@ayseggul
|
Kenan abi ve Osman sırıta sırıta bize doğru geliyordu. Feride'ye baktım. O da şaşkın şaşkın abisine bakıyordu. "Feride noluyor Kenan abi niye Osman'ı almış yanına bize doğru geliyor." "Hiç bir fikrim yok Ceyda şuan neler olacak bende çok merak ediyorum." Biz gergin gergin onlara yaklaşırken onlar gayet rahat rahat gülümsüyerek bize doğru geldiler. Tam karşı karşıya geldiğimizde bir on saniye bakıştık. Feride abisine ben Osman' a Osman Esra'ya ben Kenan abiye derken bakışmalarımızı Kenan abi böldü. "Naber kızlar nereye böyle?" Garip garip abisine bakan Feride cevap verdi. "Nereye olacak abi okuldan çıktık yurda gidiyoruz." Kenan abi bir şeyler söyleyecekti belliydi. Ama söyleyemiyordu. Osman ise gayet mutlu bir şekilde bana bakıyordu. Dayanamayıp söze girdim. "Ne salak salak sırıtıyorsun Osman ne oluyor! Sen hangi cesaretle hala karşımıza çıkıyorsun. Demi Kenan abi sende bir şey desene ne işi var onun burada..." Kenan abi gözümün içine bakıyordu. Ama bir şey demiyordu. Normalde çoktan Osman'ı dövmesi gerekiyordu. "Ceyda abicim ben artık Osman'a kızmıyorum. Bir haftadır seni gerçekten sevip değer vereceğine bana inandırdı. Ufak bir sorunumuz vardı onu da hallettik..." Ne diyor ya bu adam dedim kendi kendime nasıl yani Osman bir haftadır Kenan abinin rızasınımı almaya çalışıyordu. Hemde bana sormadan önce bir bana sorsaydı yaa Ceyda senin de bende gönlün varmı deseydi belki daha hoş olabilirdi. "Kenan abi seni değil beni inandırması önce bana sorması gerekmezmi allah şakına siz ne yapıyorsunuz kendi aranızda izni rızayı vermişsiniz. Keşke bana da bir soran olsaydı. Sana gelince Osman Kenan abinin sana inanması hiç bir şey ifade etmiyor. Ben istemiyorum hele ki şu hareketinden sonra hiç istemiyorum. Sakın bir daha böyle bir şey için karşıma çıkma!" Ben sözümü söyledikten sonra yurda doğru hızla yürümeye başladım. Kızlar hala arkamda Osman ve Kenan abi ile konuşuyordu. Bu nasıl bir aptallıktı. Adam önce benim rızamı benim gönlümü almak varken gidip Kenan abinin rızasını alıyor. Bu memlekette erkekler izin vermezse biz sevemeyiz çünkü... Önce birileri izin verecek al sen bu kızı sevebilirsin diyecekler ama kız seviyormu sevmiyormu hiç sormayacaklar. Birde kız sevmiyorsa vay halimize kız sevmediği için suçlanacak yüzüne kara çalınacaktı. Sinirle bunları düşünürken arkamdan gelen hızlı adım seslerine döndüm. Başta kızlar geliyor sandım ama gelen insan dışı varlık Osman'dı. "Ceyda bir dur dinle hemen atar gider yaptın yaa" Elimden gelse gözlerimden alev çıkarıp Osman'ı yakmak istiyordum. Biraz daha uğraşsam bakışlarımla Osman'ı öldürebilirdim belki ! O da bakışlarımdan korkunca konuşmaya devam etti. "Bana öyle bakmayı bırakta beni bir dinle..." "Neyi dinliycem Osman hadi yürü git işine şimdi yurttan birileri falan geçecek başıma bela açacaksın" "Biz yurt konusunu hallettik merak etme bir şey yapmayacaklar." Gözlerimi kocaman açmış Osman'a bakıyordum. "Ne yaptın sen nasıl yurt işini hallettim. O ne demek oluyor şimdi?" Osman eveleyip geveliyor saçma sapan konuşuyordu. "Osman bırak şimdi eveleyip gevelemeyi yurt işini nasıl hallettin dedim sana!" Sesim istemesiz yüksek çıkmıştı. Bu aptal uzaylı yüzünden okulumdan olmak istemiyordum. "Şöyle oldu yurttaki abilerden Ömer abi yani sizin yurdun müdürü varya işte biz onunla çok samimiyiz. O diğerleri gibi değil bizi hep anlar işte bizde ona anlattık senin yurttan atılmaktan korktuğun için benimle yürüyemediğini falan ııı işte o da şey dedi tamam siz şey yapmayın ben bir şey yapmam dedi." Duyduklarıma inanmak istemiyordum. Bu çocuk nasıl bu kadar düşüncesiz ve aptal olabiliyordu ki beni nasıl bu kadar riske atabiliyordu ki! Doğru ya nereden bilsin babamın bir manyak olduğunu. "Aferim Osman şimdi sen Kenan abiden ve yurttan izin alınca ben koşa koşa sana kucak açıcammı sandın! İstemiyorum özellikle şu hareketlerinden sonra hiç istemiyorum! Anladın mı!" Osman'nın gülen yüzü asılmış umutları tükenmiş gibi görünüyordu. Yalvarır gibi baktı. Çok güzel bakıyordu vicdansız. "Bak Ceyda evet çapkın biriyim evet güvenilmez serseri adamın tekiyim ama ilk defa birisi için bu kadar uğraşıyorum. İlk defa o çapkın Osman olmak istemiyorum. Senden hiç bir şey istemiyorum. Bana tek bir şans ver! Lütfen!" İlk günden hissetmiştim Osman ile aramızda bir şeyler olacağını içimden hayır demek geliyordu. Ama Osman'ın yüzüne bakarken hayır dememin mümkün olmayacağını anlamıştım. Öyle güzel öyle samimi bakıyordu ki işte uzaylı işkencesi diye buna derim ben... Ağzımdan kısık bir şekilde "Tamam" çıktı. Osman ilk ne dediğimi algılayamadı. Donmuş bir şekilde suratıma baktı. "Tamam mı valla mı gerçekten tamam mı yani!" Bu şaşkın haline gülmeden edemedim. "Tamam ama biraz daha burada kalırsan şansını kaybedeceksin hadi git kızlara da söyle orada durmayı bırakıp gelsinler yanıma..." Biz Osman ile konuşurken kızlar ve Kenan abi biraz uzakta bizi bekliyordu. Osman koşa koşa ve "Tamam dedi" diye bağıra bağıra onların yanına gitti. Kızlar hızla yanıma geldi. Esra direk söze girdi. "Ya Ceyda nasıl tamam dedin neye tamam dedin kızım sen! Ben kaç kere anlatmadım mı benim kuzenim yavşağın teki üzer seni diye!" Esra'nın ağzını elimle kapattım. "Kızım bir dur nefes al bir sus yaa! Bir şans verdim sadece bir hatası olursa yakarım çırasını zaten" Feride yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Zaten bir hata yaparsa önce abim yakar çırasını..." "Şimdi bırakın bunları da hadi gidelim geç kaldık yurda Merve hoca dikilmiştir kapıya zebellah gibi bizi bekliyordur." Hızla yurda gittiğimizde Merve hoca kapıda bizi bekliyordu. Üzerimizi ve çantamızı aradıktan sonra geç kaldığımız için sağlam bir azar kaydı. Biz bu manyak kadın ile polemiğe girmek istemediğimiz için he hocam deyip çıkmıştık yukarıya. Yatakhaneye geldiğimizde diğer kızlarda oradaydı. Herkes dolabının önüne geçmiş üzerini değiştiriyordu. Hemen bizim kızları topladım yataklara oturduk. Bugün olanları anlattım Kübra ile Dudu tamam dediğim için biraz bozuk attılar ama seslenmediler. Aslı ile Gülçin "Bir şans versen ne kaybedersin olmazsa vurursun tekmeyi kıçına" dediler. Bir nevi sevgili yapmıştım. Orta okulda da bir tane sevgilim olmuştu. Motor kazası yapıp arkadaşı onun yüzünden ölünce terkedip gitmişti. Çocukça bir duyguydu zaten. Ama şimdi daha heyecanlıydım. İçimden bir ses bu uzaylıya güvenmemi söylüyordu. Ama ben yanlış yolda yürümeye zaten bayılıyordum. Sadece okulumu riske atmak istemiyordum. 14 yaşında genç bir kız olarak bazı duyguları yaşamak sevmek aşık olmak istiyordum. Hemde bu lanetli şehre karşı bunu istiyordum. Bu şehirde biz kızların sevmesi aşık olması sevgili yapması hepsi bir suçtu. Şimdi bir kaç kişi Osman ile gönül ilişkim olduğunu öğrenir öğrenmez bana orospu damgasını takacaktı. Bizim buralarda sevgili yapan her kıza taktıkları gibi benim de arkamdan olup olmadık herşeyi söyleyeceklerdi. Ama bunların hiç birisini düşünmek istemiyordum. Buradaki insanların laneti yüzünden ne gençliğimden nede yapmak istediğim hiç bir şeyden geri kalmayacaktım. İnsanların ne konuştuğu çokta umurumda değildi zaten. Hafta sonu yurtta ders çalışıp temizlik ve yemek yaparak geçmişti. Pazartesiyi iple çekmiştim. İple çektiğim Pazartesi sonunda gelmişti. Kahvaltımızı yapıp kızlarla çıkışa doğru yöneldik. Tam ayakkabılarımı dolaptan alırken Kübra geldi yanıma ve kulağıma eğilerek. "İki dakika gelsene bir bir şey diycem." Ben sesimi çıkarmadan misafir odasına girdik. Misafir odası ziyarete gelen aileler ve misafirler için ayrılmış salon tarzında bir odaydı. Bizim oraya girmemizin yasak olması dışında bir sıkıntı yoktu. "Ne oldu Kübra çabuk söyle Merve hoca gelmeden çıkalım." Kübra endişeli gözlerle bana bakıyordu. "Ceyda sen salak mısın daha dün bir bugün iki sevgili yaptın yemin ederim beş dakika da adını çıkarırlar. Haa bak sana söyliyim bu işten dolayı başın ağrırsa ilk başta en yakınındaki insanlar götünü döner sana benden sana söylemesi." Kübra lafını söyledikten sonra beklemeden çıkıp gitti. Kübra'nın ne demek istediğini çok iyi anlamıştım. Ama şuan bunları düşünmek istemiyordum. Misafir odasından çıkıp hemen kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı alıp sinirle beni bekleyen Esra ve Feride'ye baktım. "Tamam geldim. İki dakika Kübra ile bir şey konuştuk canım..." Feride gözlerini kısarak merakla baktı bana... "Tamam yolda anlatırsın ne konuştuğunu geç kalıyoruz. Hadi acele et." Okula doğru yürürken Kübra'nın söylediklerini kızlara anlattım. Feride biraz kızdı. "Ne alaka ya sen sevgili yaptığın için senin başın belaya girse ilk biz mi arkamızı dönücez sana hadi herkesi anlarım da ben çocukluk arkadaşınım çok beklerler!" Esra da hemen atladı. "Benim dilimde tüğ bitti Osman'dan olmaz diye. Arkamı dönecek olsam şimdi dönerdim. Seni hep korumaya çalıştım. Sen olsan sende öyle yapardın eminim. Sizin samimiyetinize inanmasam zaten bu kadar iyi anlaşamazdık. Kübra saçmalamış bence..." Biz bunları konuşurken okula yaklaşmıştık. Okulun önünde bir kalabalık vardı. Bir ambulans sesi duyduk. Ambulans okulun önündeki kalabalığın yanında durdu. Bizde hızla kalabalığa doğru ilerledik. Kalabalığı yarıp yerde yatan Osman'ı görünce aklım başımdan gitti. Tek gördüğüm şey bacağından kanlar aktığıydı. "Merhaba arkadaşlar lütfen oy vermeyi ve görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın. Seviliyorsunuz:)" |
0% |