@azamet_29_2
|
Hatalarım varsa affola canlarım. Atlas kızı dahada geriye çekerek dumandan uzaklaştırırken kulağına doğru, " Rose... Atlas yere dizlerinin üzerine otururken kızı yavaşça yere yatırarak eli gözlerinde başını dizlerine bıraktı. Kız hâlâ ekleriyle sıktığı kıyafetiyle kesik nefesler almaya çalışıyordu. " Rose, sakinleş korkun astımını tetikliyor." Derken kızın gözleri Atlas'ın kara gözlerini buldu. Kaşları çatık, hem sinirli hem acıyordu sanki bakışları. " Abi! İyimisiniz? " Dedi korkuyla. " Kuzey nerdesin lan! " " Abi adamların peşindeydim. Aynı anda Atlas Cihan'ın elindeki spreyi alarak kızın dudaklarına bırakarak, " Nefes al." Derken düğmeye basıp ilacı serbest bırakınca kız derin bir nefesle ciğerlerine cekti ilacı. Kıza birşey olmasından gerçekten çok korkuyordu adam. Kız titreyen elleri Atlas'ın elinin üzerinden turarak spreyden derin bir nefes çekti tekrar. İlaç ciğerlerinde dolaşmaya başladıktan kısa bir süre sonra daha iyiydi. Ama yeterli gelmiyor, hem korkusu hem çektiği duman kızın ciğerlerini zorluyordu. " Böyle olmaz hastaneye gitmeli." Dedi. Atlas önce abisine sonra kıza baktı. Haklıydı. " Kuzey sen abimle kal. Atlas yerden kalkıp kızı tek hamlede kızı kucağına aldı. Hızlı adımlarla araca geldiklerinde Cihan yine önden hareket ederek arka kapıyı açtı. Bu sırada Atlas, kucağında yatan kızın yüzünü ve hareketlerini izliyordu. Adamın gözleri kızın mavi gözlerine takıldığında yıllar önceki o tanıdık korkuyu gördü yeniden. Saniyelik bir yolculuk yaptı geçmişe. Bu kız... " Daha iyimisin? " diye sordu Atlas kendini izleyen kıza. Cevap vermedi kız, belkide veremedi. Baygın bakışları adamda, derin ve hırıltılı nefesler almaya çalışıyordu sadece. Bu sırada Cihan'ın sesi duyuldu. " Alo Şahin Bey..." Kızın gözleri aniden ön koltuktaki Cihan'ı buldu. Gözlerindeki korku dahada arttı. Atlas kızın artan korkusunu anında farketti. Adamın adından bile bu derece korkması nedendi? " Efendim Rose hanım rahatsızlandı. " Nasıl oldu bu? " Yanındaydım efendim. İlacını verdim ama yeterli olmadı. " Tamam. Dedi ve kapandı telefon. Biz? Biz dedi. " Kahretsin!" Dedi sesli sekilde direksiyona vurarak. Atlas aynadan önde ki Cihan'ın yüzüne baktı. Saf öfke gördü gözlerinde. Bir şey tersti. " Ne oluyor? " " Önemli bir şey değil Atlas Bey. " Derken yola devam etti Cihan. " Önden gir doktorunu çağır." Dedi emir verir şekilde. Atlas, sonunda, önünde Cihan'ın bekledigi odayı görüp içeri girerek kızı yavaşça yatağa bıraktı. " Rose biraz daha dayan. Atlas Cihan'ın bu hâllerine anlam veremiyordu. Rose hanım derken bu kez Rose demişti. Korumasımı, uşağımı, kölesimi, oyuncağımı, arkadaşımı? Kapıdan hızla giren Gülsüm ile dağılan aklı başına geldi. Kadın yanında bir hemşire ve oksijen tüpü ile hızlı hızlı yürüdü yatağa doğru. " Korkma Rose, birazdan rahatlayacaksın tamam mı güzelim." Dedikten sonra birde ilaç verdi rahatlaması için. Bu cümleler geçmişten tanıdık geliyordu. Gerçekten duymuşmuydu yoksa o anın telaşı ile görülen ve duyulan sanrılarmıydı. Bir süre sonra kızın ciğerleri rahatlamaya, daha rahat nefes almaya başladı. Adam kıza, kız adama bakarken Cihan geldi yanına. Dışarıyı işaret ederek önden ilerlerken Atlas'ta kendine gelerek Cihan'ın arkasından koridora çıktı. Elleri ceplerine sokarak adama bakarken Cihan konuştu. " Atlas Bey, yardımınız için teşekkür ederiz. Sizi daha fazla işlerinizden alıkoymayalım. Şahin Bey ve Tayfun beyde buraya geliyorlar zaten." " Tayfun Bey? " Evet. Tanıyormusunuz? " " Yakından değil. O sırada yine çalan telefonuyla Cihan, " Tekrar teşekkürler, izninizle. " Diyerek tekrar kızın olduğu odaya girerken Atlas'ın da kafasında soru yumağı oluşmaya başlamıştı. Yarım saat kadar koridordaki koktukta oturdu. Sonunda koridorun sonunda Şahin göründü. Tayfun Varol yoktu. Neden? Adamın yüzündeki sinirli ifade Atlas'ın bulundugu yerden bile dikkat çekiyordu. Şahin'e görünmeden kızın olduğu odanın çaprazındaki hemşire odasına daldı. İçerdeki hemşire kız kendisini görünce itiraz edecek oldu ama Atlas kıza göz kırparak sus işareti yapınca karşısındaki yakışıklı adama itiraz edemedi nedense. Atlas kapıyı 1-2 santim aralık bırakarak koridoru izlemeye başladı. Rose ve Cihan odadan çıkarken Şahin'de yanlarına gelmişti. Atlas anında kıza çevirdi bakışlarını. " Seni aptal! " Dediğinde kız yerinde sıçradı korkudan. " Seni daha kaç kere uyaracağım evden kaçmayacaksın diye. Odaya kapatılmak? Kız yeni gelmemişti aslında bu ülkeye. Zaten bir yıla yakındır burdaydı. Ama ev yada oda hepsindeydi her zaman. Kız şiddetle başını iki yana sallarken gözleri doldu. Şahin'den neden bu kadar korktuğu belli olmaya başlamıştı. Cihan kızı sol koluyla dahada arkasına saklarken Şahin'in karşısına geçerek, " Efendim onun hatası değil. Şahin, " Öylemi? " Dedi öfkeli ama alaycı. " Evet efendim benim hatam." Dedi Cihan yine çatık kaşları ve kararlı ses tonuyla. Bir anda Şahin'in yumruğu Cihan'ın çenesinde patladı. Şahin sinirle solurken, " Bir daha dikkatsizlik yapma o zaman." Dedi. Cihan yana savrulan başını öne eğdi. " Peki efendim. " Eve götür bu aptalı ve benden habersiz odasından çıkmayacak. Gerekirse bağla. Anladın mı beni. Cihan'ın gözlerindeki bakış birden değişti. En az Rose kadar korku vardı bu kez gözlerinde. Rose'un yanında olamamanın korkusuydu bu. Atlas olanları öfkeli bakışlarla izlerken bir ara odadan çıkıp adamın yakasından tutmak istedi. Ne oluyor lan! Hemşire odasından çıkarak geriden takip etti ikisini. Görünüşe göre Şahin'in uzaklaşması için yavaş yavaş yürüyordu kız. Sonunda acil çıkışına geldiklerinde Rose ve Cihan çıkarken Atlas'ta arkalarından çıktı. Kapıda durup izlemeye devam etti. Arabaya doğru yürürlerken Rose gördüğü yeşil cenaze aracıyla durdu. Yönünü araca dönerek yerleştirilen cenazeye bakarak o tarafa doğru yürümeye başladı. Cihan kızı kolundan tutarak, " Rose hanım gitmemiz lazım. " Rose dolan gözlerle Cihan'a baktı. " Sadece 2 dakika. Cihan istemedende olsa kızı bıraktı. Bu hâline çoktan alışmıştı. " Atlas bey? " Evet buradaydım." Dedi elleri ceplerinde. " Her şeyi gördüm." Cihan gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Bıkkın ve pes etmiş. " Şimdi nereye gidiyor." " Konuşmak istedi. " " Yani ölülerle konuştuğu doğru." Cihan göz ucuyla Atlas'a baktı. " Şahin'den nasıl korktuğunu gördüm. Yine cevap vermedi Cihan. " İyi günler." Dedi ve kızın yanına gitti. Koluna girerek araca yönlendirdi. Kız Cihan'ın tuttuğu kokuyla arabaya yurusede başı geriye dönük gözleri cenaze aracındaydı hâlâ. Az sonra kız arka koltuğa bindi. Cihan'ın kendide direksiyona geçerek hareket ettirdi aracı. Araç hastane parkından çıkarken Atlas arkalarından bakarak telefonunu çıkarıp Kuzey'i aradı. Kuzey özel hastanedeyim beni al. Dedi ve kapattı. ***** Bir saatin sonunda gelen Kuzey ile Atlas klübe döndü. Önce değiştirilen camlara ve temizlenen yere baktı. " Adamların kim olduğunu bulabildik mi?" " Hayır abi." " Kameralara bakmadınızmı?" " Abi şuan çalışan kamera yok tadilattayız. " " Hassiktir. Ee. Geceye yetişecek mi? " " Yetiştiririz abi. " " Tamam. Başlarına adam bırak abimin yanına gidiyoruz." Diyerek çıktı mekandan. " Eylül beni öldürmek istiyorsan fare zehirli bir kahve getir. Kızım ne bunlar. " Kız gülümseyerek konuştu. " Efendim bir haftadır yoktunuz. Bu yüzdende birikti işler. " " Vedat hıyarı ne yapıyordu." " O karışmak istemedi imzanız gereken belgelere. Sadece sizi temsilen toplantılara girdi o kadar." " Zahmet olmuş beyefendiye." " Ne demek kardeşim her zaman." Kapıdan giren Vedat sırıtarak bakıyordu. Eylül çıkarken Vedat yürüyerek masaya doğru geldi. " Eylül banada fare zehirli bi kahve." Kız kıkırdayarak çıktı odadan. " Birde dalga geçiyor hıyar." Vedat üzerine doğru gelen kalemi havada yakalayıp önüne geldiği masaya bırakıp koltuğa kuruldu. " Bir hafta anam ağladı birazda sen çalış." " Ben boşmu oturdum lan! " Dedi koltuğunda geriye yaslanarak. " Benimde anam ağladı İzmir'de." Vedat eline aldığı telefonu karıştırıp internetten açtığı haberin görüntüsünü Beyazıt'a çevirerek, " Belli kardeşim belli." Dedikten sonra ekranı kendine çevirdi ve okudu. " Ünlü, yakışıklı ve zengin iş adamı Beyazıt Evren, İzmir güzeli genç tasarımcı, Beyza Sıroğlu ile görüntülendi. Beyazıt yerinden fırlayıp masanın üzerinden uzanarak telefonu almaya çalışarak, " Ver lan şunu bana. Derken kapı açıldı, Atlas ve Kuzey girdi içeri. " Kolay gelsin, hayırdır." Vedat telefonunu çekerken Beyazıt koltuğuna oturdu yeniden. " Yok birşey koçum. " Vedat kırarım çeneni bak." " Ne o zaman sen söyle kardeşim. " O zaman sok kafana. " Oldu kardeşim olmaz mı? Atlas araya girdi. " Abi sen ciddi misin? " " Ciddiyim. " Dedi adam geriye yaslanıp kollarını göğsünde birleştirerek, hiçte çekinmeden. " Ooo.. Atlas elini abisine uzatıp sıktı. " Sağol koçum, otur. Sen ne yaptın? " Atlas derin bir nefes alıp verdi. Koltuğa otururken Vedat'ın sesi duyuldu. " Eylül iki zehirlinkahve daha." Atlas Vedat'a baktı önce. " Aramızda bir şaka koçum aldırma sen." Atlas abisine döndü. " Hastaneden mekana ordan buraya geldim. Tadilat devam ediyor, geceye biter ve adamları bulamadık." " O kadar kolay kaçamazlar koçum buluruz. Kız nasıl oldu? " " Daha mı iyi desem daha mı kötü desem karar veremedim." " O ne demek? " " Kızı acile götürdük, özel doktoru varmış o geldi. Oksijen ve ilaç verdi. Vel hasıl kız kendini toparladı. Kızı Cihan' la bırakıp dönecektim ama içime bir kurt düştü. Beklemeye karar verdim. Hemşire odasına saklanıp gizlice bunları izledim. " " Eee? " " Şahin öfkeyle geldi. Kıza bağırıp çağırdı. Ben sana evden kaçmayacaksın demedim mi? Birde Cihan var tabi. Kız ne kadar tuhafsa o da o kadar tuhaf. " Bize ne oğlum. " Ne ? " " Yani aşık falandır diyorum. Adam yedi yirmi dört kızın yanında." " Yok abi öyle değil. Vedat araya girdi. " Kimden bahsediyorsunuz siz ya! " Evet bugün bizim mekana gelmiş. Vedat yerinde doğrularak, " Başımıza bela almak istemiyorsanız Şahin Bey ve kızından uzak durun bence." " O ne demek. " Duyduğuma göre Şahin Bey'in kızı Rose'u, Tayfun'un o ne olduğu belirsiz yiğeni ile evlendirme planları varmış. " O nun ne olduğunu bilmeyen mi var lan! " Dedi Atlas öfkeyle. " Bilmeyen yok. Vel hasıl Şahin'den, Tayfun' dan ve o kızdan uzak durun derim. " Atlas, " Tayfun kızı yigenini ile evlendirip adını temize çıkarmak istiyor anladık. Peki Şahin ne karşılığında kabul ediyor bu iğrençliği." " Bak orası daha karışık. " Vay serefsiz kızı mekan karşılığı satılığamı çıkarmış yani." " Öylede denebilir." Atlas bir süre sessizce düşündü. Birde geçmişindeki o safii mavi gözler. Ani bir kararla, " Abi o mekanı Tezcan'ın istediği fiyatın iki katını verip biz alacağız. Hemen bu gece." Beyazıt şaşkın Atlas'a baktı. " Ne? " Madem Şahin kızını satılığa çıkarmış o zaman ben satın alacağım. " ********************************** Selaaamm. Bölüm sonu canlarım.
|
0% |