimizinde yüzünde tatlı bir gülümse oluşunca birbirimize doğru yürümeye başladık.Bu sefer şaşırtıcı ki konuşmaya o başladı.
"Ne diyecektiniz?"
"Ben numaranızı isteyecektim de , lütfen yanlış anlamayın sadece haberleşiriz diye."
"Unlu kurabiye buluşmamız için haberleşmekten mi bahsediyorsunuz?" yüzünde hoş ve çekici bir sırıtışla bakmaya başladı.
"Evet, unlu kurabiye buluşmasından bahsediyorum. Siz ne diyecektiniz?"
"İsminizi öğrenebilir miyim?"
"Elvin, sizin?"
"Aybars."
"Memnun oldum Elvin."
"Bende memnun oldum Aybars."
Okur Yorumları | Yorum Ekle |