@azamet_29_2
|
Bundan sonra Bora Bozkurt'un özel sekreterisin. "Yok artık. Biz konuşurken kapıdan kalas Emir girdi. "Abi." "Söyle." "Bu sana gelmiş." "Ver." Bora eline aldığı zarfı açtığında içinden çıkardığı kâğıda bakınca yüzünün ve gözlerini kızardığını gördüm. Adamın mavişleri resmen ateş topu gibiydi. "Abi?" Bora kağıdı Emir'e uzatırken elinden kaptım. "Henüz kurtulamadın mesajı yollamışlar." Sonra Emir'e dönerek. "Kim getirdi." "Korgo." "Adres?" "Yok." "Sen olsan yazarmıydın." "Tamam Emir sen çıkabilirsin. "İşe mi gidiyorsun? "Öğrenirsin zamanla sekreter." "Sekreter.?" "A. Evet... "Bu en iyi adamın, dostum, sağ kolum Emir. "Kısaca yarma yani."Dedim duyurarak yüzüne bakarken. Sinirle baktı oda bana. "Buda yeni sekreterim Güneş...?" " Atasoy." "Yeni sekreterim Güneş Atasoy . Dedi yüzüme bakarak. "Yoksa başa geri dönecek. O an ki sesi gerçekten buz gibiydi. "Ölecekler listesinin başına mı?" Dedim tek kaşım havada. Sonrada yerimden kalakarak merdivenlere yöneldim odama gitmek için. Başımı çevirdiğimde kolumdan tutmuş, yüzüme öfkesi buzdan şekilde bakan Bora'yı gördüm. Hızla kolumu çekip paçalarımdan tutup odama doğru aksayarak merdivenleri çıktım. ***** Güneş odaya çıktıktan sonra bir süre daha yerimde oturdum. Ayyaş baba hikayesi doğru olsa bile geri kalan hikayeye hemen inanmam. Yerimden kalkarak şimdilik kızın kaldığı odama çıktım. Üzerindeki pijamama baktım. Sonra kapıyı kapatıp çıktım. "Gül hanım." "Buyrun efendim." "Misafir odasını kız için hazırlayın." "Peki efendim." Mutfaktan çıktım salona geçerek, "Emir gidelim." Dedim " Gözünüzü açın." Başka bir şirketin yapacağı ihale için bizde toplantıya katılma kararı vermiştik. Bugün yine toplantı üstüne toplantılarım vardı. ***** Bu arada da odamda değişmişti. Bora beyin odasının tam karşısındaki Birde çantalarla kıyafetler geldi. Gül hanımda diğer hepsini dolaba yerleştirmeme yardım etti. Gül birde poşet verdi bana. "Bu ne ." Poşete baktım. Gördüğüm şeyle kocaman açıldı gözlerim. Telefon ihtiyacım yoktuki. Daha iki adım atmıştım ki iki tane adam önümü keserek. "Dışarı çıkmanız yasak. "Adamları da kendine benziyor bu manyağın." Dedim içimden. "Evde durmaktan sıkıldım. Cevap yine. "Olmaz.!" Çaresiz eve doğru döndüm içeri girmek üzere. " Bişey soracam. "Bora Bey kaçarsa diğer bacağından vurun." Dedi. Kaşlarım havada duyduğum şeye inanamadım. Hışımla içeriye girip salondaki koltuğa oturdum. Nasıl sana yakalandım ben ya. Dedim derin bir nefes alarak. Bora ve Emir. İkisininde adını değiştirdim. Manyak ve Kalas. " Evet bu isimler daha uygun onlara." Dedim sırıtarak. Saate baktığımda 8 i geçmişti. Gül'ün çağırmasıyla mutfağa girerek hazırladığı masaya oturdum. Çorbamı içerken kapı açıldı. Bora salona geçip oturdu. O sırada Belma da benim yanıma gelerek, "Pansuman saati. " Dedi. Kolumu önüne bırakıp, başımı da diğer tarafa çevirip elimi çeneme dayayarak işini yapmasını bekledim. Sargıyı açtığında. " Belma? " Hayır yok daha iyi. "Bakabilirmiyim?" "Evet kan yok tutmaz bakabilirsiniz." Diyince başımı yavaşça çevirdim. Kolumu kaldırıp, baktım. Gözüm hala kolumdaydı. Belma bir bana bir Bora'ya bakıyordu şaşkın. Sonra bir anda püskürerek gülmeye en sonunda da kahkaha atmaya başladım. Bora kaşları çatık bana bakıyordu. Şuan ağlayabilseydim hüngür hüngür ağlıyor olurdum ama gülmekten karnıma ağrı girmeye başlamıştı. "Kolumda sabıkalılar gibi iz kalacak." Dedim hâlâ gülerken. Bora hızla kalkıp yanıma geldi. "Kendine gel Cadı." Dedi. Çek elini üstümden diye bağırdım. Sonrada sustum. "Bora Belma'ya sen git. " Allah'ım ne zaman bitecek." Dedim sitemli. Bora yanıma tek dizinin üzerine çökerek. " İyimisin." "Keşke ölsem,ancak o zaman biter benim cezam." " Kalk hadi. Beni olduğum yerden kucağına alarak salona götürdü ve koltuğa bıraktı. Dizlerimi göğsüme çektim. Bora cebinden paketini çıkararak yine bir sigara alıp yaktı. Derin bir nefes çekerek boşluğa üfledi. "Yarın benimle şirkete geliyorsun." "Neden?" Dedim umursamaz şekilde. " İşe başlıyorsun." " Tamam." Dedim yine umursamaz. "Maviş."Dedim. "Maviş? " "Evet Maviş. Seni ilk gördüğümde sana bu adı taktım." "Ben kedi değilim adım Bora Bozkurt." Dedi sert şekilde. Uyum sağladım. "Var." " Hiç birini öldürdün mü ? " "Evet." Dedi yine sert şekilde. Gözlerine baktım kış gecesi kadar soğuk bakıyordu. " Benide öldürür müsün? " "Hayır. " İşin bitip o adamları bulunca öldür o zaman. ********************************** Bol yorum ve beğeni itina ile alınır. |
0% |