@azamet_29_2
|
Selamlar yeni bölüm geldi hadi okumaya. ********************************* Bir süre sessiz baktı...Baktı... "Çok güzel bir resim." Dedi. "Yeteneklisin." Olmamıştı o resimde bişey hatırlatmamıştı. "Benim için. "Öylemi demistim? Alık alık yüzüne baktım. Oda bana bakıyordu, "Neden bakıyorsun." Dedi. "Yanlış birşey söylediysem özür dilerim." "Kes artık şunu." Şaşkın yüzüne baktı. "Neyi. Yinemi yanlış birşey..." "Bunu işte." Dedim yüksek sesle. "Zayıf, ağlak, sürekli üzgün yere bakan, özür üstüne özür dileyen birine alışık değilim. Eski sivri dilli , aksi, lafını çekmeyen Güneş'ten sonra bu hâline katlanamıyorum." "Ö." "Sakın! " Dedim işaret parmağımı kaldırarak. "Sakın bir kere daha özür dileme! Yoksa çıldıracam. Dedim kapıdan çıkarken. Birlikte odadan çıkıp kapıyı örtme gereği bile duymadan merdivenlere geldik. Aşağı inerken, " Kendime kahve alacağım istermisin." Diye sorduğumda "Olur." Diyen Güneş'e baktım. "Koltuğa geç otur. Bende gelirim birazdan." "Tamam." Mutfaga girip kahve makinesiyle kahve yapıp iki kupaya koyup alıp salona geldim. Birini Güneş'e uzattım. Teşekkür ederek aldı. Tam karşısına oturup kahve içişini izlemeye başladım. Bu hareket güvensizlik yada tedirgin duygusunu belli eden bir hareketti. "Şimdi ne olacak. "Benim için sakıncası yok." "Ben böyle, hiç birşey yapmadan bir köşede oturamam. "Peki ne yapmak istiyorsun." "Çalışabilirim. Mesela." "Neden çalışasınki. "Sende biliyorsun burda ömür boyu kalacak değilim. Hafızam gelsin yada gelmesin sonunda burdan ayrılarak kendi hayatımı kuracağım." Duyduğum şey canımı sıkmaya yetmişti. "Burda bir süre kalabilirim bir iş ve bir ev ayarlayana kadar. Bunun dışında burda kalamam, burda yaşamam için bir sebep yok." "Burda istediğin kadar kalabilirsin. Sessiz bir kaç saniyeden sonra, "O konularda yeteneğimin olduğunu sanmıyorum. Dedikten sonra kahve için teşekkür edip odasına çıkmak için merdivenlere yöneldi. "Hafızasını kaybedeceğine inadını kaybetseydin keşke cadı." Dedim arkasından hırlayarak. ***** Sabah kapının tıklama sesiyle uyandım. Ellerim gözlerimde ovuşturarak yüzüne baktım. "Hadi kalk cadı." "Cadı?" Yüzüne baktım hâlâ ayılamamış halde. "Hazırlan in. Dedi ve çıktı. Bir kaç saniye söylediği şeyleri kafamda tekrar edip anlamaya çalışarak yerimden kalkmaya çalıştım. Hatta kalkayım diye uğraşırken yorgana takılıp yere düşmekten son anda kurtardım kendimi. Neden bu kadar acele ettiriyordu anlamaya çalışarak kendimi banyoya attım. İşlerimi bitirip yüzümü yıkayıp çıktım. Odadan çıkarak aşağı indiğimde Bora'yı mutfağa geçerken gördüm. "Günaydın Güneş nasılsın bu sabah?" Diyen Sevda'ya baktım. "Günaydın. Bora araya girdi. "Yemeğini ye. "Nereye.?" Bora'ya baktım. Önümdeki kahvaltıdan bir kaç lokma yedikten sonra, "Bitirdim." Dedim. Önce bana sonra tabağıma baktı. "Hadi." Dedi ayağa kalkarak. Bende ayaklanıp Sevda'nın yanından geçerken, Sevda yine neşeli şekilde, "Görüşür." Dedi. Bora'nın bu hâline alışıktı sanırım. "Görüşürüz." Diyerek hızlı adımlarla Bora'nın peşine takıldım. Kapıdan çıkmadan önce vestiyerden aldığı kadın çantasını bana uzattı. "Bu ne? " "Senin. Doğruya ben bunları epeydir kullamıyordum. "Emir Clup a gidiyoruz." "Tamam abi." "Clup mü.? Ne işimiz var orda? " "Madem illede çalışmak istiyorsun benim olan bir yerde çalışacaksın." "Senin mi. "Aklın başına gelene kadar gözümün önünden ayrılmayacaksın. Şaşırsamda konuşmadım. "Burayı hatırladın mı?" Etrafa inceleyerek baktım bir süre. GÜNDÜZ GECE CLUP Yazıyordu siyah beyaz renklerde. "Hayır. Dedim üzgün. " Evet daha önceden gelmiştik. Bugünden sonra gündüz saatlerinde sende burada çalışacaksın. Birlikte içeri girerek bara doğru yürürken bende bu arada etrafa bakıyordum. Barda bardakları ve içecekleri yerleştiren adamın yanına gelince "Bora Bey hoşgeldiniz. "Can. Can önce bana baktı. Arkamdan gelen Emir kadar olmasada uzun, iri, kaslı ve yüzü kork benden diyen biriydi. "İsterseniz hemen başlayabilir." Dedi Can. "İsterim." Dedim. "Tamam. O halde bugün başla. Diyerek arkasını dönerek çıkışa yöneldiğinde, "Gerek yok ben kendim..." Demiştimki bana bakan bir çift sinirli mavi gördüm. "Akşam alacaklar. Can. "Siz merak etmeyin efendim." Hızlı adımlarla kapıdan çıkan Bora'nın arkasından baktım. "Hey ufaklık." Duyduğum sesle arkama baktım. "Ufaklık ? " "Evet ufaklık. "Adım Güneş. Ufakta değilim." "Gel benimle. Burası gündüz farklı gece farklı çalışır. Gündüzün müşterileri ayrıdır, gecenin ayrı. "Anladım. "Sen buradaki kahve bölümünde çalışacaksın. Diğer kızlarla birlikte. Sende hem servis hem hazırlama kısmında Yıldız'a yardım edeceksin. "Yıldız?" "Burda!" Diyen sesle arkama baktım. "Ben Yıldız." Dedi elini uzatarak. "Bende Güneş." Dedim elini sıkarak. "Oo tesadüfe bak ya!" Dedi gülümseyerek. "Ay nerde Ay!" Burdayım kapıdan giren ve bize doğru yürüyen diğer kıza baktım şaşkın. "Buda Ay. Bu kızda Yıldız boylarında ama kısa sarı saçlı ve yeşil gözleri vardı. "Can patrona söylesekte buranın adını Evren Clup olarak değiştirse." Dedi kıkırdayarak. Baksana Ay, Yıldız,Güneş hepimiz bir arada. "Patronun başka işi yok senin için isim değiştirecek değilmi. "Can. "Sanane. "Anlaşıldı. "Tamam." Yıldız ve Ayla ile birlikte arkaya geçerek üzerimizi değiştikten sonra Can 'da içeceklerle ilgileniyordu. Bakışımı izleyen Yıldız. "Evet doğru bildin. Bu bölüm gece ters çevrilir ve arkadaki içkili bölüm öne gelir. Yani gece olduğunda bu mekan gece kulübüne dönüşür. Gündüz Gece Clup." Can: "Evet bu kadar lak lak yeter müşteriler gelmeye başladılar. Yıldız bana doğru eğilip, "Bu Can varya... " Gece burda olay çıkmasın diye içerde güvenliği o sağlar. Can'a baktım o kaslar boşa değilmiş. Can: "Güneş sipariş hazır aal." Dedi. ******************************** Bölüm sonu canlarım. |
0% |