28)EKİPLER TOPLANIYOR

Diyar düellosunun yapılacağı yer belirlenmişti. Diyarın orta kesiminde bulunan Atmors göl bölgesi seçildi.

Komutan Lordist ile Kral John bu konu üzerine bir görüşme yaptılar. Kral bu tür konuları komutanlara bırakır ve karışmazdı.

Komutan Lordist:

"Bildiğiniz gibi düello ekibinden iki süvari batı sınırında nöbet görevine gitmişlerdi. İki gün sonra bu görev bitiyor. Ön hazırlık için ekipler bir yerde toplanacak biliyorsunuz.

Ekiplere Grodor şehir garnizonuna gitme emri verildi. Hazırlık bitince Grodor'a gidicekler. Ön eğitim için hazırlıklar başladı," dedi.

Kral John başını salladı ve:

"Jack ve Mila'dan gelen ilk raporlar oldukça iyi bir iş çıkardıklarını gösteriyor. Bu durum beni çok mutlu etti. Zamanı gelince iki varise de gönül rahatlığıyla tahtı bırakacağım.

Geri dönünce büyük bir hazırlık yapmamız gerekecek. Nişan yapılınca bazı insanlar belki susmayı öğrenirler. Tahtı ve ailemi benden daha iyi koruduklarını iddia etmedikleri kaldı. Yakında onu da iddia ederlerse şaşırmam. Lazarus'un dediği gibi kehanet yavaş yavaş ortaya çıkıyor," dedi.

"Sizin sayenizde iyi bir gelecek bizi bekliyor. Mila Kortas iyi bir eğitim almış ve güçlü bir kişiliğe sahiptir. Jack gibi zor biri ile de gayet iyi bir şekilde baş edebiliyor. O yüzden hepimizin içi rahat bundan emin olabilirsiniz."

Jack ile Mila ertesi sabah garnizondan görev için çıkarken eğitim alanı çalışmaları yapıldığını gördüler. Rakel Derus:

"Ön eğitim için burası seçildi. Haber ve ekipler ard arda geldi. Yarın son gününüz sonra ekibinizle birlikte eğitim alanında çalışmaya başlayabilirsiniz," dedi.

İkisi de başlarını sallayarak karşılık verdiler. Daha sonra görev için yola çıktılar. Bir eğitim merkezinde kimsesiz çocuklar için yapılan bir eğitim programını takip edeceklerdi.

Mila biraz duygusal bir havaya büründü. Küçük çocuklardan gençlere kadar bir çok kimsesiz insan vardı.

Günün büyük bölümünü onlarla vakit geçirdiler. Özellikle küçük çocuklar ilgi ve sevgiye açlardı. Mila biraz sessiz duran küçük bir kız gördü.

Görevli kadın onun hakkında biraz bilgi verdi.

"Bir yaşındayken anne ve babası bir kazada ölmüş. Geçen yıla kadar büyükannesi ile yaşıyordu. Yaşlı kadın ölünce hiç bir yakını onu istemedi. Burada ki yuvada kalmaya başladı. Ama çok sessizdir ve pek fazla arkadaşı da yoktur," dedi.

Mila küçük kızın yanına oturdu. Bir süre yeni elbisesi ile oynayan kıza baktı. Sonra da:

"Elbise sana çok yakıştı. Küçük bir Prensese benzedin ne dersin," dedi.

Küçük kız başını kaldırıp Mila'ya baktı ve omuzlarını silkti. Görevli kadın bu harekete kızmıştı. Kaşlarını çatıp:

"Ah ben seninle ne yapacağım. Kendinden büyük biriyle nasıl konuşman gerektiğini bile öğrenemedin gitti," diye söylendi.

Mila elini kaldırıp sessiz olmasını işaret etti. Kadın biraz geri çekilip izlemekle yetindi.

Küçük kız resim çiziyordu. Mila da eline bir kalem aldı ve çizmeye başladı. Çizdiği bir çiçekti. Kız bir süre sonra Mila'yı izleyip onun çizdiğini taklit etmeye başladı. O yaşta bile güzel sayılabilecek bir kopya yapmaya başladı.

Jack az sonra ikisine katıldı. Gün sonunda oradan ayrılırken kız onlara sarıldı. Mila dizlerinin üzerine çöktü:

"Şimdi gitmemiz gerekiyor. Ama seni görmeye yine geleceğiz. O zamana kadar benim için biraz daha resim yapar mısın," dedi.

O da başını salladı ve Mila'nın boynuna sarıldı. Mila onun yine terk edilme ve yanlız kalma korkusu yaşadığını fark etmişti.

Çıkmadan önce görevlilerden daha fazla bilgi aldılar. Jack kızı başkente başka bir yuvaya aldırmaya karar verdi. Bu şekilde biraz daha yakında olur ve daha sık görmeye giderlerdi.

Ertesi gün Francesca Gorales ve Adaleyda Ruvor ekiple bir toplantı yaptılar. Francesca:

"Grodor şehir garnizonuna gidiyoruz. Bir ön eğitim süreci olacak. Bu arada şehir beyi bizlerin onuruna bir kaç etkinlik düzenleyecektir. O yüzden biraz alış veriş yapmanızı öneririm. Parti ve tanışma balosu tarzında etkinliklerden söz ediyorum," dedi.

Adaleyda Ruvor'da:

"Orada hepinizin okulumuzun adını ve onurunu koruyacak şekilde düzgün hareket etmenizi bekliyoruz. Basın ekipleri yakından takip ediyor olacak. Yanlış bir hareketi olanı asla affetmeyeceğiz. İlk iş ekipten kovulur ve yerini yedeklerden biri alır. Bunu unutmayın," diyerek özellikle birbirleriyle hiç anlaşamayan ekip arkadaşlarını uyardı. Gözleri özellikle kuzeni Devin Ruvor ve Atrias Dortis'in üzerindeydi.

Daniel, Cecelia, Revın ve Almina görev yerlerinden direkt olarak Grodor'a geçeceklerdi. Geri kalan herkes alış veriş yapmaya çıktılar.

Doryan ve Sarah bir mağazada Lora'ya denk geldiler. Kız ikisine sinirle bakıp mağazayı terk etti.

Biraz alış veriş yapıp dışarıda vakit geçirdiler. Kısa bir süre önce aileler bir araya gelmişti. Ronan Buffor bir tanışma yemeği düzenledi. Oğlunun bu kez iyi bir tercih yaptığını düşünüyordu. Kardeşi ikisi hakkında iyi notlar vermişti.

Ekipler sabahın erken saatlerinde yola çıkmaya başlamıştı. Görev bittiği için Jack ve Mila piste giderek gelecek olan ekibi beklemeye başladılar. Az sonra Akbar Froys'ta onlara katıldı. O da Çöl Fatihleri Akademisi ekibindeydi. Ekip arkadaşlarını beklerken sohbet ettiler.

Yarım saat sonra ilk hava aracı göründü. Gelen en yakın Akademi olan Çöl Fatihleri Akademisi ekibiydi. Mila araçtan inenler arasında tanıdık bir yüz gördü.

Üç yıl önce Akbar yüzünden kavga ettiği Merida Turoy'du. O da Mila'yı görünce hemen tanıdı. Bir an dursa da ekip arkadaşlarını takip ederek geçip gitti.

İki ekip daha geldikten sonra Yıldız Akademisi ekibini getiren araç göründü. Az sonra iniş yaptılar. Hemen ardından Daniel ve Cecelia geldi. Bir dakika sonra da Revın ile Almina geldi. Jade ve Cecelia Mila'nın yanına yaklaşıp sıkıca sarıldılar. Bu kısa zamanda birbirlerini çok özlemişlerdi.

Jack Mila ile sohbet edip kendisini unutan kızlara bakıp başını iki yana salladı.

"Kızlar arkadaşınızı görünce beni hemen unuttunuz. Ben şimdi sizi ne yapsam acaba," dedi.

Aslında bunu sadece takılmak için söylemişti. Mila ile bu kadar yakın olmaları oldukça mutlu ediyordu.

Cecelia gözlerini kısarak baktı ve:

"Abi 18 yıl boyunca etrafımda sen vardın. Mila ile de bu yıl tanıştım. Bırakda onunla daha çok vakit geçireyim," dedi.

Jade ise:

"Hem sevgili sözlünle bu kadar iyi anlaşıyor olmamızdan memnun olman gerekirdi. Sen bizi bırak da deli arkadaşların ile ilgilen," dedi.

"Zaten beni boşverdiğiniz insan Mila olduğu için ses etmeyeceğim. Yoksa benden çekeceğiniz vardı."

Daniel, Revın ve Almina gelince sohbet ede ede içeriye girdiler. Ekiplere kızlar ve erkekler olmak üzere iki yatakhane ayarlanmıştı.

Mila ve Jack görev bittiği için odalarını boşaltıp yatakhane binasına geçmişlerdi. Mila kızlar ile sohbet ederek burada olanları anlattı. Etrafta diğer ekiplerden kızlar vardı.

Cecelia ve Jade ile samimi bir şekilde sohbet eden kıza bakıp duruyorlardı. Maria Qins Serelya'yı görünce yanına yaklaştı. Cecelia ve Jade ile selamlaştılar.

Mila ile daha önce tanışmıştı. O yüzden bir sorun olmadan sohbet ettiler.

Adaleyda Ruvor ise uzaktan onları izliyordu. Abisi Triton Ruvor ile arada konuşmuştu. Adam Jack ve Mila'ya kafayı takmış gibiydi. Mila hakkında bir sürü soru sormuştu.

Birlikte yemekhaneye geçtiler. Etrafta bir çok meraklı göz vardı. Cecelia ve Jade ile sohbet eden genç kıza bakıp duruyorlardı.

Jack'in bir sıradanla sözlü olduğu her yerde duyulmuştu. Yakınlarda oturan bir grup ikisinin parmağında ki yüzükleri görünce söylentinin doğru olduğunu anladılar.

Adam Froys bir konuşma yaparak ekiplere başarılar diledi. Jack ve Mila yan yana oturmuş sohbet ediyorlardı. Yemeğin sonunda yanlarına Kuvars Akademisi ekibinden genç bir adam geldi.

Jade ve Francesca onun yanına yaklaşıp sarıldılar. Edward Ricmond Leydi Diana Gorales Ricmond'un oğluydu.

Jack ile de iyi anlaşan biriydi. Mila ile de tanıştı. Etrafta ki meraklı gözler onun bu ilişkiye nasıl bir tepki vereceğini görmek için bakıyorlardı. Güzel bir şekilde sohbet edince tepkisi de anlaşıldı.

Ertesi sabah erkenden kalkıp kahvaltı yaptılar. Sonra da eğitim alanına girdiler. Burada bir kaç istasyon vardı. Hayatta kalma üzerine eğitim veriyorlardı.

Silahlı antrenman alanları vardı. Her türlü silahla antrenman yapılan alanlar vardı.

Doğal malzemeleri kullanarak barınak yapma ve av silahı yapmak için eğitim alanı vardı.

Hayatta kalma üzerine her türlü eğitim vardı. Mila av malzemesi üretim merkezine Cecelia ve Jade ile girdi. Aslında bu konuda biraz bilgisi vardı. Kızlara eşlik edip yeni bir şey öğrenirim diye düşünüyordu.

Şehir beyi Patrick Klot, eşi Candida Klot ve kızı Freya Klot alana giriş yaptılar. Standları gezip başarılar dilediler.

Candida Klot Mila ve diğerlerini görünce yanlarına geldi. Etrafta bir kaç iletişim kanalı çekim yapıyordu. Onların yanında Mila'yı küçük düşürmek için bir yol bulmuştu.

Kızlar bir kadın görevliden sepet biçiminde av tuzağı nasıl yapılır onu öğrenmek için dinliyorlardı.

Candida Klot Mila'ya dönerek:

"Sadece dinlemek ile olmaz. Bir tane de yap görelim," dedi.

Mila onun ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. Yine de bozuntuya vermeden malzemeleri eline alıp bir kaç dakika içinde bir balık ağı ördü. Onun ardından bir de ufak sepet örüp ortaya koydu.

Eğitmen kadın bile bu derece iyi bir iş çıkaran birine ilk kez denk geliyordu.

"Bu oldukça iyi bir iş tebrik ederim. İlk kez yapmıyorsunuz herhalde," dedi.

Mila ona:

"Beğenmenize sevindim. Ben bir çiftlikte büyüdüm. Bu tür işleri yapmaya alışkınım," dedi.

Candida Klot ise istediği olmadığı için oradan uzaklaştı. Kızlar arkasından gözlerini devirmemek için kendilerini zor tuttular.

Jack ile Daniel bir parkura girip düello çalışması yaptılar. Bütün ilgi ikisinin üzerine toplanmıştı. Çekim ekipleri Yıldız Akademisi öğrencisi olan önemli iki öğrencinin okulun en iyilerinden olduğunu öğrenmiş. Çekim yapıp merkezlerine yorumlar ile gönderdiler.

Bir çok alanda çalışan gençler vardı. Hepsi de büyük ilgi görüyor ve takip ediliyorlardı.

Patrick Klot ayrılmadan bir duyuru yaptı:

"Bütün ekiplere eğitim sürecinde başarılar dilerim. Yarın akşam konutumda onurunuza bir tanışma partisi veriyorum. Güzel bir gece geçirmek dileğiyle," dedi.

Ekipler gün boyu çalışmalara devam ettiler. Bir ara Asil Soy Akademisi ekibinden bir kız Mila'ya meydan okudu.

Kısa kılıç parkurunda karşılaştılar. Kız bir üçüncü sınıf öğrencisiydi. Mila ve Jack'in durumunu öğrenip bilenmiş halde karşına çıkmıştı. Soy ayrımı konusunda oldukça katı olan bir Akademide okuyordu.

O da üst düzey yönetici bir ailenin üyesiydi. Jack karşılaşma haberini alınca izlemeye geldi.

Mila ve Clara Asvold karşı karşıya geldiler. Basının büyük ilgisi vardı. Veliaht Prens Jack Rondak'ın eş olarak seçtiği genç kızın parkur performansını merakla takip ediyorlardı.

Mila üçüncü sınıf öğrencisi birine karşı oldukça iyi bir iş çıkarıyordu. Clara Asvold hiç beklemediği bir performans karşısında zor durumda kalmaya başladı.

Mila'ya göre yeteri kadar iyi değildi. Bir saatin sonunda Mila kısa kılıçları alıp karşılaşmayı bitirdi. Clara Asvold istemese bile tebrik etmek zorunda kaldı.

Lideri Anabet Avaris onu yakından takip ediyordu. Clara Asvold okulunda bile davranışları yüzünden çok göze batan biriydi. Yanlış bir hareketi olursa direkt diskalifiye edecekti. Ama düzgün davranınca sesini çıkarmadı.

Jack Mila'ya göz kırpıp, "her zamanki gibi harika bir düello çıkardın. Tebrik ederim güzelim," dedi.

"Benim için güzel bir antrenman oldu. Ne dersin."

Gün sonunda çalışma alanından çıkarken herkes oldukça yorgundu. Serelya ikiz kardeşi Rodrik ile sohbet ediyordu. İki ayrı Akademide oldukları için rakip olmuşlardı.

Rodrik, Jack ve Mila ile de tanıştı. O da ikizi gibi ikisi ile iyi anlaştı. Maria Qins onlara bir süre sonra onlara katıldı.

Çevrede bir kaç kişi onları takip ediyordu. Mila'nın kısa süre içinde insanların üzerinde etkisi oldukça iyiydi. Jack bu yüzünden onunla gurur duydu.

Ertesi gün öğlene kadar çalışmaya devam ettiler. Öğleden sonra özellikle kızların hazırlığı uzun süre alacağı için ara verildi.

Mila, Cecelia ve Jade sohbet ede ede hazırlandılar. Mila bugün yanında getirdiği son elbiseyi giydi. Yine sade bir saç modeli ve makyaĵ yaptı.

Cecelia ona bakıp, "her zamanki gibi harika olmuşsun. Jack'e seni asla yanından ayırmamasını söylesem iyi olacak," dedi.

Mila kızarmaya başladı.

"Benimle alış veriş yapmaya geldi. Seçimimi yaparken beni destekledi. Şimdi bunun acısını çekmek zorunda yapacak bir şey yok. Asıl ben onun yakışıklı haliyle ne yapacağım. Etrafında bir işaretine bakan onlarca hatta yüzlerce kız var. Aynı anda bir çok kıza karşı savaş veriyor gibiyim. Sen söyle."

Jade araya girdi:

"En başta bunu biliyordun ve kabul etmiştin. İkinizde mıknatıs gibi insanları kendinize çekiyorsunuz. Yapacak bir şey yok," dedi.

Akşam üzeri herkes hazırdı. Loriyn burada ki klân şefinin oğlu ile katılacaktı. Odrang bunun için özel yapım bir giysi ile geldi. Herkes ayarlanan özel araçlarla yola çıktılar.

Bir saat sonra konuta ulaştılar. Kapı ardına kadar açıktı. En önde Jack ve Mila olmak üzere tüm çiftler içeriye girdiler. Patrick Klot ve eşi Candida Klot herkesi tek tek karşıladılar.

Adaleyda Ruvor abisi Triton Ruvor ile katılmıştı. İkisinin gözü Jack ve Mila'nın üzerindeydi. Adaleyda Ruvor abisine Akademide olup biten her şeyi anlatmıştı.

Triton kız kardeşi ve kuzenine ceza verilmesi olayına kaşlarını çatarak tam olarak ne olduğunu öğrenmek istedi. Adaleyda Ruvor ona durumu anlatıp kardeşini ve kuzenini neden kurtarmadığını da söyledi.

Mila'nın soylularda olan Liderlik yeteneği olabileceğinden şüphelenip test etmişti. Çıkan sonuç bu konuda yanılmadığını gösteriyordu.

"Bebekken sokağa terk edilmiş ve Liderlik yeteneği baskın demek bu şüphe uyandırıcı Akademide takip etmeye devam edin.

Bu arada neden onu bir şekilde gruba sokmayı denemediniz. Asıl ben onu merak ediyorum. Kontol edilmesi daha kolay olurdu."

"Bu yıl bir ilki yaşadık. Mila Kortas bir grup görevine gitti. O görevde bende vardım. Bazı başarılı hamleler sayesinde komutan Lordist ona bazı ayrıcalıklar tanıdı. Hile ile gruba alsam kendini kurtarırdı. Üstelik Devin'a "belki ilgimizi çeken bir yeteneği de yanımda götürürüm," diye bizi de tehtit etmeyi de unutmadı.

Herkes grup üyelerinin üzerinde basķı kurduğumuzu ve yeteneklerini kısıtlayıp kendimize bağladığımızı biliyor. Mila bunu açık açık dile getirip Devin'a ağzına geleni söylemiş. Üstelik sevgili kuzenimiz bu yüzden yönetimden uyarı cezası aldı. Senin anlayacağın çok fazla havalandı ve biz bir şey yapamadık."

Triton Ruvor bu kadar açık sözlü bir kız hiç duymamıştı. Kendi etrafında ki herkes bunlar ki özellikle kızlar yaranmak için ellerinden geleni yaparlardı. Öğrendiklerinden sonra Mila Kortas'ın öyle biri olmadığını gayet iyi anlamıştı.

Jack ve Mila yine etraflarını saran insanlar ile sohbet ederek zaman geçirdiler. Güzel bir müzik çalmaya başladı. İlk dansı Jack ve Mila gerçekleştirdiler. İkinci parçada başka çiftlerde katıldı.

Daniel ve Cecelia, Revın ve Almina, Jade ise Akbar ile piste çıktılar. Jack ve Mila'nın kaşları çatıldı. Jade bu konuda tek kelime etmemişti. Jack:

"Akbar serserisi tehlikeli sular da yüzüyor. Jade benim ikinci kız kardeşim sayılır. Jade'i üzecek bir şey yaparsa onu bu kez elimden hiç kimse alamaz. Harold Gorales'in vereceği tepkiyi düşünemiyorum," dedi.

"Sakin ol sevgilim ikisiyle konuşalım. En yakın arkadaşlarımdan birini üzecek bir şey yaparsa Akbar'ı hiç kimse benim elimden alamaz."

Mila ilk önce Merida'yı görünce ikisinin birlikte olduğunu düşünmüştü. Ama Merida Turoy şu an kendi ekibinden bir gençle samimi bir şekilde sohbet edip dans ediyordu.

Gece güzel bir şekilde sona erdi. Ertesi gün tekrar antrenman yapmaya döndüler. Jack ve Mila üçüncü gün birlikte antrenman yaptılar.

Bu kısa kılıç düellosu büyük ilgi görmüştü. Jack'in iyi bir düelloist olduğu duyulmuştu. Sözlendiği genç kızın da oldukça iyi olduğu belli oldu. Üstelik genç kız daha birinci sınıfa gidiyordu.

Diyar genellinde Veliaht Prensin eş olarak seçtiği genç kız merak konusuydu. O yüzden bu tür haberler büyük ilgi görüyordu.

Sıradan insanlar için Mila Kortas o zamana kadar ulaşılmaz olana ulaşmakla aynı anlamı taşıyordu.

Bir hafta süren eğitim süreci bitmek üzereydi. En sonunda düellonun yapılacağı yer ekiplere bildirildi.

Mila yeri öğrenince Doryan ile göz göze geldi. Jack'e:

"Atmors göl bölgesi demek bu iyi oldu. Ben ve Doryan Yetenek gelişim okulunda ortak bir coğrafya ödevi yapmıştık. Konumuz da Atmors göl bölgesiydi. Bu orada işimize yarayabilir. Ne dersin," dedi.

"Hımm bak bu konuda haklısın işe yarayabilir. Düello başlangıcında bize yol gösterici olmanız gerekebilir. Senin doğayla ilgili öngörün ve uyarıların daha önce de işimize yaradı."

Son güne kadar çalışmalara devam ettiler. Şehir beyi Patrick Klot son kez bir açık hava etkinliği düzenledi.

Grodor şehrinin en büyük meydanında bir veda partisi verildi. Freya Klot bu kez kuzeni Dukan Kroyt ile katıldı.

Yine yaşına göre fazla ağır bir şekilde giyinmişti. Jack'e olan yaklaşımı ise sanki eski sevgililermiş de ayrılmış tarzdaydı. Dukan Kroyt ile kıskandırmaya çalışıyordu.

Ama bir süre sonra bunun da bir işe yaramadığını görüp sinirleri iyice bozuldu. Dukan Kroyt ise etrafında ki kızlara bakıp duruyordu.

Jack bu parti için Mila'ya bir sürpriz yapmıştı. İki gün önce şehirde ki bir mağazada görüp beğendiği bir elbiseyi alıp hediye etti. Koyu mavi bir elbiseydi. Üzerinde yıldızları andıran taşlarla süslüydü.

Mila ilk etkinlikte giydiği elbiseyi giymeyi düşünürken bu hediyeyi görünce çok mutlu oldu.

Parti gündüz verilmişti. Ertesi gün erkenden kalkıp yola çıkacaklardı. O yüzden herkes çok geç kalmadan garnizona dönüp erkenden yattı.