Yeni Üyelik
15.
Bölüm

🔥D.15 Kal

@azamet_29_2

Ferman Aylin'e bakarak.
"Nerde kaldın. Neden bu kadar geciktin."Dedi sinirle.

"Bana bağırma.
Sana götürme demiştim.
Böyle olacağı belliydi.
Neden beni dinlemedin ki."

"Bu ev oradan daha güvenli çünkü."

"Belli oluyor.
Şu hale bir bak!"

" Aylin susda Aslı 'ya yardım et!"

Aylin derin bir nefes alarak.

"Aslı. Aslıı.
Kuzum bana bak.
Benim Aylin.
Beni tanıdın degğilmi bana bak lütfen!"

Aslı'nın bakışları bir Ferman'a bir Aylin'e dönüyordu..

Ferman Aslı'ya bakarak dikkat kesildi.
Aslı'yı korkutmamak için her hareketine dikkat ediyordu.
Aslı'nın kendine daha fazla zarar vermesinden korkuyordu.
Hastaneye gitmeden önce bileklerini kestiğini söylemişlerdi.
Yine aynı şeyi tekrarlayacağından edişeleniyordu.

Aylin konuşmasına devam etti.
"Aslı'cım sakin ol, benim Aylin.
Beni tanıyorsun.
Korkma,sana zarar vermek istemiyoruz.
Sana yardım etmek için buradayım.
Biliyorum şuan aklın çok karışık ama lütfen beni dinle."

"Yaklaşmayın!!"

"Aslı bana bak," Dedi Ferman.

"Yüzüme bak. Beni hatırlamaya çalış.
Sen bana yardım etmiştin..
Benim hayatımı kurtarmıştın.
Bırak,bende sana yardım edeyim ha!
Seni korumak için sana yardım etmek için söz verdim sana."

Aslı yaşlı gözlerle Ferman'ın yüzüne baktı. Gözlerine baktı.
O , korktuğu adam değildi.
Ona zarar veren adam o değildi.

"Ferman?"

Dedi Aslı ,emin olmak ister gibi.
Boğazından bir hıçkırdık kaçtı izinsiz.

"Evet, benim güzelim.
Benim ,Ferman.
Korkma benden."

Elini yavaşça aşağı doğru indirdi Aslı.
Elinden kanlar tek tek yere damladı.
Ferman Aylin'e bir bakış attı.
Aylin başını aşağı yukarı sallayarak onay verdi.
Ferman ellerini öne doğru kaldırarak yavaş adımlarla Aslı'ya yaklaştı.

"Tamaam korkma.
Ben burdayım seni hep koruyacağım. Ben yanındayken kimse, hiç kimse sana zarar veremez tamam mı!"

FERMAN'DAN

Önce bir elimi yavaşça Aslı'nın yüzüne koydum.
Kendini güvende hissetmeliydi.
Yavaşça eline uzanarak elinden camı alıp odanın en uzak köşesine fırlattım.
Aslı başını önüne eğdi ,ağlayışı dahada arttı.
Aniden bana sarıldı.
Ellerini göğsüme dayayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti.
Bende çekinerek de olsa ona sarıldım. Tir tir titriyordu.
Dermanı kalmamış olacakki aniden boşluğa bırakınca kendini hızla yakalayıp, yavaşça kucağıma alarak yatağa oturdum.

Kucağımda sol eliyle üzerimdeki atletimden sımsıkı tutmuş yüzünü boynuma gömerek ağlarken teninin ve nefesinin boynuma değmeyisle kasıldım. Bütün vücudumdan elektirik dalgası geçti sanki.
Aylin hemen yanımıza geldi.
Yanında getirdiği ilacı şırıngaya çekerek koluna enjekte etti.
Biraz sonra Aslı'nın sesi azalmaya başlarken Aylin'de kucağımdaki Aslı'nın diğer kesik elini pansuman yapıp bandaj yaparak sardı.

Aslı'nın ağlamaları iç çekişlere dönüşmeye başlayınca ilacında etkisiyle sakinleşmeye başladığını anladım.
Az sonrada derin bir uykuya daldı.

Aylin rahatlamış sekilde ,derin bir iç çekti. Ayağa kalkıp kucağımdaki Aslı ile odadan çıkarak yan odaya geçtim. Aslı'yı yavaşca yatağa yatırdım.
Gözlerinin etrafı hala ıslaktı.
Üzerini örttükten sonra arkamda duran Aylin'e baktım.
Kollarını birbine sarmış sinirli şekilde bana bakıyordu.
Hiç bir sey söylemeden yanından geçerek odadan çıktım. Çünkü bir şey söyleseydim ben demiştim diyecek benide dahada sinirlendirecekti.

Odama giderken,
"Salonda bekle geliyorum."

Dedikten sonra üzerimi değişmek için odamdan içeri girdim.
Aynada kendime baktım. Üzerimdeki kan lekelerine görünce canım daha çok sıkıldı.
Aslı'nın elinden bulaşan kan içimin dahada acımasına sebep olmuştu.

Aslı'ya yardım etmek için herşeyi bilmem gerekiyordu. Ve ben hâlâ onu ilk gördüğümden bu yana onun için hiç birşey yapabilmiş değildim.
Kahretsin Ferman.
Dedim kendime.

Onu bu hale ne getirdi onu öğrenmem gerekliydi. Ama biraz bekleyecek bu konu.
Bunun için biraz bekleyecektim.

Önce Aylin'le konuşmam gerekiyordu.
Önce banyoda ellerimi yıkadım sonrada üzerime bir tişört geçirdim.
Odadan çıkarken Aylin'de Esma teyze ile Gülce'nin odasından çıkıyordu.

"Ben sana salonda bekle demiştim."

"Gülce'yi merak ettim. "

Hiç birşey söylemeden aşağı inerken Aylin'de beni takip ederek aşağı geldi.
Kerem ve Zafer salonda oturmuş bekliyorlardı.
Koltuğa oturup,
Aylin'e elimle otur işareti yaptım.
Aylin'de karşımdaki koltuğa oturdu.

Kerem:
"Abi neler oldu anlatacakmısınız?"

Aylin, anında söze girdi.

"Dün olanlardan sonra zorla buraya gelen Aslı uyandığı anda kriz geçirdi.
Olan bu.
Sana söylemiştim. Böyle olacağı belliydi. "
Dedi Aylin bana doğru bakarak.

Sinirle yerimden kalkarak bir adım öne çıktım.

"Bende sana söyledim.
Aslı ve Gülce burada tedavi olacak.
O piç herifin oraya gelerek Aslı'ya zarar verebileceğini hesap edemiyormusun.

Güya doktor olacaksın.
O Demir denen itin nasıl bir manyak oldugunu anlayamamışsın.
Üstelik gördün benden söz vermemi istedi. Bende söz verdim."

Aylin şaşkınlık ve sinir karışık şekilde açtığı gözleriyle bir kaç saniye baktıktan sonra.

"Sen benim doktorluğumu yargılayamazsın."

"Algıların kapalıysa yargılarım."

"Yargılayamazsın.
Yâr gı la ya maz sın ! "

Kerem ve Zafer bir Ferman'a bir Aylin bakıyorlardı.
Araya girseler Ferman'ın sinirinden nasiblerini alacaklarını bildikleri için sadece izlemekle yetiniyorlardı.
Ferman derin bir nefes aldı.

"Yaa SABIR!
Daha fazla uzatma.
Sana bir iş teklif ettim.
Cevabını ver dedim.
Şimdi... Cevap?"

Ellerimi ceplerime sokarak Aylin'in gözlerine baktım.

"Hem Gülce, hem Aslı, onlarla burada ilgilenecekmisin?"

"Teklifini kabul ediyorum.
Ama bir şartla.
Benimle bu şekilde birdaha konuşmayacaksın.
Ayrıca şunu bilki ben teklifini ne senin için nede verdiğin o yüklü para için kabul etmedim.
Kabul ettim,çünkü bu güne kadar hiç bir hastamı bırakmadım.
Aslı ve Gülce'yi de bırakmayacağım."

Ferman'ın dudaklarında hafiften bir gülümseme oluştu.
Ama çaktırmadı.

"Esma teyzee.!"

"Buyur Ferman oğlum."

"Esma teyze,Aylin Hanım'da bir süre bizimle kalacak.
Onada kızların yanındaki odayı hazırlayın.
Ne ihtiyacı olursa yardımcı ol."

"Tamam Ferman oğlum."

"Yardım edecek kızlar geldimi?"

"Aradım konuştum.
Akşama gelirler sen merak etme."

"Güzel."

Aylin:
"Benim evden ve hastaneden almam gereken eşyalar vs var.
Gidip onları almam gerekiyor."

"Zafer."

"Buyur abi."

"Duydun, Aylin Hanıma yardım edin ne gerekiyorsa yapın."

"Tamam abi."

"Birşey daha var Ferman."

"Neymiş?"

"Hemşirelerden birinin benimle olması lazım.
Hastanedeki kızlardan birinin haftada 2-3 gün benim yanımda olup yardım etmesi gerekiyor.
Kalması gerekmiyor. Sabah gelerek akşam döner."

"Tamam sen birini ayarla."

"Bence Zeliha olur."

"Tamam sen hallet işte benim çıkmam lazım."

Aylin yine derin bir nefes alıp verdi.

"Tamam."

"Aslı en az akşama kadar uyur.
O zamana kadar dönerim.
Hadi çıkalım o halde."

Aylin önde Zafer arkada akşam dönmek üzere çıktılar.

Kerem sessizce Ferman'a baktı.

"Ne."

"Bana birşey söylemeyecekmisin?"

"Okula git."

"Bugün dersim yok."

"O zaman evde ders çalış."

"Ama bende şirkete gelmek istiyordum.
Evde sıkılırım ben."

Ferman ters ters baktıktan sonra,

"Hayır. Evde kalıyorsun.
Zaten ortalık karışık."

"Ama.!"

"Evde kalıyorsun o kadar.!
O kadar çok sıkılıyorsan Esma teyze ile birlikte Gülce ile ilgilen."

"Off yaaa!!"

Ferman hızlıca odasına çıkarak hazırlanıp tekrar aşağı indi.
Kapıdan çıkmadan önce,

"Esma teyze
kızlara dikkat edin size emanet tamam mı."

"Tamam Ferman oğlum."

Hâlâ salonda oturan Kerem'e bakarak,

"KEREM..."

"Tamam anladık." Dedi Kerem surat asarak.

Ferman başını salladı ve dışarı çıkar çıkmaz karşısındaki Zafer ile karşılaştı.

"Sen neden buradasın?"

"Abi benim görevim senin yanında olmak.
Aylin Hanım'ın yanına dört tane adam verdim. Her konuda yardım edecekler."

"Tamam. O halde şirkete gidiyoruz."

"Tamam abi."

Ferman'ın şirkete gitmesinin ardından, Kerem sıkılarak, evde dolaşmaya başladı.
Sonunda kahve içmek için mutfağa giderek,

"Esma teyze bana bir kahve yaparmısın."

"Tabii Kerem'cim.
Sonrada Gülce'nin yanına gideceğim yemek ve ilaç saati geldi."

"Tamam o zaman bende seninle gelirim. Hem biraz sohbet ederim ablamla."

Kahveden sonra birlikte Gülce'nin yanına üst kata çıktılar.
Gülce ile geçen bir saatin sonunda Kerem tekrar salona indi.
Çünkü bir saat boyunca Gülce Kerem'in konuşmalarını esprilerini hikayelerini dinlemiş ama tek bir kelime etmemişti.
Morali bozulan Kerem'de hayal kırıklığı ile pes ederek salona inerek televizyon izlemeye karar verdi.

Kumandayı alıp kendini büyük koltuğa atarak yayıldı. Televizyonu açarak kumandaya arka arkaya basmaya başladı. Ama televizyonda saçma çapan kadın programlarından başka birşey yoktu.
Sonunda sıkılıp mutfağa giderek abur cubur ve içecek ayarlayıp internetten korku fimi izlemeye karar verdi.
Eski klasiklerden hangisini izlesem diye düşünerek mutfağa girdi.

Tezgahın altındaki kapakları açarak her zaman kendi için birşeyler bulunan zulasını patlatarak cipsleri çerezleri tezgahın üzerine çıkardı.
Sonrada içecek almak için buzdolabına yöneldi.
Büyük olan buzdolabının kapağını açarak içecek almak için alt rafa eğildi.

"İşte burda gel bakalım. Madem bir yere gidemiyorum bari kendime bir torpil geçip bugün keyif yapayım."

Diyerek doğruldu ve dolabın kapısını kapattı.
Ama kapının arkasında gördüğü yüzle korkarak elindeki cam şişeyi yere düşürdü. Düşen şişe tuz buz olmuş içecek yere yayılmaya başlamıştı.

Kerem önce ne yapacağını bilemez halde bir süre öylece kala kaldı.
Sonra temkinli şekilde geriye doğru iki adım gerileyerek.

Senn...?

Hiiişşştt!!

"Senin ne işin var burada.
Senin burda olmaman lazım."

***********************************

 

Loading...
0%