@azamet_29_2
|
Bu trafikte oraya gitmek ne kadar sürer bilmiyorum ama önümdeki herkesi sollayıp küfürler ederek geçmeye çalışıyordum. Aslında şuan trafikteki bütün araçları havaya uçurmak istiyordum. Ben yolla cebelleşirken Emir elinde telefon adamlarla konuşuyordu. Emir'e göz ucuyla bakıp tekrar önüne döndüm. Abi çocuklar bizden önce orda olur. "Tamam. "Arda." "Söyle ona şüpheli görünen herkesi takipte tutsunlar. "Tamam." 2 saatin sonunda gelmiştik nihayet. Hemen dönüp. "Anlat." Dedim. "Abi çocuklar tebdili kıyafet her yere dağıldı. Emir: Adam ordamı bilmem, ama telefon o yatta." "Sahibi kim." "Yat sahte isimle kiralanmış." Dişlerimi birbirine bastırarak açıktaki yata baktım. "Yata çıkacaz. " "Hemen yakalanırız abi." "Arda." "Buyur abi." "En son ne zaman izin yaptın." "6 ay olmuştur abi." "Ya çocuklar." "Onlarda aynı abi." "O zaman hepinize 1 saat izin bu gece. Kendinize ortam ayarla. "Af buyur. Anlamadım abi." "Neyini anlamdın lan. "Aa. Anladım abi." "Herşeyi ayarlayınca bize haber ver. "Tamam abi." Arda ve Emir çıkınca gözümü tekneye dikip beklemeye başladım. "Geceyi bekle ." Demişti. İnsallah ordasındır puşt. Seni bir yakalarsam. Seni o denizin dibinden çıkaracaklar. Beklerken bir sigara daha yaktım. Emir'i beklerken Pınar'a mesaj attım. "Bu gece hastanede ol." Dedim. Tek cevap,"Tamam. " yazdı. Hava kararmış akşam olmuştu. Arda ve Emir arabaya döndüler. "Neredesiniz oğlum ,nerede kaldınız.? "Abi iş Fırat'la Fuat'a ta merak etme. Bakma senin yanında adam gibi durduklarına tam bu işlerin adamları o iki kardeş. Yanlarında 4 adamımız daha var. " İyi bakalım. " Tamam abi, küçük tekne hazır." "Abi işte bizimkiler geliyor. "Tekneye baktığımda deniz feneri gibi ışıl ışıl bişey gördüm. "Abi zaten parti varmış." Dedi gülümseyerek. "Onlardan önce yarım saat ben kiraladım." "Güzel. Arabadan inip Arda'nın uzattığı dürbünü elime alıp adamları izlemeye başladım. Bizimkiler gayet halinden memnun içmiş ayakta duramayan, kızlarla sarmaş dolaş şekilde yattaki silahlı adamlara sarmaya başladılar. Bahaneleri neydi bilmiyorum ama şu an bayağı bayağı adamları gıcık etmişlerdi. " Sıra bizde hadi gidelim." Dedim. Emir ve Arda ile Emir'in ayarladığı küçük tekneye bindik. " Arda sinyalin buradan geldiğini eminmisin ." " Evet abi kesin bu tekneden geliyor." "O zaman sessizce yanaşalım." Dedim motoru kapatarak. "Silahlarınızı hazırlayın susturucuları takın. Gözünüzü de dört açın. Diğer adamlar yattakileri oyalarken bizde yata daha çok yaklaşarak merdivenlerden tırmanıp içeri sızdık. Kendimizi saklayarak güvertedeki adamları izledik. Onlar orada tartışırken Emir ve Arda'ya işaretle siz iki yandakileri ben İvan'ı, alacağız işareti yaptım. Arkalarına geldiğimizde kenardakiler yedikleri kurşunla yere düşünce Ivan anında geri döndü. Diğer adamlarıma çekilin emri verince sessizce yanımızdaki tekneyi ayırdılar. Dişlerimi sıkarak "Kız nerde." Dedim. Piç yüzüme baktı sırıtarak. "Kız nerde." Yerdeki Ivan'ın yakasına yapışıp yumruklamaya başladım. "Aşağıda." Dedi. "Arda al bunu kaçmaya kalkarsa vur gebert." Hemen aşağıya inmek için merdivenlere yöneldim. Kimse yoktu. "Nasıl boş niye boş? " Sinirle kendi etrafında bir tur atarak, "Nerde lan." Dedim. O an gördüm küçük koridorun sonundaki kapıyı. Hemen yanına gittim. Karşımda gördüğüm şeyle bütün kemiklerimden elektirik geçtiğini hissettim. Yüzü,çenesi ,boynu morluk içindeydi. Hemen yanına gelip, diz çöktüm. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. "Güneş." Dedim. "Güneş uyan, kendine gel. Ama ses yoktu. "Seni aptal cadı. Emir: "Hâlâ yaşıyor. Kucağıma almak için hamle yapınca. "Acıyor... Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki. Saçlarını okşayarak geriye aldım. "Emir gidelim." Dedim. Birlikte merdivenlerden güverteye çıkarken motor sesiyle aynı anda silah sesi duydum. Arda elindeki silahı Ivan'a çevirmiş nefes nefese yatın kenarında kaçmak isterken vurduğu adama bakıyordu. Emir: "Ne oldu." Diye sordu. Arda bize döndüğünden eli yüz perişandı. "Abi diğer şerefsiz de hala burdaymış. Bu piç de beni engellemek için üstüme atladı. Ivan yediği kurşunla eli karnında kenarda bakarken, " Onu asla bulamayacaksın Bozkurt. Seni öldürene kadar seninle oynayacak." Dedi gülerek. Sonra kendini denize bıraktı. "Cehenneme kadar yolun var. Şuan o şerefsizi kovalayacak vakit yoktu. Hemen merdivenlerden inip kendi teknemize geçtik. Adamlarım kıyıda bizi bekliyordu. Güneş hala kucağımda ve kendinde değildi. Emir anında direksiyona geçip motoru çalışır haldeki aracın gaz pedalını kökleri. Arda ve diğerlerini umursamadan hastaneye doğru hareket ettik. Pınar'ı aradım hemen. "Alo Bora." "Pınar oraya geliyoruz. "Tamam. Telefonu tekrar cebime koyarken Güneş kıpırdanmaya başladı. Gözlerini açıp bana baktı. " Bora." Dedi. Bu iki olmuştu. Sonra kalkmaya çalışarak kendine bakmak istedi. Hemen gözlerini kapattım elimle. "Bakma." Dedim. "Uyanmışken tekrar bayılma." Sesini bir kere daha duymuştum ve susmasını istemiyordum. "Gelme demiştim sana." "Ben ne zamandan beri seni dinliyorum." Dedim alaycı şekilde. Sonra üzerindeki kanı tekrar görmemle kaşlarım çatıldı. "Seni aptal. "Sana beni öldür dedim,yapmadın. Dedi. Patlamış dudağındaki gülümseme kırıntısıyla. "Yemin ederim sen manyaksın. "Abi geldik." Emir'in sesiyle kendime geldim. "Gözünü açma elimi çekiyorum." Dedim. "Güneş?" "Hıı" Dedi güçlükle. "Yok birşey." Dedim inerken. Aslında kendindemi diye kontrol etmiştim. İndikten hemen sonra Pınar'ı gördüm. "Hemen odaya alalım." Pınar: Gözlerini yarı açarak. "Maalesef." Dedi. Sonra yeniden kapattı. Hemşire damar yolu açarken. Pınar: "Hayır. Pınar bu kez itiraz etmedi. Gördüğümüz şeye Pınar da benim gibi inanamaz şekilde baktıktan sonra Kızın yanına dahada yaklaşıp bütün vücuduna bakmaya devam ettim. "Önce film ve MR çekelim." Dedi hemşireye dönerek. |
0% |