"Kavga var sanırım. Sinan sen öğretmen çağır" "Tek başına kahramancılık işine girişme sakın" merdivenlerden inerken söylediği şeye aldırmayıp kalabalığa doğru yürüdüğümde kavga eden kişinin Eren olduğunu görmüştüm "Noluyo burda?!" Sesim fazla çıkmış olucak ki herkes bana bakıyordu Eren'de dahil "Hadi herkes sınıfa gösteri bitti" herkes yavaş yavaş dağılmaya başlarken Eren burnundan doluyodu yanına yaklaştığımda kaşının patlamış olduğunu görmüştüm "Derdin ne senin?" Bişey demeden sadece gözlerime bakıyodu derin bir nefes alıp elimi kaşına götürdüm "Kaşın patlamış" gamsızca "Bişey olmaz" demişti "İntihap kapabilir revire gitsen iyi olur" "Gerek yok Pelin iyiyim" gözümü devirip "Emrivaki yapmayı sevmem o yüzden lütfen revire gider misin?" Demiştim Sırıtıp bana dönmüştü "Sende benimle geliceksen olur" "Niye tek başına gidemiyor musun?" Omuz silktiğinde ciddi olduğunu anlamıştım

*********************

Revire geldiğimizde kimse yoktu "Bekle sen burda ben görevli birini bulup gelicem" "Siktir etsene Pelin sen yap işte" ne diyodu bu

Nerden geliyo bu rahatlık ya

"Ben ne anlarım Eren bekle işte iki dakika ölmezsin" gitmeye yeltendiğimde bileğimden tutmuştu "Lütfen eğer sen yapmazsan sen gelene kadar kendim yaparım"

"Ne biçim bir tehdit bu her türlü senin sağlığın" bişey demeden gözlerime bakmaya devam edince elime pamuk alıp kaşının üzerinde gezdirmeye başlamıştım"Acıyo mu?" "Acımıyor" "Hayır ne diye ben yapıyorum ki hazır görevlisi varken ya bişey olursa canını acıtada bilirim sonuçta kaşını daha kötüde yapabilirim he-" "Pelin çok fazla kuruntu yapıyosun bu kadar büyütülecek bişey değil"

Şu an fark ediyorum da nerdeyse çocuğun ağzına giricektim yutkunup biraz geri çekilmiştim ve ardından kaşına yara bandı yapıştırmıştım "Tamam oldu sanırım yani galiba" gülümseyip bana dönmüştü "Çok güzel oldu bak demekki boşuna kuruntu yapıyormuşsun" demesi kolay tabi beyefendi iş başa gelince "Neyse artık gitmem gerek malûm nöbetçiyim" "Pekâlâ teşekkür ederim sonra görüşürüz " görüşürüz diyip revirden çıkmıştım