Yağmurlu bir günle gözlerimi açmıştım.Yatağımdan kalkarak yüzümü yıkamak için yol aldım.Bugün en mutlu günlerimden biriydi.

merhaba ben Duru Çetin. 14 yaşındayım.Bugün lisenin ilk günüydü.Küçüklükten beri liseli abla abilerin okulu nasıldı diye merak ederdim.Merak ettiğim gün geldi çattı.Kahvaltımı yaptıktan sonra okulumun yolunu tuttum.Okul ile ev arası 15 dakika'ydı..Okul'un dışı çok güzel gözüküyordu.Ben fazla açık giyinmeyi sevmediğim için okuldaki kızların giyimini beğenmemiştim.Onların dış görünüşü hakkında yanlış fikirler düşündüğümü biliyordum.Sınıfımı öğrenip boş olan sıraya oturdum. Herkes önceden tanışmışa benziyordu.

Bir anda sınıfta sessizlik oldu. Sınıfa yeni bir öğrenci gelmişti.Herkes susmuş gelen erkek öğrenciye bakıyorlardı.Sıraların hepsi öğrencilerle dolmuş bir tek benim yanım boştu.Herkesle bakıştıktan sonra benim yanıma oturdu. Bende şaşkın bir şekilde onu izliyordum.Kahverengi saçları, yeşil gözleri vardı.Ona bakakalmıştım ki sesiyle kendime geldim.

-Huu burda mısın diye el sallıyordu.

-Kusura bakma dalmışım diyerek kendime geldim.

Merhaba ben Bora,senin ismin nedir?

Bende Duru tanıştığıma memnun oldum diyerek kafa salladım.

Bende memnun oldum Duru.

Değişik bir tanışmadan sonra matematik hocası derse girerek derslerimizi nasıl işleyeceğimizi anlattı .Teneffüs zili çaldığında hemen bahçeye çıkıp bir banka oturdum.

Yağmurlu günler ve sessizlik kadar güzel birşey yoktu.Bazen yalnızlık o kadar güzel bir şeydi ki. O mutluluğu benim gibi sevenler bilir.

Sınıfa girdiğimde sınıfın geneli bora ve benim hakkımda konuşuyorlardı.Arkamdaki kız grubundan birisi "Aslında ikisi sevgili olsa çok yakışırlar" derken lafa atladım.

Onunla ben ne alaka ?Daha ilk günden böyle dedikodu yaparsanız ohoo

Laf etmeyi bırakıp önünüze bakar mısınız? derken bora da lafıma hak verdi.

Hocalar ile tanıştıktan sonra eve doğru yol aldım.

Bora :Beraber gidelim mi ? dedi.

Duru: Yürüyerek olursa neden olmasın dedim.

Ve kulaklığımı taktım.Ne zaman yollarımız ayrılacağımızı düşünüyordum ki oturduğum sokağa beraber varmıştık.

Duru: Bora senin evin nerede? Hiç söylemedin der demez eliyle gösterdi.

Bora: Aslında biz Bursa 'da yaşıyorduk.Bir mesele yüzünden buraya taşınmak zorunda kaldık.

Duru:Yaa öyle mi benim evimle senin ev arasında sadece iki ev var.Tanıştığıma memnun oldum sokak ve sınıf arkadaşım diyerek el uzattım.

Bora:Bende memnun oldum Duru.

diyerek elimi sıktı.Vedalaşarak evlerin yolunu tuttuk.

Kapıyı açar açmaz annem okulun nasıl geçti güzel kızım? diyerek sorulara tutuşturdu.

Annecim bir içeri girebilir miyim diyerek güldüm.

Çantamı odama bırakıp duşa girdim.

Yüzüme bakım yaptıktan sonra elime telefonu alıp yatağıma uzandım.

Instagram hesabımda bildirimler birikmişti.

"Bora_yildirim"adlı hesap istek atmıştı.Hesabı açık olduğu iyi bir hesabını stoklamıştım.İsteğini kabul etmeden çıktım.

Ardından ilkokuldan samimi olduğum arkadaşım Dilara'yı aradım.Dilara 1. sınıftan itibaren benim en yakın arkadaşımdı.Lise'yi de aynı okulda farklı sınıflarda geçirecektik.

Olanlardan haberi olmadığı için hemen aradım.Konu konuyu açtı derken bir saat konuşmuştuk.

Sevgili günlük,

Bugün Lgs sonuçları açıklanmıştı ve çok mutluyum.Hiç beklemediğim sonuç geldi.İstanbul daki Galatasaray lisesinin puanını tutturdum.Tam 500 puan aldım.Ortaokuldan arkadaşlarımla hala itibart halindeydim.En sevdiğim arkadaşımda benim gibi 500 puan almışlardı.Öteki arkadaşlarımda o kadar kötü değildi.Acaba nasıl bir okul ve nasıl arkadaşlarım olur diye düşünürken hemen okul vaktinin gelmesine az kalmıştı.Okulu okul sitesinden durmadan araştırıyordum.Merak ettiğim tek ders vardı o da Fransızca' ydı.Okulun ilk günü herkes birbiriyle kaynaştı. Bende aralarında olduğum için mutluyum. Şimdiden çok iyi anlaşmıştık. Matematikten sonra dersimiz Fransızca'ydı. Tüm sınıf sabırsızlıkla bekliyordu. Hoca kendini tanıttıktan sonra ders verdiğini söyledi. Bende hemen parmak kaldırarak ilk katılan ben oldum. Eve geçer geçmez annem kapıda karşıladı. Okulun nasıl geçti, hocaların nasıl beğendin mi? diye soru yağmuruna tuttu. Hocaları ve okul çok güzeldi diyerek hemen odaya geçtim.Bugünden itibaren Fransızca kursu almaya Fransızca öğrenme konusunda ön yargılı davrandığımın farkındaydım.

Diyerek günlüğümün kapağını kapattım.

Akşama teyzemgil gelecekti.Annemin yanına giderek işleri paylaştık.Annem mutfakta yemek işleri ile uğraşırken ben ise ev temizliyordum.

Annem;sarma , kısır ve iki çeşit tatlı yapmıştı.

Ben ise kendimi bir köşeye atıp telefonla uğraşmaya başladım.İşleri bitirdikten yarım saat sonra teyzemgil geldi.

Teyzemgille yemekleri yedikten sonra okulum hakkında konuşmaya başladık.

Seneye kuzenim de LGS denen canavarla savaşacaktı.Kuzenimle birlikte odama çıktık.Kendi konularımız hakkında sohbet ettikten sonra tiktok uygulamasını açıp videolar çekmeye başladık.Birkaç tane çektikten sonra dışarıdan bağırma sesleri gelmişti.Çok meraklı ve cesur bir kız olarak hemen penceremden kafamı uzatarak baktım.Bakar bakmaz Ambulans ın siren sesleri geliyordu.Kuzenim ve ben annemgile haber vermek için aşağı doğru yol almıştık ki evde yoklardı.Kapının açık olduğunu görünce hemen dışarıya çıktık.Boragilin evinin önü o kadar kalabalıktı ki iğne atsan yere düşmezdi.Ardından ambulans geldi.Bora'nın kolundan tutmuş ayakta zor duruyordu.Büyük ihtimalle Bora nın annesiydi.Annem ve teyzemi kenarda bulunca anne ,teyze hadi gelin eve geçelim diyerek ikna etmeye çalıştım.Babam ve eniştem de biz eve geldikten yarım saat sonra geldi.Teyzemgil biraz durduktan sonra gittiler . Ne olduğunu bora dan duymak istiyordum.Odama çekilip telefonu elime aldım.Bora ya mesaj atsam mı düşünürken vazgeçtim.Telefonu bırakıp yatağıma uzanarak onu düşünmeye başladım.Ama uyuyamamıştım.

Acaba annesinin durumu nasıldı?

Saat 07:30 'du.Yatakta sağa sola dönerek günümü geçirmiştim.Kahvaltı yapmadan evden çıkarak okulun yolunu tuttum.

Bora okulda gözükmüyordu.Ha şimdi ha az sonra gelecek diyerek diye beklerken hocanın sesiyle gözlerimi açtım.

Fizik Hocası:

Kızım okulun daha ikinci günü ne bu uyku?

Diyerek beni dürttü..Kendi halime bile gülmüştüm.Bora hala yoktu.Çantamdan defterimi çıkarıp tahta da yazılanları defterime geçirdim.Ve teneffüs zili çaldı.İçimde garip bir his vardı.O hissi bir türlü çözemiyordum.Kantine gidip çay ve simit aldım.Kantin de kimse olmadığı için rahatça yemeğimi yedim.

Ders hala fizik ti.Fizik hocası benim favori hocam olabilirdi.Hocamızın ismi de ayrı güzeldi. Yeşim Ateş gözleri ve saçları simsiyah 'tı.Yeşim hocanın eşi Mehmet hocada bizim sınıfa gidiyordu.

Eşi ise beden hocası'ydı.

Yeşim hoca biraz ders anlatımı yaptıktan sonra listeden isim çağıracaktı.İlk kurban ben oldum.İlk başta kafam karışsa da doğru yapmıştım.

Şimdi ki dersimiz de edebiyat tı.Edebiyat dersini sevmediğimi söylemiş miydim?

Hoca dersi bıkmış bir şekilde anlatıyordu.O yüzden uykum geliyordu.4 saat edebiyattan çıktıktan sonra herkes evlerine dağıldı.Telefonumu elime aldığımda hala bora dan mesaj yoktu.

"Hayırlısı" diyerek eve doğru ilerledim.

Eve geçince annemin yanına gittim.Bora ve annesini sordum.

Annem: Hayırdır kızım şu iki gündür bora

bora diye diline dolaştı.

Duru: Aaaa annee onlar buraya yeni taşınmış ve gelir gelmez olay olunca merak ettim bunda ne var? Birşey sormadım say yukarı çıkıyorum.

Annem:Sanki hemen trip geldi.Haber gelmedi, bilmiyorum kızım.

Duru:Tamam annecim.

Dinleyemediğim dersleri telafi etmek için ders kitaplarını çıkarttım.

(Aradan bir saat sonra)

Dinlendikten sonra Instagram hesabıma girdim.Bora hem hikâye hem bana mesaj atmıştı.

İlk başta hikayesine baktım.Hastanenin içini paylaşmıştı.Hikayesinden sonra mesaj bölümüne girdim.

Boraofficall_:Duru

Sadece ismimi yazmıştı.Ne oluyordu veya ben mi anlamıyordum.

Efendim yazıp telefonu masanın üzerinde bıraktım.Aşağıdan ses gelmeyince yanlarına gittim.Patlamış mısırlar pişirilmiş.Sarılarak film izliyorlardı.Bende aralarına girip izlemeye başladım.

İşte herşey burda başlıyor...”

Bugün günlerden Çarşamba,

babamın "hadi uyan "diyerek gıdıklaması ile uyandım.

Biraz yüzüme bakım yaptıktan sonra yeni sahiplendiğimiz kedi pamuğa mamasını verdim.Kahvaltıda en sevdiğim omlet vardı.Yanında ise portakal suyu vardı.

Kahvaltımı yaptıktan sonra okul formasını giydim.

telefondan okulun uygulamasını açtım.

BUGÜNKİ DERSLERİM:

-ALMANCA(1ders)

-KİMYA(2ders)

-BEDEN(2ders)

-BİYOLOJİ(2ders)

-EDEBİYAT(2ders)

Almanca kitabımı çıkarıp hocayı beklemeye başladım .Sınıf kapısının oradan sesler geliyordu.

"OH BE SONUNDA HOCA GELDİ" diye kendi kendime konuşuyordum ki gelen hoca değildi.Kapıdan ses ve görüntü belirdi.Gelen bora' ydı.İki gün sonra okula gelmişti .

Bora üzgün bir şekilde yerime oturduğumu görünce

"BEN GELDİM DURU "

İyi hoşgeldin bora diyerek yerime oturdum.Bora gelir gelmez içime sanki odun oturmuştu.Bora durmadan benimle sohbet etmeye çalışsa da bir adım geride durdum.Sonunda ders Beden di.

Hoca ilk ders voleybol hakkında bilgiler verdikten sonra serbest bıraktı.Bende ağaçların oradaki banka okuyacağım kitabı alıp giderken yanımda bora belirdi.

Bora:Duru sana pazartesi olan olayla ilgili birşey anlatacağım.

Duru :Evet dinliyorum.

Derken Mehmet hoca bora yı yanına çağırdı.

Bora:Burda bekle ben anlatacağım. Diyerek yanımdan uzaklaştı.Klasik kitapları okumayı seviyordum.Yanımda şuan "OTHELLLO" klasik kitabı vardı.Merak edip almıştım.Ve okumaya başladım.Kitabın yarısına gelir gelmez zil çaldı.Sınıfa doğru ilerlediğimde bora sınıf arkadaşımız emir ile takılıyordu.

Aklımda bora hakkında çok soru vardı.Bu soruların cevaplarını kimden alabilirdim?

Ama tek bildiğim vardı nefret doluydum. Yanıma oturdu ama konuşmadı.Şimdiden iki yabancı olmuştuk.Uzun bir sessizlikten sonra yanımdan eşyaları toplayıp emir in yanına geçti.Saşırmış onu izliyordum.Neyse ki sonra aklım başına geldi.

O kimdi ki neyine şaşırmıştım.

Derslerimde şimdiden güzel ilerleme vardı.Biyoloji hocasını beklerken sınıfta gürültü başladı.Tüm sınıf kavgayı hayretle izliyordu.

Hazal ve gülce birbirine bağırıyordu.Bora ve emir in bir önceki sırada oturuyorlardı.

Birbirlerine zarar vermeye başlamışlardı.Bora nın defteri ve kitabı sıranın üstünde olduğu için Hazal bora nın defterini alıp gülce ye vurmaya başladığı sıra bora nın defterinden bir kağıt parçası düştü.Kağıt bora ile benim ortamda duruyordu.İlk kağıda sonra bora' ya baktım.Tedirgin gözüküyordu.Hemen kağıdı aldığımda elimde almaya çalışsa da alamadı.

Kağıtta :

Duru dan nefret et

Durudan nefret et

Duru dan nefret et

Durudan nefret et

Üzgünüm ama senden nefret etmek zorundayım.

Böyle yazıyordu.O sustu ben de sustum.