Chapter 1
Yıllar sonra geçmiş zaman hakkında konuşmanın benim için ne kadar zor olacağını biliyordum. Bilmek bazen acıtsa da bilinmezlik daha ıstırap veren bir acı içinde olmaktan başka bir şey olmadı hayatımda. Şimdi verandanın köşesinde buz gibi esen ayazın yüzüme vuruşuyla bütün her şeyi çok daha net hatırlıyorum. Senelerin ne kadar hızlı ve acımasızca geçtiğini yüzümü titreten soğukla
iyice özümsüyorum. Hiçbir şeyi hatırlamaktan çekinmiyorum ve hatta geçmişe gülümseyrek bakmanın en büyük erdem olduğunun bilincindeyim. İnsanoğlu yaşamın tam içine girmeden varlığını benimseyemiyormuş meğer. Yaşamın tam içine girmek söylerken ne kadar basit bir söz fakat her saniye balyoz gibi işlerken deneyim yoluyla öğrenme aşkı bizleri gerçek bir insan yapmaktaymış. Ah yine süslü laflar etmeye başladım. Ben konuşmayı hep çok sevmişimdir. Konuşmayı, anlatmayı kelimelerle bütünleşmeyi kendime borç bilmişimdir. Hayatta en çok konuşmaya aşkla bağlı insanlar susturulur ya işte öyle. Ben de çok uzun bir zaman boyunca sustum. O kadar uzun bir zamandıki ebedi çağların tüm yaşamlarının içinden geçtim de geldim. İşte buradayım. Etimle kemiğimle buradayım. Çok uzun bir yoldan geldim ve şimdi verandamda bunları yazarken dinlenmenin rahatlığını etimde ve kemiğimde sızlayışını hissetmekteyim. Kimse susmasın diye konuşacağım,
kimse susmasın diye ben anlatacağım. Anlatacağım ki anlatmaya mecali olmayan her varlık için casaret timsali olacağım. Sizi geçmişimde, belkide burada kendinden bir parça bulacak herkesin geçmişinde bir yolculuğa çıkarayım.