
Annemle babamın ölümünün üstünden tam 1 ay geçti kalbim hala acılar içinde fakat dayanıyorum çünkü dayanmam ve güçlü durmam lazım annem için, babam için ve en çokta kendim için. Bugün ise okulun ilk günüydü beklediğimden hızlı geçmişti fakat kütüphaneden almam gereken bir kitap vardı ama metroyu kaçırmak üzereydim daha hızlı yürümeye başladım tam kütüphane girmiştim ki birine çarptım çarpmamla beraber tüm kağıtlar etrafa saçıldı gerçekten yeterdi acele ettikçe bir şeyler üst üste geliyordu “gerçekten özür dilerim biraz acelem var gerçekten kusura bakma” dedim ve kağıtları toplamaya başladım oda eğildi ve bana yardım etmeye başladı hızlı hızlı kağıtları topladım fakat o toplamayı bırakmıştı elinde düşürdüğüm kağıtlardan biri vardı o kağıtta ise annem ve babamın davası vardı yavaş yavaş gözleri bana döndü bakıştık bir süre gözleri siyahtı fakat donuktu sanki dünya yansa umurunda olmazmış gibi bir bakışı vardı gözlerinde tam kağıdı okumak için kafasını çeviriyordu ki elinden kağıdı çektiğim gibi aldım gülümseyerek “teşekkür ederim” dedim ve ayağa kalktım o da benimle beraber ayağa kalktı “önemli değil” bir şey demek istiyor gibiydi “ben Asil” dedi ne yani bu muydu “bende Kıvılcım memnun oldum” gülümsedim tam gidiyordum ki kolumdan tuttu hemen kolumu çektim temastan hoşlanmazdım ne var dercesine baktım “sana söylemem gereken bir şey var” bekledi “sende olan davanın benzeri bir arkadaşımda var ve bu dava senin dikkatini çekebilir” ne yani annemlerin ölümünün çok benzeri mi vardı “beni tanıştırır mısın?” baktı “tanıştırırım” ve birlikte yürümeye başladık “bu arada arkadaşının adı ne?” telefonla uğraşıyordu umursamazca “Ateş” dedi ve kafeteryaya doğru gitmeye başladık bu asil denen arkadaş neden bu kadar soğuktu anlamamıştım ama pekte umurumda olduğu söylenemezdi sonra bir masaya doğru ilerlemeye başladık masada kıvırcık saçlı kumral bir erkekle siyah saçlı bir erkek oturuyordu biz yaklaşınca kıvırcık saçlı çocuk bize baktı ve yanındakini dürtükledi yanındaki siyah saçlı çocuk okuduğu kitaptan kafasını kaldırdı ve umursamazca bana baktı sonra ise ben yokmuşum gibi kitabına döndü içimden bir sabır çektim Asil dikkatleri üzerine çekmek istercesine öksürdü beni gösterdi “bu Kıvılcım” kıvırcık saçlı çocuğu gösterdi “bu Can” sonra diğerini gösterdi “bu da Ateş” gülümsedim “ memnun oldum” dedim fakat gülümsememe sadece Can karşılık verdi Asil Ateşe döndü “Ateş sendeki trafik kazası olan dava dosyasını versene” kafasını kaldırdı “Neden?” “çünkü o dosyanın çok benzeri bende var ve bu dava benim için çok önemli” diyerek lafa atladım bıkmışçasına “vermezsem ne olur neden bu kadar önemli senin için bu dosya” Asil ve Canın gözleri meraklı bir şekilde bana döndü “seni ilgilendirmez” öylemi dercesine soğuk bir bakış attı “vermiyorum o zaman” sabrım sınırdaydı cem lafa atladı “neden bu kadar önemli kıvılcım görende ölüm kalım meselesi sanacak” yutkundum çok mu belli oluyordu sinirle bir bakış atıp yanlarından kalktım ve lavaboların oraya doğru yürümeye başladım “yalvarmamı bekliyor sanki” daha da sinili yürümeye başladım “ben illaki o dosyanın bir kopyasını bulacağım” bir hışımla lavaboya girdim ve çantamı sinirle bırakıp yüzüme su çarpmaya başladım ve suyu kapattım yanımda bir kız makyaj yapıyordu ve şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu “ne var?” dedim bir sinirle “hangi makyaj malzemelerini kullanıyorsun o kadar yüzünü yıkadın ve makyajın hiç akmadı” gerçekten tek derdi bu muydu “yok” ellerimi kurulamaya başladım “ne yok?” ters ters baktım “makyaj yok” baktı baktı tam çıkıyordum ki koluma girdi “nasıl bu kadar güzelsin o zaman” dedi neydi bu samimiyet? “eminim ki sende makyajsız daha güzelsindir” diyerek rastgele bir masaya oturdum oda karşıma oturdu “hangi bölümdensin” baktım baktı gerçekten ne bu samimiyet neyse kafamı meşgul ediyordu en azından “hukuk sen?” hemen cevap verdi “bende hukuk” elini uzattı “ben beril” elini sıktım “bende kıvılcım” bekledi en sonunda “ya sen gerçekten beni hatırlamadın mı ya? Aynı sınıftayız ve yan yana oturduk” dedi b12 başa belaydı gerçekten “ha bu arada şurada bir erkek var ve sana dikkatlice bakıyor” erkek mi? Arkamı döndüm ve bakan kişinin kim olduğunu gördüm Ateş. Umursamazca önüme döndüm “boş ver sen onu” 10-15 dakika kadar muhabbet ettikten sonra tepeme bir gölge düştü kafamı kaldırmamla Ateşi görmem bir oldu tam ne var diyerek onu tersleyecektim ki “sana dosyayı veririm ama bir şartla” baktım baktı “sende senin için bu kadar önemli olan dosyayı bana vereceksin ve bu dosya üzerinde birlikte çalışacağız"...
:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
