Yeni Üyelik
2.
Bölüm

🔥D.2 Dönüş.

@azamet_29_2

 

Bir yıldız bir yorum bu kardeşinize moral olur. Ne dersiniz.?😊😊😊
**********************************

 

Gözlerimi odamda açtım.
Yine yatağımda yatıyordum.
Doktorum olan ve beni en iyi anlayan Aylin hanım ise hemen yanı başımda oturuyordu.
Ne oldu? Dercesine baktım gözlerine.

 

" Neler olduğunu, neler yaptığını hatırlıyor musun? " dedi halimden anlayarak.

 

Hayır dercesine başımı iki yöne salladım. Alev'den sonrasını gerçekten hatırlamıyordum.

 

Kimbilir ne haltlar karıştırmışdı yine.
En son kahkaha atarak araba çalıyordu zilli.

 

Bu arada hastanedeyken varla yok arası konuşuyordum.
Normal konuşursam soruların ardı arkası kesilmezdi. Ne kadar sessiz olursam o kadar iyiydi.
Çünkü ilk geldiğim zaman gerçekten konuşamıyordum. Bunu devam ettirmeliydim ved ettiriyordum.
Aylin hanım başladı anlatmaya.

 

" Seni bulduklarında hastanenin yanındaki parkta bir arabanın üzerinde uyuyormuşsun.
Arabayı kaldırıma kadar çıkarmışsın. Arabanın her yerinde vuruk izleri var bu arada. Seni uyandıramamışlar.
Arabayı birinden zorla gasbetmişsin. Sahibi şikâyetçi olacağını söyledi. İlaçlarını almayı mı unuttun acaba? "

 

"Hayır." dedim başımı sallayarak.

 

" Hastaneden nasıl çıktın? "

 

Başımı iki yana salladım bilmiyorum, der şekilde. Aslında biliyorum tabi ki he he.

 

" Pekii.." dedi nefesini vererek.

 

" Bu olanlar senin mi yoksa Alev'in mi işi? "

 

Sessiz kaldım yine.

 

"Anladım." dedi başkada birşey sormadı.

 

"Bundan sonra daha fazla tedbir alacağım."

 

Bu kez başımı aşağı yukarı doğru salladım.Yatağımdan yavaşça doğruldum ve yatağımın kenarına oturdum. Dışarıyı işaret ettim gözlerimle. Aylin gözlerime baktı bir süre.

 

" Dışarıyamı çıkmak istiyorsun? "

 

Yine başımla yavaşça," Evet." dedim gözlerimi yere sabitleyerek.

 

" Önce yemeğini ye ilaçlarını iç sonra çıkabilirsin. Ve! Başka bir sorun istemiyorum." dedi gülümseyerek.

 

Derin bir nefes aldım. Aylin iyi biriydi. Hemde çok iyi biri.
Odadan çıkarken yatağın yanındaki düğmeye bastı.

 

" Bugün yeni bir hastam gelecek bu yüzden uslu dur tamam mı? "

 

Yine gülümsedi ve odadan çıktı.
Bir kaç dakika sonrada Zeliha hemşire geldi elinde yemek tepsisi ve ilaçlarla. Başımda bekledi, yemeğimi yedikten sonra ilaçlarımı içtiğimden emin olmak için.

 

Zeliha ikna olup, çıktıktan sonra ilaçları dilimin altından çıkararak bahçeye ağaçların arasına fırlatttım. Bu ilaçlar sakinleştirici ilâçlardı.
Sarhoş gezmek istesem meyhaneye giderim değilmi?

 

"Aferin Aslı iyi yaptın."

 

Yine alev di konuşan.

 

"Sen ne yaptın?"

 

Diye tısladım dişlerimin arasından.

 

"Ne yapmışım?"

 

"Araba çalmak, sabaha kadar gezmek. Arabanın vurulmadık yeri kalmamış.
En sonunda kaldırıma çıkmak, arabanın üzerinde uyumak nedir yaa.
Aklınımı kaçırdın?"

 

Bak düşününce bu son cümle bana bile komik geldi şimdi.

 

"Ne var bunda sen de araba üzerinde uyurdun."

 

"Ne!. Yoo.. Hiçte bile yapmazdım."

 

"Yapardın sadece unutmuşsun."

 

"Hadi beh. Hatırlamıyorum öyle birşey. Şimdi rahat bırak beni, bir sürede gelme yoruldum bıktım artık senden."

 

"Benden kolay kolay kurtulamazsın ben senin güçlü, sağlam tarafınım.
Sen beni kendin için, seni korumam için çağırdın.
Ben istemeden benden kurtulamazsın. Ama hadi gönlün olsun. Bir süre gelmeyeceğim."

 

Sinirle gözlerimi çevirdim ve yavaş adımlarla yürüyerek kapıyı açıp odadan çıktım.

 

Yine aynı soğuk duvarlar ve ruhu ölmüş gibi gezen genç insanlar.

 

Aylin, yeni bir hatasının geleceğini söylemişti. Yazık! Kimbilir onun sıkıntısı neydi?

 

Bu düşüncelerle aşağı inmek için merdivenlere yöneldim.
Tam ikinci basamaktaydım ki.. Yanımdaki odada kalan Sude koşarak ve bana çarparak yanımdan geçip aşağı doğru inmeye başladı.
Ağlıyordu. Neden ağlıyordu ki.

 

Arkamı dönüp nerden geldiğini anlamak istedim.
Diğer koridorda Doktor Fırat vardı.
Bu hastanede doktordu oda.
Ama erkek hastaların katında çalışıyordu. Neden buradaydı.
Erkek hastaların katında olması gerekiyordu.

 

Bu durumdan hoşlanmamıştım.
Hemen dışarı çıkıp Sude nerede diye etrafa baktım.
Şuan dışarı çok sıcaktı.
Muhtemelen binanın yan tarafındaki gölgelik yerdeydi.
Çok sıcak olduğu zamanlarda o gölgelik yerdeki banklara siner gölgenin tadını çıkarırdık.
Hızlı adımlarla oraya gittim.
Evet buradaydı.
Hem titriyor hem ağlıyordu.
Yavaş adımlarla yanına yaklaşarak yanına oturdum.
Bana bakan yaşlı gözlerinin eşliğinde,

 

"Neyin var." Dedim.
Hâlâ ağlamaklı şekilde,

 

" Bir şey yok." derken eli ile arkasındaki saçlarını öne doğru çekti. Bir şeyler tersti. Saçlarını yavaşça tekrar arkaya doğru aldım.

 

Boynunun bir kaç yerinde morluluklar oluşmuştu.
Kollarını açtım yavaşça.
İç çekerek beni izliyordu Sude.
Kolarındada morluklar, parmak izleri vardı. O adi, pislik, şerefsiz Fırat Sude'yi sıkıştırmış taciz etmişti.

 

"Ulan şerefsiz adi piç herif.
Ben sana bunun hesabını sormazmıyım ha!" dedim dişlerimin arasından.
Emin olmak için Sude'ye tekrar sordum.

 

" Sude sana bunları Fırat mı yaptı?"

 

Ağlaması dahada şiddetlendi.
Söze gerek kalmamıştı, anlamıştım.
Buna sessiz kalamazdım. Hiç bir şey yapmadan duramazdım.

 

Sude buraya gelmeden önce tanıdığı bir adam tarafından teca***e uğramış, komalık olana kadar dövülmüş. Aklını kaçırmak üzereykende buraya getirilmiş.
Tam da düzelmeye başlamışken o şerefsiz, kızdan faydalanmaya kalkmıştı.

 

Şuan o kadar sinirliydimki o Fırat'ı boğmak istiyordum.

 

Ağlayan Sude'yi arkamda bırakarak
koşar adımlarla binaya girdim.

 

Önce 1.kata çıktım. O it orda yoktu.
Sonra 2. Kata çıktım. Sinirden titriyordum.
Burası bir hastane bu insanlar buraya güven içinde tedavi olmak için geliyor. Peki o şerefsiz ne yapıyor. Buradaki kızlardan faydalanmaya çalışıyordu.
Bunun için bu kata gelmişti demekki.

 

"Doktor Fırat. Bende bunun hesabını sana sormazsam o parmaklarını kırmazsam benim adım da Aslı olmasın."

 

Bu kata çıkmıştım da çıkmasına görünürde yoktu ki.
Etrafa bakarken uzun koridorun sonunda gördüm onu. Ona iyi bir ders vermek istiyordum.

 

"Alev!"

 

Dedim.
Alev durur mu hemen atladı tabii.

 

"Demek bana ihtiyacın oldu hıı! Bende beni ne zaman çağıracaksın diye bekliyordum.
Sude'yi gördüm. O adama iyi bir ders vermek şart oldu.
Onun o parmaklarını kıracağım.
Hiç bir kıza bir daha dokunamayacak." dedi Alev.

 

"Kır,hemde 10 parmağını birden kır."

 

" Sen iste yeterki Aslı'cım."

 

"Ama bunun için biraz daha yaklaşmalı bizi farkederse duruma uyanır kaçar."

 

Fırat farkında olmadan bize doğru gelirken bende koridorun duvarındaki çıkıntı yere gizlendim.

 

Bu arada odamın yanındaki odanın önünde, Aylin ve yeni gelen hastası dikkatimi çekti.

 

Kızın yeni odası burası demekki. Benim yanımdaki oda.
Aylin , kızı kalacağı yeni odasına getirmişti. Demek oluyorki bu kızda artık bizim gibi bu hastanede kalacaktı. Yazık!!

 

Kızın kızılımsı saçları çok güzeldi hemen dikkat çekiyordu.

 

GÜLCE DEMİRDAĞ
GÜLCE DEMİRDAĞ

 

Ama ruhu çekilmiş gibi bir hali vardı.
Yanında ise genç uzun boylu bir adam vardı. Eşi yada abisi olmalı diye düşündüm.

 

FERMAN DEMİRDAĞ
FERMAN DEMİRDAĞ

 

"Aslı. Yaklaşıyor hazır ol."

 

" Biraz daha bekleyelim iyice yaklaşsın."

 

Bir yandanda Aylin'in yeni gelenlerle olan konuşmasını dinliyordum.

 

Aylin'in yanında doktor arkadaşı Naci bey de vardı.
Bu adamı hiç sevmiyorum hatta nefret ediyorum.
O Aylin gibi değildi.
Tedavi yöntemleri yumuşak değildi. Bir kaç kere beni yatağa bağlatmıştı pislik.

 

"Aslı,bir ara onada bir oyun yapalım.
Ondan,senin ettiğinden daha fazla nefret ediyorum."

 

Dedi Alev.

 

"Şimdi değil Alev sonra konuşuruz.
Şimdi başka işimiz var."

 

"Oooff tamam."

 

Aylin:

 

"Siz hiç merak etmeyin Ferman bey.
Kardeşiniz Gülce emin ellerde olacak."

 

Dedi odasına doğru giden kızın arkasından gülümseyerek huzur veren gözlerle bakarken.

 

"Demek kardeşiymiş." Dedim

 

Bu arada Fırat 'a baktım. Daha da yaklaşıyordu.
Onlar farkında değildi ama bir yandanda yeni gelen kızı kesiyor, yiyecek gibi bakıyordu.
Buda benim sabrımın son damlası olmaya yetmişti.

 

"Bu kadar yeter."

 

Dedim. Sinirden iyice deliye dönmüştüm.

 

Adama bak ya resmen bütün kızları kesiyor.

 

Önce ayağımdaki terliklerden kurtuldum. Bunlarla koşamazdım.
Sonrada yalın ayak hızla fırladım yerimden.

 

Fırat'a doğru koşarken hızla Ferman denen adamın yanından geçtim. Geçerkende istemeden ona çarparak geçmem gerekti.
Adam koridoru kaplamış lan.

 

Aylin ve Naci'nin gözleri önce beni buldu , sonra nefretle baktığım yöndeki Fırat'ı.

 

Onlar ne olduğunu anlamazken.
Koşarak üzerine geldiğimi gören ve afallayarak kaçamayan Fırat 'a yaklaştım. Son kalan 1 metrede ise Fırat'ın üzerine uçtum resmen.

 

Yakasına yapışır yapışmaz Alev girdi devreye.Suratına güçlü bir kafa attı.

 

Fırat sırt üstü yere düştü.
Üzerine oturdu önce sonrada yumruklamaya başladı.

 

Aylin ve yanındakiler şaşkınlıklarını üzerlerinden atana kadar biz baya bir yumruk atmıştık diplomalı sapığa.

 

İlk Naci atıldı, Fırat'ı kurtarmak için. Ama Alev'e fırsat vermiş oldu.
Alev olduğu yerde, yanına eğilmiş onu tutmak isteyen Naci'nin burnuna sağ dirseğini geçirdi.
Ardından da karnına yumruğunu gömdü.
Ha hahaha ..
Alev'in keyfi yerindeydi.
Şuan çok eğleniyordu.

 

Naci dayaktan nasibini almış iki büklüm olurken sonrada yerdeki Fırat'a bir kaç tekme daha geçirdi.

 

Dudağı patlamış, kırılan burundansa kan akıyordu. Yüzü kırmızı ve mor renklerle renklenmişti.

 

"Çok yakıştı bu renkler sana puşt." Dedim sinirle.

 

Alev Firat'ın yüzünü korumaya çalışırken kullandığı ellerindeki parmaklarını hızla geriye katladı. Çıkan sesler kulağıma müzik gibi geldi.

 

"Bir ahh!!" Koptu geldi Fırat'ın dudaklarından.

 

Aylin ise bir yandan beni tutmaya çalışıyor bir yandanda.

 

"Yardım edin Ferman bey kriz geçiriyor olmalı."

 

Diyerek Ferman denen adamdan yardım istiyordu.

 

Bu olanların hepsi aynı anın içinde gerçekleşiyordu.

 

FERMAN denen adam arkamdan gelerek beni tutup tüy gibi kaldırıp kendine çekti. Sırtımı taş gibi göğsünde hissettim.

 

Bir yandan.

 

"Dur sakin ol. Tamam geçecek."

 

Diyerek sakinleştirmeye çalışıyor.
Bir yandan da hâlâ beni durdurmak için belimden tutuyordu.

 

Bense hâlâ Fırat'a uzanarak onu tutup bir kaç yumruk daha atmaya çalışıyordum.

 

Hâlâ beni tutan Ferman'ın elinden ani bir hareketle kurtulup kendi etrafımda bir tur attım.
O anki sinirle, onada bir kaç yumruk atmak istedim.
Ama adam benden baya uzundu öküz gibide güçlüydü.
İki eliyle iki yumruğumu aynı anda havada yakaladı. Ellerim havada kaldı. Ben hala debeleniyor ellerinden kurtulmaya çalışıyordum ama nafile.

 

Yüzüme dağılan bir kaç tutam saçımın arasından gözlerimi gözlerine sabitledim sinirle.

 

Onun gözleride benimkileri buldu.
Önce gözlerime sonrada yukarıdan aşağı bütün vücuduma şöyle bir bakarak.

 

" Seeennn!" Dedi.

 

Aynı anda sırtımda yine o ürperme hissî.

 

"Aslı dikkat et!"

 

Ensemde bir acı ve yanma hissi.
Etrafımdaki herşey dönmeye gözlerim bulanık görmeye başladı.

 

Ve kendimi boşluğa bıraktım.
Yere çarpmayı beklerken Ferman denen adamın kollarında buldum kendimi ve karanlığa doğru düşen Aslı.

 

************************************

 

Eveet bölüm sonu canlar.
Beğeni ve yorumları unutmayın lütfen.

 

Yeni bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın.


 

Loading...
0%