@azamet_29_2
|
Selam canlarım yeni bölümden merhaba. ************************************ "Önce film ve MR çekelim." Dedi hemşireye dönerek. Sonrada gelen hasta bakıcıyla Güneş'i alıp çıktılar. Pınar Güneş'i hızla odadan çıkardığında ben hala dişlerimi birbirine bastırmış,olduğum yerde gördüğüm görüntüyü sindirmeye çalışıyordum. Bu kız bu kadar darbeye iyi bile dayanmış. Normalde oracıkta ölmesi gerekirdi. Güneş'in heryeri kızarıklıklar yada morluklarlarla kaplıydı. "Senin yüzünden bütün hırsını kızdan çıkarmış. " Dedi Pınar. Haklıydı. O sadist ruhlu şerefsiz bana yapmak istediği herşeyi kızın üzerinde denemişti belliki. Kata geldiğimizde Güneş'i hızla MR odasına aldılar. Cihazı ayarlayıp çalıştırdı. Cihaz çalışmaya başlayalı iki dakika ancak geçmiştiki Güneş birden öksürmeye aynı anda kusmaya başladı. Pınar kolumdan tutarak asistana, " Kapat. Hemen kapat cihazı." Diye bağırdı. Pınar da hemen arkamdan girdi. "Pınar ne oluyor!" Dedim bağırarak. Pınar: O an dondum kaldım. Güneş'i alıp hızla ameliyathaneye doğru götürürlerken arkalarından baktım sadece. Ölmek istiyordu. MR odasından çıkarak ağır adımlarla asansöre yürürken, Benim hayatımı kurtarmıştı ama şuan kendi hayatını kaybetmenin eşiğindeydi. Adımlarımı hızlandırdım. Boş koridorda ameliyathanenin kapısına bakarak bekledim bir süre. "Aptal Cadı. Dedim. Dişlerimi sıkarak. Telefonuma gelen mesaj sesiyle kendime geldim. "Bu daha başlangıç Bozkurt. "Koduğumun şerefsizi. " Diyerek anında numarayı geri aradım. "Allah belanı versin." Duvara yaslanarak kendimi yere bıraktım. Dizimin birini kendime çekerek diğerini de uzatarak oturdum. Beklemeye başladım. "Abi? "Güneş ölmek için, Pınar yaşatmak için uğraşıyorlar." "Anlamadım.?" "İç kanama başladı ameliyata aldılar." Derin bir nefes alıp tekrar verdim. Ameliyathanenin önünde ne kadar bekledim bilmiyorum. Duyduğum kapı sesiyle ameliyathaneye çevirdim gözlerimi yeşil kıyafetiyle Pınar dı çıkan. Elleri başının arkasında yüzündeki maskeyi çözüyordu. Yerimden kalkarak yanına koştum. Yüzü güldü. "Atlattı. O ana kadar kendimi nasıl sıktıysam artık bir an destek bir yer aradım duvara yaslanırken. Kapı tekrar açıldı. Asansöre kadar yanında yürüdüm. Pınar: "Sen 3 saattir burdamısın?" "Merak ettim." Dedim sadece. "Ne kadar kalır yoğun bakımda." "Kendisi karar verecek. Şimdi benimde çıkmam lazım." Diyerek Güneş'in arkasından gitti Pınar. "Abi. "Tamam." Dedim Emir'le birlikte asansöre binerek. Emir'in yakarak uzattığı sigarayı alıp dudaklarıma götürdüm. Sonra bir nefes daha. "Emir." Dedim. Hâlâ gökyüzünü izleyerek. "Buyur abi." "Bana bir yumruk at." "Ama abi." "Emir sen atmazsan ben sana atmaya başlarım." Dedim. "Emredersin abi. " Diyen Emir'in Bu kez ki yumruk öncekinden daha ağırdı. "Etraftaki ışıklar olmasa yıldızlar dahada net görünürdü heralde." Dedim. Emir: "Abi iyimisin yıldızlar falan, çok mu hızlı vurdum." "Yok lan. Dedim sinirle çenemi tutarken. Aklımı toparlayamıyordum. İyide neden. "Bir an önce kendime gelmeliyim." Dedim. Yoksa açık hedef olacağız hepimiz. Gözlerimi kapatarak düşündüm. "Emir." dedim elimi uzatarak. Hızla içeriye girip Pınar'ın odasına çıkmak için asansöre yöneldim. 2. Katın düğmesine basıp beklemeye başladım. Pınar masasında başını ellerinin arasına almış yorgunluğunu atmaya çalışıyordu. Kapıyı duyunca başını yandan kaldırarak bana baktı. Önündeki koltuğa geçip oturdum. Yüzüne baktım. "Yoğun bakımda kalacak en az iki gün. Belki de bir hafta. Ayağa kalktım. " Tamam." Dedi Pınar, yorgun. "Emir gidelim. " "Tamam abi." Odadan,sonrada hastaneden çıktık. Kendinden emin şekilde nihayet der gibi gözlerime baktı. Her kata 2 adam. Güneşin katına 10 adam koy. Sevda'nın katınada 10 adam. Evet kız kardeşimi de korumalıydım. O Marinada kaç tane kamera kaydı varsa hepsini toplayın. O piç ya kıyıya çıktı, kaçtı. Ya açıkta başka bir gemiye bindi. Açıktaki bugün gemilerin isimleri, sahipleri nerden gelmiş nereye gidiyor hepsini istiyorum. Polise de sorun Ivan'ın ölüsü yada dirisi sudan çıkmış mı. Arda'yı ve adamlarıda al. "Emredersin abi." Birlikte arabaya binip şirkete doğru yola çıktık. Güneş... Beni bıraktıktan sonra Emir hemen çıkıp söylediğim şeyleri yapmak için adamları aradı. O gittikten sonra bugün bütün işleri hızlı şekilde halledip tekrar hasteneye gitmeye karar verdim. ***** Bugün 3.gün. Güneş üç gündür hiç kıpırdamadan baktığım pencerenin arkasında hareketsiz yatıyordu. Bugünde yine pencerenin önüne gelerek onu izliyordum. Pınar yanıma geldi. "Ne zaman uyanacak." "İlaçları kestik. " Ne!" "Acınız benziyor. Yaralarınız da. Senide bu kız gibi bulunmuştuk. Her gece birilerine dalaşıyordun. Bu kızda seni izleyen bir kadere sahipse, uyanır." "Sende mi uyumadın Pınar. "Heey. " İyikide nişanlın olmuş lan. Dedim tekrar Güneş'e bakarak. O an fark ettim Güneş'in elinin hareketini. "Uyanıyor." Dedim. Pınar anında dönüp Güneş'e baktı. Pınar yanına helen hemşire ile birlikte Güneş'in yanına geldi. Güneş önce bir öğürdü. "Atlattı inşallah merak etme. Hiçbirşey söyleyemedim cevap veremedim sadece izledim. ***** Sabah olmuş Güneş odaya alınmıştı. Pınar: "Bir süre böyle uyur." Dedi. "Vücudundaki morluklar, ezikler yüzünden ağrısı olacağı için ağrı kesici veriyoruz. Oda uyku yapar. Güneşin yanına gelip yüzünü izlemeye başladım. "Morluklar ne zaman geçer." " 1 haftadan sonra yer yer sönmeye başlarlar." Üzerindeki örtüyü kaldırdım. "Tekme izleri." Dedim. Dişlerimi okadar sıkmıştım ki gıcırtıları kendim duydum. Sonra kıyafetini ve örtüyü tekrar örttüm. Güneş'in yanına çektim odadaki tek koltuğu ve oturdum. "Sanırım burada kalacaksın." "Evet." "Benim çıkmam lazım birsey olursa ararsın. " "Tamam sağol." Pınar çıktıktan sonra Güneş'i izliyordum hâlâ. Sonra gözlerini açmaya başladı. Gözlerini bana çevirdi. "Neden? Dedi. "Sana söyledim. İyileş bir an önce. *********************************** Selam canlarım bölüm sonu. |
0% |