Hava limanında uçağımı bekliyorduk.Annemi her ne kadar tembilhlesem bile ağlamanın eşiğindeydi ve kendini zor tuttuğunu görebliliyordum.Yiğit de üzgündü fakat onun gözlerinden odamın ona kalması gibi bir durum söz konusu olduğu için keşke daha önce gitseydin.Diyerek bana baktığını görebiliyordum.Her ne kadar birbirimize kızsak da ağlatsak da dövsek de o benim kardeşimdi ve ben onun ablasıydım bunu biliyordum bu yüzden bu bakışlarını görmezden geliyordum.Uçağımın kalkmasına yarım saat kaldığı duyurusu yapılınca anneme doğru dönüp kollarımı açtım.Bir çok konuda beni sevmediğini düşünmüş olsam da annemi tanıyordum,bizi seviyordu sadece gösteremiyordu o kadar

Annemden ayrıldım,ve yiğite de sarıldım.

-önce Allah'a sonra ise birbirinize emanetsiniz bunu unutmayın.

-Tamam ablamm sen de bizim her zaman arkanda olduğumuzu bil,yeter.

kıkırdadım ve başımı tamam anlamında salladım.

ikisinin de arkasından el salladıktan ve onları uğurladıktan sonra uçağa binmek ve erkenden yerleşmek için gişe bölümüne gittim.

15DAKİKA SONRA

gişedeki işlerimi halletmiş,uçağımdaki cam kenarı koltuğumu bulmuş ve kurulmuştum,ama ne yazık ki yanıma bebekli bir çift binmişti.Ve bebek durmadan ağlıyordu anladığım kadarıyla ilk uçağa binişleriydi ve ne yapacaklarına dair hiç bir fkirleri de yoktu.Bu yetmezmiş gibi bir de uçakta başka bebekli aileler de vardı ve bu bebek ağladıkça onların bebekleri de sesten husursuz oluyorlardı.Yani anlaşılan bu bir saatlik yolculuk üç saat gibi geçiçekti.

Öyle geçmişti...Başım inanılmaz bir şekilde ağrııyordu ve ben her ne kadar savcı da olsam maaşımın bir şeylere niye yetemediğini düşünürken gözlerim ayakkabılarıma ve ordan da çantama kaydı derin bir nefes aldım ve ufak bir sorun olduğuna kanaat getirerek telefonumu elime aldım.uçaktan indiğimde askeri üstlerden bir numaradan bir mesaj almıştım uçaktan indiğimde bu numarayıı arayacak ve beni alıp evime bırakmalarını isteyecekmişim öyle yazıyordu mesajda.

-Hımmmm 0542*******

-Kimsin!?

diye bağırıp ve sanırım benim onu arayacağımdan haberi olmayan bir erkek sesiyle karşılaştım.

-Kimsin dedim!

-Ateş... Ateş caymaz ben,asıl siz kimsiniz?

-Şu savcı bozuntusu olan mı?

kaşlarımı çattım savcı bozuntusu ne ya?!

-Evet! savcı bozuntusu olan! Siz kimsiniz?

-Metehan ben,metehan korkmaz,sizi almaya gelicek olan asker yaralandı sizi almaya ben gelicem neredesiniz?

-Ben sizin kim olduğunuzu ve askeriyeden olduğunuzu nereden bileyim peki?Metehan bey bana bir isim verilmedi sonuçta elimde beni almaya gelicek olan askerin bir fotoğrafı falan da yok.

-Bak bacım,seninle uğraşacak vaktim yok benim arkadan gelen seslere göre hava limanındasın geliyorum beş dakikaya

-Emredersiniz ya!

dememe kalmadan telefon yüzüme kapadı hah! küstah! Neyse bekleyelim bakalım paşamızı!Hem bacım ne ya!

5 DAKİKA SONRA

Hava limanın dışına çıkıp öyle beklemeye karar vermiştim.bu yüzden elimdeki benden bir beş kilo fazlası olan valizimi zor da olsa döner kapıdan ve güvenlikten geçirmeyi başarmıştım.Hatta bir ara güvenlik abi bana yardımcı olmuştu.Dediği gibi beş dakika sonra gelmişti bu hödük.Adı metehanmış bana göre hödük neyse.Şimdi yoldayız bir an önce eve gidip uyumak istiyorum zaten başım ağrıyorken bir de bu adamın emirleri ve kalın ses tonundan dolayı bağırıyormuş gibi çıkan sesi gerçekten insanı sinir ederdi.Ne zaman konu açmaya çalışsam aynı sonuçla bitiyordu,'Bu soruyu cevaplamıyacağım savcı hanım' hödük,HÖDÜK.Ya adama nasılsın dedim,sinirli dedi.nE ,offf umarım bu adamın davalarıyla çok uğraşmam yoksa harbi sinir krizi geçiririm ben! Yolu tarif ederek anlatsın da kaybolmayayım şarjım biterse eğer diye minik bir ricada bulundum.Aldığım cevap; çok gezmeyin. Oldu ığaaığıağaıağıaa çıldırıcam. Sonunda eve vardığımızda,bagajdan valizimi indirmek gibi bir koca yüreklilik gösterdi.Gözlerim doldu resmen insani duyguları da varmış bu dağ ayısının.

-Bırazktığınız ve zaten bok olan günümü daha çok boklandırdığınız için teşşekkürler metehan bey!.

-Ne demek savcı hanım,görevimiz:)

Yüzünde oluşan o muzip sırıtmayı üstüne atlayıp dağıtmak istedim,hatta bunu yapmak için avuç içlerim bile kaşındı ama kendimi zor tuttum ve üstüne atlamak yerine aynı onun gibi sırttım.siyah orta boy sırt çantamı sırtıma taktım,o yine bir insalık belirtisi gösterip almak istese de vermek istemedim.O da çok zorlamadı zaten,muhtemelen iç çamaşırlarımın burada olduğunu falan sandı halbuki onlar şuanda sağ elinde dizleriyle tekme attığı çantanın içindelerdi.Ama bunu bilmese de olurdu.Apartmana girdik ve beni evimin kapısına kadar bıraktı.

-Teşşekür ederim sizi de yordum kusura bakmayın.

-Sıkıntı değil ama bir daha olmasın savcı hanım.

Tam arkasını dönüp gideccekken asla ama asla lafın altında kalmayan ben bunun da altında kalmadım.,

-A-a siz demediniz mi görevimiz diye metehan bey,çok fazla göreve çıkmak istemiyorsanız size bir rapor yazdıralım.:)(

Tekrar arkasını dödüğünde kapıyı suratına çarptım şuan hiç mi hiç onunla laf dalaşına giremezdim evi gezmek ve duş almak gibi mühim dertlerim vardı.Evi Ankaradayken tutmuştuk.3+1'di sahibi de çok tatlı bir teyzeydi.ev genel olarak temizdi,ama ben yine de bir üstünden geçtim.Sonrasında kendimi hemen ferah bir duş almak için banyoya attım.Duştan çıktıktan sonra duş sonrası bakımımı yapıp salona geçtim.Valizimi ve diğer büyük sırt çantasını bay hödük bey yine göz yaşartıcı bir hareket yapıp odama kadar götürmüştü.

Salona girip kendimi koltuğa attım,salondaki orta sehpanın üzerinde duran benim taşıdığım orta boy sırt çantası ile göz göze geldik.Bu çantayı insanlar benim için özel sanıyorlardı haklılardı çanta özeldi ama akıllarına gelmeyen bir şey daha vardı asıl önemli olan çanta değil içindekilerdi.Bu çanta dışarıdan orta boy siyah ve eski gözükse de bir nevi benim çoçukluğumdu,yani kısaca şöyle diyebiliriz ki.Bu çanta babamındı taşıdıkları ve hatırlattıkları ise babamdan bana kalanlar...

Nasıldııııııııııııı ama bu bölümü yazarken başıma gelenler... bölüm aslında böyle değildi bir tık daha uzundu ve ben o bölümü taslak olarak kaydetmeyi unuttum... ŞAKA GİBİ sonra değiştirdim ve bu şekilde yazdım.Uzunlukları hemen hemen aynı ama yine bir fark var.Karakterler tanıştııııııı soğuk bir tanışma olsun istemiştim,istediğime kısmen ulaştım ama KISMEN silinen bölümden bazı yerleri hatırladım ve öyle yazdım ama büyük çoğunluk aklımdan o anda geçti.Ama bir yandan da olacağı varmış diyip geçtim açıkçası. Hadi size diğer bölümden spoiler vereyiimmmm.Diğer bölüm erkek karakterin ağızından olucak onu anladınız umarım ama aklımda ondan sonraki bölüm için bomba şeyler vaaaararar ateşin baba bölümü yakın yaniiiiiihihihi.Ama şimdi gelecek bölümün hakkını yemeyelim onun için de düşündüm bir şeyler.Klasik uyarımızı geçelim ve noktalayalım o zimaaann.Bu bir amatör kurgudur tamamen mizah amaçlı yazılmıştır.ilk hikayemdir bunları bilerek okursak sevinirim.:)(