Yeni Üyelik
23.
Bölüm

🔥D.23 Ne istiyorsun benden.

@azamet_29_2

MERHABA.
Yeni bölümle karşınızdayım.

Bazı okuyucular sadece bakıp oylayıp geçmesin lütfen 😊😊😊

Gerçekten okuyun,beğeneceğinize eminim.
********************************

Demir'e dönerek.
"Ne istiyorsun Allahın cezası." Dedim.

 

Demir.
Bacak bacak üstüne atmış, elinde sigarası, oturduğu koltukta önündeki sehbadaki satranç tahtasını izliyordu.

Beni görünce yavaşça ayağa kalktı.

"Ooo sevgili kardeşim.
Uzun zaman oldu görüşmeyeli.
En son hastaneye gelmiştim seni ziyarete ama o adi engel olmuştu.
Kısmet bu güneymiş.

Nasılsın bakalım. " Dedi pis pis gülümseyerek.

Şuan gerçekten onu öldürmek istiyordum.

"Seni ilgilendirmez.
Ne istiyorsun benden?
Neden beni buraya getirdin?
Neden benim peşimdesin?
Yaptıkların yetmedi mi?"

"Daha da güzelleşmişsin."

"Sense dahada iğrençleşmişsin."

Demir, adım adım yaklaştı.

"Uzak dur benden. " Dedim, bir adım geri giderek.

"Senin gözlerinin rengi değişmiş sanki. Ama bu dahada yakışmış.
Koyu maviler daha hoş yapmış yüzünü. Yoksa lensmi takıyorsun."

"Sakın bana yaklasma.
İğrenç pislik, uzak dur karışmam."

Demir bana bakarak alaylı bir kahkaha attı.

"Bak sen bizim korkak Aslı tımarhanede daha cesur olmuş.
Merak etme sana dokunmayacağım.
Benim seninle işim yok.
Kısa bir süre burda kalacaksın.
Misafir olduğunu düşün.
Kocan seni alana kadar."

"Ne? Ne kocası.
Kafayı mı yedin sen.
Ben kimseyle evlenmiyorum ne kocasından bahsediyorsun sen be. "

"İtiraz etme hakkın yok.
İş ortağım Seyfi Bey seni çok beğenmiş ve seninle evlenmek istiyor.
Bende kabul ettim.
Hem senin içinde iyi bir eş olur. Zengin biri, çok rahat edersin, paraya para demezsin. Hastanede kalmak zorunda da kalmazsın hem. "

"Asla!
Asla,öyle bir şey olmayacak.
Neden hastaneye gittigimi bilmiyorsun sanki.
Bana oynadığınız oyun yüzünden ordaydım .
Babamı, serveti için şerefsizce, kalleşçe öldürüp benide delirdi diye oraya tıktınız."

"Evlenmekmiş. Pöeh!! Güleyim de boşa gitmesin.
Ancak rüyanda görürsün geri zekalı. Ha ama merak etme.
Benden çaldığınız ne varsa sizden geri alacağım .
Babamı sizin öldürdüğünüzü ispatlayacağım.
Beni nasıl deli ilan edip herşeyimi nasıl kendinize aldığınızıda ispatlayacağım.
Gerekirse ikinizide ellerimle öldüreceğim."

Dedim bir nefeste sinirle.

Gerçekten çok sinirlenmiştim.
Nefes nefese kalmıştım.
Sinirle gözlerinin içine baktım.
Artık korkmak yok Aslı. Dedim içimden kendime.

Demir'in kaşları iyice çatılmış yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu.
Boynundaki damar iyice belli olmuş sinirden çenesi titriyordu.

"Benim canımı sıkma." Dedi dişlerini sıkarak tıslayan ve tek hareketle dibime gelen Demir.

Çenemden tuttu.
Sıkarak devam etti sözlerine.

"Bana bak.
Yarına kadar elimde kalma ,rahat dur. Canını yakarım yoksa.
Seyfi yarın burada olacak.
Sende onunla evlenmek için onunla birlikte gideceksin.
Bir daha bana itiraz etme karışmam.
Ben kabul ettim konu kapandı.
Sende kabul edeceksin o kadar. Başka şansın yok anladın mı beni.
Yoksa seni gebertirim."
Dedi çenemi savurarak bıraktı.

"Ben senin hiç bir şeyin değilim .
Bu bir.
Hele kardeşin, hiç değilim.

Senin istediğin hiç bir şeyide kabul etmiyorum. Bu da iki.
Senin söz verdiğin biriyle evlenmem bu da üç.
Asla, asla."

Yüzüne haykırdım , geri geri giderken."

Ama çok uzağa gidemedim.
Sırtım Cemil'e çarpınca durmak zorunda kaldım. Lânet herif neden hep arkamda bu.

"Rahat dur kedicik" Dedi yine Cemil.
Kollarımdan tutarak.

Gerçekten çok sinirlenmiştim.

"Bana kedicik deme dedim sana."
Diyerek ani bir hareketle Cemil'den ellerimi kurtararak ona döndüm.

En hızlı ve en sertinden bir tekme geçirdim, Cemil'in kasıklarına.
Şuan kendimi daha iyi hissetmiştim. Cemil elleri kasıklarında acı çekerek öne doğru ehilince saçlarından iki elimle tuttum. Ve sağ dizimi yüzüne gömdüm.

Cemil ne olduğunu anlayamadan kendini yerde buldu.
Bir adım geri çekilip,

"Sana bir borcum var demiştim."

Dedim gülerek ve eserime bakarak.
Bir eli kasığında bir eli burnundaydı.

"Oh olsun.
Hak ettin."

Tam derin bir nefes alıp arkamı dönmüştüm ki burnumun ucundaki sinirden kızarmış gözlerle karşılaştım.
Saniyeler içinde tam midemde büyük bir acı hissiyle nefesim kesildi.

Demir'in attığı yumruk midemde patlamıştı adeta.
Nefes alışım kesilmişti.
Gözlerim anlık karardı ve kendimi boşluğa bıraktım.
Düştüğüm yerde karnımı iki kolumla sararak zar zor nefes almaya çalışırken son gücümle gözlerimi aralayarak yattığım yerden Demir'e baktım.

Demir, ağzındaki sigaradan bir nefes çekip yavaşça eline aldı.
Yanıma bir dizinin üzerine çöktü.
Yine çenemden tutup sıkarak,sigara dumanını yüzüme doğru üfledi.

"Sana rahat dur. Yoksa canını yakarım demiştim." Dedi.

İğrenç nefesini yüzümde hissetmiştim.

Zorlukla nefes almaya çalışırken dahada yaklaştı.
Kulağıma fısıldayarak,

"Yarında olay çıkarırsan seni o geceden beter ederim. Bu sefer yarım bırakmam işimi.
Seni lime lime doğrarım."

Dahada iğrenerek baktım Demir'e.

"Bu bana son dokunuşundu."
Dedim son gücümle ve kendimi karanlığa bıraktım. Yarın olacakları düşünerek.

*****

Alev yerde hareketsiz yatarken Demir eli cebinde ayağa kalktı.
Sigarasından derin bir nefes daha çekerek havaya bıraktı.

"İyimisin?"

"İyiyim abi."

Dedi Cemil,burnundan akan kanı koluna silerek kalkarken.

Demir yerde yatan Alev'e bakarak,

"Bu kıza hastane yaramış."

Kapıdan giren Hamdi'ye bakarak. Cemil , kızı yukarı odaya görür ellerini ayaklarını bağla. Yarına kadar rahat dursun.
Ağzınıza bağlamayı unutma. Yarına kadar uyanmaz ama biz tedbirimizi alalım."

"Tamam abi"

Cemil kızı kucağına alıp odaya çıkarırken tekrar Hamdi'ye dönerek,

"Seyfi'den haber varmı?"

"Abi hâlâ şehir dışındaymış ama yarın burada olacağını söyledi."

"Güzell.
Yarına kadar bekleriz. Ne yapalım."

*****

FERMAN'DAN

Göğsümde hissettiğim ağrıyla gözlerimi açtım.
Kendi odamda kendi yatağımdaydım anladığım.

Başımı yana çevirdiğimde Kerem'i gördüm.
Dirseklerini yatağa koymuş başını ellerinin arasına almış düşünür şekilde yanımdaki sandalyede oturuyordu.

Kuruyan boğazım yüzünden öksürünce. Kerem bana bakarak.

"Abi! abicim! İyimisin?"

"Su." Dedim.

Kerem hemen yanındaki şişeden bardağa su doldurup uzattı.
Başımı biraz kaldırarak sudan bir kaç yudum içtim.
Başımı tekrar yastığa bıraktım.
O an olanlar aklıma gelince hızla doğrulmak istedim ama göğsündeki ağrıyla geri yatmak zorunda kaldım.

"Abi! İyimisin?
Ağrın varmı?
Doktor çağıralım mı?"

"Gerek yok.
İyimisiniz.
Yararlanmadınız değilmi?"

"Yok abi iyiyiz."

"Ya Gülce."

"Gülce de iyi.
Çok korktu. Biraz rahatsızlandı.
İlaçlarını verdik uyuyor.

Zafer abinin kolunu sıyırmış kurşun.
O kadar.
Adamlardanda 2 kişi hafif yaralı hastanedeler."

"Aslı?"

"O şerefsiz Aslı'yı aldı abi."

Seni vurduktan sonra hepimiz senin yanına gelince oda hızla arabaya binip kaçtı.

Yerimden doğruluktan sonra aklıma geldi yaram.
Kendine bakıp ellerimle kontrol ederken küçük bir morluk izi gördüm sadece acı hissettiğim yerde.

Kerem:

"Abi gerçekten çok şanslıymışsın."

Dedi elindeki kurşun izi olan Aslanlı kolyemi sallarken.

Bu kolye babamdan bana kalmıştı. Babamın hediyesi sayesinde ölmemiştim.

"Bu olmasa şimdi ölmüş olacaktın." Dedi Kerem ,yaşlı gözlerle.

Yataktan kalkarak yatağın kenarına oturdum.
Ellerimle omuzlarından tuttum.

"Tamaaam.
Merek etme iyiyim bir şeyim yok işte."

Dedim rahatlasın diye.
"O şerefsiz bunu ödeyecek."

Yatağımdan kalkarken Kerem:

"Abi ne yapıyorsun daha yeni kendine geldin."

"Aslı'yı o şerefsize vermeyeceğime söz verdim.
O şerefsizin onu öylece almasına izin vermem."
Bunu söylerken, Alev'in hastane bahçesindeki hali geldi gözümün önüne.

"Aslı dayanamaz ölür. "
Demişti Alev.

Dişlerimi sıkarak,

"Ona söz verdim. Sözümü tutacağım." Dedim.

Ayağa kalktım.
"Sen beni aşağıda bekle.
Hemen geleceğim."

Önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.
Sonra giyinme odasına girerek üzerimi değiştirdim.
Çekmecedeki silahımı alıp belime taktım ve hızla aşağı indim.

Zafer ve Kerem, beni bekliyorlardı.
Zafer'e yaklaşıp elimi omuzuna koydum.

"Nasılsın?"

"Küçük bir sıyrık bize dokunmaz abi iyiyim."

"Güzel. Çünkü çok işimiz var."

Demir'in gidebileceği her yere, girebileceği her deliğe bakacağız.
Bu gece o iti bulmadan dönmek yok.
Bulduğum yerdede dikine gömecem o şerefsizi."

"Sen nasıl istersen abi." Dedi Zafer, yüzünde ürkütücü bir gülümsemeyle.

"Abi bende gelsem olmaz mı."

"Olmaz Kerem."

Dedim omuzundan kavrayarak.

"Senin sorumluluğun Gülce'yi ve evi korumak. Bana bir şey olursa Gülce yalnız kalmamalı. Dışarda yine adamlar olacak ama sen yinede dikkatli ol gözünü dört aç ve dikkatli ol aslanım."

Kerem üzgün başını önüne eğerek.

"Tamam abi nasıl istersen.
Ama kendine dikkat et.
Bir de sensiz bırakma bizi."

Zafer'le birlikte evden çıktım.
Adamlarımın hepsi kapının önünde beni bekliyorlardı.

O kurşunla ölmemiştim.
Onlarında ölmeyen Ferman'ın ne yapacağımı tahmin ettikleri belliydi.

Onların neden beni beklediklerini biliyordum.
Onlar beni bende sadık adamlarımı iyi tanıyordum.
Bu gece taş taş üstünde kalmayacak.

Adamlarıma tek tek baktım.
Onlarda hazır olda benim gözlerime baktılar.
Tek kelime söyledim.

"Gidiyoruz."

Bu gece bütün mekanlar

Bu gece bütün mekanlar.
Evler, oteller depolar fare deliklerine bile bakılacak.

Demir'i tanıyan kim varsa. Demir'le konuşan,tanışan,selam veren ,selam alan mekanına giden onunla iş yapan kim varsa hepsini sorguya çekeceğiz.
Onu bulmadan dönmek yok.

***********************************
Evet bitti.
Sonraki bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın canlarım.

Beğeni ve yorumlarınızı merakla beklerim. Canlarım.

 

Loading...
0%