@azamet_29_2
|
Selam canlarım yeni bölüme hoşgeldiniz. ********************************** Bu bölümde beyniniz biraz yanacak ama geçecek merak etmeyin😁😁😁 Nerdeyim ben? Gecenin yarısı dar bir sokaktaydım. Yine aynı yer aynı sokaktayım. Bir eli cebindeydi diğer elinde sigara vardı. Sigaranın beyaz dumanı karanlıkta çok net görünüyordu. Ben koşdukça ayakkabı sesi dahada yaklaşıyor her topuk sesi sokakta yankılanıyordu. "Benden kaçamazsın." Duyduğum erkek sesiyle kalbim göğüs kafasimden fırlayacak gibi hızlı atmaya başladı. "Anne. "Yerimden hızla doğruldum. Yatağımda kanter içindeydim. Yanımda yatan annem, yatağa oturup. "Kuzum, yavrum. Dedi yatağın hemen yanındaki küçük komodinin üzerindeki surahiden suyu bardağa doldurarak. "Yine aynı rüyayı gördüm anne. Bana. "Benden kaçamazsın." Kimdir nedir bilmiyorum artık korkuyorum anne. "Korkma güzelim. "Öylemi dersin." "Tabi ya. Anneme baktım. "Teşekkür ederim annecim. "Asıl sen iyiki varsın. Anne kız birbirimize sarılıp uyuduk tekrar. Sabah guguklu saatimiz duvardan bana doğru guguklamaya başladığında uyandım erkenden. Ama annem yine benden önce uyanmıştı. Hızla yerimden kalkarak yatağı alelusul toparlayarak hemen yan taraftaki banyoya girdim. Banyoda işimi halledip elimi yüzümü yıkamaya başladım. Banyodan çıkıp koşarak ayakkabılarımı giyip merdivenlerden indim alt kattaki dükkanımıza. Evet benim evim iki katlı alt katı pastane üst katı ev. "Anne neden erken kalktın. Hani birlikte hazırlayacaktık çayı." "Olsun kızım ben alışkınım." Annem çay kazanını fullemiş. "Tamam o zaman bende reyona dizeyim birazdan gelmeye başlar müşterilerimiz." Her şeyi reyona dizdikten sonra masaların tozunu sildim. İlk müşterimiz kendimiz oluruz her sabah. Anne kız birlikte yaparız kahvaltıyı. Yarım saat sonra müşterilerimiz gelmeye başladı. Bulunduğumuz bölgede iki okul vardı bu yüzden işimiz iyiydi. Borçsuz dertsiz geçinip gidiyorduk. "Annecim bi kahve mi içrek. Ha!" Dedi annem. "Olur valla yorgunluk kahvesine hayır demem belki fal da bakarız." Annem ikimiz için köpüklü birer kahve yaptı. Kapının önündeki masaya oturup keyifle içerken gelen Leman teyzeyi gördüm. "Leman teyze iyi akşamlar gel otur soluklan." Dedim bir kaç gündür görmediğimiz kadına. Leman teyze oturup, "Sağol kızım." Dedi. "Kızım bir bardak su rica etsem." "Hemen getiriyorum." Diyerek koşar adım alıp geldim. Leman teyze bir bardakda çay vereyim mi." "Yok kızım sağol." Annem: "Hayır Güler kızım hayır. "Tabi Leman teyze nasıl bişey istersin." "Çikolatalı olsun, birde büyük olsun." "Hemen paketlerim ben." Dedim kalkarken. Leman teyze annemle sohbet ederken bende pastayı paketledim. "Hay sağolasın kızım. Dedi yerdeki paketleri parmaklarına takarak hepsini tutmaya çalışırken. "Leman teyze sen bunlarla birlikte pastayıda nasıl götüreceksin. "Zahmet etme kızım ben yavaş yavaş giderdim." "Zahmet ne demek." Dedim annemin gözlerine bakarak. Annem önce tereddüt etti. Sonra, "Tamam ama hızlıca dön kızım karanlık oldu tamam mı.? "Tamam anne merak etme zaten yakın hemen dönerim." Leman teyzenin elindeki poşetlerden bir kaçı ile pastayı alıp Leman teyzenin peşine takıldım. "Ee Güneş kızım. Nasıl gidiyor hayat." "İyi Leman teyze. "Özlemezlermi insanın kendi memleketi gibi varmı ya..." Leman teyze ile sohbet ederek evine kadar gittik. Poşetleri kapının önünden bırakıp sarıldıktan sonra geri dönmek için çıktım binadan. Şimdi doğru pastaneye gitmeliyim annem merak etmesin. Bir kaç adım daha yürümüştüm ki karanlık sokağın başında simsiyah bir slüet gördüm. Bir erkekti. Korkuyla bir iki adım geriledim. "Kâbus. Arkamı dönüp koşmaya başladım. "Benden kaçamazsın." Allah'ım aynı şeyi yaşıyordum. Bir yandanda arkama bakarak geliyormu diye kontrol ediyordum. Ama bir anda çarptığım duvarla, yada ben duvar sanmıştım. Başımı kaldırıp baktığımda iri yarı dev gibi bir bana bakıyordu. "Demek burdaydın." Dediğinde yerimden kalktığım gibi hangi sokağa girdimi bilmeden koştum. Ama hata yapmıştım. Sokak çıkmazdı. "Olamaz çıkmaz sokak." Dedim ağlamaklı. Bir çıkış yolu arıyordum. "Yolun sonu Cadı." Şuan olduğum yerde sadece bir tane sokak lambası vardı onunda ışığı çok zayıftı. Bu adamlar kimdi göremiyordum. Adım adım yanıma gelen adamın ayak seslerini duyduğum da ellerimi kulaklarıma kapatarak korkudan ağlamaya başladım. Yapmamalıydım ama dayanamayıp ağlamaya başlamıştım. Adam sonunda karşıma geçip dikildi. "Uzak durun benden. "Kaç gündür seni arıyorum cadı." Dedi bir adım daha yaklaşarak. "Bense iyice duvara sinmiş avuç içlerim ve sırtım duvara yapışıktı. Lütfen bana zarar vermeyin ben sizi tanımıyorum. Ağlamam dahada artmıştı. ***** BORA'DAN Bugün tam bir buçuk ay oldu. Hastanede kendime gelir gelmez ilk iş Güneş'i sordum. "Nasıl yok. Dedim yerimde doğrulmaya çalışarak. "Bora dur ne yapıyorsun. "Emir. Emir ve adamlar benim yanımda olduğu için Pınar ve Hakan'da kendi işlerine baktığı için Güneş bu fırsattan yararlanıp yine ortadan kaybolmuştu. "En baştan anlat Pınar neler oldu?" Pınar: "Güneş buraya geldiğinde baygındı. Fabrikada bayılmış. O an hayal meyal hatırladım. Güneş eliyle yarama bastırırken ağlıyordu. Ağlayabilmişti yani. "Gözlerine ilaç sürerek sarmak zorunda kaldık. "Kim, Güneş mi ?" Burda oturdu bir süre. Sonra odaya geri götürdüm. "Çiğdem? "Haberlerde duyunca hemen koşup gelmiş işte." "Haber? "Başka? "Ben seni kotrole geldiğim de Güneş'i gördüm kapıda. Sana ve Çiğdem'e bakıyordu. Dedi Pınar biraz da sıkıntılı. "Ne.? "Şey. " Dedi Pınar elindeki kalem ile saçlarını kaşıyarak. Emir'de bende Pınar'a bakıyorduk. "Ne Pınar. Ne yapmış olabilirim bu halde. "Şey sen değilde, Çiğdem yapıyordu. Dedi tavana bakarak. "Ne? "Bir daha söyletme Bora." "O geri zekalı gelmiş birde beni mi öpüyordu. "O anda Emir'in güldüğünü gördüm." "Emir!!! "Yani bunu gördü diyemi kayboldu. Yok artık ne alakası var. "Sanırım sana karşı birseyler hissediyordu farkıda olmadan." Duyduğum ses Hakan'ın dı. "Saçmalama lan!" "Saçmalık değil. "Üstelik seni vuran adama senin için yalvarmış. Öldürmemesi için. Şaşkın gözlerle dondum. "Emir bu şehirde bakmadık delik kalmayacak. " Dedim. "Onu bulmadan yanıma gelme hemen çık." Dedim sonra.. "Çıkın şimdi rahat bırakın beni." O günden beri bu cadıyı aramadık sormadık yer bırakmadı adamlarım. Hastaneden taburcu olduğumda ilk iş kendim dolaşarak aradım. Halil ustaya Zehra teyzeye bile ulaşıp onlarada sormuş hatta yalan söylediklerini düşünerek bağırıp çağırmış tehdit bile etmiştim. Ama nafile. Sanki yer yarılmış içine girmişti. İstanbul'un en uzak yerlerindendi bura. Bize burda bir pastanede gördüklerini söylemişlerdi. Demekki burda bir pastanede iş bulmuş izini kaybettirmişti. Sabah buraya gelipte onu içerde masa silerken gördüğümde günlerdir hissetiğim korku geçmişti. Ama sinirim geçmemişti. O şekilde kaçıp gidişine çok kızıyordum. Arabayı pastanenin karşısına park ederek bütün gün ne yaptığını izledim. Nihayet akşam olduğunda dışarda o kadınla kahve içerek oturdu. "Gidip soralım bakalım derdi neymişte sessiz sedasız kaçmış." Dedim sinirle. Korkuyla bir iki adım geriledi. Ama arkasını dönüp aniden koşmaya başladı. "Benden kaçamazsın." O kaçarken arkasından takip ettim. Kafasını kaldırıp Emir'e baktığında, Emir : Emir'inde canına okumuştum bu bir buçuk ayda. Güneş yerinden kalktığı gibi hangi sokak bakmadan yine kaçtı. Ama hatası da tam olarak buydu çünkü sokak çıkmazdı. "Olamaz çıkmaz sokak." Dedi ağlamaklı. Panikle dört bir yanına bakıyordu. Bu kadar mı korkuyordu benden. "Yolun sonu Cadı." Yavaş adımlarla yanına doğru ilerlediğimde ellerini kulaklarına kapatarak ağlamaya başladı. Sonra ellerini kulaklarında çekip gözlerini silmeye başladı. Hem siliyor hem ağlıyordu. Bu kadar korkması ve ağlaması normal değildi. Tam önüne geçip yüzüne baktığımda Sırtını duvara sabitlediğinde, "Uzak durun benden. "Kaç gündür seni arıyorum cadı." Dedim dahada yaklaşarak. "Lütfen bana zarar vermeyin ben sizi tanımıyorum. Ağlaması dahada artmıştı. "Ne saçmalıyorsun sen. Diye ekledim yanına gelip kollarından tutarak. Ama aniden çığlık çığlığa bağırmaya başladı. "Bırak. Bırak beni. Diye bağırınca sol elimle ağzını kapatırken oda elleriyle koluma sarıldı. Eski sokak lambasının yardımıyla yüzünü zar zor görüyordum. "Güneş. Dedim ama elimin altında hâlâ çığlık ayıyor kurtulmaya çalışıyordu. Ne oluyordu. Neden bu kadar korkuyordu. Güneş'in gözleri kaymaya başlayınca elimi ağzından çektim. Güneş? Aynı anda kucağıma yığılıp kaldı. Güneş. ******************************* Beğeni ve yorum, yorum,yorum. Hatalarım varsa affola. 😘😘😘 |
0% |