Yeni Üyelik
27.
Bölüm

🔥D.27 Geldi

@azamet_29_2

Biri hışımla kapıyı açtı.
Gelen adam.
"Abi gelenler var.Ferman ve adamları buraya geliyorlar.
Bizimkiler haber verdi.
Birazdan burda olurlar gitmemiz lazım. "

Şaşkınlıkla baktım adamın yüzüne.

"Ferman...
Ferman ölmüştü..
Ha.. Hayır ölmemiş.
Ölememiş! Yaşıyor.
Şükürler olsun.
Allahım şükürler olsun sana.
Şükürler olsun. "

Gözlerimden yaşlar akarken. Sinirlerim boşalmış dizlerimdeki dermanın kalanıda gitmişti.

Seyfi adamına,
"Hemen gidiyoruz. Başka yere geçiyoruz." Dedi.

Ceketini giyerek yanıma geldi ve
kolumdan tutarak sürüklercesine dışarı çıkardı beni.
Arabaya doğru giderken,

"Bırak beni."

Diye bağırdım,sesimin son kırıntılarıyla.

"Gelmiyecegim. Bırak. " Dedim.
Ama hâlâ yürü diyerek kolumdan sürüklüyordu beni.
Şuan bacaklarımda derman yoktu bu yüzden gitmemek için resmen yere yatar şekilde kendimi geriye çekiyordum.
Ama bir anda beni hızla çekerek arabanın kapısına yaslayarak boğazımdan tuttu. Yüzünü yüzüme yaklaştırarak.

"Bana bak Adam gibi yürü. Yoksa boynunu kırarım senin."

Dedikten sonra arabanın kapısını açarak resmen beni ön koltuğa doğru fırlattı ve kapıyı kapatıp kilitledi.
Kendide diğer tarafa geçerek direksiyona oturdu.

Tam çalıştırmıştıki birden bahçe kapısının demirleri büyük bir gürültüyle kırılarak bahçeye kocaman siyah bir range rower girdi. Demir kapıyla birlikte arabanın önüde dağılmıştı.

Seyfi kapıya doğru bakarak

"FERMAN!
Allahın cezası Ferman."
Dedi tıslayarak.
Ellerimi cama yaslayarak o yöne baktım.

"Ferman." Dedim kısık çıkan sesimle.

"Gerçektende o.
Geldi. Benim için geldi.
İnanamıyorum beni nasıl bulabildi?"

Arkasından da bir kaç siyah araba daha bahçeye girince birden herkes ateş etmeye başladı.

Ben daha ne oldugunu anlamadan Seyfi arabadan inmiş benide zorla indirmişti.
Arabanın arkasına doğru sürükleyerek beni yere attı resmen pislik.
Silahını çıkararak.

"Sakın yerinden kıpırdama yoksa ondan önce seni vururum." Dedi.

Sanki benim kıpırdayacak gücüm vardı.
Şuan gözlerim kapanmak için benimle savaşıyordu.
Ferman ve adamları arabaların arkasına siper almış Seyfi'nin adamlarına ateş etmeye başlayınca Seyfi ve adamlarıda karşı saldırıya geçtiler.
Silâh sesleri gecenin karanlığında yankılandı.
Bense kurşunlara hedef olmamak için dizlerimi karnıma çekerek kulaklarımı ellerimle kapattım.

Her kurşun sesinde yerimden sıçrıyordum.

"Aslı burda kalamayız.
Fırsat varken kaçmalıyız."

O anda bir kurşun tam üstümden geçti.

"Ne diyorsun Alev görmüyor musun ateş çemberindeyiz. "

Dediğim anda Seyfi'nin en yakın adamı yediği kurşunla 2 metre öteye düştü.
O an bir çığlık attım korkuyla.
Attığım çığlık sesiyle, Seyfi bana bakıp yanımda yatan kendi adamını görünce dahada sinirlendi.

Arkasına saklandığımız arabadan destek alarak, kafasını biraz yukarı doğru kaldırdı.
Bağırarak,

"FERMAN! "Dedi.

Ve aynı anda hemen 3 metre kadar yakınımızdaki büyük heykelin arkasına koşup siper aldı.

"Geberteceğim lan seni.
Sana bu yaptığının hesabını soracağım.
Seni kendim ellerimle geberteceğim laaaan!"

O an silahlar sustu.
Ferman'da bulunduğu yerden bağırmaya başladı.

"SEYFİ !!
Sana son bir şans vermemi istiyorsan beni dinle.
Sende benim için çok değerli biri var onu bana gönder. HEMEN!!
Yoksa hiç acımam senide burayıda yakarım haberin olsun."

Seyfi sinir bozucu şekilde bir kahkaha attıktan sonra.
Cevap verdi.

"Bu kız artık bana ait.
Sende düğüne gelirsin ancak."

Dedi ve Ferman'a doğru bir el ateş etti.
Ferman. Tekrar bağırdı.

"Ulan seni elimden kimse alamayacak."

Dişlerinin arasından tısladı Ferman.

"Seni gebertmezsem adam değilim."

Sonra, bir kaç saniye düşündü ve,

"ALEEV! Alev beni duyuyorsun biliyorum."

Ferman'ın "Alev" diye seslenmesiyle hem Zafer hemde adamlar Ferman'a kısa bir bakış attı.

Zafer:

"Abi" Dedi sorgularcasına.

Seyfi bir kahkaha daha attıktan sonra.

"Kimi almaya geldiğini bile bilmeyen birisin Ferman." Diye bağırdı.

Ferman kendisine bakan Zafer'e bir bakış attıktan sonra.
Tekrar Seyfi'ye dönerek.

"Kahretsin." Diyerek dişlerini sıktı.

"Şuan yaptığım şeye ben bile inanamıyorum."Dedi gülümseyerek.

Sonra bağırmaya devam etti.

"ALEV!
Alev beni duyduğunu biliyorum.
Seni almadan gitmeyeceğim.
Ama yardımın gerekiyor.
Yardım etmelisin."

Ferman bilerek Alev demişti.
Alev'in varlığını inkar edemezdi.
Bu karışıklıktan çıkmak için Aslı'dan daha cesur olan Alev'in yardımı gerekiyordu.

Aslı bir an durdu.

"Ne! Ne yardımı. Alev ne demek istiyor. Ferman."

Alev, derinlerden asabi bir kahkaha attı.

"Direksiyona sen geç. Buradan ancak sen çıkarırsın Aslı'yı diyor sanırım."

"Aslı beni dinle. Biliyorum çok yorgunuz. Ama başka çaremiz yok dayanmalıyız. "

"Ne diyorsun sen yaa..Ne dayanmasından bahsediyorsun?"

Seyfi araya girerek adamlarına emir verdi.
"Hepsini gebertin.
Ferman hariç.
Onu ben kendi ellerimle geberteceğim."

Aynı anda silah sesleri tekrar gecenin
sessizliğinde yankılanmaya başladı.

"ALEV ne yapıyorsun."

Alev yine ortaya çıkmıştı.

"Bekle ve gör."

Önce ardarda tetiğe basan Seyfi'ye sonrada iki metre ileride yerde yatan adama baktı.
Silâh adamın elindeydi hâlâ .

"Yoksa silahınımı alacaksın."

"Evet."

"Olmaz. Çok tehlikeli vururlar bizi."

"Evet ama başka çare yok.
Şimdi buradan çıkamazsak Seyfi ile kalacağız."

Bu sözün üstüne,
" Olmaz." Dedi Aslı.

"O aşağılık ile kalıp onun evlilik fantezileriyle uğraşacağıma, kurşun yer ölürüm daha iyi."

"Hazır ol o zaman."

"Hazırım."

ALEV yerden destek alarak dizlerinin üzerine çöktü. Bir Seyfi'ye bir yerde yatan adama gidip geliyordu bakışları.
Seyfi Ferman'a odaklanmış, gözü Alev'i görmüyordu bile.
ALEV bir kaç kere derin nefesler aldı.
Ferman adamlarına dönerek.

"Alev oradan çıkarsa arka arkaya sürekli rastgele ateş edin. Kimse kafasını çıkaramasın. Ama Alev'e dikkat edin. Kızıda vurmayın anladınızmı?"

Hepsi aynı şekilde başlarını sallayarak onayladılar.
Alev son kez derin bir nefes aldı.

"Ya şimdi ya hiç." Dedi.
Ve
"Fermaaannn!! " Diyerek bağırmasının ardından hızla yerdeki adamın yanına geçerek silahını kaptı.

Ferman "Şimdi. " Diyerek işaret verdi.
Adamların hepsi aynı anda rastgele ateş etmeye başladılar.
Şuan her taraftan kurşun yağmaya başlamıştı.
Alev bedeninde kalan son gücüyle koşmaya başladı. Ya kurtulacak yada burada ölecekti.
Koşarken Alev'i gören Seyfi,tam ateş edecektiki Alev gülümseyerek ona dönüp tetiğe bastı.
Kurşun isabet etmesede Alev zaman kazandı.
Seyfi olduğu yere yeniden sinmişti.
Seyfi'nin adamları ise kurşun yağdığı için kafalarını bile çıkaramıyorlardı.
Açılan ateşin durmasını beklerken ara ara ateş edebiliyorlardı sadece.

Ferman, Alev'e bakarak " Aferin." Dedi gülümseyerek.
Devam etti.
Koş! Alev. Daha hızlı koş.
Aferin benim kızıma,"
Diyerek uzattığı eliyle destek veriyordu.
Alev bir yandan koşarken bir yandan arada dönüp Seyfi'ye bakıyordu.

Seyfi Alev'in elinden kaçmasıyla dahada delirdi.
Hem baskın yemiş hem de bütün planları suya düşmüştü.
Bütün siniriyle olduğu yerden ayağa kalkarak Alev'in arkasından arka arkaya ateş etmeye başlamıştı.
Ferman'da bulunduğu yerden ayağa kalktı.
Seyfi'ye doğru nişan aldı ve tek bir el ateş etti. Ve tam isabet.
Seyfi aldığı yarayla bedeni yere düşerken.
Alev'de Ferman'ın yanına gelebilmişti nihayet.
Herşey kısacık bir zaman zarfında gerçekleşmişti.

Alev ,Ferman'ın elinden tutarak arkasından daire çizip yanına yere bıraktı kendini.
Elindeki silahı yere bırakıp ellerini göğsünde birleştirerek arka arkaya derin nefesler alıyordu.
Son gücüde az önce koşarak geçtiği elli metrelik mesafede bitmişti.

Ferman,Alev'e baktı.
Dizlerinin üzerine çöküp kollarının arasına çekti kızı. Öyle bir sarıldıki sanki onu yıllar önce kaybetmiş az önce ise yeniden bulmuş gibiydi.

 

Gözlerini kapatıp bir süre bu şekilde sadece sarıldı kıza.

"Şükürler olsun. Seni buldum.
Seni bulamayacağımdan o kadar korktum ki , sana bir şey olacak diye o kadar korktum ki anlatamam."

Aslı ise göğsüne başını yasladığı adama tek bir şey söyledi.

" Yaşıyorsun. Benim yüzümden öldüğünü düşündüm." Dedi ağlayarak.

"Babam gibi sende öldün sandım."
Alev gitmiş Aslı gelmişti.
Gözlerinden akan yaşlar Ferman'ın gömleğini ıslatıyordu.

Ferman daha da sıkı sarıldı kıza.

"Merak etme iyiyim. Ben öyle şerefsiz kurşunuyla ölecek biri değilim."

Dedi gülümseyerek.

Ferman başını kaldırıp Seyfi'nin kaçışan adamlarına baktı.
Sonrada Zafer'e dönerek.

"Yakın!
Ne var ne yoksa hepsi yanıp küle dönsün."
Dedi. Kaşları çatık gözlerinde kin vardı.

Zafer, hazır da bekleyen adamlara işaret verince adamlar villayı ateşe verdiler.
Villa ve bahçede ne varsa saniyeler içinde alevlere teslim oldu.

Ferman geceyi gündüze çeviren ateş topuna baktı.

"Seni uyardım." Dedi soğuk bir sesle.

Gözlerini göğsüne yaşlanmış kıza çevirdi.

"Hadi Aslı gidelim," dedi.

Ama Aslı kıpırdamadı.

Ferman:
" Aslı." Dedi tekrar.
Omuzlarından tutarak kızın göğsündeki başını kaldırdı.
Kızın başı geriye düşünce korkuyla bağırdı.

"Aslı!
Aslı iyi misin neyin var?
Konuş ne olur Aslı."

Ferman elinde hissettiği ıslaklıkla kızın sırtından çektiği eline baktı.
Gördüğü kırmızı sıvıyla kızı yan çevirip sırtına baktı bu kez.

Zafer'in korkuyla,

"Abi vurulmuş."
Deyişi kulaklarında çınladı.

"Kahretsin yaralanmış. Yararlanmışsın Aslı."

Ferman endişeyle,
" Zafer araba." Diyebildi.

Ferman Aslı'yı tek hamleyle kucaklayarak hızlı adımlarla arabaya ilerledi.
Aslı'yı arabanın arka koltuğuna yatırarak yanına bindi.
Kızı kucağına çekti. Gömleğini çıkararak kızın arkasına koyarak bastırdı.
Zafer de bu arada çoktan direksiyona geçmiş gazı köklemişti.

"Daha hızlı çabuk kanaması çok."

"Tamam abi," diyerek gaza daha çok yüklenirken.

"Merak etme yetişiriz. inşallah.
Aslı kardeş kurtulacak."

"Dayan Aslı. Sakın pes etme. Sen güçlüsün.
Tam sana verdiğim sözü tuttum derken bana vicdan azabı çektirme." Dedi ve sustu.
Korkulu gözlerle Aslı'ya baktı yeniden.

Aslı güçlükle araladığı gözleriyle Ferman'a baktı.

"Korkma buradayım.
Sana bir şey olamayacak."
Hafiften gülümsemeye çalıştı Aslı.

"Öldüğünü sandım. "Dedi yeniden.

"Seni gördüm.
Seni vurdu, yere düştün."

Zar zor nefes alıyordu Aslı. Gözünden bir damla yaş aktı izinsiz.

Ferman, eliyle gözünden akan yaşı silerek,

"Ben öyle kolay kolay ölmem merak etme." Dedi.

"Sen de ölmeyeceksin. İzin vermem.
Konuşma yorma kendini.
Az kaldı dayanmaya çalış bırakma kendini.
Tamam mı. Hı! "

Aslı yavaşça elini Ferman'ın bakışları arasında cebine götürdü.
Cebindeki kağıtları çıkarıp Ferman'a
uzattı.

" Sakla lütfen."

"Bunlar ne."

"E... eğe..r eğer. Yaşarsam."

"Şşşttt. Sakın!" Dedi Ferman.

"Sakın.. Tamam saklarım. Kendini yorma sadece. Lütfen!"

Aslı'nın gözleri Ferman'ın gözlerindeydi kapanmaya başladığında.
Ve karanlığa doğru kayıp gitti.

ASLI. Aslııı!

***********************************

Ve bölüm sonu diğer bölüme kadar sağlıcakla kalın canlarım.

 

Loading...
0%