@aysima_dursun
|
Bu bölümün sözü de bu olsun mu:
x:Unut Beni
y:Unu ... Tamam
---------HERKES ÖLDÜ MÜ?---------------
Şuanda Harun Albayın kapısının önündeydim, kapıyı çalıp içeriden gel sesini bekledim ama ses gelmedi bir daha tıktıkladım ama yine ses gelmedi bu sefer tek çare içeri girmekti,Kapıyı açtım içeride kimse yoktu ama Harun Albayın sandalyesinde bir not vardı, Notta ise arapça yazıyordu arapçam olduğu için çevirirken sorun yaşamadım, kağıtta şöyle yazıyordu;
Sara'yı serbest bırakacaksınız yoksa tüm herkezi öldürürüm unutma Arya babanı da böyle kaybetmiştin.He bu arada şunu da söyleyeyim Harun Albayın dosyalarının birinde bir şey saklı,hadi çok zorlanma diye bir ipucu. Kırmızı bir dosya. Sarayı sebest bırakmanız için son 1 saat tik tak tik tak zaman doluyor Arya kuş ha özür dilerim sana baban Arya kuş derdi değil mi. -LARA-
Hayır Arya,hayır sakin ol, hiçbirşey olmayacak sen kurtaracaksın sana ihtiyaçları var
"ASKERLER" Diyerk bağırdım titreyen sesimle, bağırdığım gibi Berk yanıma koştu.
"KOMUTANIM NE OLDU HARUN ALBAY NEREDE." Dedi telaşla
"Kaçır-m-mış"Dedim ve elimdekii notu ona uzattım
"Komutanım ben arapça bilmiyorum" Dedi o da ağlamak üzereydi sesinin tınısından belliydi.
"Ver" Dedim sadece o da kağıdı bana uzattı.
"Sara'yı serbest bırakacaksınız yoksa tüm herkesi öldürürüm unutma Arya babanı da böyle kaybetmiştin. He bu arada şunu da söyleyeyim Harun Albayın dosyalarının birinde bir şey saklı, hadi çok zorlanma diye bir ipucu. Kırmızı bir dosya. Sarayı serbest bırakmanız için son 1 saat tik tak tik tak zaman doluyor Arya kuş ha özür dilerim sana baban Arya kuş derdi değil mi." Dedim ve sustum sadece sustum ve gözlerinin içine baktım berk'te benim gözüme baktı o anda aynı anda ikimizde sol gözünden bir damla yaş aktı. Berk elinin tersi ile gözünden akan yaşı sildi sonra da yanıma gelip şöyle dedi.
"Komutanım ben 3 tane TİM ayarladım onlar hazır olana kadar konuşabilir miyiz?"Dedi ben sadece kafamla onaylayan bir yanıt verdim onayımı aldığı gibi arkasını dönüp bahçeye doğru çıktı, bende peşinden gittim, askeriyenin önündeki çınar ağacının altındaki banklardan birine oturdu, bende karşısındaki banka oturdum, oturduğum gibi de konuşmaya başladı.
"Komutanım hiç duygu sömürüsü yapmak istemiyorum, ben ağır şeyler yaşadım, ve anladığım kadarı ile siz de kolay şeyler yaşamamışsınız." Sözüne devam edecekti ki sözünü kestim.
"Arya demen yeterli."Dedim gülümsemeye çalışarak o da bana buruk bir gülümseme ile krşılık verdi ve konuşmaya başladı
"Arya abla"Dedi ve derin bir nefes alarak devam etti "Beni annem olacak kadın doğduğum gibi yurda bırakmış 6,7 yaşlarındayken Harun Albay beni evlat edindi beni büyüttü geliştirdi, çok zor bir çocukluk yaşadım intahar etmeye kalkıştım Harun Albay yani babam..." Dedi ve gölzerini kapatıp üst dudağını ısırdı, derin bir nefes aldı ve titreyen sesi ile konuşmaya başladı. "Kurtardı..." Dedi ve sustu.
"Berk."Dedim yüzüme baktı gölzeri dolu doluydu ve gözlerinin altı kızarmıştı.
"Ben 13,14 yaşlarımdayken babam kaçırıldı o zamanlar annem 7 aylık hamileydi haberini aldığı gibi düşük yaptı, babam" Dedim ve durdum konuşamadım sanki o an dilim tutulmuştu... "Ba-bam 64 gün botumca haber alamadık 64 gün boyunca esir düştü. Onun cesedini gördüğümde baz-ı par..." Diyerek devam edecektim ama dudaklarımın üzerinde bir parmak istedim gözlerimi açtığımda Berk bana doğru dolu gözlerle bakıyordu.
"Tamam anlatmana gerek yok" Dedi ve devam etti "Sarılalım mı?" Dedi hiç düşünmeden sanki kardeşimmiş gibi sarıldım oda bana sanki ablasıymışım gibi sarıldı, ben ağlıyordum o bana güç vermeye çalışıyordu, sanki ben fırtınalı bir havada mahsur kalmış 1 yavru serçeydim de annemin kanatları arasındaki sıcaklığı özlemiş gibiydim... Gerçekten de böyleydi annemin kokusunu hayatımın aşkının dudaklarını abimin sevgisini şimdiden özlemiştim ve galiba artık her gün her akşam her saat özleyecektim...
(Batuhan'ın Anlatımıyla)
Şuan ne yapacaktım bilmiyordum herkesi kaçırmışlardı ben ellerinden kaçmıştım ama hareket edemeyecek kadar ağrım vardı 1 mermi omzuma 1 mermi ise diz kapağıma gelmişti ağrım olmasa bile hareket edemezdim çünkü şuanda götümle mayına basmıştım ayağım ile bassaydım bir ihtimal etkisiz hale getirirdim neyse ne ben 13 çocuk 11 genci kurtarmıştım bu bana yeterdi...
Peki şuan ne mi yapıyorum karlar ortasında ölü gibi uzanmış bir yardım bekliyordum, bence boşu boşuna bekliyordum çünkü hem kolum hem dizim sakattı bu da yetmezmiş gibi mayının üzerindeydim...
Ama birşeyi biliyordum ölsem bile cesedimi bulacaklardı...
(Aral'ın anlatımıyla)
"Asker sana son kez soruyorum Sara nerede? " Diye sordu söyleyeceğimi falan zannediyordu galiba
"Gel bak cebimde." Dedim ve dediğim anda sağ yanağıma güçlü bir tokat indi. İki elim tavandan gelen bir zincire bağlı önümde arkadaşlarım onların başlatında silah vardı...
"Şimdi yıldız komutan şimdi madem seni kendi canınla tehdit edemiyoruz o zaman arkadaşların ile tehdit edelim değil mi? " Dedi ve pis pis sırıttıktan sonra konuşmaya devam etti "Bencede çok iyi bir seçim" Dedi ve bana yaklaştı.
"Hadi sana sorayım ilk kim ölsün Yıldız Komutan? "
|
0% |