Yeni Üyelik
14.
Bölüm

C.13 FİNAL ALINTI

@azamet_29_2

Selaaam canlarım, güzellerim, ballarım.

Öncelikle bölüm en geç yarın akşam gelecek. ❤

Cezam hikayem bu bölümle final yapıyor. Bu tür bir hikâyeyi ilk kez yazdım. Bir nevi kendimi denedim.

Bu hikayemdede beni yalnız bırakmayan, oyları ve yorumlarıyla destek olan sizlere çok teşekkür ederim. İyiki varsınız.
Hepiniz başımın tacısınız. Hepinizi seviyorum. ❤❤❤❤

Bundan sonraki hikayem
Deli Mavi Rose da buluşmak dileğiyle.

Sevgi ve saygılarımla.❤❤❤

*****************************

Kader neydi.
Hem bilinen, hemde bilinmeyendi.

Ya olacak şeyi engellemeye çalışırken olmasına yardım etmek.
Buda mı kaderdi. Evet o da kaderdi.

" Özür dilerim benim yüzümden oldu.
Neden geldin sanki!
Keşke gelmeseydin.
Keşke...Beni bulmasaydın."

Dedi kız dolan gözleriyle adamın yarasına bakarken.

Adam bir eli yarasında diğer eliyle kızı kendine çekerek kolunu arkasından sararken, dudaklarına bastırdı dudaklarını.
Çisel kocaman gözlerle bakarken bir anda yaşlar hücum etti gözlerine.

Koray geri çekilirken aynı anda gözleriyle şahit oldu o mucizeye.

Kızın tek ve siyah olan kanadının hemen yanında bir kanat daha belirmeye başladı.
Diğeri kadar güzel, heybetli ama karbeyazıydı bu kanat.

Koray'ın sadece sevgisi ve aşkı olsaydı diğeri gibi siyah bir kanadı olacaktı Çisel'in, tıpkı eskiden olduğu gibi.

Oysa aşkının yanına canını koymuştu Koray. Kızın canının önüne canını kalkan etmişti. Tıpkı bir zamanlar kızında onun için yaptığı gibi.

Bu fedakarlığı kızın kanadının renginde belli etmişti kıza verdiği değeri, en saafii şekilde.

Kendi dünyasında bir ilk olacaktı kız siyah ve beyaz kanatlarıyla bundan böyle. Onun dünyasında hiç kimsede görülmemiş birşeydi hem siyah hemde beyaz kanatlara sahip olmak.

Gülümsedi Koray.
Kızın istediği olmuştu işte. Onun adına mutlu olmuştu adam.
Kendinden yavaşça uzaklaştırdı kızı. Eliyle iterek,

" Git...

Git artık Çisel.
Zaman kaybetmeden git!
Yoksa bir daha gidemezsin.

Bu halimi senden bilirler. Sen yaptın sanarlar. Yakalarlarsa dönme şansın yok olur. "

Derken birden dizlerinin üzerine düştü dermansız. Kaybettiği kan gücünüde alıp götürüyordu.

Çisel yanına çöktü,

" Olmaz! "

Dedi ağlayarak.

" Seni böyle bırakamam."

" Git dedim! "

Diye bağırdı Koray
dışardan gelen siren seslerini duyuyordu. Sonra,

" Lütfen..." Dedi.

" Lütfen git artık. Dönüş şansını kaybedeceksin yoksa. "

Daha zayıf çıktı sesi.

Kız akan gözyaşlarını elleriyle sildi ama yerleri anında yeniden doluyordu. Gözlerine baktı Koray'ın. Kara gözlerine.

Bir yanı dönmelisin derken bir yanı bebekliğini bile bildiğin bu adamı bırakma diyordu.

Ne yapacaktı, zaman azdı.

Bir kaç saniye sonunda kararını verdi kız.
Koray'a uzandı elleri. Yüzünü avuçlarının arasına alırken hüzünlü karalar bal gözlere bakıyordu.

Kız akan gözyaşlarıyla adamın dudaklarına dokundu dudaklarını bir buğse süresince.
Geri çekildiktan sonra kulağına doğru eğildi, iki kelime söyledi fısıltıyla.

Sonra hızla ayağa kalktı. 2 adım geriledikten sonra iki kanadını heybetle sonuna kadar açtı.

Bir güvercin edasıyla çırparak yerden yükselirken gözleri gülümseyerek kendini izleyen adamdaydı hâlâ.

Kız yükseldikçe Koray gözleriyle takip etti kızın deponun yıkık tavanına doğru yükselişini.
Bu görüntüyü zihnine kazıyordu adeta.

Kız yükseldi yükseldi, yıkılarak açılmış olan tavandan dışarı çıktı.

Aynı anda Hilal ve Alperen deponun kapısından girdiler içeri. Koray'ın yanına koşarak gelilerken Koray biten son gücüyle yığıldı kaldı oldugu yere. Gözleri kapanırken gördüğü son şey kızın uzaklaşan görüntüsüydü.

" Hoşçakal meleğim..."

Son cümlesiydi..

 

Loading...
0%