@azamet_29_2
|
Bora aniden elini kaldırarak. "Kıpırdama dur." Dediğinde dahada sinirlendim. Dememle arkamdaki merdivenlere doğru düşmem bir oldu. Son duyduğum kelimeler, "Güneş! Allah kahretsin!" ***** Yüzünü ellerimin arasına aldım. "Güneş? Bir an korkuyla öldü sandım. Yavaşça kucağıma alarak evden çıktım. "Emir!" Dışarda adamlarla konuşan Emir bana dönünce hemen yanıma geldi. "Abi ?" "Emir hemen Pınar'a gidiyoruz. " "Tamam abi." ***** Nerdeyim.? Biraz daha bekleyince uğultulu sesler yerini kelimeler bıraktı. İkiside tanıdıktı. Ne konuştuklarını dinlemek için kulak kabarttım. "Pınar birşey olmadığına eminmisin.Neden uyanmıyor." *Seni görememek için Maviş. "Eminim Bora. * Vaaayy. Pınar beni düşünüyor "Yemin ederim eski Güneş'i arıyorum. *Kim benmi.* "Son vukuatı hariç... * Ne anlatıyor bu. Depo!! Yani Bora yüzünden başladı ağlamam öyle mi. Sonra... Öpüşüyorlardı. Onları o şekilde görünce sinirle hastaneden kaçtım yine. Sonra caddede salak salak karşıya geçerken en son bir arabanın bana çarptığını hatırlıyorum. Kabul etmeyincede. Yetmiyor gibi dudağımı kanayıp beni bayıltıp zorla evine götürdü. Allahım delirecem sonunda. Dur bi dakika. Hadi bakalım, kaldığımız yerden devam ama değişik yoldan. Yavaşça gözlerimi açtığımda Bora hemen yanıma geldi. Gözleri endişeli bakıyordu. Biraz üzüldüm sanki haline. "Ne oldu? Dedim şaşkın ve afallamış numası yaparak. * Ne kadar kibar olursam o kadar iyi.* "Merdivenden düştün aptal cadı. Dedi. Bu kez elimi işaret etti çenesiyle. Elime baktım, sargının boyu biraz daha büyümüştü. Banyoya girecekken sinir krizi geçirdiğimi o zaman hatırladım. *Anında değiş zaten. Pınar yanımızda durarak, "Tamam Bora sakin ol biraz." Dedi sakinleştirmek ister gibi. "Güneş. "Başım acıyor." Dedim elimi başımdaki şişliğe koyarak. "Normal. "Yok." Dedim kırık bir sesle. "Teşekkür ederim." *Hay dilimi eşek arısı soksun. Yavaşça yerimden kalkmaya çalışırken Bora kolumdan tuttu. "Gerek yok. Sağol." Dedim kolumu çekmeye çalışarak. *Aslında niye gerek yokmuş ki. Bakalım ne kadar kıymetimiz var.* Ayağa kalkınca başım dönmüş numarasıyla sendeledim. Anında bana sarılıp, "İyimisin." Diye sordu. "Hızlı kalkınca oldu, önemli değil." Dedim içimden sırıtarak. "Hadi gel baş belası." Diyerek aniden kucağına kaldırdı beni. "Pınar Sağol. "Ne demek. Gidebilesiniz. Sanmıyorum ama kusma, bayılma, baş dönmesi olursa getir." "Tamam." Diyen Bora'nın kucağında hastaneden çıkarken içten içe acımıyordum bu öküze. *Taşı bakalım şimdi Bora bey. Arabaya geldiğimizde yere bırakarak Emir'in açtığı kapıdan arabaya binmemi sağladı. Bora yanıma geçip oturdu. "Emir gidelim." "Tamam abi." Bora'nın göz ucuyla bana baktığını görünce masum zavallı Güneş rolüne devam ettim. "Özür dilerim." " Neden." "Evde olanlar için." "Hatanı bilmen iyi birşey." *Öküzsün işte öküz. O bahçede dediklerini umutmayacam Öküz Bozkurt.* "Banyoya girecekken elimi görünce sonrada hafızam ve kan tutması meselesini hatırlayınca birden sinir kirizi falan geçirdim sanırım. Kendime hakim olamadım. Aynaya vurmaya başladığımı hatırlıyorum. Sonrada kendimi dışarı attım." * İyi çevirdin Güneş aferin.* "O zaman bırak." "Neyi." Dedim şaşkın. "Hatırlamaya çalışma artık. Bırak. O an aklıma geçmişim geldi birden. Annem, annemin ölümüne sebep oluşum.Açlık sefalet.Alkolik babam. Ve aniden aklıma gelen bayılana kadar yediğim dayak. Halının sırtımdan akan kana boyanması. Üst üste aklıma gelen görüntülerle "Dur. Halimi gören Bora, "Emir çek kenara." Dediği anda durduk. Hemen kapıyı açıp olduğum yere attım kendimi. Belki de haklıydı sıfırdan başlama konusunda. Ama artık çok geç olmuştu. Merdivenden düştüğümde herşeyi hatırlamıştım. "İyimisin? "Gerek yok iyiyim." "Değilsin." Dedi bir eli sırtında diğeri kolumda. "Yüzün kireç gibi oldu." Elimi kolumdaki elinin üzerine koydum. Bir an panik hâline bakıp üzüldüm çünkü. "İyiyim. Sen öyle diyince birden babamın beni dövdüğü bir günü hatırladım. Beni bayılana kadar dövmüştü." Dedim sulanan gözlerimle. Uyandığımda düştüğüm o halıdaki kanı görünce tekrar bayılmıştım. İkinci kere uyandığımda komşumuzun evindeydim. O anı yüzünden midem bulandı. İyiyim yani hastaneye gerek yok." "Tekrar ederse seni dinlemem ona göre." Yanımdaki arabanın gövdesinden destek alarak ayağa kalkarken Bora da kolumdan tutarak yardım etti. Tekrar arabaya binip eve doğru yola çıktık. "Kalk hadi." "Nereye? " "Kahvaltını yap. İyice zayıf düşeceksin." "Evet işe gitmem gerekiyor unuttum. Hızlıca yiyip çıkayım." Dedim elim alnımda. Hemen kalkıp mutfağa doğru yürüdüm. "Bugün gitme dinlen." "Sanane işe gitmek için senden izin mi alacağız." Demek istedim ama diyemedim. Onun yerine. "Gitmeliyim evde sıkılıyorum çalışmak iyi geliyor." Diyebildim. Planlarımı gerçekleştirmek için çalışmalıydım. "Tamam o zaman seni bırakırım." "Tamam." Dedikten sonra hızlı bir kahvaltı yapıp çıktık. Gündüz geceye geldiğimizde kızlar hızla yanıma gelip neden geciktiğim konusunda beni sorguya çekerken Ne söylediğini duyamadım ama bir ara Can göz ucuyla bana baktı. Bora konuşması bitince bir iki saniye bana bakıp mekandan çıktı. Arkasından Can. "Hadi oyalanmayın işinizin başına." Diye emir verince bizim konuşmada yarım kaldı. Yıldız: "Güneş ne oldu geciktin." "Sorma merdivenlerden düştüm." "Aaaa." Dedi Ayla. "Ay iyiki bir yerin kırılmamış. Daha dikkatli olmalısın. "Sonrası hastanede açtım gözümü. "Kızlar ya bişey söyleyeceğim ama aramızda." Diyerek konuyu değiştirdim. "Benim acilen bir ev bulmam gerekiyor. " "Ne? "Ayrılmak istiyorum o evden." Yıldız: "Evet. "E o zaman bizimle kal." "Haa! Ciddimisiniz?" Ayla: "Ya çok teşekkür ederim. Gerçekten ikinizde çok iyisiniz." ******************************** Evet bölüm sonu canlarım Beğeni ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. |
0% |