@ayshe.myfirst
|
Metehandan, Ateş,ben ve alparslanı hastaneye yolladıktan bir yarım saat sonra ömer nihayetinde ameliyattan çıkmış,ve yoğun bakıma alınmıştı.Time ne kadar gitmelerini en azından üstlerini değiştirmelerini söylesem bile beni dinlememiş ve yoğun bakımın önünde benimle birlikte beklemişlerdi.Ömerin ailesi 11 saatlik yolculuklarının yarısına gelmişlerdi çoktan.Hastaneye gelir gelmez zeynep aileyi aramış onlar da hemen yola çıkmışlardı,alparslan kan vermiş ve şuanda yanımda zeynep ile birlikte oturuyordu ben ayaktaydım ve zeynebin yanında asya vardı.Hemen onların karşılarında ise ömerin daha bu görev başlamadan bir kaç gün önce nişanlandığı ipek ve onu teselli eden kızlar vardı.Sevil ve ayaz'a da her ne kadar söylesem de beni dinlememiş ve burada kalmışlardı.ayaz yanımda duruyordu,sevil ise ipekle uğraşıyordu.Koluma dokunan ayazla irkildim,ismiyle sesleniyordum,ne ona bir saygım vardı ne de ondan alçak bir rütbem. -Dışarı çık bir sigara yak,kendine gel olmaz böyle betin benzin attı iyice.Sen bu kadar güçten düşersen kim bu timin başında durucak? Oldukça rahat bir şekilde cevapladım,ömerin yanından bir saniye bile ayrılmaya niyetim yoktu ve olmayacaktı. -Alparslan. Derin ve bıkmış bir şekilde nefes verdi,ama bence o nefesi ben vermeliydim.Dün geceden beri beni sürekli bir yerlere yollama çabasındaydı,ne olduğunu üzerine düşünecek vaktim yoktu ve daha fazla ve önemli sorularım ve düşüncelerim vardı,onunla uğraşamazdım. -Beni bu kadar göndermeye meraklıysan sen git ayaz,ben peşinden gelirim.Zaten bu olay yaşandığından beri sevil ile sen çok garip davranıyorsunuz,sesimi çıkarmadım.Şimdi ise ben dün gece buraya geldiğimden beri beni bir yerlere çıkarmaya çalışıyorsun,bu davranışlarınla da gözüme çok batıyorsun haberin olsun. -Nasıl garip davranıyormuşuz biz metehan? Açık konuşsana. -Valla istersen bir düşün sevil,dün gece baloda etraftan kaybolmalar biz sizi arıyoruz sizden ses yok sonra bir bakıyoruz arabadan çıkıyorsunuz,hadi dedim bizden önce gittiler kulaklıklarda bozuldu.Bak sen şu işe!.Neyse şimdi dün gece hastaneye geldiğimizden beri senin kocan beni sürekli bir şeyler yapmaya zorluyor,tamam eyvallah kafa dağıtıyor ama ne hikmetse bu yapılan her şey dışarıda ömerden uzak bir yerde. -Evet lan,siz ne işler karıştırdınız dün gece? Bir baktık varsınız bir baktık yoksunuz. Tam ayaz cevap verecekken hastane kolidorunun başında bir çift topuklu ayakkabı sesi duyuldu,geliyordu gelmekte olan.Time susmalarını ve sadece izlemelerini gösterdikten sonra hala üzerini değiştirmemiş,saçları biraz dağılmış ve kabarmış olan ama yine de çok güzel olan ateşe baktım.Alev alev geliyordu.Yakacaktı. -Ben hemen açıklıyım kuzeycim neredelerdi,personel tuvaletine iki dakika aralıkla girerken görülmüş ve biz yani daha doğrusu siz ömeri ararken bunlar personel tuvaletinde bir güzel işlerini halletmiş sonra ise arabaya gitmişler.Ve ne tesadüfdür ki biz ömeri personel tuvaletinde bulduk. Kaşlarımı çatıp tim ile birlikte hareketlenirken elini kaldırıp bizi durdurdu ve devam etti. -Dahası var.Biz bütün tim olarak ömer için endişeliyken çoçuğun anne babası yolda nişanlısı sakinleştiriciyle ayaktayken bizi ömerden uzak tutup üstüne bir de ona daha fazla zarar verecektiniz. -Nasıl olacakmış o? Ayazın uyuz sorusuna şöyle güzel bir cevap geldi. -Sağ iç cebindeki şırınga ile,koluna hava basıcak ve kan damarlarının patlamasına neden olacaksın ve doktorlar da buna eceliyle öldü diyecek.Şimdi daha fazla açıklamaya gerek yok toplum içinde ve hastanedeyiz,arkamdaki ekibi görüyorsunuz değil mi?...Güzel,güzel benim buraya asıl teşrif etme amacım ise TCK m.309/1'e göre,cebir ve şiddet kullanarak,Türkiye cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis yemek üzere ankara ağır ceza mahkemesine yönlendirileeksiniz.Avukat talebi veya sessiz kalma hakkına sahip değilsiniz,en azından bugün öğlen 14:30'da burada olacak olan sizi almaya gelen zırhlı araca binip bu şehri terk edene dek.Yani öğlene kadar bilip bilmediğiniz ne varsa hepsini artık ne yapa yapa anlatırsınız orası size kalmış.Kızınıza haber verildi,ama maalesef onunla konuşma hakkınız da yok siz ben ve albay tarafından çapraz sorgudayken kızınız da başka bir savcı ve bir memurla karakolda ifade veriyor olacak.Yani kısaca baba,eski kızından sana bir acıma bekleme,ama yeni kızından bekleyebilirsin.Tabii mahkemede karşımda ezilip büzülmezse.Arkadaşlar,alalım bunları askeriyemizde en güzel ve en rutubetli hücrede ağırlayalım.Ben bir yarım saat geç gelicem. -Emredersiniz savcım. Alparslan bu saha görevine çıkmadan önce bana şunu söylemişti:'oğlum daha iki üç gündür tanıyorsun kızı neye güvenip kaptırdın lan kendini' Umarım dersini almışsındır alparslan,ben bu kadına tutulmayıp ne yapacaktım acaba? Yatıp ölmeliydim o zaman.Ben bu kadını delicesine seviyordum.Onun beni aklı başında sevmesi umrumda değildi.Benim aklım başımda bile değildi. Ateşten, Bu havalı konuşmadan sonra ömerin nişanlısı olduğunu yeni öğrendiğim ipeğe döndüm. -İpek,sen duyduğuma göre bir psikologmuş'sun,doğruyum değil mi? -Evet savcı hanım,psikoloğum ben. -Ateş diyebilirsin sık sık görüşecekmişiz gibi duruyor.Ben şimdi senin yanına bir ekip vericem ve o ekip sen burda ol olma uyu uyuma hem senin hem de ömerin peşinde bir nevi kuyruk gibi dolaşıcaklar.Böylelikle hem işine odaklanıp kafanı dağıtırsın hem de aklın ömerde kalmaz,başını olumsuz sallaman bizi bir sonuca bağlamayacak.Çünkü benim öğrendiğime göre iş etiğinin sınırlarını bir hayli zorlamışsın ve senin gibi değerli bir psikoloğun ömerden daha beter bir durumda olması sadece ömeri değil herkesi üzer, hem senin bitmeni izlemek veya duymak ömere iyi gelmez ayaklan çünkü içinde güçlü bir kadın olduğunu biliyorum. Ona göz kırptım gölge timine döndüm ve başımla hadi işareti yaptım.Yanımda getirdiğim tim ise bizimkiler ayaklanır ayaklanmaz onların yerine oturdular. -Arabalarınız yanınızda değil mi? İsterseniz bırakabilirim. -Olur sav- Kuzey kafasına yediği araba anahtarı darbesiyle ne olduğunu şaşırırken tim bunu gayet normal karşıladı metehanın söylediklerini duyana kadar tabii,sanırım kuzay gün içinde kafasına bir çok darbe alıyordu,çok belliydi beyni sulanmıştı çoçuğun. -Benim arabam kuzeyde savcım,beni bırakabilirsiniz. -Peki.Ha bu arada tim,yarım saat içinde üstünüzü değiştirin ve hemen askeriyede olun albaydan sizin için sadece yarım saat çıktı. -Emredersiniz savcım da,siz bunların ihanet ettiklerini nereden biliyorsunuz ki? -Kamera kayıtları yalan söylemez asya,ne yazık ki. Hastanenin otoparkına indik ve herkes arabalara dağıldık. -Atla güzellik bırakayım seni. Metehana yaptığım bu espriden sonra pek de fazla bana yakın olmaz diye düşünüyordum,ama öyle bir şey olmadı.Güldü,evet güldü.Timin şaşkınlık nidaları ise bütün otoparkta yankılandı,ama ne yalan söyleyeyim bu adam gülünce bile karizmaydı.Ama olmazdı,o bizim bacımızdı yani öyle olmak zorundaydı,çünkü benim için herkes babamdı.Sessiz başlayan yolculuğumuz albayın beni aramasıyla son bulmuştu. -Efendim albayım. -Albayım? -Pardon amca. -Heh şöyle kızım,rahat ol ya.Neyse senin hayırsızlar geldi,ama bunların çirkef kızları idil karakolu birbirine katmış.Onun yanına bir ekip gönderdim,o metehan ayısına söyle onun sorgusuna o girecek. -Aşk olsun komutanım,ayı hiç bana yakışıyor mu? -Ne lan! üniversitedeyken senin lakabın ayıboğan değil miydi? -Nasıl yani,br dakika,idilin sorgusuna sen giriyorsun,yanında savcı veya avukat bulunacak mı? -İdil bir avukat talep etmiş,yüksek ihtimalle ailesi için de kabul edilmez. -Aynen tamamdır,peki metehanın yanında sorguda savcı olucak mı? Vardı bir kaç güvenilir isim,sizin de vardır ama dış gözlemle de baktım tanıdıkça da baktım.gerçekten iyi güvenilir birisi. -Ha yok gerek yok kızım idil için savcıya değmez yanına zeynebi sokarız. -Siz bilirsiniz.Ha bu arada benden istediğiniz dosya hazır,yaşar ile sorgum var bugün onun da çıktısını alınca dosyayı size teslim edebilirim,ama ayazın sorgusu uzun sürer gibi ankaradan gelen ekibi eğer yetişmezse oyalama şansımız yüzde kaç? -Valla hiç bilmiyorum ki kızım.Tanıdıksa çay kahve veririz de tanıdık değilse yandık,hiç oyalama gibi bir şansımız yok.Ama bak böyle bir durumda senin şu savcı arkadaşı çağırabiliriz. -Tamamdır al-aman amca. -Tamam o zaman sen o ayıyı eve bırak ordan da gelin hadi ne kadar erken o kadar iyi. -Emredersiniz! -Deliler sizi. Telefonu kapattım,onun zeynep ile birlikte idilin sorgusuna girecek olması sinirimi bozmuştu neden sinirimi bozmuştu ki bu?! O bir bireydi ve istediğini yapabilirdi, bana neydi ki! Ama düşünmeden de yapamıyordum.İdil bu ayıya yürürdü,ya bu da karşılık verirse! Yakarım çıranı metehan! Hayır,bir dakika ben neden bu adamı kıskanıyorum canım şuan,onun hayatı onun sevgilileri flörtleri,yani öyle değil mi? -DEĞİL! Bir anda bağırmamla metehan yerinden sıçramış ve, -Ne,ne oldu? Ne değil ateş ne oldu? -Ha yok bir şey ya aklıma eski bir dava geldi de, ondan. -Ha benle alakası yok yani? -Yoo neden seninle alakalı olsun? -Hadi bakalım öyle olsun. -Bana bak metehan, bana mahalle karısı tavrı yapma fena bozuşuruz haa, babana söylerim kırar o bacaklarını! Gür ve erkeksi bir kahkaha attı, -Biz gerçekten iki deliyiz. Ben de onun kahkahasına dahil oldum, -Evet,hem de zır delileriz!.
Nağbeerrr gelmedi senden bir haber merak ettim.neyse yorumumuz ve oyumuz azken şimdi ise okumamız bölümden bölüme düşmekte bunun bir yolunu bir çaresini bulmak için instagram hesabı açtım ve bir yararı olmadı evet bir eksiği de olmadı fakat instagramda ve burada ben bu kadar çok çabalarken uygulama bölümleri tam kaydedecekken silerken tekrar tekrar yazıp bir etkişeim alamamak gerçekten üzüyor...Bu kitap amatörce yazılmıştır. |
0% |